İnternette Avrupa seviyesine ne zaman ulaşacağız?

Bu konuyla ilgili değil ama gördüğüm bir yorumu cevaplamadan edemeyeceğim. Yanıt gelirse de başlığı meşgul etmemek adına başka cevap yazmayacağım.

Japonya Amerikan himayesi sayesinde bugün bu konumda zaten.

Buna katılırım. Şu an Japonya'nın hâlâ resmi olarak ordusu yok. Öz savunma kuvvetleri diye birlikleri var.

Kore de NATO ve Amerikan desteği ile bugün bu pozisyonda. Bizim ülkedeki eşitlikçi ruh hastaları ise 50 senedir bizi daha da batağa sürükleyecek olan kolektivist fikirleri ve ülkeler birliğini savunmak için arkamızı kurtaran ülkeler birliğine sallıyor.

"eşitlikçi ruh hastaları" ifadeniz çok çok yanlış. Bakın bunu bir merkezi planlama ekonomisi taraftarı olmamama rağmen söylüyorum, haklarını teslim etmek zorundayız. Bu kesimin de topluma ciddi faydaları olmuştur. Bugün çalışanların iş yaşamıyla ilgili pek çok hak, bu kesimin ısrarlı talepleriyle elde edilmiştir. Sosyal devlet ilkesi gereği verilen ve şu an tırpanlanmaya çalışılan pek çok sosyal güvenlik hakkı da yine bu kesimin yoğun itiraz, grev vb. anayasal demokratik hakları ısrarla kullanmasıyla edinilmiştir. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada böyle. Karşılığında liberal politikaları savunan hükümetin icraatlarıdan sadece birini söyleyeyim, varın gerisini siz düşünün: İşsizden adeta haraç gibi alınan GSS primleri.

Ayrıca kimse bizim arkamızı falan kurtarmadı. Sadece biz öyle sanıyoruz. Batı empreyalizmi de Sovyet - Rus emperyalizmi de aynı niyette. Arkamızı kaptırmak üzereyiz, haberimiz yok.

Ya sen de sömüreceksin ya da sömürenle iş yapacaksın. Böyle bir durumda yılların getirdiği geri kalmışlıklara öflenip püflenmek tamamen acizlik. Anadolu toprakları ve insanı kendini bildi bileli son yüz yılda en saçma dönemlerini yaşadı. Bırakalım artık bu 23 Nisan duygusallığını ve biraz realist bakalım.

Bu söylemi kabul etmek mümkün değil. Sömürenle iş yapmak demek zaten sömürge olmak demek. Sömürmek ise Atatürk'ün bu ülkeyi üzerine kurduğu milli değerlere uygun değil. Tabii Cumhuriyetin de kurulduğu son 100 yılı "en saçma dönemler", 23 Nisan'ı ise sıradan bir "duygusallık" olarak gördüğünüze göre, bu değerlere uygun bir yorum yapmanız da beklenemezdi. Bu milletin son yüz yılında, Ali Kemal veya Damat Ferit de sözümona çok realistti. Onlara sorsanız, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, Kuvva-i Milliyecilerin falan hep hayalperest olduğunu iddia ederlerdi. Halbuki Atarük ve silah arkadaşlarının yaptığı şey sadece hayal kurmak değil, ellerindeki kısıtlı imkanları da yüksek bir riske rağmen verimli, gerçekçi ve akıllıca kullanmaktı. Bu millet, tek atımlık mermisi olsa da hedefi tam 12'den vurdu.
 
Bu konuyla ilgili değil ama gördüğüm bir yorumu cevaplamadan edemeyeceğim. Yanıt gelirse de başlığı meşgul etmemek adına başka cevap yazmayacağım.



Buna katılırım. Şu an Japonya'nın hâlâ resmi olarak ordusu yok. Öz savunma kuvvetleri diye birlikleri var.



"eşitlikçi ruh hastaları" ifadeniz çok çok yanlış. Bakın bunu bir merkezi planlama ekonomisi taraftarı olmamama rağmen söylüyorum, haklarını teslim etmek zorundayız. Bu kesimin de topluma ciddi faydaları olmuştur. Bugün çalışanların iş yaşamıyla ilgili pek çok hak, bu kesimin ısrarlı talepleriyle elde edilmiştir. Sosyal devlet ilkesi gereği verilen ve şu an tırpanlanmaya çalışılan pek çok sosyal güvenlik hakkı da yine bu kesimin yoğun itiraz, grev vb. anayasal demokratik hakları ısrarla kullanmasıyla edinilmiştir. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada böyle. Karşılığında liberal politikaları savunan hükümetin icraatlarıdan sadece birini söyleyeyim, varın gerisini siz düşünün: İşsizden adeta haraç gibi alınan GSS primleri.

Ayrıca kimse bizim arkamızı falan kurtarmadı. Sadece biz öyle sanıyoruz. Batı empreyalizmi de Sovyet - Rus emperyalizmi de aynı niyette. Arkamızı kaptırmak üzereyiz, haberimiz yok.



Bu söylemi kabul etmek mümkün değil. Sömürenle iş yapmak demek zaten sömürge olmak demek. Sömürmek ise Atatürk'ün bu ülkeyi üzerine kurduğu milli değerlere uygun değil. Tabii Cumhuriyetin de kurulduğu son 100 yılı "en saçma dönemler", 23 Nisan'ı ise sıradan bir "duygusallık" olarak gördüğünüze göre, bu değerlere uygun bir yorum yapmanız da beklenemezdi. Bu milletin son yüz yılında, Ali Kemal veya Damat Ferit de sözümona çok realistti. Onlara sorsanız, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, Kuvva-i Milliyecilerin falan hep hayalperest olduğunu iddia ederlerdi. Halbuki Atarük ve silah arkadaşlarının yaptığı şey sadece hayal kurmak değil, ellerindeki kısıtlı imkanları da yüksek bir riske rağmen verimli, gerçekçi ve akıllıca kullanmaktı. Bu millet, tek atımlık mermisi olsa da hedefi tam 12'den vurdu.

Lütfen konuyu siyasete çevirmeyin!
 
Üretim olmadan tüketerek gelişen bir millet var ise haklısınız yönetimimiz yanlış. Ama vahim durum sorun ya yönetimde değil de toplumdaysa. Eğer eleştirmek bir çalışma ve üretim biçimiyse evet acayip üretimde bulunuyoruz. Ama lafla karın doymuyor. Kimse kusura bakmasın bunun siyasetle bir açıklaması yapılamaz. Şu son dönemde ürettiğimiz çoğu silah olmak üzere ürünler hariç dünya standartlarında teknoloji barındıran bilindik bir firmamız var mı? İnternet bağlantısı yavaş diye üretemiyoruz değil mi? İneğe tapanların internetleri sizden çok daha hızlı mı ki büyük yazılımların içeriğine bir bakın en az 1-2 tane mühendisleri o işe dahil edilmiş.

Gelelim işin teknik kısmına. Burada bir arkadaş detaylı anlatmış. Aşağıda yazının tam metnine ulaşabilirsiniz. Yazı eski tarihli ama geçerliliği hala aynı. Bizde son dönemde hız artsa da hala neden Avrupa'nın gerisindeyiz okuyun. Bir sonraki tartışmanızda en azından teknik bir şeyler de söylersiniz.

Türkiyede internet neden yavaş
 
Burada bir arkadaş detaylı anlatmış. Aşağıda yazının tam metnine ulaşabilirsiniz. Yazı eski tarihli ama geçerliliği hala aynı. Bizde son dönemde hız artsa da hala neden Avrupa'nın gerisindeyiz okuyun. Bir sonraki tartışmanızda en azından teknik bir şeyler de söylersiniz.

Türkiyede internet neden yavaş

Paylaştığınız yazıyı okudum ve çok hak verdim. Demek ki yılanın başı Türk Telekom'muş.
 
Valla TR ortalaması kötü ama ben memnunum :) Kablonet 100Güldüren, 76TL'e 19 saat 100Mbps ve 5 saat 25Mbps alıyorum. Upload sabit 5Mbps. Bence TR şartlarında güzel bir internete sahibim. Gönül isterdi ki ev interneti yerine mobil internet uçsun. GF NOW geliyor yardır yardır ama telefonda otobüste yolculukta vs. bu 10-15-20 GB mobil kotalar ile nasıl oynayacağız? 5G geldiğinde net şekilde 1TB kotalı sınırsız paketler çıkmalı. Hadi kötü niyetli ruh hastaları çok diyelim, en azından 100-120 TL civarı üst paketlerde kesinlikle en az 250GB kotalı 5G hız paketi olması lazım. 250GB'i geçince hız sınırsız olarak 10Mbps'e düşsün. Şu an 4G ile şaka gibi tarifeler kullanıyoruz.
 
Bu konuyla ilgili değil ama gördüğüm bir yorumu cevaplamadan edemeyeceğim. Yanıt gelirse de başlığı meşgul etmemek adına başka cevap yazmayacağım.



Buna katılırım. Şu an Japonya'nın hâlâ resmi olarak ordusu yok. Öz savunma kuvvetleri diye birlikleri var.



"eşitlikçi ruh hastaları" ifadeniz çok çok yanlış. Bakın bunu bir merkezi planlama ekonomisi taraftarı olmamama rağmen söylüyorum, haklarını teslim etmek zorundayız. Bu kesimin de topluma ciddi faydaları olmuştur. Bugün çalışanların iş yaşamıyla ilgili pek çok hak, bu kesimin ısrarlı talepleriyle elde edilmiştir. Sosyal devlet ilkesi gereği verilen ve şu an tırpanlanmaya çalışılan pek çok sosyal güvenlik hakkı da yine bu kesimin yoğun itiraz, grev vb. anayasal demokratik hakları ısrarla kullanmasıyla edinilmiştir. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada böyle. Karşılığında liberal politikaları savunan hükümetin icraatlarıdan sadece birini söyleyeyim, varın gerisini siz düşünün: İşsizden adeta haraç gibi alınan GSS primleri.

Ayrıca kimse bizim arkamızı falan kurtarmadı. Sadece biz öyle sanıyoruz. Batı empreyalizmi de Sovyet - Rus emperyalizmi de aynı niyette. Arkamızı kaptırmak üzereyiz, haberimiz yok.



Bu söylemi kabul etmek mümkün değil. Sömürenle iş yapmak demek zaten sömürge olmak demek. Sömürmek ise Atatürk'ün bu ülkeyi üzerine kurduğu milli değerlere uygun değil. Tabii Cumhuriyetin de kurulduğu son 100 yılı "en saçma dönemler", 23 Nisan'ı ise sıradan bir "duygusallık" olarak gördüğünüze göre, bu değerlere uygun bir yorum yapmanız da beklenemezdi. Bu milletin son yüz yılında, Ali Kemal veya Damat Ferit de sözümona çok realistti. Onlara sorsanız, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, Kuvva-i Milliyecilerin falan hep hayalperest olduğunu iddia ederlerdi. Halbuki Atarük ve silah arkadaşlarının yaptığı şey sadece hayal kurmak değil, ellerindeki kısıtlı imkanları da yüksek bir riske rağmen verimli, gerçekçi ve akıllıca kullanmaktı. Bu millet, tek atımlık mermisi olsa da hedefi tam 12'den vurdu.
Ruh hastası tanımım belki azıcık yanlış olabilir kusuruma bakmayın ama herkese aynı hizmeti verebilme potansiyeli dünya güçlerinde bile yokken bizim böyle bir şeye kalkışmamız çok ütopik.

Oralarda elin evsizi, siyahisi, mültecisi internete belki ulaşamayabilir. İnternet yüzüne yaygara yapmaktan daha büyük sorunları var onların. Normal. Bizim burada da ıssız doğu, kuzey ve güneydoğudaki bir insanın internet hızımı arttırın diye bir derdi olacağını sanmıyorum.

Ayrıca Sömürenle iş yapmak sömürge olmak değildir. Fransa İngiltere ile bize karşı iş birliği yaparken sömürge değildi ve sömürgeleri vardı. Hedefleri de bizi bölüşüp harcamaktı. Bizim neden sömürgemiz olmasın ? Biz neden uluslararası arenada masaya yumruğumuzu vurmayalım ? Geçen yıllarda dünya kupasını Fransa kazanmıştı. Milli takımlarında etnik köken açısından bir elin parmağını geçmeyecek kadar Fransız var ama sonuç olarak "Fransa" kazandı bu kupayı. Buradan pay biçebiliriz. Kendi insanımıza bir şeyler sunmak istiyorsak başka insanların elindekini almalıyız. Bu iş sadece üretimle olmaz ki.
 
Kendi insanımıza bir şeyler sunmak istiyorsak başka insanların elindekini almalıyız. Bu iş sadece üretimle olmaz ki.
Ne kadar acı bir şey ya. Hiç bir suçu olmayan insanlardan elindekileri alıp kendimizi yücelticez. Cidden ne kadar kötü varlıklarız düşününce bir kez daha irkildim. Güçlünün zayıfı ezdiği. Zayıfın sürekli güçlüye itaat ettiği bir dünya... :(
Kalkınmak istiyorsan bir süre sonra bunu yapman gerek. Üretimle bir yere kadar geliyorsun devamı için daha da iyi olmak için sömürgecilik oynaman lazım biliyorum ama cidden 🤷‍♂️
 
Ne kadar acı bir şey ya. Hiç bir suçu olmayan insanlardan elindekileri alıp kendimizi yücelticez. Cidden ne kadar kötü varlıklarız düşününce bir kez daha irkildim. Güçlünün zayıfı ezdiği. Zayıfın sürekli güçlüye itaat ettiği bir dünya... :(

İnanılmaz bir şey ama şu anki Türkiye ile çok yüksek miktarlarda üretim yapmak gibi bir ihtimal yok ki.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı