Çarşaf ve peçe hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kamu alanlarında giyilmesi bence yasak olmalı bir suçlu kendini saklayabilir, kıyafetin içine bomba tarzı aletler saklayabilir. Başörtüye kimse birşey diyemez ama bu yasak olmalı bence.
 
Kamu alanlarında giyilmesi bence yasak olmalı bir suçlu kendini saklayabilir, kıyafetin içine bomba tarzı aletler saklayabilir. Başörtüye kimse bir şey diyemez ama bu yasak olmalı bence.

Eğer böyle düşünüyorsan Discord ve Roblox'a da bir şey demeyeceksin.

Orada da kötü niyetli insanlar var o yüzden yasaklıyalım?

Yasakçı zihniyet çözüm değildir.

Bu mantıkla bakarsak internettide yasaklıyalim insanlara zararlı oluyor?

Yasaklamak yerine kökten çözüm yani güvenlik önlemlerini artırmak gibi X-ray gibi teknolojilerin artık olması gibi şeyleri de düşünebilirsiniz.

Çözüm üretilmeli yasak yerine.
 
Eğer böyle düşünüyorsan Discord ve Roblox'a da bir şey demeyeceksin.

Orada da kötü niyetli insanlar var o yüzden yasaklıyalım?

Yasakçı zihniyet çözüm değildir.



Çözüm üretilmeli yasak yerine.
Dijitalde bir çözüm üretebilirsiniz ama böyle şeylerde nasıl bir çözüm üretebilirsin mesela söylermisin? her yerde xray kameraları falanmı olsun öyle bişey olamaz yani.
 
Dijitalde bir çözüm üretebilirsiniz ama böyle şeylerde nasıl bir çözüm üretebilirsin mesela söyler misin? Her yerde X-ray kameraları falan mı olsun öyle bir şey olamaz yani.

İkimizde işin uzmanı değiliz o sebepten şu şu şeyler yapılmalı diyemem, ancak kısaca güvenlik önlemleri artırılarak yapılabilir yıl olmuş 2025 diğer ülkeler neler yapıyor teknoloji ne seviyeye gelmiş bunamı çözüm yok?
 
Dijitalde bir çözüm üretebilirsiniz ama böyle şeylerde nasıl bir çözüm üretebilirsin mesela söylermisin? her yerde xray kameraları falanmı olsun öyle bişey olamaz yani.
Eğitim dışında bir seçenek zor. Bu saatten sonra eski yapının kafasınıda değiştiremezsin zaten.
Ama yeni nesil üzerinden yeni bir sistem kurabilirsin, kısa vade de olmasa bile uzun vade de meyvelerini verecektir..

Dijitalde bir çözüm üretebilirsiniz ama böyle şeylerde nasıl bir çözüm üretebilirsin mesela söylermisin? her yerde xray kameraları falanmı olsun öyle bişey olamaz yani.
Xray olmasada İngiltere de benzeri bir kamera ve takip sistemi uygulanıyordu diye hatırlıyorum.
 
Birisi bir hırsızlık yaptığında veyahut bir canlı bomba olma gibi bir durumda olduğunda kimlik tespit edebilecek miyiz çarşaflı birisini? Barşörtünün ve kapanmanın yeri ayrı çarşaf geçirmenin yeri ayrı aynı giyimi düşmanları tanımasın diye ninjalar giyiyordu 😀
 
Birisi bir hırsızlık yaptığında veyahut bir canlı bomba olma gibi bir durumda olduğunda kimlik tespit edebilecek miyiz çarşaflı birisini? Barşörtünün ve kapanmanın yeri ayrı çarşaf geçirmenin yeri ayrı aynı giyimi düşmanları tanımasın diye ninjalar giyiyordu 😀
Saygılı olman iyi olur dostum, konu hassas. Birisi çıkıp üstüne alınıp küfür etse hoşuna gitmeyeceğini ikimizde biliyoruz. Burada yapılması gereken en güzel şeyi konudan çekilmek ya da fikir fırtınası yapabilmek, katkı sağlamak.
 
Eski çarşaflıların kızları türbanlı,türbanlıların kızları açık artık.Sözüne güvenilir adamların çocukları söz vermenin anlamını bilmiyor,tarih geçtikten sonra mazeretini söylüyor o da sen sorarsan.Hırsızın çocuğu gaspçı,gaspçının ki katil oldu.Yasak olsa da olmasada bir akış var herkesi sürüklüyor.Aslında şikayetiniz ortamdan ama buradan geriye dönmez,kimse sosyal çevresine karşı duramaz.İnsanların sokakta çiftleştiği bir zaman gelecek ve bir kişi hiç olmazsa duvarın arkasına geçin diyebilirse o Hz.Ebubekir kadar mübarek kabul edilecek diye bir hadis var.Karşı duran veya durmayan herkesin daha yaşanır bir ortam isteğini anlıyorum fakat yapacak bir şey yok,zor bir zamanda doğdunuz.Konu ne olursa olsun 'bu kadar takma' diyenlerin çoğalmasındaki sebep te bu,kimsenin çözümü yok.
 
Eski çarşaflıların kızları türbanlı,türbanlıların kızları açık artık.Sözüne güvenilir adamların çocukları söz vermenin anlamını bilmiyor,tarih geçtikten sonra mazeretini söylüyor o da sen sorarsan.Hırsızın çocuğu gaspçı,gaspçının ki katil oldu.Yasak olsa da olmasada bir akış var herkesi sürüklüyor.Aslında şikayetiniz ortamdan ama buradan geriye dönmez,kimse sosyal çevresine karşı duramaz.İnsanların sokakta çiftleştiği bir zaman gelecek ve bir kişi hiç olmazsa duvarın arkasına geçin diyebilirse o Hz.Ebubekir kadar mübarek kabul edilecek diye bir hadis var.Karşı duran veya durmayan herkesin daha yaşanır bir ortam isteğini anlıyorum fakat yapacak bir şey yok,zor bir zamanda doğdunuz.Konu ne olursa olsun 'bu kadar takma' diyenlerin çoğalmasındaki sebep te bu,kimsenin çözümü yok.
Sana yemek vermiyor, para vermiyor, ya da gelişimini sağlamıyor bu konular. Yavaş yavaş anlamaya başladı insanlar.

Tüm ideolojilerin sonuna gelindi... Çünkü tencere boş kardeşim kimse kusura bakmasın.
 
1-) orada peygamer ile dalga geçildi aynısını Atatürk'e yapmanın cezası var.
(Yapıpta hapse giren görmüştüm)

2-) biz 25 suç kaydılı kişi dışarıda dolaşsın demiyoruz ona da laf söylüyoruz.

3-) İslam sayesindedir kısmı özel hayatımda kötü bir psikolojik durumdan İslam'ın ben kurtarmasıydı ki Mod'lar yanlış anlayıp laik devlet izin veriyor diye ceza verdiler :)

4-) kurtuluş savaşında savaşanların kaçı Müslüman'dı araştırmanı öneririm.

Yazdiklarinizi dikkatle okudum. Fikirlerinizi belirtmissiniz. Ancak bazi argumanlarinizin tarihsel ve mantiksal acidan eksik veya hatali oldugunu dusunuyorum. Amacim sizi kirmak veya asagilamak degil. Sadece bu onemli konulari daha derin ve dogru tartismak. Izin verirseniz maddelerinizi teker teker ele alalim.

Oncelikle ilk iddianiz olan 'peygamber ile dalga gecildi aynisini Atatürk'e yapmanin cezasi var' konusuna bakalim. Bu konuyu dogru analiz etmek icin 'gulme olayi' olarak bilinen vakanin detaylarini hatirlamak gerekir. "soguk savas" adli bir programda. "ıcki butun kotuluklerin anasidir" sozu uzerinden bir kelime sakasi yapilmistir. Bu soz bir hadis olarak kabul edilir. Ancak olayda dogrudan peygamberin sahsina yonelik bir ifade. Bir hakaret veya onu kucuk dusurme amacı yoktur. Sadece bir soz uzerinden yapilan bir kelime oyunudur. Hatta sakayi yapan kisiler daha sonra bu sozun hadis oldugunu dahi bilmediklerini aciklamislardir. Bir fiilin 'dalga gecmek' mi yoksa 'hakaret' mi oldugu yoruma aciktir. Ancak hukuken bu ikisi arasinda buyuk bir fark vardir.

Bu durumu Atatürk'e hakaretle karsilastirmak ise hukuki olarak mumkun degildir. Cunku Turkiye Cumhuriyeti'nde Atatürk'un hatirasini koruyan 5816 sayili ozel bir kanun bulunur. Bu kanun devletin kurucusunu ve cumhuriyetin sembollerini korur. Dini degerlere hakaret icin boyle ozel bir kanun yoktur. O fiiller. Tck 216 kapsaminda 'halki kin ve dusmanliga alenen tahrik etme' sucunun unsurlari olusursa bir ceza alir. Yani birinde ozel bir kanunla tanimlanmis bir suc vardir. Digerinde ise yoruma acik genel bir kamu duzeni maddesi. Hukuken tamamen farkli olan bu iki durumu 'ayni' gibi gostermek yanlış.

Bu olayda asil elestirdigim seyin ne oldugunu aciklayayim. Bu olay. Türkiye'deki ifade ozgurlugu ve adalet sistemine dair daha buyuk bir sorunun parcasidir. Bu tekil bir vaka degildir. Ornegin. Yakin zamanda diamond tema adli bir YouTuber. Sadece munazarada hadis okudu diye. Hakkinda linc kampanyalari baslatildi. Ailesine ve kendisine agir kufurler edildi. Olum tehditleri aldi. Hakkinda yakalama karari cikarildi ve ulkeyi terk etmek zorunda kaldi. Daha da geriye gidersek. Ilahiyatci ve yazar turan dursun. Dini elestiren kitaplar yazdigi icin 1990 yilinda evinin onunde silahli saldiri sonucu katledildi. Bu ornekler. Dini konulardaki elestiri veya mizahin. Fikirsel bir tartisma yerine nasıl orantisiz. Hukuk disi ve hatta kanli bir sekilde bastirilmaya calisildigini gosteriyor. Elestirdigim şey. Bu orantisiz ve hosgorusuz iklimdir.

Ikinci maddenizde 'biz 25 suc kayitli kisi disari dolassin demiyoruz' diyorsunuz. Bu konudaki samimiyetinizden suphem yok. Ancak benim elestirim size veya baska kisilere degil. Sistemin kendisine. Benim isaret ettigim sorun. Adalet sisteminin onceliklerindeki ve isleyisindeki korkunc orantisizliktir. Bir kelime sakasindan dolayi insanlar jet hiziyla tutuklanirken. Toplum icin gercek bir tehdit olan onlarca suca karismis birinin serbest kalabilmesi. Adalet'in ne kadar bozuldugunu gosterir. Bu durum. Vatandasin adalete olan guvenini temelden sarsan bir problemdir.

Dorduncu argumaniniza gelelim. 'kurtulus savasinda savasanlarin kaci muslumandi' sorusunu ortaya atiyorsunuz. Bu tarihi gercek elbette dogrudur. Kurtuluş Savaşı'ni yapan ordu ve halkin cogunlugu Müslüman'di. Ancak bu gercek. O Müslüman halk. Donemin halifesinin 'hain' ilan ettigi ve isgalcilerle is birligi yapan fetvalarina karsi cikmistir. Onlar bir halifenin veya seyhin degil. Mustafa Kemal Atatürk'un sekuler ve milliyetci liderliginin arkasinda toplanmistir. Savasin amacı dini bir devlet kurmak degil. Isgal altindaki vatani kurtarip. Bagimsiz ve modern bir ulus-devlet insa etmekti.

Yani evet. O ordu Müslüman'di. Ama o Müslüman ordu. Dini degil milli bir amac icin. Sekuler bir liderin onderliginde savasti. Bugün bu topraklarda ozgurce yasayabilmemizi ve herkesin kendi inancini (veya inancsizligini) ozgurce ifade edebilmesini. O zaferin kurdugu laik cumhuriyete borcluyuz. Bu tarihi gercegi. Laik cumhuriyetin kurucusuna yonelik elestiriler icin bir dayanak gibi sunmak. Veya ulkenin varligini sadece tek bir kimlige indirgemek. Tarihi eksik okumaktir.

Butun bu konular adalet sistemindeki orantisizlik. Ifade ozgurlugu uzerindeki baskilar. Ve tarihin tek tarafli yorumlanmasi. Hepsi ayni toplumsal gerilemenin farkli kısımları. Benim elestirim de bu gerilemenin kendisine.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı