Aşk nasıl bir duygu?

Hissiyatı mükemmel, uyuşturucuyla eşdeğer bir etkiye sahiptir diyebilirim. Çünkü zihnin sürekli onunla meşgul olur, tüm vaktini onunla geçirmek istersin, gözün ondan başkasını görmez kısaca onu idealize edersin.

Özellikle de fiziksel yakınlaşma sırasında -sadece cinsellikten bahsetmiyorum- beyinde aşırı ölçüde feniletilamin, dopamin, oksitosin ve gibi aşkla ilişiği olan hormanlar salgılanır. Bu da kalp atışlarının hızlanması, heyecanlanma, vücut ısının yükselmesi, bedenin karıncalanması gibi daha birçok fizyolojik uyarılmalara neden olur.
 
İlizyonel bir durum. Kişiden kişiye göre bu duygu durumu değişebilir. Shakespeare'nin bu konu ile ilgili bir sözü var;

"Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu AŞK sanıyorsunuz"

Bu çok doğru bir analiz. Çünkü insanoğlu aşık olduğu kişinin ruhuna değil, daha çok dış görünümüne karşı ilgi duyuyor.
 
Berbat bir duygu. Aşk bu, eninde sonunda sen veya karşındaki kırılacak, mantıksız. Mantığına uy, duygularını kısıtla, yolunda ilerle. Geleceğin, bir gün kalbini kırabilecek birisinden daha önemli. Aşkın vakti 30'undan sonra yavaş yavaş gelir. Bedavadan psikoloji ve ruhunu yıpratır.
 
Karşılıklıysa çok güzel. Değilse vah halinize. Örnek olarak annemi gençliğinde çok seven birisi varmış, fakat annem babamla evlenince kalakalmış öyle. Yıllar geçmiş, en son yavaştan aklını yitirmiş sanırım. Annem anlattığında baya üzülmüştüm. Size böyle olmasın, aman salmayın kendinizi.
 

Geri
Yukarı