Atatürk dönemi din politikalarının ve İslam'a etkilerinin zararları nedir?

Kafaya bak savaştan yeni çıktık diye sarık cübbe giyeni kes biç as, Kur'an okuyanı dava et cezalandır :D
Kuran okuyanı değil isyan edip darbe yapmaya kalkışanı. Ya açıkladığımız şeyleri neden tekrar tekrar cevap almamış gibi soruyorsun yukarıda anlattık biz bunları.

Amacı nedir ki dışına çıkmış olsun? Size göre amacı nedir?
İnsanların Allah'ın yasaklarını ve isteklerini öğrenmesi, yaşamını buna göre düzenlemesi.
 
Evet. Diyanet o yayinlara karsi bir yaptirim uygulamadi. Sen buna bir şey yapamama yani bir acizlik diyorsun. Ben ise buna gorev taniminin disina cikmama yani bir ilke diyorum. Diyanet kurucusunun vizyonu geregi bir sansur veya yasaklama mercii olarak kurulmadi. Onun amacı dini siyasetin ve cikar odaklerinin elinden kurtarmakti.

Cumhuriyetin ilk donemindeki elestirilerin hedefini dogru anlaman lazım. O donemki yazilar genel kaninin aksine bir din dusmanligi degil akli ve bilimi engelleyen dogmalarla mucadele niteligindeydi. Yani hedef dinin kendisi değildi. Hedef dinin icine karismis hurafeler yanlış yorumlar ve bazi din adamlarinin bu durumu kendi cikarlari icin kullanmasiydi. Bazi kesimler dine yonelik her turlu felsefi ve bilimsel elestiriyi dogrudan "hakaret" olarak algiladi. Dogmayi elestirmeyi dinin kendisine saldiri olarak yorumladilar. Kanaat de bu yuzden toplumda yayildi. Bu genel durumun disinda materyalist acidan dini temelden sorgulayan daha radikal aydinlar da vardi. Devletin resmi reform felsefesi bu radikal goruslerle degil dini hurafelerden arindirma fikriyle ortusuyordu.

Eger diyanete o donemde kitaplara yasak koyma gibi bir guc verilseydi. Hangi dusuncenin yayimlanacagina ve hangi fikrin dine aykiri sayilacagina bir kurul karar verecekti. Bu da tam olarak laik cumhuriyetin onlemek istedigi seydir.

Yani diyanetin bir şey yapamamasi aslinda sistemin bir hatasi degil. Ozgurlugu koruyan temel bir ozelligi.
Bu fikirleriniz Edirne Savlavı Şeref Aykut'un fikirleri ile çelişiyor. Şeref Aykut'tan daha mı iyi Atatürk'ü tanıyorsunuz?
 
Öncelikle, konu başlığı hem gramer açısından hatalı hem de anlam bakımından taraflı bir izlenim veriyor. Konuyu açan arkadaş başlığı yanlış ifade etmiş ya da yapılan düzeltme yeterince doğru olmamış olabilir.
Açıkçası böyle bir tartışma çıkmasını beklemiyordum. Sadece ilgilenenlere biraz ilham olur diye birkaç anekdot paylaşmak istemiştim. Dakikalardır sadece okuyorum ve izliyorum.
Yanlışları düzeltme isteğinizi anlıyorum, bende de benzer bir refleks var. Ama şu ana kadar onlarca sayfa dolmuş ve açıkçası bu kadar mesai yapmak istemiyorum.
Atatürk kuşkusuz, şüphesiz büyük bir adam. Tarihte yerini almıştır. Benim için bu tartışılabilir bir konu değil ve bence tartışılmamalı da. Bu düşünceyi benimsememiz gerektiğine inanıyorum. Aksini savunmak, nankörlüğün daniskasını geçmek olur.
Türk soykırımı gibi bir gerçek varken, milletimizi binbir zorlukla bu felaketten kurtaran bu büyük insanları eleştirmek, eğer Türkseniz, bana göre nankörlüktür, hadsizliktir.
Ama arkadaşın konuyu açarken yazdığı gibi, o dönemde izlenen politikaların sonuçlarını ve etkilerini elbette konuşabiliriz. Fakat bunu gerçekten sağlıklı bir şekilde yapabilmek için dönemi, olayları ve bağlamı iyi anlamak gerekir. Yani tarih metodolojisiyle, ilgili birçok başlığı birlikte ele alarak.
Bu da ciddi zaman ve emek isteyen bir uğraş. Akademisyenler dışında çoğu kişi böyle bir mesaiye girmediği için, bu tür konularda tartışmalar genelde kaçınılmaz oluyor. :)
 
Kuran okuyanı değil isyan edip darbe yapmaya kalkışanı. Ya açıkladığımız şeyleri neden tekrar tekrar cevap almamış gibi soruyorsun yukarıda anlattık biz bunları.


İnsanların Allah'ın yasaklarını ve isteklerini öğrenmesi, yaşamını buna göre düzenlemesi.
100 kez aynı şeyleri mi diyeyim illa, evinde Kur'an bulduran herkes mi darbeci.
 
Kuran okuyanı değil isyan edip darbe yapmaya kalkışanı. Ya açıkladığımız şeyleri neden tekrar tekrar cevap almamış gibi soruyorsun yukarıda anlattık biz bunları.
Duvara anlatsak daha çok anlaşılacağımızı düşünüyorum. Bebeklikten itibaren belirli şekilde yetişmiş kimselerin farklı pencerelerden bakabileceğini düşünmüyorum.
 
İnsanların Allah'ın yasaklarını ve isteklerini öğrenmesi, yaşamını buna göre düzenlemesi.
Kuran'da, "İnsanların Allah'ın yasaklarını ve isteklerini öğrenmesi" şeklinde belirttikleriniz müteşabih değildir. Apaçık belirtilmiştir ve Hz. Muhammed'in uygulamaları ile pekiştirilmiştir. Anlamı kapalı ayetlerin varlığı, anlamı açık ayetlerin varlığını gölgelememektedir.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı