Merhaba Technopat üyeleri, Kocaeli üniversitesi İngilizce öğretmenliği okuyorum, 3. sınıfa geçtim. Ortalamam 3.30 ve 20 yaşındayım. Genel olarak en ufak bir şeyde bile kararsız kalan birisi olarak yakın zamanda hayatıma yön verecek bir karar verme durumundayım.
İki seçeneğim var: Birisi öğretmenlik yapmak diğeri ise THY'de kabin memuru olmak. THY mülakatlarının hepsini geçmiş durumdayım. Sadece sağlık raporum kaldı bu da bir aşama. Kesin değil ama %70-80 tamamlandı sayılır. Tam olarak ne istediğimi bilmiyorum çünkü bunu etkileyen birçok faktör var.
Öncelikle ilk seneden beri eve çıkmak istiyorum. Daha güçlü, güzel ve yeni arkadaşlıklar kurmak istiyorum. Ama maalesef enflasyon ve oturduğum yerin kiralarının fazla olmasından dolayı eve çıkamıyorum. Üniversiteye kadar odasında tek yaşamış birisi olarak yurtta rahat hissedemiyorum, istediklerimi yapamıyorum. Özellikle spor için beslenemiyorum. Bunların yanı sıra yaşam pahalılığı dolayısıyla hem tam beslenemiyor tam da istediğim hayatı yaşayamıyorum. Bana sefil hayatıymış gibi geliyor. Tek motivem spor. Sosyal ilişkiler açısından kendimi geliştirdim fakat şu ana kadar ciddi veya düzgün bir ilişkim olmadı. Lisede de böyleydi. Okulumu ve bölümümü istemeden seçmeme rağmen çok memnunum. Çok güzel arkadaş ortamım var ve bir iki dostum var burada. Çok sosyal değilim ama kendimi gittikçe geliştiriyorum.
Aslında dilbilim okumak istiyorum fakat ülkemizde pek geleceği olmadığı için okuyamadım. Bana bunu aşılayanlar öğretmenlerim oldu.
Bunların dışında burs alıyorum, biraz yardımcı oluyor. Son aylar içerisinde özel dil kurslarında okul zamanı part time çalışmak için birkaç kursla görüştüm. Ders başı 40TL olarak başlarız dediler çocuklarla. Kurumdan tanıştığım çoğu kişi öğretmenlik bile okumuyor fakat yine eğitim veriyor. Bu beni çok etkiledi.
Devlet öğretmeni olmak istiyor muyum bilmiyorum fakat çocukları sevmeme rağmen bu kadar detaylı bilgilere sahip olup am/is/are anlatmak istemiyorum. Daha zor ve dilbilim konuları gibi ufuk açıcı konular anlatmak, grammar anlatmak hoşuma gidiyor. Daha önce özel ders verdim ve sıkıcı oldu. Sınıfa hiç ders vermedim. Görüştüğüm kurslarda verilen derslere gözlemci olarak katıldım ve hoşuma gitti. Çocukların bir şeyi tahmin etmeye çalışması ve bilmeleri beni heyecanlandırıyor. Yeğenlerim bana bir konuyu sorduklarında detaylarıyla anlatmak hoşuma gidiyor fakat hayat pahalılığı ve diğer anlattığım faktörler şu an bana kabin memurluğuna bir şans verip gerekirse okulu 1 sene dondurabileceğimi söylüyor. Aynı zamanda sürekli ev araba almaktan bahsediyorlar. Duruma göre üniversiteye geri dönebilirim. Kimle konuşsam bir şans vermem gerektiğini söylüyor.
Üniversite olarak Anadolu Üniversitesi'ne gitmek istiyordum fakat gidemedim. Bu pişmanlık gibi bir şey oluşturdu bende. Bununla birlikte ilk senemde ailemleydim fakat sorunlar yaşadım ve evi bırakmalarını istedim fakat yapamazsın, birilerini bulamadım diye hemen bırakıp gittiler beni yurda. Burada da pişmanlık söz konusu. Sürekli keşke diyorum ve bunu tekrar demek istemiyorum hayatımda, dolayısıyla bunları detaylı yazdım ki belki bana birisi yol gösterebilir.
Kabin memurluğuna gelince, avantajlarını biliyorsunuz zaten. En az 20 maaş ve ek gelir ile 30'u bulabiliyor. Bu da neredeye 3-4 asgari ücret yapıyor. Öğretmenlikte ise devlette ortalama 12-15 arası özelde de duruma göre ya aynı ya biraz daha yüksek. Kabin memurluğunda kariyer fırsatı var ama bir nevi sağlığınla ödüyorsun. Düzenli spor ve uykudan mahrum kalacağım ama bir şekilde ayak uydurabileceğimi düşünüyorum. Yatılar ve bunların uzun süreli olması sebebiyle diğer ülkeleri gezme fırsatı. Birçok kültürden insanla tanışma fırsatı. Dil geliştirme fırsatı vs. öğretmenlik bana çok kutsal bir meslek gibi geliyor hala fakat durumlar beni engelliyor gibi hissediyorum. Aslında ya akademisyen ya dilbilimci ya da dil okulu açsam fena olmazdı bu sektörde ilerleyip...
Ne yapmam gerekiyor sizce? Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler.
İki seçeneğim var: Birisi öğretmenlik yapmak diğeri ise THY'de kabin memuru olmak. THY mülakatlarının hepsini geçmiş durumdayım. Sadece sağlık raporum kaldı bu da bir aşama. Kesin değil ama %70-80 tamamlandı sayılır. Tam olarak ne istediğimi bilmiyorum çünkü bunu etkileyen birçok faktör var.
Öncelikle ilk seneden beri eve çıkmak istiyorum. Daha güçlü, güzel ve yeni arkadaşlıklar kurmak istiyorum. Ama maalesef enflasyon ve oturduğum yerin kiralarının fazla olmasından dolayı eve çıkamıyorum. Üniversiteye kadar odasında tek yaşamış birisi olarak yurtta rahat hissedemiyorum, istediklerimi yapamıyorum. Özellikle spor için beslenemiyorum. Bunların yanı sıra yaşam pahalılığı dolayısıyla hem tam beslenemiyor tam da istediğim hayatı yaşayamıyorum. Bana sefil hayatıymış gibi geliyor. Tek motivem spor. Sosyal ilişkiler açısından kendimi geliştirdim fakat şu ana kadar ciddi veya düzgün bir ilişkim olmadı. Lisede de böyleydi. Okulumu ve bölümümü istemeden seçmeme rağmen çok memnunum. Çok güzel arkadaş ortamım var ve bir iki dostum var burada. Çok sosyal değilim ama kendimi gittikçe geliştiriyorum.
Aslında dilbilim okumak istiyorum fakat ülkemizde pek geleceği olmadığı için okuyamadım. Bana bunu aşılayanlar öğretmenlerim oldu.
Bunların dışında burs alıyorum, biraz yardımcı oluyor. Son aylar içerisinde özel dil kurslarında okul zamanı part time çalışmak için birkaç kursla görüştüm. Ders başı 40TL olarak başlarız dediler çocuklarla. Kurumdan tanıştığım çoğu kişi öğretmenlik bile okumuyor fakat yine eğitim veriyor. Bu beni çok etkiledi.
Devlet öğretmeni olmak istiyor muyum bilmiyorum fakat çocukları sevmeme rağmen bu kadar detaylı bilgilere sahip olup am/is/are anlatmak istemiyorum. Daha zor ve dilbilim konuları gibi ufuk açıcı konular anlatmak, grammar anlatmak hoşuma gidiyor. Daha önce özel ders verdim ve sıkıcı oldu. Sınıfa hiç ders vermedim. Görüştüğüm kurslarda verilen derslere gözlemci olarak katıldım ve hoşuma gitti. Çocukların bir şeyi tahmin etmeye çalışması ve bilmeleri beni heyecanlandırıyor. Yeğenlerim bana bir konuyu sorduklarında detaylarıyla anlatmak hoşuma gidiyor fakat hayat pahalılığı ve diğer anlattığım faktörler şu an bana kabin memurluğuna bir şans verip gerekirse okulu 1 sene dondurabileceğimi söylüyor. Aynı zamanda sürekli ev araba almaktan bahsediyorlar. Duruma göre üniversiteye geri dönebilirim. Kimle konuşsam bir şans vermem gerektiğini söylüyor.
Üniversite olarak Anadolu Üniversitesi'ne gitmek istiyordum fakat gidemedim. Bu pişmanlık gibi bir şey oluşturdu bende. Bununla birlikte ilk senemde ailemleydim fakat sorunlar yaşadım ve evi bırakmalarını istedim fakat yapamazsın, birilerini bulamadım diye hemen bırakıp gittiler beni yurda. Burada da pişmanlık söz konusu. Sürekli keşke diyorum ve bunu tekrar demek istemiyorum hayatımda, dolayısıyla bunları detaylı yazdım ki belki bana birisi yol gösterebilir.
Kabin memurluğuna gelince, avantajlarını biliyorsunuz zaten. En az 20 maaş ve ek gelir ile 30'u bulabiliyor. Bu da neredeye 3-4 asgari ücret yapıyor. Öğretmenlikte ise devlette ortalama 12-15 arası özelde de duruma göre ya aynı ya biraz daha yüksek. Kabin memurluğunda kariyer fırsatı var ama bir nevi sağlığınla ödüyorsun. Düzenli spor ve uykudan mahrum kalacağım ama bir şekilde ayak uydurabileceğimi düşünüyorum. Yatılar ve bunların uzun süreli olması sebebiyle diğer ülkeleri gezme fırsatı. Birçok kültürden insanla tanışma fırsatı. Dil geliştirme fırsatı vs. öğretmenlik bana çok kutsal bir meslek gibi geliyor hala fakat durumlar beni engelliyor gibi hissediyorum. Aslında ya akademisyen ya dilbilimci ya da dil okulu açsam fena olmazdı bu sektörde ilerleyip...
Ne yapmam gerekiyor sizce? Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler.
Son düzenleyen: Moderatör: