Dostum ben de şöyle bir anımı anlatayım yeri gelmişken. Anlatmadan şunu da belirtmek isterim; amacım Türk-Kürt ayrımcılığı falan değil, benim çok sıkı dost olduğum kürt arkadaşlarım da var. Her neyse fazla uzatmadan anlatayım. Kastamonu’da okuyorum ben. Annemler İstanbul’un Esenler semtindeler. Yarı yıl tatilinde yanlarına gideyim dedim. Otobüs kaza yaptı vs. derken 7-8 saatlik yolu 16 saatte bitirdim. Bunun yorgunluğuyla kendimi eve attım. Ev giriş katta. Dışarıda birden korna sesleri belirdi. Dedim geleneklerde var bu artık, geçer giderler. Gitmediler. Düğün bizim mahalleden birilerininmiş. Birden bir sürü kişi indi arabalardan. Yeşil, kırmızı meşaleler yaktılar. Sokak duman altı. Göz gözü görmüyor. Birilerinin elinde silah da gördüm. Sıktılar tabii. Hem korna sesi, hem yol işgali, hem birden fazla olmak suretiyle maganda ateşi şikayetleriyle aradım polisi. Polis amcalar teşrif etmediler bir türlü. Aradan 1.5 saat geçti bunlar kahve gibi bir yere girdi, son ses müziğe devam ettiler. O ara teşrif etti lanet olası fedaraller. Çıktım dışarı yanlarına bir de ne göreyim. Tüm mahalle camda izliyormuş. Gösterdim girdikleri yeri. Gittiler oraya, yarım saat sonra çıktılar. Sordum “herhangi bir ceza kestiniz mi?” diye. Bana dediler “Bu tip vakalarda önce uyarıyoruz, tekrarı durumunda para cezası kesiyoruz.”. Demem o ki maganda kurşunu birine isabet etmeden ceza falan kesmiyorlar. Devletin önce polisleri adam gibi eğitmesi gerekli. Sonra topluma yaptırım uygulayıp, kötü alışkanlıklarından soğutması gerekli.