Seninle aynı düşüncedeyim fakat o düşüncenin oluru bu berbat devirde olamaz. Herkes bir başkasını aldatmak ve yüzüstü bırakmak için elinden geleni yapıyor. Uzaktan bakıyorsun, "Böyle bir şey yapmamıştır." diyorsun fakat ardında kim bilir neler neler gizlidir. Yemin ederim ki şunu çok iyi anladım ve Arthur Schopenhauer'in şu sözünü başyapıtım olarak belirledim: "Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras hiç var olmayacak olmalarıdır."
Diyeceğim şudur ki: Evlenmeyi düşünmüyorum. Çocuğum olmayacak. Kadın milletine hiçbir zaman güvenmeyeceğim ve güvenmek de istemiyorum. Kendi sinsilikleri kendilerine kalsın.
Nedense, içimde bir umut var. İstediğim kadın temiz ve şefkatli ruhuyla beni bir yerlerde bekliyor. Aşk insanı bir yandan çok mutlu ediyor, bir yandan da yerin dibine sokmayı da becerebiliyor. Ama gerçekten istediğin biri, tam sana göre birisi çıkarsa karşına insan eksik parçasını bulmuş olur, hayatına tam bir şekilde devam eder. Aşk insanın göğüs kafesinin diğer tarafındaki boşluğu dolduracak doğru parçayı, kalbi verir sana. O yüzden bu kadar umutsuz bakmayın lütfen hayata.
İşte o söylediği laftan sonra onu bırakıp gidecektin. Zaten en başta sana yalan söylemiş. Bir ilişkide yalan olursa o ilişki hiçbir zaman, asla ve asla yürümez ki. Bir yalanla birlikte ilişki çöp olur gider, sona doğru ilerler. Karşındaki bir kişi bir kez yalan söylediği zaman sen onun başka bir lafına inanır mısın? Şahsen ben inanmam.
En başta bir dostum da bana onun beni kaybetmek istemediği için yalan söylediğine bir şekilde inandırmıştı. Sonralarda o da artık kabullenmişti ve beni vazgeçirmeye çalışmıştı ama ben çoktan manipüle edilmiştim bile.
Al işte. O eski sevgilisiyle konuşmasından sonra direkt olarak ilişkini kesmeliydin bile. En baştan belliydi cinsellik düşündüğü. Dediğim gibi yarabandı olarak kullandı, konuşacağı kimse yoktu ve senin saf sevgini görünce sana ilgi göstermeye başladı. Neden utanıyormuş söylemekten? Her şeyi yapmış zaten, niye hâla utanıyormuş? Dostum hata sende, en baştan engelleyecektin sen onu. En sonunda üzülen ve suçlanan yine sen oldun.
Bana ağlayınca çok tatlı olduğumu söylemişti biliyor musun? Bir insan neden böyle bir cümle kurar ki? Bana bir yerlerden umut vermeyi başarıyordu. O gece çok düşündüğüm için ve bana yazmaması gerektiğini söylediğim için kendimi tebrik ediyorum. O an tüm planları suya düşmüş gibiydi.
Evet, seni elde etmeye çalıştı ve bu konuda başarılı oldu. Elde ettikten sonra da kaybetme korkusu kalmadı. Dostum hâla kızıyorum sana. Sen "kendini övmesinden" anlamadın mı narsistik bir kişiliğe sahip olduğunu? Böyleleri burnundan kan getirir. Sinirden kanser olursun, deli olursun, cinlenirsin. Nefret ediyorum böyle kişiliklerden.
Tartışmada patlaman gayet iyi olmuş. Tamamen sen haklısın çünkü ve haksız bir yanın yok. Karşındaki bir sürü yalan söylemiş sana karşı, saf duygularını kullanmış ve sonrasında da o senden ayrılmış. Hadi oradan deseydin. Yol orada, kapı orada, çıkış orada.
O an gerçekten bunları görmüyorsunuz, bunu siz de çok iyi biliyorsunuzdur. Yakıştırmıyorsunuz o insana bunları, gözünüz kör oluyor ve en ufak umuda bel bağlıyorsunuz. O gece bunları düşünürken bir şeyler kafama oturunca gerçekten de sinirden burnumdan kan geldi. Hayatıma aldığım en iğrenç hissettiren, en manipülatif kişilik gerçekten de. Belki de hayat bana böylelerinin de olduğunu hatırlatmak için aldı onu hayatıma.
Biliyordu onunla cinsellik konuşmayacağımı, biliyordu öyle birisi olduğumu. İnsan sevdiği kadını neden cinsel arzularını karşılamak için baksın ki? Tamam, evet ilerleyen vakitlerde bakma ihtimali var ama neden bu bir öncelik olsun? Kendisinden utandı.
Aslında mizah anlayışından, karakterinden bana hiç uygun bir insan değildi. Ben kare bir cisim arıyordum ama o üçgendi. O kendisini yontmadı, ben kendi aradığım cismimin girişini ona uyarlamaya çalıştım. Olmadı. Bunu bile kaldıramadı.
Kendisi de dedi biliyor musun? Konuşacak birisi yoktu ve o bana yazıyordu, ben de konuşuyordum ama çoğunlukla tartışıyoruz diyordu. Çok pişman olduğunu söyleyip duruyordu ve o kör bakışımla sadece pişman oluşuna odaklanmıştım.
Yazınız için teşekkür ederim. Beni rahatlattığınız için teşekkür ederim. Artık bir ilişki içine tekrar girersem daha fazla şüpheyle ve daha fazla korkuyla yaklaşacağım. Çünkü artık zamanın insanları bunu istiyor. Hepsinin ağzında aynı zehirleyen laflar var. Gerçek duygular değil, altında yatan sebepleri gerçekleştirmek için söylenen zehirli oklar. Artık anlıyorum. Umarım bu ilişki benim bu durumuma bir panzehir olmuştur. İlişki demeye utanıyorum ama, olsun.
Okuması biraz uzun sürdü. Neyse de o kızdan bir şey olmaz. Cinsellik düşünen biri size de gelir başka birine sizin haberiniz olmadan, aferdersiniz ama cinsellik ilgili bir şeyler olabilir. Bu yüzden en iyisi kafaya takmamak ama bu da süreç gerektiren bir şey. Sevişme olayı olabilir ama söyleyip söylememesi ona kalmış. Ömrü hayatımda bir kere sevgilim oldu. Erkeklerle benden habersiz grup kurmuş ve haberim oldu. 4 kere şans verdim. Hepsi de kötü gitti. Ren geyiği gibi oldum mübarek. Bundan sonra sevgili yapmayı düşünmüyorum bile.
Sizi üzecek bir olay olmuş. Ama önünüze daha iyi birisi denk gelir. Bağırmakl alakası yok. Sevgiliyi kıskanmak ve hayatını öğrenmek ayıp bir şey değil. Bunca zaman fark etmemeniz sıkıntı olmuş.
Artık dikkat edersiniz bundan sonra. Üzücü bir olay, ancak unutmak lazım.
Benim tavsiyem, uzak durmak artık. Ama geri döner misin bilemem. Undertaker'ın dediği gibi: "Asla asla deme." demek var. Hayatın hiçbir şeyi belli etmez. Hakkınızda hayırlısı ama yeni bir kişi arayışına çıkabilirsiniz. Bakalım ne olacak. Dikkat etmek gerektiğini anlamış oldunuz. Bundan sonra dikkat edin ki sonradan yine güven sarsılması yaşamayın.
Aslında yazacak bir sürü şey var ama iyice derine inmek gerekiyor. Bakire konusunda ise güvenme. Ne olduğu belli olmaz. Lütfen dikkat edin! Daha fazla sıkıntı yaşamayın.
Amacı tamamen cinsellikmiş, o masum yüzünü hatırlayıp bunu ona yakıştıramıyorum hâlâ. Bu arada Erkeklerle sizden habersiz grup kurmuş birisine gerçekten şans verebildiniz mi? Büyük konuşmak iyi değil ama nasıl yapabildiniz bunu? Ne hissettiniz onu kabul ederken, tekrar hayatınıza alırken?
Aslında senin geçmişi önemsediğin falan yok, kendi deneyimsizliğin ve öz güven eksikliğin yüzünden karşındaki kişi de senin gibi olsun istiyorsun. Öpüşmek, seks yapmak gibi bir ilişkide olması sağlıklı, hatta belki de gerekli olan bu normal aktiviteleri hiç yaşamadığın için "eski ilişkileri hatırlatacak" kadar önemli ıvır zıvırlar olduğunu düşünüyorsun.
Hayır, ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Kendisine yatma teklifi ettiği için (sözde) ilişkiyi bitiren birisi onunla 6 7 ay hala konuşmaya devam etmiş, hatta daha da fazla. O çocukla sevişmiş. Gayet de benimle olurken eski sevgilisini düşünebilirdi, aklında hala oturuyor o kişi, o durumlar.
Ben yaşamadım, benimle yaşamak isteyen kızlar oldu. İstemedim. Bunun özgüvenle pek bir alakası yok, kendi seçimim bu. Ben geçmişinde bir şeyler yaşayan kızla olmak istemiyorum, kötü hissettiriyor. Ben ne kadar dikkat ediyorsam karşımdaki kızın da aynı benim ettiğim dikkat gibi dikkat etmesini istiyorum. O konuştuğu çocuğun herhangi bir geleceği yok, tamamen cinsel zevkleri için birleşmişler. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Gelecek göremediğim kızlarla öyle şeyler yaşamak kendimi kirletmiş gibi hissetmeme neden olacak gibi hissediyorum. Ben o hislerimi gerçekten hep benimle olacak biriyle yaşamak istiyorum. İlk deneyimini benim gibi benimle yapabilecek bir kişilik istiyorum.
Karşınızdaki kişinin geçmişini sorgulamaya çalışmayın. Sürekli böyle sorup durursanız, dürüst bir cevap alamazsınız. Bunun yerine bu konuda liberal olun. Kız, rahat olduğunuzu görürse kendi öter zaten.
Sırf yalanlar söylediği için, ilişkinin başından beri yalanlarla beni farklı bir kişiymiş gibi tanıttığı için bu kadar sorguladım. Bilmiyorum, o anın içinde olunca liberal davranasınız gelmiyor, hatta sadece sinirli ve stresli birisi oluyorsunuz. Hem de çok seven bir tarafınız var. Bunların birleşimi çok kötü sonuçlar doğuruyor.