Enver Paşa neden çok seviliyor?

Katılım
30 Temmuz 2022
Mesajlar
13.561
Makaleler
13
Çözümler
93
İyi Sosyaller. Bayağıdır kafama takılan bir konu var. Enver Paşa başarısız olmasına rağmen, neden bu kadar çok seviliyor? Çok bilge gördüğüm eski bir tarih hocam bile koyu ittihatçı ama ben tam anlamıyorum bunu. Cesur ve Yiğit bir komutan olduğunu ama Atatürk gibi askeri bir deha olmadığını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
 
İtilaf Devletleri ile savaşa giremezdik ve giremedik de. Ayrıca dedikleriniz, savaşa girdikten sonra oldu. Hatta İstanbul işgali, savaş bittikten 2 gün sonra olarak kayda geçmiş. Basra olayı ise, savaş başladıktan birkaç ay sonrasıdır.

Dostum İngilizler Osmanlı'yı bölmeyi planlıyordu. İngilizlere karşı savaşmamız zorunlu. Onlara karşı birlikte savaşıp destek alabileceğimiz tek ülke Almanya olduğu için Almanlar ile savaşa girmek zorunlu bir senaryo.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Nasıl sonradan oldu? 1908'de gerçekleşen Reval Görüşmeleri 1915'te mi olduğunu iddia ediyorsunuz? İngilizlerin satın aldığımız gemilere el koymasını söylemiyorum bile. İstanbul olayları 1 Eylül 1914 itibari ile başlıyor. Yani bu olay da biz kimseyle savaşmadan, müttefik olmadan 1 ay öncesinde gerçekleşiyor. Bu olay Çanakkale Boğazından çıkacak olan bütün gemilerin batırılması idi.
Osmanlı'yı bölmek, daha önce planlanmıştı, bu doğrudur ama fiili bir işgal, savaş öncesinde değildi.
Dostum İngiliz'ler Osmanlı'yı bölmeyi planlıyordu. İngiliz'lere karşı savaşmamız zorunlu. Onlara karşı birlikte savaşıp destek alabileceğimiz tek ülke Almanya olduğu için Almanlar ile savaşa girmek zorunlu bir senaryo. Bu arada discordun var mı?
Bunun tersini söylemedim zaten ve doğru.
Basra meselesini unutmuşum. Basra meselesi biz daha katılmadan 1 hafta öncesinde işgal kuvvetleri Basra'ya yollanıyor.
Savaş başladıktan birkaç ay sonrası. İstanbul işgali de savaş bitiminden 2 gün sonradır.
 
Osmanlı'yı bölmek, daha önce planlanmıştı, bu doğrudur ama fiili bir işgal, savaş öncesinde değildi.

Bunun tersini söylemedim zaten ve doğru.
İstanbul işgalini demiyorum dostum boğazların abluka altına alınmasından bahsediyorum. 1 Eylül 1914 tarihinde Winston Churchill Osmanlı'ya karşı saldırı planı hazırlatmış ve bu doğrultuda boğazlardan çıkacak her geminin batırılması kararlaştırılmıştı, özellikle sığınan Alman gemileri.

Savaş başladıktan birkaç ay sonrası. İstanbul işgali de savaş bitiminden 2 gün sonradır.
Sen işgali söylüyorsun ben işgal kuvvetlerinin yollanmasını. İşgal kuvvetleri biz daha savaşa girmeden 15 gün önce yola çıkarılıyor. Musul Meselesi Kronolojisi'nde; 15 Ekim 1914'te yola çıktığını, 25 Ekim 1914'te Basra'ya vardığını belirtiyor. Osmanlı 30 Ekim'de savaşa giriyor.
 
İstanbul işgalini demiyorum dostum boğazların abluka altına alınmasından bahsediyorum. 1 Eylül 1914 tarihinde Winston Churchill Osmanlı'ya karşı saldırı planı hazırlatmış ve bu doğrultuda boğazlardan çıkacak her geminin batırılması kararlaştırılmıştı, özellikle sığınan Alman gemileri.
Evet, bu da doğrudur ama bir işgal yok yine ortada. Hatta Yavuz ve Midilli olayı da var abluka sırasında. Ayrıca Eylül 1914 dediğiniz tarih, yine harbin başlangıcından sonraya denk geliyor.
 
Evet, bu da doğrudur ama bir işgal yok yine ortada. Hatta Yavuz ve Midilli olayı da var abluka sırasında. Ayrıca Eylül 1914 dediğiniz tarih, yine harbin başlangıcından sonraya denk geliyor.
Evet, bizim için başlangıç tarihi değil ama. Barışta olduğun ve saldırmayacağız dediğin bir ülkeyi öncesinde bölüşüp savaş sırasında da sınırına işgal kuvvetleri yollaman aslında durumu gösteriyor.

Ayrıca biz savaşa girmeden tam 4 ay önce de içimizden büyük bir Ermeni devleti çıkarma projesi paylaştılar.
 
Sen işgali söylüyorsun ben işgal kuvvetlerinin yollanmasını. İşgal kuvvetleri biz daha savaşa girmeden 15 gün önce yola çıkarılıyor. Musul Meselesi Kronolojisi'nde; 15 Ekim 1914'te yola çıktığını, 25 Ekim 1914'te Basra'ya vardığını belirtiyor. Osmanlı 30 Ekim'de savaşa giriyor.
Türk Tarih Kurumu'na göre Osmanlı, 11 Kasım 1914'te savaşa giriyor.
Evet, bizim için başlangıç tarihi değil ama. Barışta olduğun ve saldırmayacağız dediğin bir ülkeyi öncesinde bölüşüp savaş sırasında da sınırına işgal kuvvetleri yollaman aslında durumu gösteriyor.
Reval Görüşmeleri, 1908'de olmamış mıydı? "Saldırmayacağız" gibi bir durum yok o zaman. Bu arada neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz? İttihatçılar olmasaydı, yine de savaşa gireceğimizi mi? Eğer öyleyse, bu yanlış. Çünkü İTC olmasaydı, birçok şey farklı olacaktı ve İtilaf'larda farklı şeyler düşünebilirlerdi. Çok farklı olabilirdi belki de her şey veya benzer de olabilirdi. Bunu bilemeyiz, bir kesinlikle konuşamayız.
 
Türk Tarih Kurumu'na göre Osmanlı, 11 Kasım 1914'te savaşa giriyor.

Reval Görüşmeleri, 1908'de olmamış mıydı? "Saldırmayacağız" gibi bir durum yok o zaman. Bu arada neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz? İttihatçılar olmasaydı, yine de savaşa gireceğimizi mi?
İngilizler ile yapılan ittifak görüşmelerinde Rusların baskısıyla Osmanlı tarafsızlığa zorlanıyor ve İngilizler tarafından güvence veriliyor. Fakat aynı zamanda Osmanlı topraklarını bölüştürüyor. Siz okuduğunuzu anlamıyor musunuz? Yoksa işinize mi gelmiyor anlamadım. Osmanlı savaşa 29-30 Ekim saldırıları sonucu 30 Ekim'de Rusların ilanı ile savaşa giriyor. Senin attığın şey Osmanlı'nın onlara resmiyette savaş ilan etmesi.
 
İngilizler ile yapılan ittifak görüşmelerinde Rusların baskısıyla Osmanlı tarafsızlığa zorlanıyor ve İngilizler tarafından güvence veriliyor. Fakat aynı zamanda Osmanlı topraklarını bölüştürüyor. Siz okuduğunuzu anlamıyor musunuz? Yoksa işinize mi gelmiyor anlamadım. Osmanlı savaşa 29-30 Ekim saldırıları sonucu 30 Ekim'de Rusların ilanı ile savaşa giriyor. Senin attığın şey Osmanlı'nın onlara resmiyette savaş ilan etmesi.
Reval'den zaten haberi vardı Osmanlı'nın. Güvenceye inandıklarını sanmam. Rus savaş ilanı da 2 Kasım 1914'tür. 30 Ekim değildir. Osmanlı'nın da 11 Kasım 1914'tür. Ayrıca saçma bir şeyi kanıtlamaya çalıştığınızı da ekledim. "Olsaydı, olmasaydı" gibi şeyleri kanıtlayamayız. Kesinlik ile konuşulamaz. İTC'nin olmaması demek, birçok darbenin olmaması ve birçok olayın da olmaması demek. "İlla girerdik biz bu savaşa" diyemeyiz yine.
 
Hayır İttihatçılar yerine 2. Abdülhamit'in çok sevdiği İngiliz Kamil Paşa ve onun yanındakiler olsa savaşa girmezdik yine 2. Abdülhamit döneminden aşina olduğumuz savaşmadan toprak kaybetme durumuna geçer böylece Kurtuluş Savaşı bile göremeyebilirdik.

Reval'den zaten haberi vardı Osmanlı'nın. Güvenceye inandıklarını sanmam. Rus savaş ilanı da 2 Kasım 1914'tür. 30 Ekim değildir. Osmanlı'nın da 11 Kasım 1914'tür. Ayrıca saçma bir şeyi kanıtlamaya çalıştığınızı da ekledim. "Olsaydı, olmasaydı" gibi şeyleri kanıtlayamayız. Kesinlik ile konuşulamaz. İTC'nin olmaması demek, birçok darbenin olmaması ve birçok olayın da olmaması demek. "İlla girerdik biz bu savaşa" diyemeyiz yine.
30 Ekim'de nota veriliyor, 2 Kasım'da ilan ediliyor evet. Fark nedir? Biraz daha tarih ilerletseniz 1 ay öncesinden işgal kuvvetleri yollanmış olacak yani.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı