haritaa57
Centipat
- Katılım
- 17 Haziran 2023
- Mesajlar
- 8
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Merhaba,
Biraz içimi dökmek biraz da tavsiye almak için açtım konuyu:
Ankara'da bir ofiste stajyer avukat olarak çalışıyorum. Yolum yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Özellikle soğuk havalarda çok sorun yaşıyorum. Hem otobüsler tıklım tıklım dolu geliyor hem de ofis otobüs ve metro durağına uzak kalıyor. Ofiste işler çok yoğun olmamasına rağmen sürekli işlerime bir türlü yetişemiyorum. Çünkü uzun zamandır oradayım ve birçok şeyle ben ilgileniyorum. Bir yandan dilekçe yazmaya çalışırken bir yandan kapıya bakıyorum, ofis telefonlarına cevap veriyorum, çay yapıyorum, avukatların verdiği işleri yapıyorum ve beni en çok rahatsız eden iki şeyi de yapmaya çalışıyorum: İlki değer kaybı dediğimiz araba kazaları dosyaları için sigorta tahkim evraklarını oto tamircilerden ve ekspertiz firmalarından evrak topluyorum. Bu çok sıkıcı bir iş, benim elimde olmayan birçok noktası var ve maalesef aylarca her gün arayıp, e-posta atıp talep etmeme rağmen evrakları alamıyorum ve ofis bunun üzerine çok duruyor. İkincisi ise ofisteki yaşlı avukatın ikide bir en basit işlerini yapmak. Bazen 10 dakikalık bir işi bu yaşlı avukat yüzünden 3-4 saatte ancak yapabiliyorum. En ufak bir şey için bile beni çağırıyor. Onunla anlaşamıyoruz da. Özellikle bilgisayarda yapılacak işlerde sürekli karışıyor. Gerçi çay yaparken de karışıyor, çıktı alırken de karışıyor, sigaraya içemeye çıktığımda da karışıyor. Kısaca her şeye karışıyor. Diğer stajyerler çok kısa sürelerde ofisten çıktığı için onlara karışmaya fırsat bulamıyor. Bir tek beni tanıdığı için her şeyime karışıyor.
Ofisten bağımsız olarak da hayatımda zorluklar yaşıyorum. Yaptığım işi sevmiyorum. Yalnızca babamın "abinden geri kalmanı istemiyorum oğlum" demesi üzerine okudum bu bölümü (abim doktor). Yalnız yaşıyorum. Haftanın 6 günü çalıştığım için sosyalleşmeye vakit ayıramıyorum. Ekonomik sıkıntılar da çekiyorum. Uzun süre önce ilişkim bitti ancak kendimi iyileştirmek için kendime vakit ayıramıyorum. Halen ayrılığın üzüntüsünü yaşıyorum. Ayrıca hayırsız dedem yüzünden çok sevdiğim kuzenlerime karşı miras davaları açmak zorunda kaldım. Dava süreçlerini ben yürüttüğüm için ailem ve bazı akrabalarım tarafından sürekli sıkıştırılıyorum.
Bunlar bir şekilde halledilir diyorum kendime ancak beni en çok huzursuz eden şey yalnızlık ve sevgiden yoksunluk hissi. Beni seven ve sık sık görüştüğüm insanlar var. Arkadaşlarım bana hep destek oldu, beni hiç yalnız bırakmadılar ancak yeterli gelmiyor. Zamanında hayatımın aşkı dediğim insandan duyduğum sevgi gibi hissettirmiyor hiçbiri. Bana sımsıkı sarılacak, sevgisini ve sıcaklığını hissettirecek birinin yokluğu en çok üzen şey. Bu yalnızlık hissinden kurtulamıyorum bir türlü. Yeni biriyle tanışmaya, onunla konuşmaya enerji bulamıyorum bir türlü. Normalde hayata hep olumlu yönde bakan, neşeli bir insanımdır. Çok gülerim, güldürmeyi de severim. Ufak şeylerden zevk alırım. Hayatta çok bir beklentim yoktur. Fazlasını istemem bile. Beni avukat haritaa57 diye görmelerindense kardeşim, yeğenim haritaa57 diye görmelerini isterim hatta. Olduğum gibi davranırım, içim dışım birdir benim. Ama aşamıyorum işte. Neredeyse yıl olmak üzere ama bir türlü aşamıyorum. Biliyorum aslında hayatım birçok insanın hayali. Ancak ben bunları yaşıyorum ve hissediyorum...
Ne dersiniz, ne yapmam gerekir? Tecrübelerinizi anlatır mısınız?
Biraz içimi dökmek biraz da tavsiye almak için açtım konuyu:
Ankara'da bir ofiste stajyer avukat olarak çalışıyorum. Yolum yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Özellikle soğuk havalarda çok sorun yaşıyorum. Hem otobüsler tıklım tıklım dolu geliyor hem de ofis otobüs ve metro durağına uzak kalıyor. Ofiste işler çok yoğun olmamasına rağmen sürekli işlerime bir türlü yetişemiyorum. Çünkü uzun zamandır oradayım ve birçok şeyle ben ilgileniyorum. Bir yandan dilekçe yazmaya çalışırken bir yandan kapıya bakıyorum, ofis telefonlarına cevap veriyorum, çay yapıyorum, avukatların verdiği işleri yapıyorum ve beni en çok rahatsız eden iki şeyi de yapmaya çalışıyorum: İlki değer kaybı dediğimiz araba kazaları dosyaları için sigorta tahkim evraklarını oto tamircilerden ve ekspertiz firmalarından evrak topluyorum. Bu çok sıkıcı bir iş, benim elimde olmayan birçok noktası var ve maalesef aylarca her gün arayıp, e-posta atıp talep etmeme rağmen evrakları alamıyorum ve ofis bunun üzerine çok duruyor. İkincisi ise ofisteki yaşlı avukatın ikide bir en basit işlerini yapmak. Bazen 10 dakikalık bir işi bu yaşlı avukat yüzünden 3-4 saatte ancak yapabiliyorum. En ufak bir şey için bile beni çağırıyor. Onunla anlaşamıyoruz da. Özellikle bilgisayarda yapılacak işlerde sürekli karışıyor. Gerçi çay yaparken de karışıyor, çıktı alırken de karışıyor, sigaraya içemeye çıktığımda da karışıyor. Kısaca her şeye karışıyor. Diğer stajyerler çok kısa sürelerde ofisten çıktığı için onlara karışmaya fırsat bulamıyor. Bir tek beni tanıdığı için her şeyime karışıyor.
Ofisten bağımsız olarak da hayatımda zorluklar yaşıyorum. Yaptığım işi sevmiyorum. Yalnızca babamın "abinden geri kalmanı istemiyorum oğlum" demesi üzerine okudum bu bölümü (abim doktor). Yalnız yaşıyorum. Haftanın 6 günü çalıştığım için sosyalleşmeye vakit ayıramıyorum. Ekonomik sıkıntılar da çekiyorum. Uzun süre önce ilişkim bitti ancak kendimi iyileştirmek için kendime vakit ayıramıyorum. Halen ayrılığın üzüntüsünü yaşıyorum. Ayrıca hayırsız dedem yüzünden çok sevdiğim kuzenlerime karşı miras davaları açmak zorunda kaldım. Dava süreçlerini ben yürüttüğüm için ailem ve bazı akrabalarım tarafından sürekli sıkıştırılıyorum.
Bunlar bir şekilde halledilir diyorum kendime ancak beni en çok huzursuz eden şey yalnızlık ve sevgiden yoksunluk hissi. Beni seven ve sık sık görüştüğüm insanlar var. Arkadaşlarım bana hep destek oldu, beni hiç yalnız bırakmadılar ancak yeterli gelmiyor. Zamanında hayatımın aşkı dediğim insandan duyduğum sevgi gibi hissettirmiyor hiçbiri. Bana sımsıkı sarılacak, sevgisini ve sıcaklığını hissettirecek birinin yokluğu en çok üzen şey. Bu yalnızlık hissinden kurtulamıyorum bir türlü. Yeni biriyle tanışmaya, onunla konuşmaya enerji bulamıyorum bir türlü. Normalde hayata hep olumlu yönde bakan, neşeli bir insanımdır. Çok gülerim, güldürmeyi de severim. Ufak şeylerden zevk alırım. Hayatta çok bir beklentim yoktur. Fazlasını istemem bile. Beni avukat haritaa57 diye görmelerindense kardeşim, yeğenim haritaa57 diye görmelerini isterim hatta. Olduğum gibi davranırım, içim dışım birdir benim. Ama aşamıyorum işte. Neredeyse yıl olmak üzere ama bir türlü aşamıyorum. Biliyorum aslında hayatım birçok insanın hayali. Ancak ben bunları yaşıyorum ve hissediyorum...
Ne dersiniz, ne yapmam gerekir? Tecrübelerinizi anlatır mısınız?