Bitkiler neden meyve üretir?

Hayvanlar bitkinin ürettiği meyveyi yemeyi nasıl biliyor ve öğreniyor?
Insanın ataları ağaçlar üzerinde yaşarken, sıklıkla meyveler ile beslenmektelerdi. Meyveler, bu türlerin ana öğünlerini oluşturmaktaydı, dolayısıyla etraftaki meyvelerin tadını beğenip de yemeye meyilli olanlar karınlarını doyurabilecek ve diğerlerine göre avantajlı konuma geçebileceklerdi. Benzer şekilde, etraftaki hayvanları (insan gibi) üzerine en iyi şekilde çekebilen meyvelere sahip bitkiler de, az önce izah ettiğim sebeplerle avantajlı konuma geçiyorlardi.

Dolayısıyla nesiller sonunda tat algımızın evrimleşmesi ve popülasyon içi genel ya da çoğunluk beğenilerin bu meyvelerin tatlarına doğru kayması sonucu bizler günümüzde belli başlı meyvelerin tadını güzel buluyoruz. Ancak tür içi varyasyon sebebiyle, kimimiz muz severken, kimimiz portakalı tercih ediyor. Muz ve portakal diğer hayvanlar için bir anlam ifade etmiyor elbette.

Peki bitki bunu nasıl algılıyor?
Meyveler, bir tür yaşasın diye var değildir. Tam tersine, bir tür var olabilmek için ortamda var olan kaynaklara muhtaçtır ve mecburen onlara uygun bir şekilde evrimleşecektir. Burada karşılıklı evrim iki tür birbirine uyum sağlamak zorunda kaliyor.
Bitkiler hem birbirlerinden etkilenerek evrilirler, hem de çevreden ve orada yaşayan diğer canlılardan etkilenirler.
Bazı bitkiler kendilerini yiyen hayvanlara karşı toksik alkaloidler sentez ederek, yenilmekten kurtulmaya çalışırlar.

Burada sadece hayvanlar bitkileri yemiyor. Bitkiler içinde de hayvan yiyen cinsler var. Mesela böcek, küçük canlilar ve fareleri yiyen bitkiler bile var.

Meyvelerin tatlari da içindeki kimyasallardan kaynaklaniyor. Tat kavrami da özneldir, hayvandan hayvana, kişiden kişiye göre değişir.

Mesela arilar bal üretmeyi diğer canlılarda yesin diye yapmiyor. Kendi menfaati için bal yapiyor besin depolamak için bali toplayip kışın yavrularına veriyor bu besini. Ancak ayılar ve insanlar gidip o ballara el koyup yer, halbuki arı balı kendisi için üretiyor.

Bugün gördüğün çoğu meyve ve sebzenin insan üretimi olduğunu da bilmen gerek. Yabani meyveleri yapay seçilim yoluyla farklilastirmislardir.

Hayvanlar ve insanlar hayatta kalabilmek için bitkileri denemişlerdir. Bitkilerde yaşamlarını sürdürebilmek için şartlara göre evrimleşmiştir. Bazi bitkiler zehirli meyveler üretiyor, bazi bitkiler hayvan yiyor, bitki kendi çıkarıni gözetmiştir.

Bitkiler bunu algi ve bilinç mekanizmalariyla yapiyor, kendi adapte ediyor, çıkarını gözetliyor.

Bitkiler çevresel tehditlere karşı farklı şekillerde tepki verebiliyorlar.
 
@BERWAR

Bitkilerin algı ve bilinç mekanizmalarının nasıl çalıştığına dair bir bilgin var mı? Bitkiler çevreyi nasıl algılar? Bizim 5 duyumuz var mesela, dünyayı algılamak için bu 5 duyuyu kullanıyoruz. Peki bitkiler nasıl algılıyor? Aslında konuyu açarken asıl öğrenmek istediğim bu idi.
 
Allah öyle yarattığı için.
Ya da üremek için diyebilirsiniz ki bu çok daha mantıklıdır. Meyvelere bakarsanız içinde, dışında bir yerlerinde tohum bulundururlar. Bunları yiyen hayvanlar dışkıladıklarında toprağa gübreli, güzel bir ekim yaparlar.
 
Bitkilerin algı ve bilinç mekanizmalarının nasıl çalıştığına dair bir bilgin var mı? Bitkiler çevreyi nasıl algılar? Bizim 5 duyumuz var mesela, dünyayı algılamak için bu 5 duyuyu kullanıyoruz. Peki bitkiler nasıl algılıyor?
Bitkilerde diğer canlılar gibi çevreyi algılayıp uyum sağlıyor. Örneğin bitkilerin uygun ve doğru zamanda filizlenmeleri, tomurcuk vermeleri, çicek açmaları ve gelişip büyüyebiliyorlar. Bu algı ve bilinç mekanizmalari tam olarak nasil çalışıyor bilemiyorum o konu hakkinda bilgim yok, cevabi vardir mutlaka.

Doğanın ritmine genlerindeki kodlanmiş mekanizmalar ve bünyelerinde oluşturduklari kimyasallar ile bunu yapiyorlar. Daha önceki mesajımda da kimyasallara değinmiştim.

Bitkiler ışığın geliş yönüne doğru da eğilirler. Sicak ve soğuğu da derileri olmamasina rağmen hissederler. Bazi bitkilerin dokunmalara da hassasiyeti var. Küstümotuydu galiba dokunmaya tepki veren.

Bir makalede okumuştum diğer canlilar gibi 5 duyu organina sahip ve hafizalari da var deniyordu bitkiler hakkinda ne kadar doğru bilemiyorum. Bu konuyu çok araştırmamışım açıkçası.
Karşılıklı evrim tamamen farkındalıksız ve tesadüfi mi meydana gelmiş oluyor o zaman? Bunları açıkladık diyelim, hani helikopter pervanesine benzer bir tohum şekli üreten ağaç var adı dişbudak yapraklı akçaağaçmış. Bu ağaç rüzgar enerjisini nasıl bilip anlayabiliyor ki, döküldüğü zaman çok uzaklara taşınma potansiyeli olan tohumlar üretebiliyor?
Karşılıklı evrim tesadüfi değil. Diğer sorularin cevabi son mesajimda var.
 
Son düzenleme:
sen ağzını oynatarak konuşmayı nereden biliyorsun? ses tellerini düzgün bir şekilde titreterek uygun sesi çıkarmayı? tamamen kalıtsal geçmişten gelen bir şey diye düşünüyorum.
 
@Visual Lies İnsanın veya hayvanların yapabildikleriyle bitkilerin yapabildikleri kıyaslanamaz çünkü tamamen apayrı birer yaşam formu. Bu 2. sayfadaki mesajlarda geçen sorumu okuyunuz.
 
Mesela diğer canlılardaki gibi duyularının olmadığını biliyoruz.

Arkadaş sorunun genelini açıklamış zaten ama ben bu cümle için bir şey söylemek istiyorum.

Aslında bitkilerin de duyuları var. Yalan makinesini icat eden Cleve Backster adında bir bilim insanı yalan makinesinin elektrotlarını bitkiye bağlamıştı ve ona su verince ne olacağını merak edip sulamıştı. Makinenin ibresinde çok büyük bir şey olmamıştı, sadece aşağı yukarı hareket etmişti. Bunun üzerine Backster, bir kibrit alıp bitkiyi yakmayı düşündüğünde ibre tavan yapmıştı, yani bitkiler insanların düşüncelerini okuyabiliyordu. Ayrıca bir bitkinin önceden yaprağını kesmiş olan insan bitkinin bulunduğu odaya girdiğinde ibre yine hareketlenmeye başlıyordu. Yani bitkilerin hafızaları da vardı ve insanları hissedebiliyorlardı.
(Backster etkisi)
Bu arada şimdi 2. sayfaya geçtim. Bu soruyu sormuşsun, isabet oldu :)
 
Tartışmaları okumadım ama meyve sadece ve sadece çekirdek için vardır. Çekirdeği olmayan bitkinin meyvesi de olmaz. Çekirdeksiz üzüm muz vs demeyin lütfen onlar çaprazlamalar ve genetik oynamalar sonucu üretildi. Meyve çekirdeği korur ve onun daha çabuk yayılması için cazibesini konuşturur.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı