Açıkçası yüklü bir tazminat ödemelerini isterim. Her zaman firmalar müşteriyi mağdur etme politikası uyguluyor. Bu bilindik bir gerçek. 2K para onlara koymaz ama köpek gibi de paraya yapışır bırakmazlar. Her şey satış yapana kadardır. Sonrası yok.
Güvenlik bandını hiçbir firma kullanmıyordur Türkiye'de. Genel olarak anakartlar o şekilde satılıyor. O yüzden bir şey çıkmaz. Bunu nedeni ile belirtebilirler. Objektif olarak bakınca iki tarafın da suçlu olduğuna dair kanıt yok maalesef. İki ucu bimem ne değnek misali.
Yine tekrar ediyorum ama keşke bir video kaydınız olsaydı. Yabancı bir ülkede olsanız direkt değişim olurdu ama burası Türkiye maalesef. Mağduriyetler cenneti... İki kuruşluk ürün için adamı beş kuruşluk ederler.
Dava açmanın sizin açıdan en kötü sonuçlanacak kısmı kaybetmeniz değil, karşı dava açılması olur. Firma marka değerini zedelediniz, iftira attınız vs. diye karşı dava açabilir. Üstüne mahkeme masraflarını karşılamakta size kalır. Bunu yapmaları şaşırtmaz. Riskli bir dava sizin açıdan. İşini iyi bilen, bu davalara hakim bir avukat görüşü şart. Şu an ne desek boş. Belki avukat tek bir madde göstererek zaten haklı olduğunuzu belirtebilir. Ondan yola çıkarak dava açabilirsiniz. Ama şimdilik tablo pek iç açıcı değil. Önünüzde uzun bir süreç olacak.
Sıfır bir ürünün hem hasarlı olup, hem de tamir masraflarının size yüklenmesi hiç hoş ve etik değil. Gerçekten adamı çileden çıkartmaya yeter. Benim bile düşündükçe sinirimi bozuyor. Umarım çabanız sonuçlanır. Konuyu güncel tutarsanız, gelişmeleri görmek isterim.
İncehesap'tan hiç ürün almadım ve konunuz sayesinde daha da almam. "Müşteri her zaman haklıdır." görüşünü savunmayan bir firma ile işim olmaz. Amazon TR bu yüzden Türkiye için nimet gibi bir firmadır. Bir daha orayı tercih etmeye çalışın. Ve artık aldığınız ürünleri açarken kayıt almayı unutmayın. Herkese bunu öneriyorum.
@367519 Bahsettiğiniz mantıkla aldığımız hiçbir üründe sorun olmaması gerekir. Öyle mi oluyor? Hayır tabii ki. Elektronik işi şans işidir. Fabrikasyon mantığı bildiğiniz gibi işlemez. Milyonlarca ürünü oturup çalışıyor mu diye inceleyemezler. Araya kaynayan binlerce bozuk ürün olur.
Belli bir oranı göz ardı ederek piyasaya sürerler. Örneğin üretilen bir monitörün paneli diğer aynı modeller ile birebir olmak zorunda değildir. Kimisi daha beyaz, kimisi daha sarımsı görüntü verir. Kabul edilebilirlik seviyesi belirlerler ve ona göre satışa çıkarırlar. Yüz ürünün, yüzü de aynı üretilmez demek istediğim. Ve bunu göz önünde bulundurarak piyasaya sürerler. Örneğin 10 tane ürünün 7 tanesi sorunsuz üretildi olarak varsayılır. 3 tanesi de bozuk olarak varsayılır. İnsanlar hata yapar ama makineler de o hataları yapabiliyor. Çünkü makineleri de insanlar yönetiyor.
Üretimlerin hepsini kontrol etmek ek masraf demek, zaman demek, fazla iş gücü demek. Anlatabildim umarım. Belli oranda bozuk ürünlerin piyasaya sürülmesi normal karşılanır. Bunun için garanti hizmetleri vs. var.
O yüzden açıp denemedikleri bir ürünü sağlam gönderdim iddiasında bulunamazlar. Öyle bir durum söz konusu değil.