O kodların hiçbiri, iddia edildiği gibi anakartı, ekran kartını veya monitörü fiziksel olarak zarar verecek şekilde yakamaz ya da patlatamaz. Kodlar genellikle sadece sistem klasörlerini (örneğin Windows veya Program Files) silip bilgisayarı yeniden başlatır veya Zip Bomb gibi yöntemlerle HDD'yi doldurur. Ancak bu bile fiziksel bir zarara yol açmaz. Monitörün +500 Hz gibi değerlere çıkarılması da monitörü yakmaz; yalnızca siyah ekran ve "sınır dışı" uyarısı verir. Donanım parçalarına zarar vermek için, yazılım yoluyla overvolt uygulanması gerekir, bu da yazılımın sürücü ve API erişimine sahip olmasını zorunlu kılar. Ayrıca, böyle bir yazılımın her donanım için özel olarak uyarlanması gerekir ve bu uyumluluk, her donanımın yazılımsal voltaj değişimine izin vermemesi nedeniyle sınırlıdır. Daha da önemlisi, böyle bir yazılımı geliştiren bir kişinin bundan ne gibi bir kazanç elde edeceği sorusu anlamsızdır; çünkü donanımı "brick" etmek (örneğin BIOS üzerinden) en kötü ihtimalle BIOS çipinin değiştirilmesiyle çözülebilecek bir sorundur. Özetle, bu tür zarar senaryoları hem teknik hem de pratik açıdan mümkün değildir ve çoğunlukla abartıdan ibarettir.