Amerika gerçekten sanıldığı gibi mi?

Amerika'yı görme şansım oldu. Net olarak şunu diyebilirim ki, zıtlıklar ülkesi. Bir taraf lüks bir restoranda şarabını yudumlarken, diğer taraf yolun kenarında oturmuş, bozukluk bekliyor. Kesinlikle o Amerikan rüyası yok. Var ama en azından bizim için yok. Amerika'da ya çok zenginsin, ya da çok fakir. Ortası yok diyebilirim. Benim, senin tutunabileceğimiz bir ekosistem değil orası. Ha bugünün zenginiysen, yarının fakiri olma ihtimalin de çok yüksek olan bir ülke ancak bunlara rağmen yaşamak isterdim. Bizim ülkemizden daha kötü durumda değil elbette. Sadece o kadar abartmamak lazım.
Hocam ben gitmedim ama duyduklarıma göre orada ki adamlar bunu bir hayat biçimi olarak görüyor. Reagan mesela bunları bir otel gibi yerlere yerleştirmişti sıcak yemeği, yatağı, duşu 1 hafta sonra orada kimse kalmadı.
 
Beklentiyi düşük tutup, istediğin bi alanda ya da alanlarda bilgi sahibi olarak gitmek gerek bence. Ne olur ne olmaz. Sonuçta istekliysen hırslıysan bir şekil bulursun. Genel yaşam standartlarını karşılaştırmaya gerek yok zaten.
 

Geri
Yukarı