Artık tahammül edemiyorum

Bence sende öyle davran başkalarına o zaman sana hissettiklerini onlara karşı hissettirmiş olursun, önceden ben de öyleydim sanırım ama artık hayat felsefimi değiştirince bir şeyler yoluna girmeye başladı hayat felsefem kısasa kısas yani bana ne yaparsa kimse aynısını ben de ona yaparım.
 
Bunların hiç birini övünmek veya hava atmak kimseyi eziklemek için söylemiyorum yanlış anlamayın. İlkokul, ortaokul her okul düzeyinde sınıfın futbolcu klasik erkek ekipleri olurdu. Sınıfın muhabbetini yapan, derslerini kaynatan, kendi aralarında takılan arkadaşlığa değer veren klasik tipler işte. Her zaman onlardan olmuşumdur. Artık devir değişti, eski insanlar birbirlerinin düşüncülerini umursayan, onlara değer veren insanlar kalmadı. Herkes değişime ayak uydurdu, uyduran toplumda yer buldu, bulamayan senin gibi soyutlandı. Samimi olmayan ilişkiler, sevdiği kişi değil, para, ün, şöhret için başkalarını seçen kadın/erkekler. Kapitalist sistem seni tüketmeye iter. Ama tükettiğin tek şey maddi olmuyor. Manevi duyguları tüketiyorsun. Sevgi bir süre sonra sana yetmemeye başlıyor daha fazlasını arıyorsun. Gerçekten bi' 10 dakikaya uzun uzadıya yazacağım.
Her arkadaş grubu bir sürüdür. O sürüyü de yöneten bir çoban vardır. Bu bahsettiğiniz tipler o çobanlar işte. Şahsen o çobana ayak uyduran adamların kendi benliğinin olduğunu zannetmiyorum. Sizin gibi kişilerin de sahici olduğunu düşünmüyorum.
 
Dışarıdan bilgi vakumlayan bir canavar gibisiniz. O kadar içinize kapanıksınız ki dışardaki bilgileri kendi kabuğunuzda yorumlamaktan sağlıklı hareket edemiyorsunuz. Sonra ben duygusalım diye geziniyorsunuz. Bende zamanında böyle bir tip olarak söylüyorum ki bir yer de duruşumuzun nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ya da kötü, ucube bir imajımız bile olsa hiçbir şey olmamış gibi alınganlığa devam ediyoruz. Bu işi döngüye alan kısım. Yani velhasılıkelam kafamızı kullanmıyoruz. Şöyle bir iki saniye kendimizi soyutlayıp neden böyle düşünüyorum ben diyemiyoruz çünkü farkındalığımız yok. Biz diğer insanların nasıl hissettiğini bilmiyoruz. Bilmediğimizi için merak ediyor ve kendimizce yorumluyoruz. Bu eleştirmeler o kadar sık tekrarlanıyor ki artık o insanlar hakkında olumlu düşünemiyoruz. Ve evet, sırf her gün aynı hayatı aynı kötü sağlığı, aynı mastürbasyonu tekrar tekrar yakaladığımız için. Farkındalığımız gelişmiyor. Gördüğünle yorumluyorsun. Bu berbat bir şey çünkü elinden bir şey gelmediğini düşünüyorsun. Aslında var.
Buradan sana taziye dilekleri, motivasyon yok lisede yaparsın yok Amerika'da kızlar teklif ediyormuş diyecek bir sürü insan var. Bunları bir kenara at. Bunlardan beslenme. Önünde sürekli sorun çıkartan insanlar mı var? Bunları da at. Atma cesaretinde bulun. Her gün yapman gereken şeyleri yapıyor musun? Yapmıyorsan önce onları yap. Önce kendinin efendisi olmayı bileceksin. Sana farkındalık kazandıracak her şeye katıl. Eğilim göster ancak Kendi prensiplerinle hareket etmeyi unutma. Eğer prensiplerin hareket etmene engelse sen değişmeye mahkumsun. GELİŞMEYE DEĞİL. Değişmene bak. Kendini kendinden ayır. Düzenli olarak sadakat verebileceğin bir aktivite yap. Kendi paranı kazan. Mantıklı hareket için testesteronunu yükselt. Kendine yarar sağlayacak kendince bir şeyler yap. Okul bu duruma çok terstir çünkü özgür olarak öğrenmeyi engeller. Eğer inek bir öğrenciysen derslerini azalt. Sorgula. Sende olması gereken pozitif özellikler nedir? Neden ben her günümü aynı psikoloji ile geçirmek zorundayım. O kopmayı hisset iliklerine kadar. Gerekirse depresyona gir ancak asla girişmeyi unutma. Çünkü yapsada yapmasada her zaman haklıdır insan. Şüpheyi bırak ve bir an önce karar vermene bak ki vereceğin kararda haklısın. Hiçbir baskı altında hissetme.

Tekrar tekrar aklına getir şu kelimeleri: Duyguların bir önemi yok. Ne kadar ezik olduğumun bir önemi yok. Endişenin önemi yok. Şu anda nasıl bir ruh halimde bulunduğumun önemi yok. Kısaca hiçbir şeyin önemi yok.
 
Son düzenleme:
Her arkadaş grubu bir sürüdür. O sürüyü de yöneten bir çoban vardır. Bu bahsettiğiniz tipler o çobanlar işte. Şahsen o çobana ayak uyduran adamların kendi benliğinin olduğunu zannetmiyorum. Sizin gibi kişilerin de sahici olduğunu düşünmüyorum.
Aslına bakarsan doğru söylüyorsun. Çoğu kendini okulda veya hayatta tek kalmamak için söylediğim tarz arkadaş grubunda bulunuyorlar. Ancak bu benim arkadaşlıklarım için geçerli değil. Lise bitti, Üniversite bitti, ancak ortaokul, lise, üniversite arkadaşlarımla bile hâlâ samimiyim. Bu arkadaşlığı aramaktan veya kendimi bir yere ait hissetmek istediğimden kaynaklanmıyor. Bu gerçekten, dostluk. Gerçekten niyeti arkadaşlık/dostluk olmayan bu kadar yıllarca dayanamaz. Genelde arkadaşlıklar okul bitince biter. Ancak şu an için söylemiyorum. Eskiden gerçekten bu tarz şeyleri umursayanlar vardı. O da Z kuşağının sınırında olan yıllar için. 1995-2002 arası diyebilirim belki. Hayatın daha iyi olduğu zamanlar yani. Kaliteli insanlarla dostluk yapmışımdır bu zamana kadar. Muhtemelen ondan kaynaklı olabilir. Gerçekten dostlarım olanlara, dara düşünce yardım ederdim. Yanlarına giderdim, kendi aramızda takılırdık. Aynılarını onlar bana yaptılar. Ama bu dönemde yardımın hiç bir anlamı yok. Yaptığın tek hatada en kötü oluyorsun. Ondan dolayı kendine göre birini bulmak çok zor.
 
Dışarıdan bilgi vakumlayan bir canavar gibisiniz. O kadar içinize kapanıksınız ki dışardaki bilgileri kendi kabuğunuzda yorumlamaktan sağlıklı hareket edemiyorsunuz. Sonra ben duygusalım diye geziniyorsunuz. Bende zamanında böyle bir tip olarak söylüyorum ki bir yer de duruşumuzun nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ya da kötü, ucube bir imajımız bile olsa hiçbir şey olmamış gibi alınganlığa devam ediyoruz. Bu işi döngüye alan kısım. Yani velhasılıkelam kafamızı kullanmıyoruz. Şöyle bir iki saniye kendimizi soyutlayıp neden böyle düşünüyorum ben diyemiyoruz çünkü farkındalığımız yok. Biz diğer insanların nasıl hissettiğini bilmiyoruz. Bilmediğimizi için merak ediyor ve kendimizce yorumluyoruz. Bu eleştirmeler o kadar sık tekrarlanıyor ki artık o insanlar hakkında olumlu düşünemiyoruz. Ve evet, sırf her gün aynı hayatı aynı kötü sağlığı, aynı mastürbasyonu tekrar tekrar yakaladığımız için. Farkındalığımız gelişmiyor. Gördüğünle yorumluyorsun. Bu berbat bir şey çünkü elinden bir şey gelmediğini düşünüyorsun. Aslında var.
Her arkadaş grubu bir sürüdür. O sürüyü de yöneten bir çoban vardır. Bu bahsettiğiniz tipler o çobanlar işte. Şahsen o çobana ayak uyduran adamların kendi benliğinin olduğunu zannetmiyorum. Sizin gibi kişilerin de sahici olduğunu düşünmüyorum.
Çok doğru söylemişsiniz hocam.
 
Tek önerim yaşın küçük o yüzden kız meselelerini bu kadar kafanda büyütme. Daha yaş olarak karşı cinsle yakın ikili ilişkiler için erken bir dönemdesin. O yüzden en başta bu durumu bir eksikliğin olarak görme hatta tamamen görmezden gel diğer sorunlarına odaklan.
 
Maalesef ben gün geçtikçe ölüyorum. Gün geçtikçe toprağa daha fazla gömülüyorum. İnsanlar sayesinde...
Başka insanlar bu kadar mı değerli sizin için cidden komik. Eğer 14-18 yaş aralığında değilsen bir psikoloğa görün. Yanlış anlama o yaş aralığında bu tür durumlar normal karşılanabilir ama bir yetişkin için normal değil.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı