Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Profil Kapağı
- 1522743131
Hava durumundan trafik bilgisine, YouTube’dan Flickr’a kadar binlerce seçeneği parmaklarınızın ucuna getiren Philips, Smart TV ile devrim yaratıyor.
Hiç olmadığı kadar hızlı
James Cameron’un Avatar’ı çekmek için 1999’da kolları sıvadığında o zamanki teknolojiyi yaratmak istediği film için yetersiz bulmasına şaşırmamak gerek. Zira o zamanlar LCD ekranlar dahi yeni yeni çıkmaya başlamıştı ve tepki süreleri, fareyi oynattığınızda dahi arkasında bir kuyruk bırakacak kadar yavaştı. Bugün geldiğimiz noktada ise LED arka aydınlatmalı LCD panelleri görüyoruz ve tepki süreleri artık 5 milisaniye ile ifade ediliyor. Philips’in yeni 6000 Serisi Smart TV’lerinin kullanıcılara sunduğu tepki süresine baktığımızda ise 0,5 milisaniye değerini görüyoruz ki bu, spor müsabakalarından en keskin aksiyon sahnelerine kadar hareketli görüntülerde her zaman mükemmel bir deneyim yaşamanızı garanti ediyor.
Her şey HD
Philips’in kullanıcılara sunduğu HDTV deneyimi, standart çözünürlüklü görüntüler izlediğinizde de büyüsünü yitirmeyecek şekilde tasarlanmış. Firmanın kendi geliştirmiş olduğu Pixel Plus HD görüntü işleme motoru özellikle de ülkemizdeki kullanıcıları çok sevindirecek özellikler ile geliyor. Hala 4:3 oranında sunulan standart çözünürlüklü TV yayınları, Pixel Plus HD motorunda işlendikten sonra netliği, ayrıntıları ve canlı renkleri ile yepyeni bir boyuta taşınıyor. Philips, sadece standart TV yayınlarını değil, DVD gibi standart çözünürlüklü kaynaklardan gelen görüntüleri de mümkün olan en üst düzey kalitede izleyebilmeniz için Pixel Plus HD motorunu kullanıyor. Bu bağlamda sıkıştırmadan dolayı görüntüde oluşan pürüzler ve parazitler tespit edilip azaltılarak görüntünün daha net olması garanti ediliyor.
Sesler artık berrak
Eğer siz de filmlerdeki efektler yüzünden aktörlerin seslerini duyamayanlardansanız Philips’in size mükemmel bir haberi var: Clear Sound. Temiz Ses olarak adlandırabileceğimiz bu teknoloji, izlediğiniz filmdeki veya dinlediğiniz şarkıdaki insan seslerini ayırt ederek berraklaştırıyor ve bu seslerin anlaşılma düzeyini önemli ölçüde artırıyor. Tabii ki insan seslerini duyarken filmin mükemmel efektlerinden de mahrum olmuyorsunuz. Firmanın düşük frekanslı bas sesleri çok daha güçlü bir bas ve ses deneyimine dönüştüren Ambi-wOOx teknolojisi tam da bu iş için düşünülmüş. Ambi-wOOx ayrıca odadaki alandan daha iyi yararlanmak için sesi yansıtarak çevresel bir ses deneyimini sunuyor.
Uygulamalar emrinizde
2007’de iPhone piyasaya ilk çıktığında, telefonun donanımsal olarak bir rakibi yoktu. Bugün geldiğimiz noktada ise iPhone 4’ün birçok rakibi olmasına karşın kullanıcıların tercihini etkileyenin artık AppSotre olduğunu görüyoruz. Aynı durum bugün Akıllı TV’ler için geçerli. İçerisinde binlerce uygulama barındıran bu mağazalar, satın aldığınız ürüne tahmin bile edemeyeceğiniz özellikler kazandırıyor. Bu da TV’lerin artık sıradan birer TV olmaktan çıkıp evinizin eğlence merkezi ve bilgi bankası olmasını sağlıyor.
Akıllı TV konusunda kullanıcılara mükemmel seçenekler sunan Philips de daha kolay ve kablosuz TV keyfini oturma odanıza getiriyor. Örneğin Net TV ile sayısız çevrimiçi uygulamayı kullanarak film kiralayabiliyor, kaçırdığınız programları izleyebiliyor ve sosyal medyalar dahil tüm internet sitelerinde gezinebiliyorsunuz. Akıllı telefonunuz veya tablet PC’niz ile kanal değiştirmek ve gerektiğinde bu cihazları TV’nizin klavyesi olarak kullanabilmek ise apayrı bir zevk. Bunun için tek yapmanız gereken Android Market’te veya AppStore’da yer alan Philips MyRemote uygulamasını cep telefonunuza indirmek. Bir başka Akıllı TV özelliği de SimplyShare. Kolay Paylaşım olarak adlandırabileceğimiz bu teknoloji ile bilgisayar, telefon veya tablet PC'nizdeki fotoğraf, müzik ve videoları TV'nizde izleyip dinleyebiliyorsunuz. Yine uygulamalar yoluyla TV yayınlarını kaydedebiliyor ve istediğiniz zaman izleyebiliyorsunuz.
Tüm bunlar Philips’in Akıllı TV’leri ile gelen standart özellikler. Fakat Android, iPhone ve Windows Phone 7’de olduğu gibi her şey yeni uygulamalara bağlı. Oturma odanızın perdelerini açıp kapayabilen, klimanızın sıcaklık ayarını yapabilen, evdeki ışıkları bağımsız olarak ayarlayabilen, evinizin toplam güç tüketimini gösteren ve çamaşır makinenizle iletişim kurabilen bir TV sadece bir uygulama kadar uzakta. Apple’ın da patentini aldığı gibi, bir gün evde yaptığınız sıradan işler için komşunuz “Bunun için bir TV uygulaması var” derse hiç şaşırmayın.
Hâlihazırdaki uygulamalara baktığımızda Borsa takibi, Facebook, Twitter, YouTube, Picasa, DailyMotion ve daha binlerce uygulamayı barındıran uzun bir liste görüyoruz. Ülkemizde en çok tercih edilen uygulamalar ise kullanım sırasına göre YouTube, Quick Tour, RadioTime, Dailymotion, Soccer News, Screen Dreams, Funspot, Tunin.FM Radio, Picasa, MeteoGroup, Volkswagen, MyAlbum ve eBay by Jaast. Üstelik tüm bu uygulamaların yanında TV’de olmasını istediğiniz bir uygulamayı temel programlama bilgisi ile kendiniz de geliştirip başkalarıyla paylaşabiliyorsunuz.
Sabit Disk’e kaydedin
Piyasada hâlihazırda TV yayınlarını kaydedebilen DVD veya Blu-ray oynatıcılar mevcut iken nedense bazı TV üreticileri yayınları USB belleğe kaydetme fikrine sıcak bakmıyor. Philips’in bu konuda kullanıcılara sınırsız özgürlük sunması ise TV’ler için olmazsa olmaz bir nimet. TV’nizdeki USB portuna takacağınız bir USB bellek, sizi hem Blu-ray ve DVD disklerle uğraşmaktan kurtarıyor hem de ücretsiz ve zahmetsiz istediğiniz yayını kaydetme imkanı sağlıyor. Tabi belleğinizdeki var olan film, fotoğraf ve müzikleri de TV’nizde sorunsuzca izleyip dinleyebilmek apayrı bir zevk.
Hiç olmadığı kadar hızlı
James Cameron’un Avatar’ı çekmek için 1999’da kolları sıvadığında o zamanki teknolojiyi yaratmak istediği film için yetersiz bulmasına şaşırmamak gerek. Zira o zamanlar LCD ekranlar dahi yeni yeni çıkmaya başlamıştı ve tepki süreleri, fareyi oynattığınızda dahi arkasında bir kuyruk bırakacak kadar yavaştı. Bugün geldiğimiz noktada ise LED arka aydınlatmalı LCD panelleri görüyoruz ve tepki süreleri artık 5 milisaniye ile ifade ediliyor. Philips’in yeni 6000 Serisi Smart TV’lerinin kullanıcılara sunduğu tepki süresine baktığımızda ise 0,5 milisaniye değerini görüyoruz ki bu, spor müsabakalarından en keskin aksiyon sahnelerine kadar hareketli görüntülerde her zaman mükemmel bir deneyim yaşamanızı garanti ediyor.
Her şey HD
Philips’in kullanıcılara sunduğu HDTV deneyimi, standart çözünürlüklü görüntüler izlediğinizde de büyüsünü yitirmeyecek şekilde tasarlanmış. Firmanın kendi geliştirmiş olduğu Pixel Plus HD görüntü işleme motoru özellikle de ülkemizdeki kullanıcıları çok sevindirecek özellikler ile geliyor. Hala 4:3 oranında sunulan standart çözünürlüklü TV yayınları, Pixel Plus HD motorunda işlendikten sonra netliği, ayrıntıları ve canlı renkleri ile yepyeni bir boyuta taşınıyor. Philips, sadece standart TV yayınlarını değil, DVD gibi standart çözünürlüklü kaynaklardan gelen görüntüleri de mümkün olan en üst düzey kalitede izleyebilmeniz için Pixel Plus HD motorunu kullanıyor. Bu bağlamda sıkıştırmadan dolayı görüntüde oluşan pürüzler ve parazitler tespit edilip azaltılarak görüntünün daha net olması garanti ediliyor.
Sesler artık berrak
Eğer siz de filmlerdeki efektler yüzünden aktörlerin seslerini duyamayanlardansanız Philips’in size mükemmel bir haberi var: Clear Sound. Temiz Ses olarak adlandırabileceğimiz bu teknoloji, izlediğiniz filmdeki veya dinlediğiniz şarkıdaki insan seslerini ayırt ederek berraklaştırıyor ve bu seslerin anlaşılma düzeyini önemli ölçüde artırıyor. Tabii ki insan seslerini duyarken filmin mükemmel efektlerinden de mahrum olmuyorsunuz. Firmanın düşük frekanslı bas sesleri çok daha güçlü bir bas ve ses deneyimine dönüştüren Ambi-wOOx teknolojisi tam da bu iş için düşünülmüş. Ambi-wOOx ayrıca odadaki alandan daha iyi yararlanmak için sesi yansıtarak çevresel bir ses deneyimini sunuyor.
Uygulamalar emrinizde
2007’de iPhone piyasaya ilk çıktığında, telefonun donanımsal olarak bir rakibi yoktu. Bugün geldiğimiz noktada ise iPhone 4’ün birçok rakibi olmasına karşın kullanıcıların tercihini etkileyenin artık AppSotre olduğunu görüyoruz. Aynı durum bugün Akıllı TV’ler için geçerli. İçerisinde binlerce uygulama barındıran bu mağazalar, satın aldığınız ürüne tahmin bile edemeyeceğiniz özellikler kazandırıyor. Bu da TV’lerin artık sıradan birer TV olmaktan çıkıp evinizin eğlence merkezi ve bilgi bankası olmasını sağlıyor.
Akıllı TV konusunda kullanıcılara mükemmel seçenekler sunan Philips de daha kolay ve kablosuz TV keyfini oturma odanıza getiriyor. Örneğin Net TV ile sayısız çevrimiçi uygulamayı kullanarak film kiralayabiliyor, kaçırdığınız programları izleyebiliyor ve sosyal medyalar dahil tüm internet sitelerinde gezinebiliyorsunuz. Akıllı telefonunuz veya tablet PC’niz ile kanal değiştirmek ve gerektiğinde bu cihazları TV’nizin klavyesi olarak kullanabilmek ise apayrı bir zevk. Bunun için tek yapmanız gereken Android Market’te veya AppStore’da yer alan Philips MyRemote uygulamasını cep telefonunuza indirmek. Bir başka Akıllı TV özelliği de SimplyShare. Kolay Paylaşım olarak adlandırabileceğimiz bu teknoloji ile bilgisayar, telefon veya tablet PC'nizdeki fotoğraf, müzik ve videoları TV'nizde izleyip dinleyebiliyorsunuz. Yine uygulamalar yoluyla TV yayınlarını kaydedebiliyor ve istediğiniz zaman izleyebiliyorsunuz.
Tüm bunlar Philips’in Akıllı TV’leri ile gelen standart özellikler. Fakat Android, iPhone ve Windows Phone 7’de olduğu gibi her şey yeni uygulamalara bağlı. Oturma odanızın perdelerini açıp kapayabilen, klimanızın sıcaklık ayarını yapabilen, evdeki ışıkları bağımsız olarak ayarlayabilen, evinizin toplam güç tüketimini gösteren ve çamaşır makinenizle iletişim kurabilen bir TV sadece bir uygulama kadar uzakta. Apple’ın da patentini aldığı gibi, bir gün evde yaptığınız sıradan işler için komşunuz “Bunun için bir TV uygulaması var” derse hiç şaşırmayın.
Hâlihazırdaki uygulamalara baktığımızda Borsa takibi, Facebook, Twitter, YouTube, Picasa, DailyMotion ve daha binlerce uygulamayı barındıran uzun bir liste görüyoruz. Ülkemizde en çok tercih edilen uygulamalar ise kullanım sırasına göre YouTube, Quick Tour, RadioTime, Dailymotion, Soccer News, Screen Dreams, Funspot, Tunin.FM Radio, Picasa, MeteoGroup, Volkswagen, MyAlbum ve eBay by Jaast. Üstelik tüm bu uygulamaların yanında TV’de olmasını istediğiniz bir uygulamayı temel programlama bilgisi ile kendiniz de geliştirip başkalarıyla paylaşabiliyorsunuz.
Sabit Disk’e kaydedin
Piyasada hâlihazırda TV yayınlarını kaydedebilen DVD veya Blu-ray oynatıcılar mevcut iken nedense bazı TV üreticileri yayınları USB belleğe kaydetme fikrine sıcak bakmıyor. Philips’in bu konuda kullanıcılara sınırsız özgürlük sunması ise TV’ler için olmazsa olmaz bir nimet. TV’nizdeki USB portuna takacağınız bir USB bellek, sizi hem Blu-ray ve DVD disklerle uğraşmaktan kurtarıyor hem de ücretsiz ve zahmetsiz istediğiniz yayını kaydetme imkanı sağlıyor. Tabi belleğinizdeki var olan film, fotoğraf ve müzikleri de TV’nizde sorunsuzca izleyip dinleyebilmek apayrı bir zevk.
