Kendi Kendini Geliştiren ''Öğrenen'' Yapay Zeka

Katılım
12 Haziran 2016
Mesajlar
1.561
Makaleler
1
Çözümler
2
Yer
Los Santos/Sandy Shores
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1523905101
Selam Sosyal! Uzun süredir ara ara aklıma gelip merak ettiğim şöyle bir mesele var; yapay zekayı kısaca 1010101110, 1 olursa entity 111100, 0 olursa 000101 yapsın mantığına dayanıyor diye biliyorum. Daha doğrusu tahmin ediyorum. Peki, gelişmiş yapay zekalar, sadece bu kombinasyonların artmasıyla meydana geliyordur aynı şekilde. Peki, konuştuklarımıza cevap veren, zaman geçtikçe tıpkı bir insan gibi yaşadığı şeyler hakkımda çıkarımda bulunan ve ileride bu bilgileri derleyerek kendi kendine çıkarımlarda bulunan bir yapay zeka nasıl mümkün olabilir? Bildiğiniz gibi yapıldı çünkü.
 
Sorunun 2. kısmını tam olarak bilmiyorum ama anlamana yardımcı olmak için internetten Markov Chain diye aratmanı öneririm, temel olarak buna dayanıyorlar.
 
Paralel işlem yeteneğine sahip GPU'lar, Nesnelerin interneti, Google gibi devlerin motivasyonu ve bilim dünyasının uzun yıllardır sahip olduğu kuramlarıyla birlikte yapay zekaya mümkün olmaması için seçim hakkı tanımıyoruz
 
Paralel işlem yeteneğine sahip GPU'lar, Nesnelerin interneti, Google gibi devlerin motivasyonu ve bilim dünyasının uzun yıllardır sahip olduğu kuramlarıyla birlikte yapay zekaya mümkün olmaması için seçim hakkı tanımıyoruz
Bir şey söyleyeyim; kaçamak cevaplardan hiç hoşlanmam. Bilim adamları çok zeki elbette yapar gibi cevaplar vermek yerine olayın mantığını anlatmanızı istedim.
 
Dostum çok yanlış anlamışsın. 4 koca madde belirttim. Bilimadamlarıyla iligili olan madde bilimsel kuramların elimizde olduğu gerçeğiydi. Kaçamak cevap eleştirin hiç adil değil.
 
Ben de yazılım ile uğraşan, aynı senin gibi yapay zeka meraklısı biriyim. Şuan okuduğum üniversitede de yapay zeka dersi yüzünden yarım dönemim uzadı. Bu dönem 45 puan alarak yapay zeka dersinde bölüm birincisi oldum, yapay zeka gerçekten anlaması zor bir konu. Bir insan, başka bir insana yapay zekayı anlatamazken bir insanın bir programa yapay zekayı, kodlar ile anlatabilmesi gibi bir durum :D Yapay zeka kendi içerisinde çok farklı dallara ayrılan bir alan. Ve bana kalırsa cidden zor bir konu, insanın aklını, mantığını, sınırlarını zorlayan bir dal.

Kaçamak cevap olarak algılama elimden geldiğince net cevaplar vereceğim, sohbet ediyormuşuz gibi düşün eğer ki sıkılmazsan :)
Benim doğduğum tarihte dünya satranç birincisi, bir yapay zeka programı karşısında yenik duruma düşüyor. Mesela bu yazılım ; Öğrenebilen bir yazılım değildi. Öğretilenin dışında yeni bir şey keşfetmiyordu yani. Satranç programları tamamiyle üst düzey birer hesap makinesi yazılımından farksızdı.

Yani satranç oyunundaki her hamle matematiğe dökülmüştü. Bugün yapay zeka uygulamalarının öğrenemeyen kısmını oluşturan çoğu yazılım aslında ; Düşüncenin matematiğe aktarılabilmiş halinden ibaret. Yazılım her olasılık için binlerce matematik işlemini önceden hızlıca yapıyor, hatta sonsuz sayıda hamleyi önceden hesaplıyor. Aslında oyunu kimin kazanacağı en başından belli kısacası.

Aynı şekilde tavla oyunları da birer yapay zeka uygulaması artık. İnternetten oynadığınız o tavla oyunlarının gelişmiş birkaçında zarlar rastgele atılmıyor. Gelecek olan sayı program tarafından hesaplanıyor ve ona göre sayılar düşüyor.

Yapılacak hesapları, programa aktaran kişinin satranç zekası da programın totalde sahip olacağı zeka ile doğrudan orantılı oluyor haliyle. Programa bir konuyu, kodlar vasıtasıyla anlatmaya çalışan kişinin o konuyu gerçek hayatta, bir insan olarak da çok iyi bilmesi gerekiyor. Satranç oyununu bilmeyen birinin yapay zeka satranç uygulaması geliştiremeyecek olması gibi.

Kısacası Kasparov'un bilgisayara yenilişi yapay zekanın en önemli örneklerindendir. Ve öğrenebilme yeteneği yoktur, insan programa öğretmiştir. Program ise yalnızca öğretileni uygulamıştır. Öğrenebilen bir yapay zeka örneği asla değildir. Bir çıkarım yürütemez, beklenenin dışında bir olasılığa yanıt veremez. Önceden hesaplanmış durumlara karşı hazırlıklıdır yalnızca. Ve bu örnekte öğreten kişi, konu hakkında kesinlikle çok derin ve detaylı bir bilgi dağarcığına sahip olmak zorundadır.

kasparov615.jpg


Gelelim öğrenebilen yapay zeka programlarına. Söylediğim gibi, bunlar da kendi içerisinde alanlara ayrılıyor. Ama konu tamamen algoritmalar ile alakalıdır. Tamamen geliştirilen algoritmanın ne iş yaptığı ile alakalıdır. Bugün en güvenli şifreleme yöntemleri bile en temelde birer algoritmadan ibarettir.

Mesela IPhone X yüz tanıma teknolojisi de öğrenebilen bir yapay zeka uygulaması sayılabilir.
Programa yüzünü gösterdiğin vakit o da her bir piksel üzerinde matematiksel işlemler yaparak senin suratını matematiksel birer bilgiye çeviriyor. Uzuvların arası mesafeyi ölçüyor mesela.
İnsandaki yetinin birebir aynısını programa kazandırmaya çalışıyorlar yani.
1 defa Ahmet'i gösteriyorsun, diğer tüm fotoğraf karelerinde Ahmet'i arıyor matematiksel işlemler yapan ilgili program. Ölçüyor biçiyor, onun Ahmet olup olmadığını anlıyor.

Yukarıdaki satranç yazılımı ile çok benzer gelebilir ancak burada programa verdiğin bir bilgi yok.
Programa yalnızca öğrenebilmeyi öğretiyorsun, tanımayı öğretiyorsun. Yani aynı gibi görünse de aslında ikisi çok farklı programlar. Yine satranç mevzusundan "Öğrenebilen satranç yazılımı" ile arasındaki farkı da söyleyeyim.

Mesela nasıl yapılıyor bu öğrenebilen satranç yazılımları? 1977 yılında satranç birincisini yenen yazılım ile arasındaki fark nedir? ALFA GO oyunu nedir? Programa hiçbir taktik öğretilmeden nasıl bu kadar gelişti kendi kendine?

alpha-go.jpg


İşte tam burada "DENE VE GÖR" mantığı ortaya çıkıyor. Bu algoritmada kesinlikle programı yazan kişinin oyunu bilmek, iyi bilmek veya Alfa Go birincisi olmak gibi bir zorunluluğu yok.
Bak Technopat linkini de koydum buraya, makale varmış okursun.

Yeni Yapay Zeka, AlphaGo'yu 100 - 0 Yendi - Technopat

Burada ise tamamiyle donanımın gücü açığa çıkıyor. Bilgisayarların hesaplama potansiyeli ile doğrudan alakalı bir durum. Bir insanın öğrenme kabiliyeti sınırlıyken bir bilgisayarın öğrenme gücü kesinlikle sınırsızdır, donanımlar her geçen gün geliştirilebilir ancak insan hep yerinde sayacaktır.
Bir "Aynştayn" dünyaya bir defa gelecek olsa bile asla bir bilgisayar etmeyecektir, asla bir bilgisayarın hesaplama kapasitesine sahip olamayacaktır bir insan. İnsan doğası gereği yavaş bir mahluktur. Ülkeden ülkeye değişmekle beraber teknoloji konusunda en gelişmiş ülkenin insanları bile yatakta oldukça yavaş, sönük bir performans sergileyebiliyorlar :)

ALFA GO yapay zeka programının numarası şu ; Var olan tüm donanım gücünü kullanarak sayısız kez bilgisayar, başka bir bilgisayara karşı oyun oynuyor. Yalnızca kurallar belirtiliyor, yazılım sadece kuralları biliyor. Başka hiçbir taktiğe sahip değil, kaldı ki 19*19 kareye sahip oyun. Mantıksal algoritmasını kurmak çok zor olur, satranç gibi değil. Anı karekök gibi 2 haneli bir rakamın mantık algoritmasını kurma zorluğu 4 iken 19 haneli bir rakamın mantık algoritmasını kurmak hesap bile edemeyeceğim rakamlara ulaşıyor. Olasılık çoğaldıkça mantığı kavramak ve kavratmak inanılmaz zorlaşıyor. Bu yüzdendir ki çoğu süper zeki sistem uygulamasının bilgi alanı çok ama çok dar.
Her konuda zeka sergileyebilen bir süper sistem henüz yok, aslında insan ile aynı özelliği taşıyor bir nevi.

Kısacası yazılıma sayısız kez oyun oynatılıyor ve iyisi ile kötüsü ile tüm sonuçlar kayıt altına alınıyor.
Program haliyle bakıyor, kim yenmiş kim kazanmış. Kazanan ne yapmış kaybeden ne yapmış.
Dolayısıyla her bir sonraki oynayışında, bir önceki eldeki doğru davranışlardan bir miktar kırpıp kendisine katıyor. 80 hamlenin hangisi doğru hangisi yanlıştı bunu anlayabiliyor. En önemli nokta bu, doğru ile yanlışı deneyerek ayırt edebilme yöntemi de en net çözüm sağlayan yöntemlerden biri. Mevzu da tam olarak bu ; Kimse "Bu hamle doğru hamle" demediği halde, program hangi hamlenin doğru hangi hamlenin yanlış olduğunu anlayabiliyor.

Yani her oyunda, doğru olan birkaç davranışı öğrenip kendi bünyesine katıyor. Programın sayısız kez oyun oynadığını düşünürsek 3 gün gibi bir sürede ALFA GO dünya birincisi olan bir insanı sayısız kez malup edebilecek bir yazılım ortaya çıkıyor.

Yani bilgisayarın
deneme yanılma yöntemi ile bir şeyler öğrenebileceğinin en kesin kanıtlarından birisidir bu. Donanım ve algoritmaları geliştirebilirsek süper bilgisayarlar ile birlikte amansız işler amansız zekalar geliştirilebilir kısacası.

Yani bu yapay zeka çok insanı işinden edecek ileride. Bunu bile bile "Yazılım öldü, artık herkes bilgisayar kullanmayı biliyor" gibi sözler sarf edenlere ileride gülüp alay edeceğiz kısacası. O yazılım bilmeyenlerin teker teker işsiz kaldığı dönemlere şahitlik edeceğiz ilerleyen zamanlarda.

headline.jpg


Mesela yapay zeka "Hastalık Teşhisi" koyan yazılımlardan bahsedelim. Bu öğrenebilen yazılımların can alıcı noktası ise veritabanında bulunan verilerdir genel olarak. Yukarıdaki örnek gibi bilgisayar kendiliğinden bir hasta yaratıp hastalık var edip deneme yanılma yapamaz. Çünkü deneme yanılma yapabilmesi için gerçek bir insana ihtiyaç duyar, hastalığın ne tepki vereceği önceden bilinse zaten yapay zekaya gerek kalmazdı :)

Bu noktada hastalığın belirtileri - hastalığın gelişmesi - tedavi sürecinde uygulanan yöntemler ve hastanın bu tedavilere karşı ne yanıt verdiği - Hastalığın ilerleme aşamasında ulaşılan tetkiklerin neler olduğu gibi soruların yanıtları büyük bir veri tabanına toplanınca yapay zeka meydana çıkıveriyor.

Bu büyük ve kesin deliller neticesinde oluşturulmuş veritabanını yorumlamayı öğrenen bir program kendisine yeni bir hasta tanıtıldığında ne aşamada olduğunu veya ileride ne olacağını önceden gördüğü, yüksek oranda tahmin edebildiği için çok daha kesin tedavi yöntemleri uygulanabiliyor.

Tek sorun öncesinde düzgün bir bilgi topluluğunun oluşturulması. Sağlık sektöründe bu verinin ulaşım süresi maalesef biraz daha uzun olabiliyor. 3 günde sayısız örnek tecrübe edemiyor yani yazılım.

Peki, konuştuklarımıza cevap veren, zaman geçtikçe tıpkı bir insan gibi yaşadığı şeyler hakkımda çıkarımda bulunan ve ileride bu bilgileri derleyerek kendi kendine çıkarımlarda bulunan bir yapay zeka nasıl mümkün olabilir? Bildiğiniz gibi yapıldı çünkü.

Öncelikle senden kaynak talep ediyorum, hangi yapay zeka yazılımından bahsediyorsun? Benim bildiğim henüz "Kelimeleri anlamak ve anlam çıkartmak, aynı şekilde ; Karşılığından tekrardan anlamı bir cümle kurarak cevap verebilme" yetisi tam olarak kazandırılamadı. Siri gibi örnekler vereceksen eğer Siri hiçbir şekilde öğrenebilen bir yapay zeka programı değil, gelen sorulara verilecek cevaplar insanlar tarafından düşünülüp yazılıyor, güncellemelerde programa ekleniyor.

Hani Siriyi açıp "Siri senin ben a.....a koyayım" tarzı cümleler kuruyoruz ya :) İşte o küfürlerin hepsi şirketin depolama aygıtlarında saklanıyor, kullanılan veri siliniyor mudur bilmiyorum.
Ama yeni güncellemeler ile birlikte "Ben de senin a..a koyayım" gibi cevaplar da vermeye başlıyor :D
Bu da yukarıda verdiğim örneğin "Öğrenemeyen" versiyonu. Yukarıda program deneme yanılma ile karar verebiliyordu. Ancak Siri ve benzeri programlarda henüz öğrenebilen bir algoritma tam anlamıyla geliştirilemedi.

Bazı Siri rakibi yazılımların oldukça edebi sorulara bile güzel cevaplar veriğini görürsün. Aynı programı indir ve absürt bir soru sor, dilinin bağlanacağını görürsün :) Henüz gelişmedi o kadar.

Zaten yapay zekanın önündeki ennn ama enn önemli problem de bu ; Cümleyi anlama ve karşılığında anlamlı bir cümle kurabilme yeteneği.
Eski yapay zeka fikircilerinden biri "Bilgisayarda konuştuğun kişinin insan mı yoksa bilgisayar mı olduğunu ayırt edemediğin vakit öğrenebilen bir yapay zeka gelişmiştir" tarzı bir söz söylemişti.

Yani @YapayBilgisayarKurdu isimli yapay zeka bir üyelik düşün :D :D Senin sorduğun bu soruya, açtığın konuya karşılık bu kadar yazıyı bir araya getirip yazabilen bir yazılım düşün.
Ne kadar zor değil mi? Kulağa ne kadar imkansız geliyor değil mi? Hatta internetten görsel ararken hoşuna gidenleri seçip beğendiğini :D Merak etme fotoğraf seçme kısmı çoktan halledildi, Netflix gibi sinema yayıncıları bile görsel aramak için vakit kaybetmiyor, program onların yerine yapıyor.
O da deneme yanılma yöntemi ile resimlerin beğenilip beğenilmemesine göre doğru olan metodu bulmaya, kusursuzlaştırmaya çalışıyor her geçen gün.

Yani asıl mevzu insanın dilinden anlayabilen ve insan gibi konuşabilen bir yazılım geliştirmek. Senin sorduğun sorunun geldiği son nokta burası. Bu sorunun cevabını tam olarak bilsem yapay zekada tarih yazmış olurdum bu yaşımda :D O kısım cidden zor ancak fazla uzak değil, yakında insanların Sex Shop'lardan aldığı canlı mankenler ile evlenme kararı aldığı günleri de göreceğiz. Sex Shop'lar ne zaman ki gelişmiş anla ki o zaman yapay zeka pişmiş. Ve 19*19 tablodan örnek verdiğim üzre bir dilin sahip olduğu kelime sayısı arttıkça mantıklı bir cümle kurmak ve bir cümledeki mantığı kavratabilmek gittikçe zorlaşıyor.
İleride bu programları evrenselleştirebilmek için de bir çaba sarf edilir diye düşünüyorum. Yoksa Türkçe'den Arapça'ya bile tam anlamıyla bir çeviri söz konusu değil. Bu evrenselleştirme olayını da programın öğrenebilme kabiliyeti halledecek zaten.

İnternet kafelerde "Abi 8 numarayı 45 dakika uzat" demeden, programın seni tanıyıp kendiliğinden süreyi uzattığı dönemler göreceğiz. Parası olmadığı halde süreyi uzattıranları otomatik olarak kafeden kapı dışarı atan robotlarla tanışacağız.

Belki bu makaleyi yazan bir yapay zeka olur günün birinde he ne dersin?
Belki 45 yaşıma geldiğimde dönüp bu yazdıklarımı okuyup güleceğim günün birinde?
Geçmişte yazdığım şeyleri, sahip olduğum fikirleri yıllar sonra geriye dönüp okumak cidden çok hoşuma giden bir şey.

Buradan not geçelim ; Programlamanın ulaşabileceği noktanın ucu bucağı yok ancak benim ülkemde insanlar fetö bahanesiyle dolandırılırken bu programlama gelişse de halka ulaşmaz kolay kolay :D
Bilgisayarlar ne kadar gelişirse gelişsin insanlar bu kadar beyinsiz olmaya devam ettiği sürece o ilimden o bilimden o bilgiden nasibimizi biz biraz zor alırız.

Platonik aşıklar için sevdiğinin birebir kopyası klonlar üretileceği gibi bekliyorum ben. O gün geldiğinde herkes korkusuzca açılabilecek sevdiğine. Reddetse bile Vatan Computer 24 ay garanti ile aynısını satıyor olacak nasıl olsa :) Biliyorum uzun oldu ancak ben böyle yorumluyorum yapay zekayı.
 
Son düzenleme:
@BilgisayarKurdu Hocam, öncelikle emeğiniz ve anlatımınız için çok teşekkür ederim. Yapay zeka hakkında bir bilgim pek olmamasına rağmen düşünerek bazı çıkarımlarda bulunuyordum ve bunların doğru olup olmadığını merak ediyordum, ''öğrenemeyen'' yapay zeka hakkındaki tahminlerimin %90 oranında doğru olduğunu anlıyorum. Doğru olanlar 1, yanlışlar 0, her bir durumun bir kodu var, ve bu kodlar makineye eklenen 101001 şeklindeki kodlarla teyit edilip makinelerin de 1001 şeklinde bir tepki vermesi ve bu kodların yazıya aktarılması olayı şeklinde ilerliyor. Ama sadece sorumda sorduğum, ''öğrenebilen'' yapay zeka için pek de kabul edilebilir bir teoriye ulaşamamıştım.

Anlattığınıza göre öğrenme olayı, bir örnek olmadan meydana gelemiyor. Yazılım sadece yazılımcılar tarafından öğretilen base kural kodlarını biliyor ve karşısına gelen olayları matematiksel verilere döküp kendi sistemine enjekte ediyor bir nevi. Bu örnek kodlar, zaman geçtikçe artıyor, çünkü ulaşılan her yeni örnek kullanılarak başka örneklere ulaşılıyor ve donanım, olabilecek tüm ihtimalleri öğrenerek karşısına gelen olaylara, geçmişte yaşadığı şeyleri kullanarak cevap veriyor.

Anladığım kadarıyla durum böyle. Bundan ileriye gidilebileceğini ben de düşünmüyordum, çünkü yapay zekanın aynı insanlar gibi mantığını kullanarak daha önce deneyimlemediği veya insanlarca kendine öğretilemeyen şeyleri, sadece mantığını kullanarak muhtemel bir sonuca varması imkansız gibi gözüküyordu. Ama aklımı karıştıran şu yapay zeka oldu;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Videonun başlarında basit komutlar verilerek cevap verilmesi sağlanıyor. Bu çok zor değil gibi, ancak videonun sonlarına doğru insanların bile cevap vermekte zorlanacağı, felsefi soruları gayet mantıklı ve zekice bir biçimde yorumlaması karşısında bayağı şaşırdım. Konuyu açarken de aklımda bu olay vardı. Böyle bir şeyin meydana gelmesinin nedeni hakkında, daha öncesinde bu seminerin hazırlandığı, ve sorulacak soruların önceden planlandığı, robotun vereceği cevapların da aynı şekilde önceden hazırlandığından başka bir ihtimal benim aklıma gelmiyor. Eğer durum böyleyse, ve verilecek cevaplar önceden hazırlandıysa, bu makinenin 3D video oynatıcıdan pek de farkı olduğu söylenemez. Sadece belirli komutlara cevap verebiliyor, ve seslendiriyor anlamına geliyor bu çünkü.

Tekrardan anlatımınız için çok teşekkür ederim. Akademik başarınızı da tebrik ederim. (Burası fazla mı resmiyet koktu yoksa bana mı öyle geliyor :D)

@9390 Dostum galiba sen benim sorduğumu yanlış anladın, ben de senin verdiğin cevabın neye cevap verdiğini yanlış anladım. Bu olayların olması nasıl meydana geliyor yerine, olayın işleyişi aşağı yukarı nasıl gerçekleşiyor diye sormuştum. Yine de yanıtın için teşekkürler.

İnternette yaptığım yüzeysel bir araştırma sonucu bu kadar açıklayıcı çok yanıt bulamamıştım. Ayrıca internetteki bir boşluğu kapattığımız için de teşekkürler :D
 
Technopat olarak elimizden geldiğince çok bilgi vermeye çalışıyoruz, çoğu zaman sıkıyoruz insanları, bunaltıyoruz hatta gördüğün gibi :D

Robot Sofia'nın en belirgin özelliği yapay zekadan öte "Bir insana en çok benzeyen" yapay zeka robot olması. Daha önce kafa ve boyun hareketlerinin yanı sıra mimikleri de bir insana bu kadar benzeyen bir örnek yapılmamıştı bildiğim kadarıyla. Vatandaşlık verme saçmalıkları falan da bu yüzden :)
Daha çok robotik ile alakalı bir sunum var yani orada. Robotik de aynı 7D cinema standı için yazılım geliştirmek gibi bir şey. Aynı ondaki gibi elektronik motorları yönetmek ile mümkün olan bir alan.

Cümleyi anlama ve anlamlı cümle üretme kabiliyeti bu kadar gelişmiş olsa, iddialı olsa salondaki onca seyirciden birine mutlaka söz hakkı verirlerdi.
Mesele tamamen cevapların önceden hazırlanıp hazırlanmamış olması. Tam bu noktada "Anlamlı cümle üretebilme" kabiliyeti ortaya çıkıyor.

Zaten o alanda başı çeken ülke ABD olur, gidip de sinema yasağını yeni kaldıran Sudi Arabistan başı çekemez o işte. Yinede bu alanda girişimlerde bulunmaları çok güzel, Türkiye'de o da yok :(


Şuan öğrenme olayı, "Öğrenmeyi öğretmeden" gerçekleşmiyor. Haliyle çalışılan alanın dışında yeni şeyler öğrenemiyor makine. Alga Go yazılımı bile bana göre öğrenebilen yapay zeka değil şuan. Çünkü alete öğrenebilmeyi öğretiyorlar. Sağ kulağı sağ elle değil de sol elle tutturuyorlar. Algoritma güzel inkar etmiyorum, ortaya çıkardığı sonuç muhteşem inkar etmiyorum.

Ama makineye "Deneyerek, iyiyi kötüyü ayırt ederek" öğrenmeyi yine bir insan öğretiyor. Taktik veriyor.
O taktiği, kendiliğinden geliştiren bir yazılım olduğunda ; İşte o zaman olmuş derim.

Kelimeleri anlama ve anlamlı cümle üretme olayı ise matematikten de öte daha zor bir iş. Yazılım matematikten ibarettir, matematiğe dönüştürdüğün her şeyi anlatırsın yazılıma.

Ama bu bir değişken değil :) C dilinde string bir ifadeyi integer bir ifadeye dönüştürür gibi dönüştüremiyorsun. İnsandaki konuşma kabiliyeti cidden çok üst düzey bir kabiliyet.
İnsanı insan yapay şey de zaten düşünce üretebiliyor olması. Bizi kainattaki en akıllı varlık yapan şey bu, haliyle yazılıma aktarması da kolay olmayacak.
 
Zeki Sistemler olarak geçiyor aslında, ancak direkt olarak bu konuyu derinden işleyen bir ders.
Bilgisayar Programcılığı okuyorum ve bazı projeler geliştiriyorum, bu sene yazılım mühendisliğine geçeceğim eğer olursa :)

Yapay zekanın ekmeğini yemedim hiç ancak ileride bu alanla alakalı bir şeyler yapmak var kafamda.
Yapay zekayı kullanabileceğin alanların haddi hesabı yok, hayatımızın her noktasına entegre edebiliriz aslında.

İleride kendi evimi baştan sona yapay zeka ile kodlayacağım, çok ciddi kafama koydum.
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı