Yalan yok, en fazla 20dk ayırıyorum derslere.
Kimse kusura bakmasın, oturup bir saat bile çalışamam. Yirmi dakikada en az 40 soru (20 Sözel 20 Sayısal) çözebilirim. Haklısınız.
Teşekkür ederim, tek sorunum devamlı ders çalışma alışkanlığımın olmamasıydı zaten.
Zaten Güzel Sanatlar bölümüne gitmek istiyorum, LGS'ye kendimi test etmek, TYT ve AYT sorularına alışmak için gireceğim.
Kitap okuma alışkanlığım var, bir hobi olarak yapıyorum ve okuma anlama becerimi de bu geliştiriyor.
Ben kendimi geliştirmeye devam edeceğim, öyle RPG oyunlarına girip kasılmıyorum boş vakitlerimde. Kitap okuyor, film izliyor, hikâye tabanlı oyunlar oynuyor, kendi çapımda metinler yazıyorum. (Ki bunlar birçok becerimi geliştiriyor)
Bunların yetmeyeceğini düşünüyorum, dünyanın birçok yerinde (özellikle Asya'da) daha başarılı yaşıtlarım var. "Ağaç yaşken eğilirmiş," B2 seviyesinde İngilizce, A1'e yakın seviyede Almanca biliyorum.
Genelde böyle şeyler yazdıktan sonra nazar değiyor, işler aksıyor fakat yine de yazmak istedim.
Eğitim sisteminin bizi kısıtladığını düşünüyorum "Ezberle, soru çöz, daha çok çöz, sınava gir..."
Normalde sadece bir yabancı dil dersi var ve onun müfredatı da hiç iyi değil, verimli bir ders değil. Bir dil kelime bilgisinden ibaret değil. Bir devlet okulunda okumadığım için daha verimli bir dil dersi görüyoruz, bu da çok işime yarıyor.
Sınıfta akademik başarıyı ciddiye almayan arkadaşlarım var, pek kafama takmıyorum. Hepsi birçok alanda yetenekli fakat her dersi sabote edip on dakikamızı hocaların onları azarlamakla geçirerek izlemek zorunda kalıyoruz.
Biraz uzun yazdım, kusura bakmayın. Umarım kibirli gözükmemişimdir, aksine yetersiz hissediyorum kendimi. İyi akşamlar, Technopat.
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
Her şeyin böyle devam etmesini, yolunda gitmesini umuyorum. Başarıya ulaşmayı diliyorum.