İngiltere'de eğitim sistemi 1960-1970'lerden kalma. Teknoloji vs. gelişmeleri, değişimleri oldukça sisteme ekleme yapılır, komple değiştirilmez. Eğitimde yapılan değişikliğin etkileri en erken 30-40 yıl sonra gördüğünden etkileri öngörülebilir adımlarla eklemeler yapılır.
Gelişmiş ülkelerin çoğunda sınıfta bilgisayar vs. bulunmaz lazım değilse. Çok güzel bilgisayar sınıfı, teknoloji sınıfı var ama konu itibari ile lazımsa bu tür cihazlar.
İnsanın beyni, öğrenme mekanizması 50-100 yılda değişmez. Evrimsel açıdan vücutta kalıtımsal bir yapının değişmesi için değişen koşulda yüz binlerce yıl yaşanması lazım.
O zamana kadar en kalıcı öğrenme yaparak-yaşayarak öğrenmedir. Onun da üstü o konuyu öğretmektir. Öğretme işlemi için beyin o konuyu çok boyutlu kritik ediyor ve sonunda karşıya özümsetme çabasına giriyor.
Bu tür prensiplerden dolayı akıllı tahta, projektör, tablet ile izleyerek yapılan öğrenme faaliyeti eskiden eleştirilen kitabı okuyarak uygulanan ezberci eğitimin cici bicili halidir. Ha test kitabında testteki şıkkı işaretlemişin ha akıllı tahtada doğru cevaba tıklamışsın. Soru olarak fizik vs. problemi çözüleceğine labaratuvar vs. ortamda deney düzeneği ile çözmek daha kalıcıdır. Sosyal bilimler dersi gibi derslerde de gezip görerek tarihi olayı vs. kavramak daha iyidir. Tarihi ve sosyal empati ile daha isabetli kavrama sağlanır.
Bütün bunlar iyi bir planlama ve bütçe gerektirir.
Ülkemizin gelişmiş ülkelere göre eğitim kalitesizliği ve çalışma hayatı ile alakasız eğitim vermesinin temelindeki bazı ayrıntılar bunlar. Ülkedeki herkes doktor, memur vs. olacak değil. Sanayide çalışan iyi bir tornacı aylık geliri ile kaç memurdan fazla para kazanır.
Maalesef mesleki açıdan kalitesizlik diz boyu. Suçlu eğitim sistemsizliği. Gelişmiş ülkelerde mesleki liseler çok kalitelidir. Oradan yetişen insanın icraa ettiği meslek ülkenin hizmet kalitesini, üretim kalitesini vs. de etkiliyor.
Bizde meslek liseleri virane, gereksiz sayıda düz lise var (Anadolu ve İmam Hatip Liseleri). Ülkenin memur, din adamı vs. ihtiyacı belli. Planlama yok.
Her yerde üniversite var. Oy için. Bir yere üniversite açılınca ev sahipleri, kafeciler, esnaf vs. seviniyor para kazanacağız diye. Oyunu şekillendiriyor bu rüşvet. Ama bilmediği elalemin çocuğu ve ailesi 4 yıl boyunca kendisine boş yere para kazandırırken sıra kendisine de gelecek. Kendi çocuğu da başka yerde boş yere 4 yıl okuyup oraya para harcayacak. Her yere üniversite veya fakülte açıldığı için üniversitelere devletten gelen para, yetişmiş akademik personel sayısı bölünecek ve eğitim kalitesi düşecek. Kazanan herkese mavi boncuk dağıtan siyasiler olacak ve eğitim kalitesi düştükçe daha fazla insanın kandırılması kolaylaşacak.
Gereksiz bir üniversitede 4 yıl okunacak diye para harcamak yerine bu kişi kaliteli bir meslek lisesinde mesleki eğitim alsa ve üniversiteye harcayacağı parayla kendi işini kurabilir, girişimle özgün ürün üretebilir vs.
Özetle işinin ehli akademisyenlerin planlamasıyla adam olur eğitim sistemi. Siyasiler vs. ile sadece ilizyon yapılır seçmene
