Hayal mi, İyi Bir Gelecek mi?

LaraInHell

Hectopat
Katılım
8 Haziran 2017
Mesajlar
419
Çözümler
2
Çoğu Technopat takipçisi gibi teknolojiye üst düzey ilgi duyanlardanım.
Yaşım şu an 18. Yaklaşık 8 sene önce, yani 10 yaşımda tanıştım ilk defa bilgisayar ile. O zamanlar kablosuz internetin ne olduğunu bilmezdim, iki üst komşum öğretmişti bana kablosuz interneti. Şaşırdım, bu çocuk bir şeyler biliyor demiştim kendi kendime.
Bilgisayarıma güncellemeler geliyordu; Windows 7 Starter kullanıyordum o zaman. Ben çok korkuyordum sürekli güncelleme falan falan. İlk defa başıma geldiğinde yine bu çocuğa danışmıştım. Bana dediği şuydu: ''Eğer bir daha güncelleme gelirse bilgisayar bir daha açılmaz.'' Şimdi hatırladıkça güler güler dururum. Bunu anlatmamın nedeni bilgisayar konusunda bir zamanlar ne kadar bilgisiz oluşum. Zaten ilk bilgisayarımın da özelliklerini bilmeden almıştım, ucuz diye.
Zaman geçti tabi, internet altyapıları daha da iyileşti eski zamana göre. ADSL yerini VDSL'e ve fibere bırakmaya başladı.
YouTube yaygınlaştı, bilgiye daha çabuk ulaşılır oldu. Sene 2012'de Technopat ile tanıştım. Sistem toplama videoları olsun, ürün inceleme videoları olsun film tadıyla izlerdim. Bazen o konsepti mumla aramıyorum değil.
Hatta o zamanlar Ali abinin kardeşi Berker abi de vardı, ha bir de bıyıklı bir abimiz vardı adını pek hatırlamam saçları dalgalıydı. Her neyse konumuza gelelim. İzledim, sürekli araştırdım. Yaz tatilimin tamamını bilgisayara, yazılımı tanımaya adadım.
Android'te ROM, root konularını; Windows'a dair her şeyi, yazılımını, donanımını sürekli buradan öğrendim. Ağ donanımlarına ilgi duydum. Onları araştırdım, ardından video kurgu, montaj, resim düzenleme ile ilgili sürekli araştırma yaptım.
Movie Maker ile başladım video montaja, Vegas Pro 11,12,13,14,15 hepsini kullandım. Premiere PRO CC kullandım. Photoshop CS6 öğrendim, kullandım. Sürekli araştırıp yeni bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Bilgisayar hakkında, yazılım hakkında, donanım hakkında, çevre ekipmanları hakkında.
Böyle geçen bir 8 seneye rağmen ben hala bilgisayar veya yazılım mühendisliği okuma konusunda endişe duymaktayım. Alacağım para bana yetecek mi? Önü açık bir meslek mi hep tereddütteyim. Mezun senemdeyim. Tıp için çalışıyorum şu an. Peki ben yazılım/bilgisayar mühendisliği yapmak istiyorum, hayatım boyunca bu mesleği elime alacağım. Bu mesleği seçmemem ne kadar doğru?
Hayallerinin peşinden git diyebilirsiniz. Realist olalım bence, biraz zor iş bulmak ülkemizde. Önü açık değil yani. Sırf bu mesleklerin önünün açık olduğu başka ülkelere niye gidelim. Keşke bizde de önü açık olsa bu tarz mesleklerin önü.
Ailem sıcak bakmıyor, çevrem iş bulamazsın diyor. İki arada bir derede kaldım.
Her türlü düşüncenize ve yorumunuza açığım, teşekkür ederim.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bende kendi hayatımdan bir örnek vereyim sana. 9-10 yaşlarımdayken astronomiye merak salmıştım. Belgeseller, çocuk kitapları falan derken fiziğe ilgi duymaya başladım. Üniversite zamanı geldiğinde (şu an bu sebeple mezunum) fizik okumamın beni sadece mutlu edeceğini, başka yollarla da mutlu olabileceğimi düşündüm. Şu anda bilgisayar mühendisliği hedefiyle hazırlanıyorum sınava. Ben hayalimi amatör olarak sürdürebileceğimi ve kaliteli bir hayat sürmek istediğimi fark ettim. Sen de elindekileri iyice bir tart ve kararını ver.
 
Önemli olan sizin ne düşündüğünüz, başka kimsenin değil... Tıp kazanmak da okumak da uzun bir süreç olmakla beraber bu mesleği yapmaya başlamadan mesleği yapmak istemediğiniz için mutsuz olmaya başlama ihtimaliniz var. Zaten bilgili olduğunuz bir konu üzerinde hayatınızı sürdürecek olmayı istiyorsanız bu isteğinize kulak vermelisiniz.

Hiçbir meslekte iş bulmak kolay değil, para kazanmak hiç değil. Doktor da olsanız yazılım veya bilgisayar mühendisi de olsanız diğer insanlardan bir fark yaratmanız, kendinize bir şeyler katabilmeniz gerekiyor sadece.

Her iki meslek için de her sabah uyandığınızda yaşayacağınız birer günü hayal edin, hangisi içinizde daha çok heyecan uyandırıyor sorusunu sorun kendinize.
 
Gelecekte artık her şeyin yerini teknoloji olacak. O yüzden yazılımdan asla şaşma.
 
Kendi ağzınla demişsin daha 3 sene önce fiber internet kullanmıyorduk. Eminim ki 5 Sene sonra da robotlar,yenilenebilir eneji vs. Önem kazanacak. Tabi işci aranacak. Türkiye olmasa bile yurtdışında bulabilirsin.
 
Dostum bilgisayar mühendisliği de er ya da geç Türkiyede de Dünyada olduğu gibi prim yapacak. İnsanlar artık betonların çarkı döndüremediğinin farkına vardılar. Gelecek sadece ve sadece yazılım ve elektrik-elektronik teknolojilerinden ibaret olacak. Dolayısıyla elektrik-elektronik, mekatronik ve bilgisayar mühendisliği en önemli mühendislik kolları haline gelecek.

Ancak seni uyarmak istiyorum. Yukarıda bahsettiğin şeyler bilgisayar bölümünde olan arkadaşlarımın anlattıklarına göre oldukça ufak bir bölümü oluşturuyorlar. Bilgisayar mühendisliği seçtiğinde yukarıda anlattıklarından ziyade karşına çok sert bir duvar olarak kodlama çıkacak.

Elektrik-elektronik okuduğum halde ben bile Matlab, C, C++ gördüm şimdi ise bunların yanında oldukça ilkel bir dil olarak kalan Assembly görüyorum, mikro işlemci dersinde arm tasarımı görüyoruz.

Kodlama dersleri üniversite hayatım boyunca beni en çok zorlayan dersler oldu. Hepsi birer ızdırap gibiydi ve verene kadar açık konuşmak gerekirse anamız ağlamıştı. Bugün bunlardan dahi defalarca kalan ve hala vermeye çalışan arkadaşlarım var.

Bizim durumumuz bile içler acısıyken bilgisayar bölümündeki arkadaşların hayatı adeta cehennem gibi. Biz hepi topu 3 dil gördük, şimdi ise dördüncüyü görüyoruz ancak bilgisayar bölümündeki arkadaşlar mezun olana kadar 10-15 dil öğreniyorlar. (En adi ve en ilkel makine dillerinin falan tamamını görüyorlar.) Aralarından bazıları okulu bırakmayı, bazıları bölüm değiştirmeyi istiyorlar hatta ve hatta bir kaçı bölümlerini değiştirdiler bile.

Kararını iyi ver, kodlama herkesin yapabileceği bir şey değil. Herkes efektif olarak algoritma düşünüp bunu koda dökemiyor. Çok fazla pratik, çok fazla çalışma gerektiriyor. Kulağa ne kadar hoş gelse de bitirene kadar kafayı kırmak gayet mümkün.
 
Türkiye'de işini iyi yapan bir insan aç kalmaz. Bundan emin olabilirsin. Daha sen bölümü okumadan, iş hayatına atılmadan ''alacağım para bana yetecek mi'' dersen kaybedersin baştan. Meslek hayatına ilk başladığında paradan önce tecrübe gelir. Bunu da mezun olduğun zaman iyi anlarsın.

Eğer kendine güveniyorsan, ben yaparım, 10 kişi yatarken ben bu bölümde kendime bir şey daha katabilmek için 1 saat daha geç yatabilirim diyorsan oku.

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri işsizlik olacak. Geleceğini iyi planla. Mutlu olacağın bir iş seç.
 
Adını duyurman lazım yoksa çok çok yüksek maaş alamassın demişti bir akrabam. Ben de o günden beri vazgeçtim ve şu an değişik hedeflere yöneldim. Çünkü Türkiye içinde kalırsam en fazla 4000 TL maaşla çalışacakmışım oysa ki 2-3 önce 10 bin TL ile başlamayı hedefliyordum :D Şu an ki hedefim hukuk. Eğer olmazsa sayısala yöneleceğim.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı