LegendaryDevilHunter
Kilopat
- Katılım
- 8 Ekim 2021
- Mesajlar
- 6.354
- Makaleler
- 7
- Çözümler
- 38
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
Oynadığım en iyi DLC.
Nereden başlasam övmeye bilemiyorum bu güzelliği. Mor çiçeklerin arasında kaybolmak, atımı altıma alıp Shadow Realm'daki zorluklara göğüs germek o kadar güzel bir deneyim ki. Baştan belirtmek istiyorum, 25 doları da, 40 doları da gayet hak eden bir DLC. Harika olmuş ama lafı çok uzatmadan asıl incelemeye geçelim.
Lore
Açıklamaya pek gerek yok, oyun dünyasını takip edenler bu oyunların hikayeyi doğrudan vermediğini, arkaplan hikayeleri sunduğunu bilirler. Elden Ring'te de böyle, DLC'de de böyle. Shadow Realm denen bir dünyada Miquella'nın ayak izini takip eden bizim gibi Tarnishedlar ile başlıyor hikaye. Miquella kendi parçasından bir şeyler bırakmış diyarlara ve Tarnishedler de bunları takip ediyor. Miquella'nın amacı ise tanrı olabilmek ve kendi çağını başlatmak. Ve lorea göre Miquella'nın korkunç bir manipülasyon yeteneği var. Hatta Malenia'ya göre Miquella en korkunç empyrean. Bu oyunların loreu yoruma açık bir yapıya sahip. Benim yorumum ise Miquella'nın Tarnishedler üzerinde bunu kullandığı. Bunu son savaşta da görebiliyoruz. Miquella, bunu Radahn üzerinde kullanıyor. Ama biraz kafam karışık bu lore hakkında. Miquella'nın amacı iyi miydi yoksa kötü müydü anlayamadım. Son cutscenede dünyayı daha iyi bir yer yapmaktan bahsediyor ama St. Trina kendisini öldürmemizi istiyor. St. Trina kötü bir karakter değil diye biliyorum. Ama eğer kötüyse ve Miquella'nın amacı da iyiyse bizim karakter, Ranni ve St. Trina bu hikayenin baş kötüleri oluyor. Lore kafamda çok karışık bir izlenim bıraktı. İçinden çıkamıyorum. Biraz daha öğrenirsem belirtirim. Ama benim için ne eksi bu, ne de artı. Umrumda değil bu tarz oyunlarda. Her oyun kendi amaçladığı şeyde başarılı olmalıdır. Bu oyunun amaçladığı şey de oynanış ve keşif.
Oynanış
Gelelim en göz alıcı noktaya. Ana oyunun temel oynanışına değinmeyeceğim. Bilen biliyordur zaten. Bu bir DLC, oyun değil. Bu DLC de ana oyunu oynamış kişileri ilgilendiren bir paket. Yeniliklere odaklanacağım.
Mekaniksel olarak pek bir yenilik göremedim. 1 tane gördüm, o da Sekiro tarzı bir parry sistemi. Ama pek kullanamadım. YouTube'da da kullanan 2 adam gördüm zaten. Yeni mekanikler getirmektense varolanlara güncelleme yapmışlar. Gayet de yeterli. God of War: Ragnarök gibi başarılı bir devam oyununun da yeni mekanikler eklemek yerine varolanları geliştirdiğini düşünürsek bence bu ile ilgili bir sorun yok. Ve evet, DLC ile birlikte 8 yeni silah tipi eklenmiş. Şahsen bunlardan fırlatma bıçaklarını hiç kullanışlı bulmadım. PvP için de, PvE için de kullanışsızlar. Geri kalan Beast Claws, Thrusting Shields ve Hand-to-Hand Weapons da PvE için değil, PvP için gibi. PvE için elimizde kaldı 4 silah tipi. Bunlar güzel mi? Evet. Backhand Blades hele çok hoş olmuş her ne kadar bu sınıfta 2 silah olsa da. Geri kalanlar da gayet kullanışlı sınıflar. En çok kullandığım silah Rellana's Twinblade oldu. Çift Ashes of War'ı baya eğlenceliydi. Ayrıca karakterim 294 seviye bir hybrid olduğundan çoğu büyüyü de kullanabiliyordum. Büyü çeşitliliği de gayet güzel. PvP'de ve PvE'de işlevli çok büyü var. Silah çeşitliliği de hiç fena değil. Kullanışsız silahlar bol olsa da gayet güzel olmuş.
a) Açık Dünya ve Görsellik
İncelemelerde "Elden Ring 2 gibi" ifadesinin kullanıldığını çok gördüm, bence en büyük sebebi bu açık dünya. Bilirsiniz, ilk oyunda nereye adım atsanız mağara, yapacak şeyler vs. buluyordunuz. Ama mağaralar ve catacomblar bir süre sonra fazlasıyla tekrar ediyor ve birbirine oldukça benziyor. Bu durum tabii bir süre sonra keşfin eskisi kadar zevk vermediğini hissetmenize sebep oluyor. DLC'de nereye adım atsanız içerik bulamıyorsunuz. Ama az ve öz mantığında çalışmışlar. Catacomb ve maden ocakları dizaynının üzerine baya koymuşlar. Yani Dark Souls haritası gibi olmuş DLC. Az ama öz. Beğendim de. Ana oyunda Leyndell gibi ana zindanların dizaynının çok da iyi olmaması sorunu vardı. Yan içerikte harika alanlar vardı ama ana içerikte oyunun yarısından sonra koridorlardan ibaret zindanlar bulunuyordu. Bunu çözmüşler. Ana zindanlar gayet güzel. Bayıldım hatta. Gayet dolu ve detaylılar. 42 saat sonra bile hala yeni şeyler buluyordum bazen.
Ve bu beni biraz düşünmeye itti. Keşif odaklı açık dünyalara ihtiyacımız var. Zelda gibi, Elden Ring gibi açık dünyalar lazım bize. Rockstar ve Ubisoft oyunlarında dayatma objektifler değil bize dolu dolu keşif odaklı dünyalar lazım. Rockstar açık dünyaları gibi "Canlı open world yaptık abi." diyip içini bomboş bırakınca olmuyor. Böyle doldurmak lazım işte. Böyle oyuncuyu o dünyada sadece atmosfer için değil, içerik için gezmesini de sağlamak lazım. Ve DLC open world bunu sunuyor. Bayıldım. Ana oyundan bile daha iyi hatta. Ana oyunun açık dünyasından daha çok sevdim. Az ama öz mantığında.
Ödüllendirmeye de yetersiz diyen çok gördüm ama biraz build ile alakalı bir mesele bence. Ben aldığım çoğu şeyi kullanabildim ve güzeldi.
Ufak bir şikayetim var ama. Puan kırılacak bir şikayet değil ama yine de belirtmek istedim. Scadutree Fragment denen bir şey var biliyorsunuz. Bunu aldıkça karakterinizin seviyesini artıyor. Bu ile bir şikayetim yok. Ama keşke bu fragmentlar çeşitli bosslardan vs. düşse ki düşüyor ama ben şöyle isterdim: Oyunda belirli bölgeler olsa, bu bölgeleri tamamladıkça fragmentlar düşse ve hepsi de bu yöntemle düşse. Bossu yenmemizin ödülü olurdu. Gayet de etki ediyor bu arada karaktere. Baya etki ediyor hatta. Benim Scadutree 15 (En fazla 20 yapılıyor ama 15 kadar kendim yapabildim gerisine üşendim açıkçası. İhtiyaç da duymadım ama son boss 3 saat sürdü bundan dolayı. Bayıldım son bossa da değineceğim.) karakter ile Scadutree 3 karakter arasında dağlar kadar fark vardı. Kısaca inat etmeyip toplayın. Bu ufak ama çok ufak şikayetim dışında açık dünyada bir kusur bulamadım açıkçası. Gördüğüm en iyi açık dünyaya sahip oyun. Favori açık dünyamın bir DLC olması komik geliyor kulağa ama öyle. Bayıldım. Oyunda en çok keyif aldığım şey şüphesiz keyifti. Çok hoştu. Hatta boss konusunda hayal kırıklığımı kapatan şey de buydu. Keşif konusunda beklentimi çok ama çok aşmışlar.
Ayrıca bir oyunda gördüğüm en iyi art designın bir DLC'de olacağını beklemezdim. Sanat dizaynı harika. Bir oyunda aldığım en iyi kareler kesinlikle bundandı. Bayıldım. Mükemmel. Bir oyunun iyi görünmesini sağlamak için grafik değil, ışık oyunları, sanat tasarımı ve atmosfer önemli. RDR2 mesela. Texture kalitesi baya kötü aslında ama güzel görünüyor. Bu oyun da öyle. Bayıldım. Mükemmel bir görsellik var. Sanat ekibi çok kasmış belli oluyor. Umarım Game Awards'da aday olur da en iyi sanat dizaynını alır diyorum. Metaphor alsın diyordum ki henüz çıkmadı ama ATLUS'un şu oyunlara bütçe vermeme denen saçma politikasından dolayı art design harika olsa da kesin görsellikte bütçesizlikten bir sorun çıkacak gibi. Ama asıl konumuz olan Shadow of the Erdtree'ye dönersek bir oyunda gördüğüm en iyi görselliğe sahip derdim.
b) Boss Savaşları ve Düşmanlar
Öncelikle yan bosslara değineceğim, yan bosslar ana oyundan çok daha iyi olmuş bence. Çok daha az tekrar ediyorlar ve özel hissettiriyorlar. Death Knight denen bosslara bayıldım. Dark Souls 3'ten fırlama gibi boss savaşlarıydı. İlk karşılaştığım çift balta tutanı daha çok sevdim ama. Favori yan bossum kendisi.
Ana bosslar ise maalesef biraz hayal kırıklığı oldu. 10 remembrance bossundan 5'ini beğendim sadece. Ana oyuna oranlarsak boss kalitesi hemen hemen aynı aslında ama ben daha iyisini bekliyordum açıkçası. From Software karakterimizin boyutundan çok büyük boss yapmamayı öğrenmeli. Kamera çok fena sapıtıyor. Hipopotam bossu ve ayçiçeği bossundan nefret ettim. Ama Bayle, Messmer (Ana oyun dahil oyundaki en iyi savaş.), Midra ve Radahn savaşlarına bayıldım. Rellana ise can barı çok olmasa yine bayılırdım ama can barı savaşı gereksiz uzatıyor. Yine de iyi savaş. Boss kalitesi ana oyun ile benzer kalitede ama "DLC" olunca ve Bloodborne, DS3 DLClerini düşününce daha büyük beklentilere giriyor insan. Neyse ki keşif o kadar iyiydi ki kapattı bunu. Benim için Elden Ring keşif demek zaten. Bossları için oynamıyorum. Ama bosslar konusunda hayal kırıklığına uğradım.
Çok basit bir şekilde de çözülebilirmiş aslında. Bosslar sürekli ama sürekli saldırıyor. Yeter diyorsunuz. Mimic AI nerflenmiş zaten pek bir işe yaramıyor eskisi kadar. Bosslar kombolardan sonra 2 saniye beklese durum %70 oranında çözüldü. Ama yok. Neyse sağlık olsun. Patchler gelince NG+ atmayı düşünüyorum zaten. Bakacağız. Ama şu anki haliyle ana oyundaki kalite ile hemen hemen aynı ama ben daha iyisini beklerdim.
Son bossa da bayıldım ama. Herkes şikayetçi fakat zorlayıcı ve epik bir savaştı. Nerede dodge atacağını öğrenince herkesin dediği "Bossa vuramıyorsun abi." sorununu yaşamadım. Yerden ışık çıkardığı zaman vuruyorsun işte. Şahsen son bossun ne olduğunu öğrenince (Ana oyunda var Radahn sonuçta. biraz hayal kırıklığına uğrayıp beni muhtemelen başka bosslar etkiler diyordum ama tam tersi oldu. Baya sevdim son bossu çoğu kişinin aksine. Seven de çok gördüm gerçi benim gibi. Epik bir düelloydu. Ayrıca Miquella'nın tasarımına da bayıldım. Radahn'ın sırtında Miquella çok güzel duruyor.
Düşman zorluğuna da değinmek istiyorum. Bazı kişiler düşmanlardan 2 yiyoruz abi diye dertlenmiş. E Ringed City'de de farklı mıydı? Hayır. From Software DLClerinde hep böyle ki zaten. Düşman tasarımları da gayet hoş olmuş. Ana oyundan kopyala yapıştırlar olsa da yine de gayet çeşitli yeni düşmanlar. Ayrıca Blessinginizi arttırarak o 2 vuruşta ölme olayı oyun sonlarında 4-5 vuruşu hatta bazen daha fazlasını buluyor zaten. Vigorum 60'dı benim. Normal sayılır yani. Bu konuda insanların tepkisini gereksiz buluyorum. Boss zorluğu bazen saçma abartı olsa da düşman zorluğu gayet yerinde olmuş. Hele Ekşi'de bu oyunun düşman zorluğunu jeton aldırtma amaçlı üretilmiş oyunlarla karşılaştıranlara değinmek bile istemiyorum.
Zaten dediğim gibi, blessing arttıkça kolaylaşıyor. Başlangıçta blessinginizi 4-5 yapabiliyorsunuz. 8-9 yapınca zaten düşman zorluğu doğru düzgün kalmıyor bile. Gereksiz tepki aldılar bu konuda. Düşman zorluğu açısından önceki DLClerden bile yer yer daha kolay bence.
Performans ve Son Sözler
Evet, okuduğuma göre optimizasyon cidden kötü. Ama bende ana oyun da kötü çalışıyordu ve insanlarda ana oyun iyi çalışırken DLC kötü çalışıyormuş. Bende ikisi de aynı oranda çalışıyor. Bende bir sorun var ama ne olduğunu bilmiyorum. Sıcaklıkla alakalı olabilir. Bu konuda yorum yapamayacağım maalesef çünkü ben insanların ana oyun iyi çalışırken DLC kötü çalışıyor şeyine denk gelmedim ama direkt ikisi de bende kötü çalışıyor. Ama sorun benden kaynaklı muhtemelen çünkü 1050 Ti'lı kendisine inceleme sonunda teşekkür edeceğim arkadaş bile ana oyunu Highda 60 FPS rahatça oynuyor. Kısaca bu konuda maalesef bir yorum yapamayacağım. Okuduğuma göre kötüymüş ama belirteyim. Alacak arkadaşlar dikkat etsin. PCniz ucu ucuna kaldırıyorsa ve bunu alacaksanız belki sorun çıkarabilir. Konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar konu altına ana oyunda ve DLC'de kaç FPS aldığını yazıp bunu belirtirse sevinirim çünkü benim bu konuda pek yorum yapabileceğim bir şey yok. O arkadaşların mesajını dikkate alabilirsiniz.
Hakkının yenildiğini düşünüyorum. Shadow of the Erdtree, hayatımda oynadığım en iyi DLC. Ana oyundan daha kaliteli buluyorum kendisini. Tek kelimeyle bayıldım. 42 saat sonunda bitti ama hala yeni şeyler buldum bitince. Çok dolu yapmışlar. Fazla dolu. Elden Ring seviyorsanız alın. Bayılıyorsanız benim gibi hiç kaçırmayın. Ana oyuna da bayılıyordum, tek yapmaları şey daha fazla Elden Ring'ti ve fazlasıyla yapmışlar. Eğer oyunu pek sevmediyseniz ve bu DLC'yi sever miyim diyorsanız muhtemelen hayır. Bu DLC yeni kitle kazanmayı hedeflemiyor. Ana oyunun bana göre biraz daha iyi bir hali sadece. Ama bu bile çok iyi aslında. Bir DLC ana oyundan daha iyi. From Software'a sonraki projelerinde başarılar diliyorum. Sekiro ve Bloodborne'dan bir şeyler alacaklarmış. İlginç olur gibi.
+Harika bir açık dünya, az ama öz mantığında harika içerikler ve ödüller.
+Çeşitlilik mükemmel.
+Zindan tasarımının üzerine çok koymuşlar. Güzel zindan tasarımları bol. Catacomblar bile harika olmuş.
+Yeni güzel silahlar ve PvP oynayanlar için güzel PvP silahları.
+5 tane harika boss ve güzel yan bosslar. Güzel düşman tasarımları.
-Geri kalan bossların beklentimin altında kalması, daha iyi olabilirdi.
-Okuduğum PC'de performans ve sunucu sorunları.
Puanım:
90/100
Bosslar da biraz daha iyi olsaymış kusursuz olurmuş gözümde ama sağlık olsun diyelim.
@Smuya'ya katkılarından dolayı teşekkürler.
Nereden başlasam övmeye bilemiyorum bu güzelliği. Mor çiçeklerin arasında kaybolmak, atımı altıma alıp Shadow Realm'daki zorluklara göğüs germek o kadar güzel bir deneyim ki. Baştan belirtmek istiyorum, 25 doları da, 40 doları da gayet hak eden bir DLC. Harika olmuş ama lafı çok uzatmadan asıl incelemeye geçelim.
Lore
Açıklamaya pek gerek yok, oyun dünyasını takip edenler bu oyunların hikayeyi doğrudan vermediğini, arkaplan hikayeleri sunduğunu bilirler. Elden Ring'te de böyle, DLC'de de böyle. Shadow Realm denen bir dünyada Miquella'nın ayak izini takip eden bizim gibi Tarnishedlar ile başlıyor hikaye. Miquella kendi parçasından bir şeyler bırakmış diyarlara ve Tarnishedler de bunları takip ediyor. Miquella'nın amacı ise tanrı olabilmek ve kendi çağını başlatmak. Ve lorea göre Miquella'nın korkunç bir manipülasyon yeteneği var. Hatta Malenia'ya göre Miquella en korkunç empyrean. Bu oyunların loreu yoruma açık bir yapıya sahip. Benim yorumum ise Miquella'nın Tarnishedler üzerinde bunu kullandığı. Bunu son savaşta da görebiliyoruz. Miquella, bunu Radahn üzerinde kullanıyor. Ama biraz kafam karışık bu lore hakkında. Miquella'nın amacı iyi miydi yoksa kötü müydü anlayamadım. Son cutscenede dünyayı daha iyi bir yer yapmaktan bahsediyor ama St. Trina kendisini öldürmemizi istiyor. St. Trina kötü bir karakter değil diye biliyorum. Ama eğer kötüyse ve Miquella'nın amacı da iyiyse bizim karakter, Ranni ve St. Trina bu hikayenin baş kötüleri oluyor. Lore kafamda çok karışık bir izlenim bıraktı. İçinden çıkamıyorum. Biraz daha öğrenirsem belirtirim. Ama benim için ne eksi bu, ne de artı. Umrumda değil bu tarz oyunlarda. Her oyun kendi amaçladığı şeyde başarılı olmalıdır. Bu oyunun amaçladığı şey de oynanış ve keşif.
Oynanış
Gelelim en göz alıcı noktaya. Ana oyunun temel oynanışına değinmeyeceğim. Bilen biliyordur zaten. Bu bir DLC, oyun değil. Bu DLC de ana oyunu oynamış kişileri ilgilendiren bir paket. Yeniliklere odaklanacağım.
Mekaniksel olarak pek bir yenilik göremedim. 1 tane gördüm, o da Sekiro tarzı bir parry sistemi. Ama pek kullanamadım. YouTube'da da kullanan 2 adam gördüm zaten. Yeni mekanikler getirmektense varolanlara güncelleme yapmışlar. Gayet de yeterli. God of War: Ragnarök gibi başarılı bir devam oyununun da yeni mekanikler eklemek yerine varolanları geliştirdiğini düşünürsek bence bu ile ilgili bir sorun yok. Ve evet, DLC ile birlikte 8 yeni silah tipi eklenmiş. Şahsen bunlardan fırlatma bıçaklarını hiç kullanışlı bulmadım. PvP için de, PvE için de kullanışsızlar. Geri kalan Beast Claws, Thrusting Shields ve Hand-to-Hand Weapons da PvE için değil, PvP için gibi. PvE için elimizde kaldı 4 silah tipi. Bunlar güzel mi? Evet. Backhand Blades hele çok hoş olmuş her ne kadar bu sınıfta 2 silah olsa da. Geri kalanlar da gayet kullanışlı sınıflar. En çok kullandığım silah Rellana's Twinblade oldu. Çift Ashes of War'ı baya eğlenceliydi. Ayrıca karakterim 294 seviye bir hybrid olduğundan çoğu büyüyü de kullanabiliyordum. Büyü çeşitliliği de gayet güzel. PvP'de ve PvE'de işlevli çok büyü var. Silah çeşitliliği de hiç fena değil. Kullanışsız silahlar bol olsa da gayet güzel olmuş.
a) Açık Dünya ve Görsellik
İncelemelerde "Elden Ring 2 gibi" ifadesinin kullanıldığını çok gördüm, bence en büyük sebebi bu açık dünya. Bilirsiniz, ilk oyunda nereye adım atsanız mağara, yapacak şeyler vs. buluyordunuz. Ama mağaralar ve catacomblar bir süre sonra fazlasıyla tekrar ediyor ve birbirine oldukça benziyor. Bu durum tabii bir süre sonra keşfin eskisi kadar zevk vermediğini hissetmenize sebep oluyor. DLC'de nereye adım atsanız içerik bulamıyorsunuz. Ama az ve öz mantığında çalışmışlar. Catacomb ve maden ocakları dizaynının üzerine baya koymuşlar. Yani Dark Souls haritası gibi olmuş DLC. Az ama öz. Beğendim de. Ana oyunda Leyndell gibi ana zindanların dizaynının çok da iyi olmaması sorunu vardı. Yan içerikte harika alanlar vardı ama ana içerikte oyunun yarısından sonra koridorlardan ibaret zindanlar bulunuyordu. Bunu çözmüşler. Ana zindanlar gayet güzel. Bayıldım hatta. Gayet dolu ve detaylılar. 42 saat sonra bile hala yeni şeyler buluyordum bazen.
Ve bu beni biraz düşünmeye itti. Keşif odaklı açık dünyalara ihtiyacımız var. Zelda gibi, Elden Ring gibi açık dünyalar lazım bize. Rockstar ve Ubisoft oyunlarında dayatma objektifler değil bize dolu dolu keşif odaklı dünyalar lazım. Rockstar açık dünyaları gibi "Canlı open world yaptık abi." diyip içini bomboş bırakınca olmuyor. Böyle doldurmak lazım işte. Böyle oyuncuyu o dünyada sadece atmosfer için değil, içerik için gezmesini de sağlamak lazım. Ve DLC open world bunu sunuyor. Bayıldım. Ana oyundan bile daha iyi hatta. Ana oyunun açık dünyasından daha çok sevdim. Az ama öz mantığında.
Ödüllendirmeye de yetersiz diyen çok gördüm ama biraz build ile alakalı bir mesele bence. Ben aldığım çoğu şeyi kullanabildim ve güzeldi.
Ufak bir şikayetim var ama. Puan kırılacak bir şikayet değil ama yine de belirtmek istedim. Scadutree Fragment denen bir şey var biliyorsunuz. Bunu aldıkça karakterinizin seviyesini artıyor. Bu ile bir şikayetim yok. Ama keşke bu fragmentlar çeşitli bosslardan vs. düşse ki düşüyor ama ben şöyle isterdim: Oyunda belirli bölgeler olsa, bu bölgeleri tamamladıkça fragmentlar düşse ve hepsi de bu yöntemle düşse. Bossu yenmemizin ödülü olurdu. Gayet de etki ediyor bu arada karaktere. Baya etki ediyor hatta. Benim Scadutree 15 (En fazla 20 yapılıyor ama 15 kadar kendim yapabildim gerisine üşendim açıkçası. İhtiyaç da duymadım ama son boss 3 saat sürdü bundan dolayı. Bayıldım son bossa da değineceğim.) karakter ile Scadutree 3 karakter arasında dağlar kadar fark vardı. Kısaca inat etmeyip toplayın. Bu ufak ama çok ufak şikayetim dışında açık dünyada bir kusur bulamadım açıkçası. Gördüğüm en iyi açık dünyaya sahip oyun. Favori açık dünyamın bir DLC olması komik geliyor kulağa ama öyle. Bayıldım. Oyunda en çok keyif aldığım şey şüphesiz keyifti. Çok hoştu. Hatta boss konusunda hayal kırıklığımı kapatan şey de buydu. Keşif konusunda beklentimi çok ama çok aşmışlar.
Ayrıca bir oyunda gördüğüm en iyi art designın bir DLC'de olacağını beklemezdim. Sanat dizaynı harika. Bir oyunda aldığım en iyi kareler kesinlikle bundandı. Bayıldım. Mükemmel. Bir oyunun iyi görünmesini sağlamak için grafik değil, ışık oyunları, sanat tasarımı ve atmosfer önemli. RDR2 mesela. Texture kalitesi baya kötü aslında ama güzel görünüyor. Bu oyun da öyle. Bayıldım. Mükemmel bir görsellik var. Sanat ekibi çok kasmış belli oluyor. Umarım Game Awards'da aday olur da en iyi sanat dizaynını alır diyorum. Metaphor alsın diyordum ki henüz çıkmadı ama ATLUS'un şu oyunlara bütçe vermeme denen saçma politikasından dolayı art design harika olsa da kesin görsellikte bütçesizlikten bir sorun çıkacak gibi. Ama asıl konumuz olan Shadow of the Erdtree'ye dönersek bir oyunda gördüğüm en iyi görselliğe sahip derdim.
Öncelikle yan bosslara değineceğim, yan bosslar ana oyundan çok daha iyi olmuş bence. Çok daha az tekrar ediyorlar ve özel hissettiriyorlar. Death Knight denen bosslara bayıldım. Dark Souls 3'ten fırlama gibi boss savaşlarıydı. İlk karşılaştığım çift balta tutanı daha çok sevdim ama. Favori yan bossum kendisi.
Ana bosslar ise maalesef biraz hayal kırıklığı oldu. 10 remembrance bossundan 5'ini beğendim sadece. Ana oyuna oranlarsak boss kalitesi hemen hemen aynı aslında ama ben daha iyisini bekliyordum açıkçası. From Software karakterimizin boyutundan çok büyük boss yapmamayı öğrenmeli. Kamera çok fena sapıtıyor. Hipopotam bossu ve ayçiçeği bossundan nefret ettim. Ama Bayle, Messmer (Ana oyun dahil oyundaki en iyi savaş.), Midra ve Radahn savaşlarına bayıldım. Rellana ise can barı çok olmasa yine bayılırdım ama can barı savaşı gereksiz uzatıyor. Yine de iyi savaş. Boss kalitesi ana oyun ile benzer kalitede ama "DLC" olunca ve Bloodborne, DS3 DLClerini düşününce daha büyük beklentilere giriyor insan. Neyse ki keşif o kadar iyiydi ki kapattı bunu. Benim için Elden Ring keşif demek zaten. Bossları için oynamıyorum. Ama bosslar konusunda hayal kırıklığına uğradım.
Çok basit bir şekilde de çözülebilirmiş aslında. Bosslar sürekli ama sürekli saldırıyor. Yeter diyorsunuz. Mimic AI nerflenmiş zaten pek bir işe yaramıyor eskisi kadar. Bosslar kombolardan sonra 2 saniye beklese durum %70 oranında çözüldü. Ama yok. Neyse sağlık olsun. Patchler gelince NG+ atmayı düşünüyorum zaten. Bakacağız. Ama şu anki haliyle ana oyundaki kalite ile hemen hemen aynı ama ben daha iyisini beklerdim.
Son bossa da bayıldım ama. Herkes şikayetçi fakat zorlayıcı ve epik bir savaştı. Nerede dodge atacağını öğrenince herkesin dediği "Bossa vuramıyorsun abi." sorununu yaşamadım. Yerden ışık çıkardığı zaman vuruyorsun işte. Şahsen son bossun ne olduğunu öğrenince (Ana oyunda var Radahn sonuçta. biraz hayal kırıklığına uğrayıp beni muhtemelen başka bosslar etkiler diyordum ama tam tersi oldu. Baya sevdim son bossu çoğu kişinin aksine. Seven de çok gördüm gerçi benim gibi. Epik bir düelloydu. Ayrıca Miquella'nın tasarımına da bayıldım. Radahn'ın sırtında Miquella çok güzel duruyor.
Düşman zorluğuna da değinmek istiyorum. Bazı kişiler düşmanlardan 2 yiyoruz abi diye dertlenmiş. E Ringed City'de de farklı mıydı? Hayır. From Software DLClerinde hep böyle ki zaten. Düşman tasarımları da gayet hoş olmuş. Ana oyundan kopyala yapıştırlar olsa da yine de gayet çeşitli yeni düşmanlar. Ayrıca Blessinginizi arttırarak o 2 vuruşta ölme olayı oyun sonlarında 4-5 vuruşu hatta bazen daha fazlasını buluyor zaten. Vigorum 60'dı benim. Normal sayılır yani. Bu konuda insanların tepkisini gereksiz buluyorum. Boss zorluğu bazen saçma abartı olsa da düşman zorluğu gayet yerinde olmuş. Hele Ekşi'de bu oyunun düşman zorluğunu jeton aldırtma amaçlı üretilmiş oyunlarla karşılaştıranlara değinmek bile istemiyorum.
Zaten dediğim gibi, blessing arttıkça kolaylaşıyor. Başlangıçta blessinginizi 4-5 yapabiliyorsunuz. 8-9 yapınca zaten düşman zorluğu doğru düzgün kalmıyor bile. Gereksiz tepki aldılar bu konuda. Düşman zorluğu açısından önceki DLClerden bile yer yer daha kolay bence.
Performans ve Son Sözler
Evet, okuduğuma göre optimizasyon cidden kötü. Ama bende ana oyun da kötü çalışıyordu ve insanlarda ana oyun iyi çalışırken DLC kötü çalışıyormuş. Bende ikisi de aynı oranda çalışıyor. Bende bir sorun var ama ne olduğunu bilmiyorum. Sıcaklıkla alakalı olabilir. Bu konuda yorum yapamayacağım maalesef çünkü ben insanların ana oyun iyi çalışırken DLC kötü çalışıyor şeyine denk gelmedim ama direkt ikisi de bende kötü çalışıyor. Ama sorun benden kaynaklı muhtemelen çünkü 1050 Ti'lı kendisine inceleme sonunda teşekkür edeceğim arkadaş bile ana oyunu Highda 60 FPS rahatça oynuyor. Kısaca bu konuda maalesef bir yorum yapamayacağım. Okuduğuma göre kötüymüş ama belirteyim. Alacak arkadaşlar dikkat etsin. PCniz ucu ucuna kaldırıyorsa ve bunu alacaksanız belki sorun çıkarabilir. Konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar konu altına ana oyunda ve DLC'de kaç FPS aldığını yazıp bunu belirtirse sevinirim çünkü benim bu konuda pek yorum yapabileceğim bir şey yok. O arkadaşların mesajını dikkate alabilirsiniz.
Hakkının yenildiğini düşünüyorum. Shadow of the Erdtree, hayatımda oynadığım en iyi DLC. Ana oyundan daha kaliteli buluyorum kendisini. Tek kelimeyle bayıldım. 42 saat sonunda bitti ama hala yeni şeyler buldum bitince. Çok dolu yapmışlar. Fazla dolu. Elden Ring seviyorsanız alın. Bayılıyorsanız benim gibi hiç kaçırmayın. Ana oyuna da bayılıyordum, tek yapmaları şey daha fazla Elden Ring'ti ve fazlasıyla yapmışlar. Eğer oyunu pek sevmediyseniz ve bu DLC'yi sever miyim diyorsanız muhtemelen hayır. Bu DLC yeni kitle kazanmayı hedeflemiyor. Ana oyunun bana göre biraz daha iyi bir hali sadece. Ama bu bile çok iyi aslında. Bir DLC ana oyundan daha iyi. From Software'a sonraki projelerinde başarılar diliyorum. Sekiro ve Bloodborne'dan bir şeyler alacaklarmış. İlginç olur gibi.
+Harika bir açık dünya, az ama öz mantığında harika içerikler ve ödüller.
+Çeşitlilik mükemmel.
+Zindan tasarımının üzerine çok koymuşlar. Güzel zindan tasarımları bol. Catacomblar bile harika olmuş.
+Yeni güzel silahlar ve PvP oynayanlar için güzel PvP silahları.
+5 tane harika boss ve güzel yan bosslar. Güzel düşman tasarımları.
-Geri kalan bossların beklentimin altında kalması, daha iyi olabilirdi.
-Okuduğum PC'de performans ve sunucu sorunları.
Puanım:
90/100
Bosslar da biraz daha iyi olsaymış kusursuz olurmuş gözümde ama sağlık olsun diyelim.
@Smuya'ya katkılarından dolayı teşekkürler.
Son düzenleme:
nerde abi miquella kayboldu gitti napacaz şimdi sonunu hiç baglayamamislar. Yoksa benim daha devam etmem gereken bisey mi var bilen varsa bir yazsın. Miquellayla savasmadik ki?
