Bu ülke din sayesinde buralara kadar gelebildiyse bu vakitten sonra bu ülkeden dini çıkaramazsın. Bir adamın cümlesiyle de kendi söylediğin şeyi destekleyemezsin.(Bununla alakalı başka kişiler tarafından da alıntılar gelmez umarım) Ayrıca Hristiyanlar tanrıya inanıyorlar, Müslümanlar Allah'a.
Ah ah. Tanrı ile Allah'ın aynı şey olduğunu bilmeyen saygılı kardeşim.
Allah sözcüğün kökeni ''Tanrıça'' olduğunu biliyormuydun?
Al ve El sözcükleri Arapça filan değildir. Bunlar İbranice de vardır ve İbranice de değildir. Bu sözcükler Sümer ve Babil dillerinden İbranice ve Arapçaya girmiştir ve artıkel filan da değillerdir. Onların manası şudur: Tanrı.
Evet, "al" ve "el" kelimelerinin manası tanrı'dır. Örneğin Babil dilinde, "Ba-al" adlı tanrının adının manası; "Bağ tanrısı"dır". Babil'in meşhur asma bahçelerini korumakla görevli bağ tanrısıdır. Asıl adı ise "Bağ-Al" dır.
Al ve el kelimeleri sadece tanrı manasına gelmez, aynı zamanda da yüce, ulu gibi manalara gelir. Hatta bu kelimeler, insan isimlerinin başlarına da takı olmuştur. Çünkü o dönemler, tanrılaştırılmış kutsal rahipler ve hükümdarlar çoktu.
Ara not: Şimdi kimileri yine Arapça düşünmekten kopamayarak; "Allah kelimesi İlah veya İlou kelimesinden türemiştir" diyecekler. Arapça düşünmekten kurtulamazlar çünkü Arapça yüzyıllardır millete dünyanın en eski ve en mükemmel dili olarak anlatılmıştır. Bu bir yalandır. Arapça tam aksine Dünyanın en yeni ve en ilkel dilidir. Çünkü İbranice dilinin dejenere olmuş halidir. (Bunu tartışmayalım çünkü tartıştık ve başlık konusu bu değil)
Biz burada Arapça'sından değil, Sümer, Babil, Akad gibi, Araplardan ve Arapça'dan binlerce yıl önceki dillerden bahsediyoruz.
Aşağıda, Sümer ve Babil'den ithal bazı tanrıların adlarını görüyorsunuz:
Al-Lat
Al-Uzza
Al-Menat
Al-Mah
Al-Qaum
Kıb-el-La
She-el-la(Şila veya Şi-el-la veya She-Al-lah olarak da okuyabilirsiniz)
Hub-al
Ba-al
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.
Allah kelimesindeki "Al" hecesini açıkladık. Şimdi geçelim "lah" hecesine. O hece aslında "lah" değil, "la" hecesidir. İbranice ve Arapçaya "lah" olarak girmiştir. Bazı diller, sonlarında H olan kelimeleri ithal ederken, onu konuşurken yuta yuta bir zaman sonra yok ederler. Arapça ve İbranice'de ise tam tersine, bazı kelimelerin sonlarına H harfi eklerler. Çünkü bu dillerde H harfi bir ayraç gibi kullanılarak, üstüne vurgu yapılarak kullanılır. Hata bazen agh gibi, gırtlaktan çıkarılarak iyice vurgulanır. Bu diller için boşuna yallah, fellah, vallah dili dememişler. Çünkü çok sayıda H harfi işitilmektedir.
Allah kelimesinin esası "AL-La" dır. "EL-La" veya "EL-Le" de diyebilirsiniz. Çünkü sadece lehçe farkı yapmış olursunuz.
La hecesi ise dişilik ekidir. Sümer ve Babil kaynaklı bazı tanrıçaların ve hatta bayanların isimlerin sonlarına eklenir. Örnekler:
Sinder-el-la
Mu-Al-la
Raffe-el-la
Ley-la
Sühey-la
Gabri-el-la
Annabel-La
Şimdi "Al" ve "La" hecelerini toplayalım. Al+La=Tanrıça.
Üzüldünüz değil mi? Boşa gitti bunca namaz, bunca oruç, bunca Fellah korkusu? Hacı mısın? Hoca mısın? İmam mısın? Eyvah, ne olacak şimdi? Ya bu yazıyı müşterilerin okursa? Gitti paralar pullar, bağışlar, el ayak öpmeler. Haydi bakalım şimdiden başla kılıf üretmeye. Aynı "El-İlah" iddiasına uydurduğun yalanlar gibi, buna da yalanlar uydur, nasıl olsa mesleğin yalancılık. Ama telaşlanma, beyinleri daha bebekken yıkadığın için, senin cahilleştirdiğin müşterilerin benim bu yazdığım gerçeklere değil, senin yalanlarına inanmak için programlanmış. İşin o kadar da zor değil yani.
Devam edelim:
Nitekim bu "Ella" veya "Alla" sözcüğü, pek fazla kullanılmayan bir sözcük olsa bile halen İbranice'de manası "tanrıça" olarak kalmıştır:
"La ilahe il Allah" diyenler aslında "tanrıçadan başka tanrıça yoktur" diyorlar. Çünkü Al-Lah zaten üniversal dilde tanrıça demektir. "İlahe" ise Arapça'da tanrıça demektir. Kimileri "tanrıça" kelimesinin Arapça'da karşılığının "elahim" olduğu yalanını söylese de, elahim, İbranice'deki "Elohim" kelimesidir ve her iki dilde de "tanrılar" manasına gelmektedir. Bu cümledeki manasızlığın sebebi ise, Al-La kelimesinin Arapça'ya en az 500-600 yıl ara ile iki kere girmiş olmasıdır. İlk girişinde değişime uğradı ve sonra başka bir kelimeymiş gibi gibi tekrar girdi ve o dönemin Arapça'sına uygun olarak tekrar değişime uğradı.
Allah kelimesinin manasının tanrıça olduğunu anlattık. Pekiyi ama onun bir de simgesi olması gerekmiyor mu? Evet gerekiyor. Yukarıda ne demiştik? "İlk tanrılar Ay ve güneş idi" demiştik değil mi? Allah bir tanrıça olduğuna göre, onun simgesi ne olabilirdi? Elbette ki çoğu tanrıça figürlerinde olduğu gibi, onun da simgesi Ay olacaktı. Çünkü ilkel insanlardan başlamak üzere binlerce yıl güneş ve Ay'ı canlı sandılar, ve Ay'ın dişi, Güneş'in ise erkek olduğunu, yıldızların ise onların çocukları olduğunu düşündüler. İşte bu yüzden Allah'ın simgesi Ay'dır.
Allah da aslında Ay kökenli bir tanrıçaydı. Çünkü Mezapotamya ve Anadolu'nun ay tanrıçası Kıbele(Kıble)'den devşirmedir. Daha sonraları ataerkil dinlerin etkisiyle melezleştirilerek cinsiyeti yok edildi. Özellikle İslamın gelişiyle tamamen erkek hüviyetine büründürüldü ve cinsiyeti de inkar edilmeye başlandı.
Neden Allah'ın simgesi Ay'dır? Çünkü o bir Ay tanrıçasıdır da ondan. Tanrıçaların hepsi Ay kökenlidir. Tanrıların ise hepsi Güneş kökenlidir. İneğin boynuzları da Ay'ı simgeler. Çünkü iki boynuzu tek parça olarak düşündüğünüzde hilal şeklindedir. Bazı dinlerde ineğin kutsal olmasının sebebi de budur. Bazı simgelerde hem boynuz(Hilal olarak) hem de daire şeklinde dolunay birlikte verilir.
Dua ederken elleri avuçları yukarı doğru açmanın kökeni de Ay tanrıçalarının dinlerindendir. Ay'ın ışığına nur denirdi. Avuçlar açık ve yukarıya bakacak şekilde dua edilirdi ki; avuçların içi Ay'dan gelen nur ile dolsun. Sonra da avuçlarda toplanan nur, yüze sürülür. Yani nur ile yüz yıkayıp, günahlardan arınmak.
-Alıntı
Eksik kalan yerler vardı onları uygun gördüğüm şekilde aktardım. Yoksa birbiriyle çelişen ifadeler olacaktı. Bunları istemeyiz değil mi?
Özet: Belki okumaya üşendin kısa özet geçiyorum. Tanrı diyerek yabancılaşmıyorsun merak etme.
Özet 2: Allah sözcüğünü ve Allah'ı ilkçağ insanları yarattı. Zaten dilleri insan yaratmamış mıydı? Ayrıca Kuran'da Ameller niyetlere göredir demiyor mu?