Açık Öğretim'e geçmek için her eğitim-öğretim senesinin başında başvuru yapabileceğimizi öğrendiğim günü ve okulu bırakma düşüncelerimi çok iyi hatırlıyorum, hatta bu foruma gelip sorduğum ve yazdığım ilk şey bu konu hakkındaydı. Bir şekilde okula yoğunlaşıp sanayi fikrini kafamdan atmayı düşünürken tam tersi oluyor, sanayi her zaman daha da cazip gelmeye başlıyor, ama okulu şimdi bırakırsam bir daha dönme şansım kalmıyor. Zaten açılalı birkaç ay olmuş, açığa geçmek için koca bir eğitim yılını bitirmem gerekiyormuş...
Açığa geçmek de zaten öğrencinin kendi tercihi, açığa geçince ne gibi bir risk oluşuyor anlamıyorum. Veya 2 milyona yakın kişi açıktan okuyorsa n'olmuş yani? Verdiğiniz kaynakta okulun "sanat, spor, bilim, kültür" gibi konularda önemi olduğunu söylemiş de lanet olası yere kaydımı almaya giderken bile ilk önce "Kimya laboratuvarı nerede?" diye sorup "Aslında kullanmıyoruz." demelerini hatırladım. Bu bahsedilen şeyler kitaplara "Etkinlik" diye konulup hayatımda hiç yapmadığım belki de çok eğlenceli ve öğretici olabilecek şeylerden oluşurken deneyimleyememek üzücü. Spor dediğimiz şey öğretmenlerin 2 saat boyunca nizami sıraya sokmak için uğraşmaları ve sonunda hiçbir şey olmamış gibi top alacaklar gelsin demesi, müzikte ise borozandan da beter ergen seslerimizle motivasyonsuz bir şekilde şarkı söylenmeye puan karşılığında zorlatılması sanat ve müzik için ne kadar önemli olduğumuzu gösteriyor.
www.yenicaggazetesi.com.tr
