Acı Anılarınız

Öğretmen olan yaşlı dayımın kanserden ölmesini izlemekti diyebilirim. Dayım köyde yaşardı emekliydi ve muhtardı çok içerdi ama, neşeli bir insandı ne zaman beni görse oo dayısının gülü var mı bir isteğin derdi. O zamanlar kahvehaneler vardı bilen bilir köy içlerinde oradan bana gazoz alırdı her şey çok iyiydi güzeldi. Bundan yaklaşık 6 yıl önce nefes alma zorluğu ve öksürük çektiği için doktora gitmişti. Orada akciğer kanseri tanısı olduğunu öğrendi ve İstanbul'a getirdik acele. Özel bir hastane de önce açık bir ameliyat oldu baya büyük bir operasyondu ondan sonra biraz iyileşti fakat bu sefer de kanser gırtlağına sıçramıştı dayımın. Gene ameliyat oldu fakat bu sefer gırtlağında bir delik vardı ve oradan sürekli pis balgam çıkardı, dayım artık yemiyor içmiyordu işin açıkcası. 80 kilo dan 50 kilo oluşuna kadar acıyla izledim. Dayım kemiğe bürünmüştü ve Allah' a yalvarıyordu canımı alsa da kurtulsam diye en son ameliyatından yaklaşık 3 ay sonra toprağa verdik hala onun dayısının deyişini unutamam. Ama onun bana öğretmiş olduğu sevgiyi, şevkati ömrüm boyunca unutmayacağım.

Yazarken gene duygulandım fakat anlatmak istedim. O hala benim kalbimde yaşıyor, toprağı bol olsun.
Sende üzdün.
 
Neden böyle bir şey yapmış?

Başka bir konuda da anlatmıştım sanırım. Okul çıkışı evine giderken tacize uğramış. Bunu kaldıramayıp intihar etmiş. Bana da hiçbir şey söylemedi o konu hakkında. Ben de okula gelmeyince evine gidip sordum. Ailesi perişandı. Arkasında sadece bir mektup bırakarak gitmişti. O mektubu okuduğumda daha da içim parçalanmıştı. O mektupta yazanlar hala aklımda. Oraya kazındılar ve hiçbir zaman unutmayacağım muhtemelen.
 

Geri
Yukarı