5 Farklı Felsefi Soru

Roughrath

Centipat
Katılım
22 Şubat 2020
Mesajlar
74
Eğer sorular ile ilgili düşüncenizi belirtmek veya cevabınızı söylemek isterseniz kaç numaralı soruya cevap verdiğinizi belirtin.

1. Bir şeyde başarısız olmak mı yoksa onu hiç denememek mi daha kötüdür?

2. Gerçek nedir?

3. Algılarınızın gerçek olduğunu nereden biliyorsunuz?

4. Dünyanın sonunda ne olacak?

5. İnsanlar gerçeklere hiç kanıt olmadan nasıl inanabilir?

Ben cevaplarımı bir kaç yorum yapıldıktan sonra düzenle ile ekleyeceğim ki sizin düşüncelerinize etki etmesin.
 
Güneş patlamadan önce bile yaydığı radyasyon ötürü dünyada yaşam son bulacak, illa patlamasına gerek yok. Böyle bir şey olmasaydı bile bugün geldiğimiz noktadan dolayı insanoğlu yine milyarlarca yıl dünyada yaşamaz artık. Dünyanın ömrü dış etkenlere bağlı kalmadan tamamen insanın kendisi yüzünden çok daha kısa bir süre içerisinde sonlanacak gibi duruyor, önlem alınmazsa bu kaçınılmaz. İnsanoğlunun önlem alacağını da hiç sanmam.

Yüzyıllar içinde başka gezegenlerde koloni kurulur mu, pek sanmıyorum açıkçası, uzay çalışmaları yavaş ilerliyor, aslında yavaş ilerliyor demek doğru değil. Evren o kadar büyük ki dünya teknolojisi uzayda çok ilkel kalıyor. İnsanoğlu hayatını sürdürmek istiyorsa Samanyolu galaksisinin dışına çıkmak zorunda. Hatırladığım kadarıyla da yanlışım varsa düzelt, ışık hızında gitsen bile Samanyolu galaksisinden çıkmaz 100 bin seneyi alır diye hatırlıyorum. Işık hızına ulaşmak şimdiki şartlarda imkansız görünüyor. Işık hızına çıksan bile o hızla uzayda nasıl yolculuk yapılacak anlam vermekte zorlanıyorum, bu kadar yüksek hıza çıkan bir araç en ufak bir maddeye çarptığında araç paramparça olabilir.

Insanligin sonu icin haklisin ama soruda Dunya'nin sonu demis arkadas : ) Insanlik o kadar var olmaz zaten bana gore, evrimsel olarak bile baksan o kadar zaman sonra yasayan tur bugunku insan turu olmayacak.

Teknolojinin gelisimi artarak artiyor, son 100 senede, ondan onceki 1000 senede ogrendigimizden cok daha fazla sey ogrendik. 1000 sene icinde nelere ulasilacagini tahayyul dahi edemeyiz. Elindeki telefonla 20 sene oncesine gitsen sana tapacak saglam bir kitle bulursun Ortadogu'da : )
 
Insanligin sonu icin haklisin ama soruda Dunya'nin sonu demis arkadas.
Biliyorum mesajımı buna ithafen yazmadım.🙂

Teknolojinin gelisimi artarak artiyor, son 100 senede, ondan onceki 1000 senede ogrendigimizden cok daha fazla sey ogrendik. 1000 sene icinde nelere ulasilacagini tahayyul dahi edemeyiz. Elindeki telefonla 20 sene oncesine gitsen sana tapacak saglam bir kitle bulursun Ortadogu'da.
Kesinlikle. Zaten yazdım mesajda da aslında teknolojimiz evren karşısında ilkel karşısında ilkel kalıyor. Yoksa teknoloji, bilim, uzay alanında ciddi ilerleme var. Bunlar yetmiyor ama evrenin büyüklüğü karşısında ben bunu demek istiyorum sadece. 100 sene sonra elbette teknoloji çok daha uç noktada olur, insanoğlu hayatta kalırsa.

Evrimsel olarak bile baksan o kadar zaman sonra yasayan tur bugunku insan turu olmayacak.
Evet o zamanda insanoğlu başka bir türe dönüşür, Sapiens'ten başka bir tür olacak.
 
  • Başarısız olacağını bile bile denemek ahmaklıktır. "Ama biz geleceği göremiyoruz kiii" derseniz de denemek başarmanın yarısıdır diyelim o vakit.
  • Gerçekte işimize gelmeyendir gerçek. Dışımızda bulunan ve hiçbir dayatmaya karşı çıkamayan ezik ruh halimizin sorumlusudur. Bizi körleştiren ve köleleştirendir gerçek. İrademizi ortadan kaldırandır. Gerçek diğer insanların saplantılarından ibarettir. Kendi gerçeklerini yaratma cesaretine sahip olanlar çocuklar, sarhoşlar ve delilerdir..
  • Algılarının gerçek olduğunu düşünen insanlara sormak daha doğru olurdu. Yine de açıklama yapmak gerekirse, kalpten gelen her şey bir yol göstericidir. İnsanın ne kadar kusuru olsa dahi, yine de dünya üzerinde akıl ve düşünce yapısı üzerinde önemli bir yere sahip. Bu yüzden kalpten gelen ve his dediğimiz duygular ne kadar ağır basıyorsa o kadar doğru yoldasındır.
  • Bunu Dünya'nın sonu gelince konuşalım :)
  • Kanıt olarak soyut yolları seçmek insanların tabiatında olan şeyler bana göre. "kanıt yoksa bu yoktur" demek, çoğu kişiye cahilce geldiği gibi çoğu kişiye de anlamlı gelebilir. Bunu tam olarak anlayabilmek için kanıt kavramının yanlış düşünülmesi ve yorumlamasını ortadan kaldırmak gerekli. Bu da insanı kendini ne kadar geliştirdiğine bağlı bir konu.
 
1. Bir şeyde başarısız olmak mı yoksa onu hiç denememek mi daha kötüdür?
İkiside.

2. Gerçek nedir?
Gözlerinle gördüğün şeydir.

3. Algılarınızın gerçek olduğunu nereden biliyorsunuz?
Başka bir seçeneğin yok.

4. Dünyanın sonunda ne olacak?
Kimse bilmiyor ve tahmin edemez.

5. İnsanlar gerçeklere hiç kanıt olmadan nasıl inanabilir?
Aptal olarak.
 
Konu minik bir biçimde hortladığına göre ben de cevap vereyim:
1) Bu kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Ben genel olarak hiç denememektense başarısızlığı daha mantıklı buluyorum. En azından ders çıkarılabilecek bir olay var. Bir dahakine başarılı olma ihtimali daha yüksek olabilir.
2) Gerçek nesneldir. Yorumlanabilir. Ama değiştirilemez. Gerçek her zaman gerçektir. Üstü yalanlarla da örtülebilir ama derine inildiği zaman gerçeğin değişmediğini bir kez daha görürsünüz.
3) Bu soru için kayda değer bir cevabım yok.
4) Dünyanın sonunda benim düşünceme göre bir şey olmayacak. Biz insanlar sadece yok olacağız ve hiçliğe karışacağız. Hiç var olmamışçasına.
5) Bu cahil insanların yaptığı bir eylemdir. Kanıtlanamayan bir olguya, bir varlığa kim tüm kalbi ile inanabilir ki? Böyle bir durum mümkün değildir fikrimce. Sorgulamaya başlayan insan tam inançlı olamaz. İlla ki içinde bir şüphe kalacaktır.
 
1. Bir şeyde başarısız olmak mı yoksa onu hiç denememek mi daha kötüdür?

Hiç denememek daha kötüdür çünkü %1 bile ihtimal olsa denemek gerekir. Denemediğin zaman başarılı olma ihtimalin %0 iken denediğin zaman en az %1 bile olsa bu denemeyi mantıklı yapar.

2. Gerçek nedir?

Gerçek, cahillerin ve görmeyi reddedenlerin dışında herkes için aynı olandır. Tartışmalı konularda gerçek, bilgi eksikliğinden veya yanlış bilgilerden dolayı perdelense bile her zaman bir köşede şüphesizce durur. Bazı durumlarda varsayımı gerekebilir.

3. Algılarınızın gerçek olduğunu nereden biliyorsunuz?

Gerçek olduğunu varsaymak zorundayız. Yoksa günlük yaşam yaşanılamaz hâle gelirdi. Mesela sürekli bir matrix sisteminin, simulasyon sisteminin içinde mi yaşıyoruz diye düşünmek gereksiz. Bu tarz şeyler arada sırada hayata egzantrik bir hava katmak amacıyla düşünülebilir veya bir tartışma ortamında tartışılabilir.

4. Dünyanın sonunda ne olacak?

Gözlemle elde edilen yıldız aşaması bilgilerine göre güneş kızıl deve dönüşme aşamasındayken 1-2 milyar yıl içersinde yaşanılabilir bölge dünyadan mars gezegenine doğru kayınca dünyadaki ısı venüs gezegenindeki ısıya benzer bir hâle gelebilir. Bu şekildeki ölü dünyamız birkaç milyar yıl içinde güneş kızıl deve dönüşünce genişleme boyutu kendisini yutarsa buharlaşacak, yutmazsa kızıl dev aşamasından sonraki beyaz cüce aşamasında ölü güneşin etrafında dönmeye soğuk bir şekilde devam edecektir. Kendisini yörüngeden ayırabilecek herhangi bir astronomik olay olmadığı sürece beyaz cüce, teorik kahverengi cüce aşamasına gelene kadar dünya trilyonlarca ve trilyonlarca yıl yörüngede kalmaya devam edebilir. Galaksi birleşmesi, karadelik yutması, gezegen çarpışması gibi hiçbir astronomik dış etmene uğramadığını varsayarsak dünyanın sonu trilyon üzeri trilyon üzeri trilyon yıl sonra karanlık enerjinin mikro boyuta geçen etkisi sonucu proton dağılması-bozulması teorisiyle radyasyon enerjisine dönüşüp buharlaşarak gelecektir.

5. İnsanlar gerçeklere hiç kanıt olmadan nasıl inanabilir?

Mantıklı olduğunu hissetleri sürece kanıtı olmayan konularda gerçekmiş gibi davranılması muhtemeldir. Ancak mantıklı hissetmek bana göre çoğu zaman yetersizdir. Bir şekilde açıklanabilir olmalıdır. Bazen bilene kadar inanmak gerekebilir. Çünkü inanmazsan bilme isteğini de kaybedebilirsin.
 
Gerçek.

Eğer sorular ile ilgili düşüncenizi belirtmek veya cevabınızı söylemek isterseniz kaç numaralı soruya cevap verdiğinizi belirtin.

1. bir şeyde başarısız olmak mı yoksa onu hiç denememek mi daha kötüdür?

2. gerçek nedir?

3. algılarınızın gerçek olduğunu nereden biliyorsunuz?

4. dünyanın sonunda ne olacak?

5. insanlar gerçeklere hiç kanıt olmadan nasıl inanabilir?

Ben cevaplarımı birkaç yorum yapıldıktan sonra düzenle ile ekleyeceğim ki sizin düşüncelerinize etki etmesin.

1-Değişir, eğer Free-roll'sa kesinlikle başarsız olmak en iyisidir çünkü bir şey kaybetmemişsindir, ancak bir risk içeriyorsa ve getiriside çok büyük değilse yani götürüsü getirisinden fazlaysa genel olarak deneme derim ben.

2-Gerçek, bilincin algılayabildiği, "mantık" çerçevesi içerisinde gerçekleşen olaylar bütünüdür. Yani bana mantıksız bir olayın gerçek olduğunu kimse kanıtlayamaz. Kanıtlayamadığın sürece olması, veya olmaması da çok bir anlam ifade etmez.

3-Emin değiliz, en azından ben değilim, eğer emin olsaydık simülasyon teorisi gibi teoriler olmazdı zaten.

4-Genellikle wmap uydusu verileri "büyük donma" olacağını gösterse de "büyük çöküş", veya evrenin yavaşlayarak sonsuza kadar genişlemeside varsayılan teoriler arasında. Ama "dünya"'nın sonu ne diye sorarsan, "yaşlı" güneşimiz daha da yaşlandığı zaman büyük bir radrasyon dalgası yayacaktır diye biliyorum.

5-Kanıtlanıldığına inanırlarsa inanabilirler.
 
1. Bir şeyde başarısız olmak mı yoksa onu hiç denememek mi daha kötüdür?
Başarısızlık elbette. Ders çıkardığınız sürece, başarısızlık, başarısızlık değil, bir derstir.
2. Gerçek nedir?
Gerçek olandır. Bilince bağlı olmayandır. Fikir olmayandır. Bir "şey" olmayandır.
3. Algılarınızın gerçek olduğunu nereden biliyorsunuz?
Gerçek olmayabilir. Gerçek olup olmadığını bilmemin bir yolu yok. Sistem dışına erişemezsin.
4. Dünyanın sonunda ne olacak?
Dünya yok olacak. İnsanlar koloni kurmamışsa veya çoktan kendilerini yok etmemişlerse, insanlığa dair ne varsa yok olacak. Yıldız tozuna dönüşebilir ve belki bir gün, başka bir gezegende... :)
5. İnsanlar gerçeklere hiç kanıt olmadan nasıl inanabilir?
Çünkü insanlar salak.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı