Liseden 2006'da mezun oldum, şu anki eğitim sistemi ve kalitesi hakkında bilgi sahibi değilim o yüzden sorunuza yap veya yapma diye bir öneride bulunamam fakat
Sayısal olmayan dersler ve yabancı dil derslerini işlevsiz görmeyin. Sizin verdiğiniz ders örneğinden gidersek; inkılap dersi ülke geçmişinin bir bölümüne bakabilmenizi sağlar ve ileride bu size genel kültür olarak geri dönecektir. Örnek vermem gerekirse; 2006 yılında lisenin sayısal bölümü mezunu olmama rağmen, son sınıfta psikoloji dersi almıştık. Evet o zaman ben de bu şekilde düşünüyordum fakat insanın bakış açısını kökten olmasa bile değiştirebiliyor, farklı açılardan olayları yorumlayabiliyorsunuz. Bu güzel bir şey. İki yıl, dört yıl veya kaç yıl ise üniversiteyi sadece derse gir-çık olarak kullanırsanız, kendinizi bir kalıp içerisine koyarak sınırlandırırsınız. Günümüz dünyasında bu gibi sınırlandırmalar bizlere çok zarar vermektedir. Yine sizin örneğiniz almanca üzerinden gidersek; yabancı dil müfredatına ek olarak liseler ikinci bir yabancı dil ekleyebiliyorlar kendi müfredatlarına. Yine kendimden örnek verecek olursam, ingilizce hazırlıktan sonra birinci sınıfa geçtiğimizde seçmeli fransızca veya almanca zorunluydu. Bir yıl görmemize rağmen yabancı diller arasında benzerlikler ve farklılıkları görmüş olduk ve dilin millet kültürüne nasıl etki ettiğini az da olsa öğrendik. Bu arada devlet lisesine gitmiştim, özel değil.
Sonuç olarak; okullarda gördüğümüz her dersin öyle veya böyle bize bir katkısı vardır yani bu benim işime yaramayacak zaten düşüncesinden sıyrılmamız gerek. Üniversiteyi ise sadece diploma alma yeri olarak görmemek gerek. Üniversite hayatınız boyunca gördüğünüz derslerin yanında, edindiğiniz dostluklar, yaşamı daha iyi anlamak, sorumluluk, disiplin gibi özellikler kazanırız.