Din adamlarını asmak? Gerici, şeriatçı ilan edilip adil olmayan şekilde asıldılar.
Örneğin kim?
Fabrika işi pazarlandığı gibi değil. Pek bir etkisi olmadı.
Etkisi olsaydı ne olurdu? Yâni sizin için etkisi olmuş ne demektir?
Türkiye 1923'ten 1938'e kadar ekonomik olarak %196 kümülatif büyüme gerçekleştirdi.
1930-1938 arası sanayi üretimi yıllık %11 artış seviyesinde gerçekleşti.
Ne olacaktı? 15 yılda Almanya olamıyorsunuz.
Saltanat yıkıldı ama yerine halk iradesi değil tek parti geldi. Bu uzun yıllar devam etti. Muhalif partiler kapatıldı falan filan.
Fransa'da cumhuriyet ilan edildikten sonra 15 yıl geçmeden Napolyon İmparator oldu. Fransız Cumhuriyeti 5 kez yıkıldı. Fransız devriminden sonra on binlerce kişi yargılanmadan asıldı, yüz binlerce kişi ceza aldı.
ABD 1776'dan 1825'e kadar çoklu parti sistemine geçmedi.
Almanya'da 1918'de krallık yıkıldıktan sonra 15 sene geçmeden Naziler tek parti, Hitler diktatör oldu. Muhalifler âdil yargılanmadan öldürüldü ve cezalandırıldı. Sayısını biliyorsunuz
İtalya'da Mussolini diktatör oldu ve gene on binlerce insanı yargılamadan infaz etti. Nitekim halkı tarafından linç edilerek öldürüldü.
İspanya'da krallık yıkıldıktan ve sosyalistler başa geçtikten sonra İç Savaş çıktı 1 milyon insan öldü. Franco ölene kadar diktatör oldu ve muhalifler yargılanmadan infaz edildi.
Rusya'da çarlık rejimi yıkıldıktan sonra Şubat devrimi ile Cumhuriyet ilan edildi ve çok partili hayata geçildi. Ardından bir kaç ay sonra Ekim Devrimi ile sosyalistler, SSCB dağılana kadar ülkeyi tek parti sistmei ile yönetti, milyonlarca vatandaşının ölümüne sebep oldu, kızıl devrim muhaliflerini kurşuna dizdi.
Ve hâlâ Rusya'da demokrasi sıfır.
Atatürk Döneminde 1600 kişi asıldı, kaçı suçsuzdu onu da sizden dinlemek isterim.
Atatürk Döneminde evet diğer siyasi partiler kapatıldı ancak başka çare de yoktu. Çünkü rejim düşmanıydılar. Ayrıca kapatıldıktan sonra insanlar hukuksuzca ceza aldı mı? Size soralım.
Türkiye, saydığım diğer örneklerin aksine 1950 yılında kansız, kavgasız bir biçimde; 27 yıl gibi kısa bir sürede çok partili hayata geçmeyi başarmıştır. Bu, asla küçük görülecek bir başarı değildir. İnönü muadilleri gibi gücü terk etmekten korkmamış, baskı ile iktidarını yürütmemiştir. Çünkü, vatanına âşıktır. "Bizim için ağır bir bozgun olsa da, Türkiye ve Türk demokrasisi için büyük bir zaferdir" diyebilmiştir. 1965 yılında erken seçimle Demirel başa geçince de tebrik etmesini bilmiş ve çok mutlu olmuştur. Türkiye, sözlerinizi hak etmiyor!
Kısaca yukarıdan inme şeyler. Halkta pek tutmadı.
2. Mahmut Döneminden beri her iş tepeden inme çünkü 100 yıl geriden gelindiği için acele ile iş yapılıyor. Her iş vaktiyle olsa, zaten her 3-4 nesilde bir halkın idrak seviyesi artacak ve modernleşmeyi talep edecek. Maalesef Türk Milleti trenin son vagonuna atlayarak ilerlemiştir. Demokrasi kültürümüzün de tam olarak oturmadığı, 2017 referandumu ile sabittir bence. Tabi, burada olmaması gereken askeri vesayetlerin de etkisi büyük. Bu başka bir tartışma konusu.