Yurtdışında okuyacaksan bence en önemli şeylerden biri yerel halkın İngilizce bilgisi. Japonya tarzı ülkelerde zor durumda kalabilirsin. Anladığım kadarıyla Fransa'da yaşayan bir arkadaşımız kendi bilgisi dahilinde fikir ve deneyimlerini aktarmış. Her ülkenin iyi ve kötü yanları var. Politikalarını da her zaman tek bir bakış açısından değerlendirmemek lazım çünkü bugünlerde her ülke sadece ama sadece kendi çıkarlarını düşünüyor.
Genelleme yaparsak akrabalarımın çoğu (%75 civarı demek yanlış olmaz diye düşünüyorum) yurt dışında yaşıyor. Bu ülkelerden bazıları: Amerika, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İngiltere, İsviçre, Japonya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar. Daha da ülke var ancak bu kadarını söylemek yeterli diye düşünüyorum. Ben de hayatımın kayda değer bir kısmını İngitere'de geçirdim ve 30 civarı ülke gördüm. Akraba ziyaretlerinden pek hoşlanmadığım için gittiğim ülkelerdeki ziyaretlerim şehir merkezinden 1 saat uzaktaki villasında yaşayan akrabanın evinde 1 hafta kalmak tarzında değildi. Gerçekten bana her anlamda değer katan ve en önemlisi de yerel halkı gözlemleme fırsatı veren geziler yaptım. Sadece balkanlarda 2,5 ay gezdim ve bir 2,5 ay daha doya doya gezilir diye düşünüyorum. Kısaca özet geçmek gerekirse Küba'sından Amerika'sına kadar çeşit çeşit ülkede bulundum ve yaşam stilleriyle birlikte kültürlerini de gözlemleme fırsatım oldu.
Şimdi bunu neden anlattın diye merak etmiş olabilirsin yalnızca yurt dışı ve yabancılar hakkında ne kadar tecrübeli olduğumu anlamanı istedim. Bana kalırsa üniversiteni seçerken her türlü maddi ve manevi durumu gerçekçi bir şekilde değerlendirmen gerekiyor. Bunlardan en önemlisi de maddi durum ne yazık ki. Hiçbir şeyi en dipten ve en ucuzundan hesaplama çünkü ne yaparsan yap sana daha pahalıya patlayacak. Belki hiç beklemediğin bir masraf çıkacak belki de iş bulurum ne de olsa diye üzerinde çok durmadığın harçlık durumu iş bulamadığın için seni zora sokacak.
Özellikle eğer mezuniyet sonrası yurt dışında yaşamaya devam etmek istiyorsan buna uygun bir ülke seçmen de senin fazlasıyla hayrına olur. Mesela bildiğim kadarıyla İrlanda'ya dil okulu ile giden Türklerin için orada legal olarak kalmaları ve devamında vatandaşlığa kadar giden yol pek zorlu değil. İlaveten yerel dilin İngilizce olması da adaptasyonu kolaylaştırabilir. Eğer yerel dil İngilizce değilse ve senin de orada kalma niyetin varsa ne yapıp edip o dili olabildiğince erken öğrenmeye çalışmalısın. Bu yalnızca iş bulmak için değil aynı zamanda senin kendini geliştirmen ve kendini oralı hissetmen için de fazlasıyla önemli bir durum.
İngiltere pahalı üniversite ücretleri ve düşük burs imkanları ile biliniyor ve bu fazlasıyla da doğru ama diplomanı bir pasaport olarak düşünürsen buradaki kaliteli bir üniversiteden alacağın diploma senin elini epeyce rahatlatacaktır. Yalnız anladığım kadarıyla senin için üniversite ücretinin düşük olduğu veya hiç olmadığı ülkeler daha uygun.
Kozmopolit şehirler her zaman uluslararası öğrenciler için bir avantaj diye düşünüyorum. Orada yaşayan yerli halkın diğer ülkelerden gelen kişilere genel olarak alışkın olması bir yana network ve iş imkanları bakımından da elini güçlendirecektir. Unutma ki hiç beklemediğin kişiler hiç beklemediğin kapılar açabilir.
İstediğiniz bölümün hangi ülkelerde ne kadar ücret karşılığında okunduğunu araştırıp bulmak sizin işiniz. Ardından aileniz ile gerçekçi bir analiz yapıp bütün üniversite eğitiminiz boyunca maddi durumunuzun nasıl etkileneceğini gözden geçirin. Seçtiğiniz ülkelerin olumlu ve olumsuz yönlerini çıkarın ve karşılaştırma yapın. Unutmayın ki en pahalı seçenek her zaman en iyisi olmadığı gibi en ucuz seçenekte ileride pişman edebilir.
Fransa için de en azından kendi deneyimleri göz önünde bulundurarak birkaç şey söylemek istiyorum. Fransız arkadaşlarım gerçekten çok sıcakkanlı ve samimi kişiler. En sevdiği yemek Beyti olan bir arkadaşım bile var. Gene de Fransa'da tatsız olaylar yaşamadım değil. Bir soru sorduğumda inadına benimle Fransızca konuşan mı dersin, Türk olduğumu öğrenince deveye binmek üzerinden aşağılayanı mı? Bir millet için genelleme yapmak doğru olmaz zaten orada çok nazik ve kibar kişilerle de karşılaştım. Afrika'dan gelmiş göçmenler ise bence gözlemlediğim kadarıyla kural tanımazlıkları ile yerli Fransızları da rahatsız ediyorlar. Fransa'da üniversite okunur okunmasına da orada gerçekten hayatını devam ettirmek ister misin bilemiyorum. Sıra Fransa'ya gelene kadar daha çok ülke sayılır. Ancak en önemlisi hangisinin senin için en uygun olduğu.
Eğer yurtta kalacaksan (bu yalnızca Fransa için değil her yer için geçerli) kesinlikle yüksek memnuniyet oranı olan bir yerde kal yoksa sıcak suyundan tahtakurusuna çok uğraşabilirsin. Birde her zaman ne olursa olsun sana destek olabilecek bir Türk (gurbetçi değil) bul. Bu tarz bir kişiye gerçekten çok ihtiyacın olduğunda beni daha iyi anlarsın. Sen de gene onların yanında ol ki birbirinize sahip çıkabilesiniz.
Son olarak küçük bir tavsiye de vermek gerekirse Avrupa'daki çoğu ülkenin ne kadar medeni ve demokrasi aşığı oldukları düşüncesine inanarak kendini kandırmamanı öneririm. Medeniyetleri ve demokrasi sevdaları genellikle kendi çıkarlarını günümüz koşullarında korumak için kullandıkları mükemmel bir kılıftır.
Umarım dilediğin gibi bir üniversite hayatı yaşarsın.