İnceleme Assassin's Creed Shadows: 78 saat, %100 tamamlama

Katılım
19 Eylül 2021
Mesajlar
16.013
Makaleler
4
Çözümler
103
Yer
Ankara
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
RTX 4060TI 8GB, Ryzen 5 5600, 16 GB DDR4 3200Mhz CL16 RAM, ASUS A320M-F, Snowman M200, Aego Gamegaraj 650W PSU
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Açılış:
78 saatin ardından oyunu başarım olarak %100 tamamlamaya ulaştım. Oyun içi ilerleme olarak ise %99 oranındayım ve öyle de kalacak. Oyundaki o "X bölgesinde 100 düşman öldür" görevlerini bile yaptım. Sadece haritadaki 69 toplanabiliri bul görevi kaldı. Onu da yapacağımı sanmıyorum çünkü artık bıktım oyundan. Son zamanlarda gördüğüm en ama en ucuz oyunlardan biriydi bu. Her neyse incelemeye başlayalım.

Hikâye:
Açıkçası incelemelerimde ana karakterin amacını size verir ve ana temadan bahsedip geçerim lakin bu oyun Naoe'nin hikâyesini en başta, Yasuke'nin hikâyesini en sonda veriyor. Bu yüzden Yasuke'den bahsetmek eşittir oyunun finalinden bahsetmek sayılır. Bu yüzden sadece sizi şunu söyleyeceğim. Yasuke, siyahi bir köle ve Oda Nobuniga(Nobunaga ya da her kimse artık, gerçekten umrumda değil) onda bir şeyler gördüğü için kendi yanına alıyor ve aradan zaman atlaması ile Naoe'nin köyü Iga'ya saldırı anını oynuyoruz. Yasuke ile 10 dakika geçirdikten sonra Naoe'ye geçiyoruz ve karakter babasından hidden blade alıp bir kutuyu korumaya gidiyor ama başarısız oluyor. Kutuyu geri aldığında ise bu oyunun tapınakçıları olan ekip önce Naoe'nin sonra babasının işini bitiriyor ve babası ölüyor. Naoe ise hayatta kalıyor. Bundan sonra iyileşme dönemine giren Naoe, bir andan kendi ligi için müttefik toplamaya çalışırken bir yandan da tüm tapınakçıları öldürmeye çalışıyor. Ve işte bu kadar. Hikâye son ana kadar böyle ilerliyor. Bir noktada çeşitlenmeye çalışıyor ama tam çeşitlenecek derken 5 saniyelik ara sahne izletip geri sizi haritanın bir ucundan diğer ucuna gönderince odağınız yine kayboluyor. Gerçekten oyunun görev tasarımı açık dünyadaki X noktasına git ve X maddesini al. X noktasına git ve X kişisini öldür. Sonra tarikat üyesini öldürmeni sağlayacak görev açılsın ve onu yap şeklinde. Hikâye hem sunum hem tasarım açısından çok kötü arkadaşlar. Çoğu karaktere bağlanmayı bırakın, "Bu karakteri gerçek hayatta görsem yolumu değiştiririm" diyeceğiniz kişiler(Surat açısından değil direkt kişilik ve yaptıkları açısından) size müttefik, dost ayağına sunuluyor. Tarikat üyeleri zaten öyle özel amaç vs. taşımıyor. Sunum dediğim gibi 5 saniyelik ara sahne ve sonra 3000 metre ötedeki yere git bir şeyleri alma ya da öldürmeden ibaret. Bir tek açılışta ve kapanıştaki Yasuke görevlerinden gerçekten kaliteli sunum ve yapı görüyorsunuz. Açılıştaki kısım sizi yakalayabiliyor evet ama kapanıştaki kısımda artık o kadar bıkkınlık gelmiş oluyor ki sunum hoşunuza gitse bile bir umursama veya aklınızda kalma durumu olmuyor oyunda. Oyunu daha bugün bitirmeme ve hiçbir ara sahneyi geçmememe rağmen çoğu şeyi hatırlamıyorum bile.

Assassin-Templar Olayı Ne İş?:
Ne aradığınıza göre değişecek bir tatminkarlık sunacak düzeyde işleniyor olaylar.
Oyunda assassinler var ve bu assassin hikâyesi Naoe üzerinden Act 3'te işleniyor. Lakin öyle çok üzerinde durmuyorlar. Tamamen bunlar da assassin diyebilmek için basit bir hikâye uydurulmuş. Oyunda templarlar da var lakin oyunun sadece 3. bölümünde, kapanıştan hemen önce işleniyorlar ve oyundaki en küçük tarikatlardan biri. Her bir üyesini avlamak diğer tarikatlara göre daha zor ama sayıları oldukça az ve üstünkörü işlenen, bu oyunda da templar var demek için koyulmuş kişiler bunlar. Templar olayı da tamamen Yasuke üzerinden işliyor. Yukarıdaki hikâyede Yasuke'den bahsedememe sebebim, Yasuke'nin geçmişte Templar üyeleriyle problem yaşaması ve assassinlerin onu kurtarmasına dayanıyordu zaten.

Oynanış:
Oynanış 80 saatin sonunda hâla daha keyifli geldi bana. Açıkçası yetenek ağaçları çok sığ olduğu için Valhalla kadar bile yenilemiyor oyun kendini. Bu yüzden dolayı keyifli gelmesine rağmen savaşmaktan özellikle kaçındığım yerler oldu sonlara doğru lakin vuruşların oturaklılığı fena olmadığı için aktım gittim. Bu oyunda zırhlar 3 parçadan oluşuyor ve diğer oyunlar kadar önemli değiller. Genelde spesifik bir zırhın spesifik bir özelliği hoşunuza gittiyse onu kullanmaya başlıyorsunuz ve öyle de gidiyor. Baş, vücut ve belimize taktığımız nazarlık(Ne İngilizcesi ne de Türkçesi gelmedi aklıma) için de bu dediklerim geçerli. Üç parça da can, hasar gibi şeylere etki ediyor ama önceki oyunlar kadar önemli değil zırh istatistikleri, daha çok zırhın verdiği ek özellik iş görüyor. Silahlarda ise Naoe'nin 3 silahı var lakin ben sadece katana kullandım çünkü en oturaklı ve keyiflisi oydu. Diğer 2 silahtan biri çok hızlı ve ikili suikaste izin veriyor ama stun atamıyor, diğeri ise alan hasarı vuruyor ama tekli düşmanlarda o kadar iş görmüyor. Katana hem genel hasar hem de stun atma açısından en hoşuma giden olduğu için onla ilerledim. Yetenek ağacında da en iyisi katana geldi bana. Naoe'nin bir de sis bombası, bıçak, şuriken ve çanı var. Çan düşmanları ses yoluyla bir yere çekmeye yarıyor. Doğru zırh parçası ile nadiren de olsa iş görüyor. Bıçak kafadan vuruşta tek attığı için gizlilikte çok iş görüyor. Oyunda gizlilik dengesiz bu arada. Bazen gölgede olsan bile görülüyorsun, bazen yatman gereken çalıda eğilince görünmüyor, eğilmen gerekende yatsan bile görünebiliyorsun. Şuriken ise etraftaki ışık kaynaklarını yok etmeye dayalı ama gölge sistemi güven vermediği için genelde çatılarda kalıyorsunuz ve şuriken iş görmüyor. Sis bombası ise hızlıca yere bırakma özelliği varsa da ben hiç kullanamadım fakat onun dışında 3'lü düşman grubuna atıp hepsini temizlemek, ya da tek seferde gizli suikast yapamadığınız adama arka arkaya 2 kez suikast yapmak için sis bombası atmak iş görüyor. Ve Naoe bu kadar. Tüm oyunu oynayabilirsiniz bununla. Yasuke'nin ise 5 silahı var. 2'si uzun menzilli. Biri yay diğer teppo. Ben yay kullanmadım çünkü yay daha çok gizlilik için iş görüyor ve Yasuke ile gizlilik yapmak imkansız gibi bir şey. Teppo ise sesli ama sağlam vuran bir silah. Bir çoğunuz muhtemelen teppodan başka bir şey kullanmayacaktır. Yakın dövüşte ise sopamsı bıçak, dikenli sopa ve uzun katana var. Dikenli sopa çok çok ağır olduğu için oyun boyunca bir kere kullandım ve saldım. Sopamsı bıçak(Naginata) ise hissiyat olarak keyif vermedi bana. Bir tek uzun katana kullanım ve hissiyat açısından en iyisiydi. Zaten özel yetenekler bakımından da hem tekli hem çoklu hasarı aşırı derecede fazla uzun katananın. Zırh yapısı Naoe ile aynı işliyor. Karakter gizli gitmekte ve tırmanmakta işkence çekiyor ama bu karakterle savaşa girmek tank ile girmek gibi bir şey. Tüm oyunu Naoe ile oynayıp savaşa bile girebilirsiniz, yani Yasuke gerçekten olmasa da olur ama savaşa girdiğinizde hiçbir saldırıyı engellemesiniz bile ayakta kalmak istiyorsanız bu karakter de iş görür. Bu arada ilk 12 saatte ıslık sistemi boş iş çünkü önden suikast yapmak istediğinizde düşmanlar engelliyor demiştim. Oyundaki en son açılan yetenek ağacında düşmanları ne olursa olsun suikast edebilmenizi sağlayan bir yetenek var. O yeteneği açınca veya oyunun ayarlardan garanti suikast seçeneğini açınca ıslık sistemi vs. de anlam kazanıyor. Yine de 80-90 tane yan etkinlik yaptıktan sonra açılması böyle bir yeteneğin biraz fazla saçma bir durum olmuş. Otomatik kayıt sisteminin kaliteli çalışması ve bölgelerin gizliliğe uygun dizayn edilmesi durumu oyunun sonunda bile devam ediyor. Ama oyunun 12. saatte bahsettiğim çeşitlenmemesi ve çok aynı kalması durumu da ne yazık ki devam ediyor. Tırmanma sistemi ise çok dengesiz. Önceki oyunlardaki her yere tırmanabilme özelliğini almışlar ama oyundaki her yer dağ yapısında. Bu yüzden dolayı tırmanma sistemi bazen çok bozuk işliyor ve işinize taş koyuyor. Keşke ya Unity kafasına dönselerdi ya da Origins, Odyssey kafasında kalsalardı. Bu hâliyle çok güvenilmez işliyor. Ayrıca kanca sistemi hayatımda gördüğüm en kötü sistem. Normalde kanca sisteminde karakter zıplama tuşuna bastığınızda karakter momentum ile kendini ileri atar. Bu oyunda karakter olduğu yere bırakıyor kendini. Bu yüzden dolayı çoğu zaman aşağı düşüp duruyorsunuz. 2016'da Uncharted'ın kusursuz işlettiği bir sistemi 2025'te nasıl böyle saçma sapan yapmışlar anlamadım açıkçası. Bosslar bu arada sıradan düşmanların reskin edilmiş hâli ve eğer Yasuke ile oynuyorsanız saniyeler içinde kesebileceğiniz kadar kolaylar. Bosslar saldırılarınıza tepki vermiyor ama saldırılarınıza tepki vermediği için savuşturmaya da yeltenmiyor. Bu yüzden bazı sıradan düşmanlardan bile kolay oldukları oluyor. Boss sevdanız varsa bu oyun hâyal kırıklığı olacak. Oynanış bu kadar, bazı şeylerden diğer başlıklarda bahsettim, bazılarını ise unutmuş olabilirim. Aklıma gelen kadarıyla bu kadarlık bir yazı çıktı.

Oyun İçi Ödemeler:
Önceki incelemeyle birebir aynı düşünüyorum. O yüzden direkt alıntılama yapacağım.
Oyun İçi Ödemeler ve Battlepass sistemi:
AC oyunları artık aynı Call of Duty gibi tek bir hub üzerinden ilerlemeye kuruldu. Hatta AC Shadows'un kendi menüsü bile yok. Hub sisteminde AC Shadows'a gelip üzerine tıklıyorsunuz ve load seçeneğine bastığınızda oyunu girmiş oluyorsunuz. Bu HUB'da bolca mikro ödeme var. Hiç ihtiyaç duymayacağınız ve 1-2 saat içinde sizin seviyenizden düşük kalacağı için güçsüzlecek silah ve zırh setleri satılıyor mağazada. Bir de battlepass koymuşlar ama şu anlık ücretli değil. Oyun içinde haftalık ek hedefler geliyor. Bunları yapınca 700 puan alıyorsunuz. Her 500-600 puanda battlepass bir seviye ileri gidiyor ve oyun içi ödül veriyor. Tamamen tek kişilik bir oyunda böyle şeylerin olması size zarar vermese bile iyi hissettirmiyor arkadaşlar, kendimizi kandırmaya gerek yok.

Grafik, Atmosfer, Japonya:
Japonya gerçekten çok hoş gözüküyor. Kış mevsimi biraz bozuyor ama diğer 3 mevsim akıyor gidiyor. Grafik olarak gelişme var lakin RT yansımalarda yok. Yansıma oyunda da çok yok zaten. Atmosfer olarak ise oyun ışıklandırma hilesine lazım olunca başvuruyor. Yani atmosfer olarak görevine uygun yapıda işliyor oyun. Oyun yepyeni olduğu için zaten grafik, atmosfer vs. günümüz teknolojileri sayesinde iyi oluyor.

Yapay Zeka, Oyun Bittikten Sonrası, Japonya'nın Keşfe Verdiği Zarar, Mevsim Olayı, İki Karakter Olayı:
Yapay zeka rezalet. Bu kadar. Sırf gölgedesiniz diye bakıştığınız adam sizi görmüyor veya çalıda olsanız bile göreceği tutuyor. Düşmanların öyle sizi kıstırma ya da şaşırtması da yok. Dümdüz diyemeyeceğiniz kadar alt seviye bir yapay zeka var. Oyun bittikten sonra açık dünyaya salınıyorsunuz ve yapmadığınız şey varsa yapabiliyorsunuz. Özel bir şey yok yani. Japonya ne yazık ki keşfe zarar veriyor. Oyunda o kadar fazla dağ ve çimen var ki çoğu zaman ya karakteriniz gözükmüyor ya da sürekli bir yerden kayıyor. Bir de çimenler şu açıdan bozuk, mesela karakterin içinden geçtiği ufacık bir dal parçası bazen aşağı atlamanıza engel oluyor ya da karakter kayma animasyonu dalda takılı kalıyor gibi durumlar oluyor. Yani Japonya çok güzel ama bir Ubisoft formülüyle yapılan oyun için tamamen size köstek oluyor. Kış mevsimi de öyle. Mevsimlerin övdükleri kadar bir etkisi ya da olayı yok. Kış hariç diğer mevsimler atmosfer olarak zaten çok benziyor. Kışın ise kar ve buz işleri değiştiriyor ama karakter kara girince yavaşladığı için keşif hızınız da düşüyor. Hatta ne zaman Kış gelse keşiften baydım çünkü karakter gereksiz seviyede fazla yavaşlıyor. Kış size köstek olmak için eklenmiş oyuna. Ayrıca oynanışı değiştirdiği iddia edilen elementleri de kullanma gereği duymuyorsunuz oyunda. Mevsim olayı bomboş bir olay yani. İki karakter olayı ise şöyle. Naoe ile tüm oyunu oynasanız da olur. Bir kere Yasuke ile savaş Naoe ile gizlilik biraz boş. Çünkü hadi ben önceki 4 oyunu %100 yaptığım için aşinayım, onun da etkisi olmuştur ama Ubisoft oyunları fazla affedici ve açıklık veriyor arkadaşlar. Naoe ile bile düşmanları hızlıca ve hiç hasar almadan indirebiliyorsunuz. Naoe zaten parkur ve gizlilik ile ön planda, bir de dövüş sisteminin de kolaylığı yüzünden Yasuke kullanmaya sebep kalmıyor. Adam ağır, tırmanması dert, gizlilik yapamıyor. Tank gibi eyvallah ama sistemin affediciliği karakterin tank gibi olmasını pek de özel kılmıyor. Oyunun hiçbir noktasında Yasuke'ye ihtiyaç duymayacaksanız. Hatta aksine bazı görevler Yasuke'yi zorunlu kılıyor ama yaparken Naoe ile yapabilme şansınız olsa görevin çok daha basit ve kısa olacağını hissediyorsunuz.

Ana Görev Tasarımı:
Ana görevler bir yan görev yapısında işliyor. Önce hedefi avlamak için başlangıç görevi yapıyorsunuz, ki bu ya basit bir ara sahne ya da önce bir dövüş sonra ara sahne oluyor. Sonra 3 tane görev açılıyor. Bunlardan biri bir yerden eşya toplamak, diğeri birini öldürmek ve sonuncusu da birini yanınızda çalışmak için ikna etmek için iyilik yapmak oluyor. Bu 3 görevi de yapınca yani toplamda 4 görev yapınca hedefi öldürmenizi sağlayacak görev açılıyor ve açık dünyada zaten çoktan girmiş olma ihtimalinizin yüksek olduğu bir kaleye baskın yapıyorsunuz ve ya Naoe ya da Yasuke'yi seçerek ya da oyun bazı görevlerde sizin yerinize seçerek yavaş yavaş baş düşmana ilerliyorsunuz ve en sonunda da onu alt ediyorsunuz. Tüm ana görevler bu yapıda ilerliyor. Bazıları(Özellikle açılış ve kapanıştaki) ekstra şeyler, ekstra sunumlar ve mekanlar sunuyor ama sayıları çok çok az bu görevlerin. Ne yazık ki ana görevleri yaparken bir noktadan sonra telefonunuzda bir dizi, podcast açık bırakıyorsunuz. Çünkü 5 saniye ara sahne, 5 dakika açık dünyadaki o yere gitmek ve 2 dakika görev hedefini yapmak şeklinde ilerleyen bir yapı var görevlerde.

Yan Görev Tasarımı ve Açık Dünya Etkinlik Tasarımı:
9 tane bölge var oyunda ve hepsinde Kuji Kiri(Aşırı kıytırık ve basit quick time event meditasyonu, ilk birkaç tanesinde Naoe'nin geçmişi işleniyor ve bu görevler oldukça keyifli, kalanlarında hiçbir şey olmuyor), Kata(Yine basit quick time event), at ile okçuluk, 4 tane kağıt bulma, 3 tane dua etme ve kaledeki büyük düşmanları öldürüp özel sandığı açma gibi birbirinin hep aynısı olan etkinlikler var. Bir de viewpoint var tabii ki lakin viewpointler haritadaki soru işaretlerini gösterip hızlı seyahati açsa bile haritayı açmıyor. Sizin oraya giderek açmanız gerekiyor haritadaki orayı. Bu etkinlikler aşırı basitler ve en fazla bulunan Kuji Kiri bile 20 tane mi ne var. Lakin birbirlerinin hep aynısı oldukları için 2. bölgeyi de temizledikten sonra baymaya başlıyorlar. Bu etkinlikler basit olsa bile karakterdeki yetenek ağaçlarını açmak için bunları yapmak şart. Oyunda ne kadar seviye atlarsanız atlayın bu etkinliklerin verdiği knowledge puanlarından yeteri kadar toplamadıysanız yeni yetenek bölmeleri açılmadığı için yetenek puanları boşta kalıyor. Zorunlu olmasa eyvallah ama zorunlu olduğu için aşırı derecede büyük bir eksi bunlar. Yan görevler ise her bölgede kesin olarak "X düşmanından 100 tane öldür" görevi var. 5 saniyelik ara sahne ile size aynı bölgede aynı düşman tipinden 100 tane öldürmek için bahane veriyorlar ve o kadar. Ayrıca neredeyse her bölgede haritada yeri belli olmayan collectibleların hepsini topla görevleri de var ve bunların 2 tanesi karakteri geliştirmek için şart. Çoğu toplanabilir 7-16 tane var lakin bir tanesi 69 tane var. Benim tek yapmadığım da o 69 tane olan oldu. Collectible ve adam öldürme haricinde oyunda bir sürü kendi içinde tarikatlaşmış kişiler var ve bunları da avlamanız için yine yan görevler başlıyor. Lakin burada problem şu, koca tarikatı çökertmeniz için başladığınız görevde 2 tane ara sahne oluyor ve bunlar da aşırı kısa ve tamamen size yine hedef vermek için var oluyor. 1-2 tanesi hariç tarikat avlama görevleri bile bomboşlar. Onun dışında ekibinize katabildiğiniz ve yanınızda savaşabilen ally görevleri de var ama bunlar da ana görev tasarımındaki gibi aşırı ucuz olmakla kalmıyor, oyundaki her ally birbirinden hain, birbirinden kötü ve 1 saniyeliğine bile sırtınızı dönemeyeceğiniz kadar güvenilmez insanlar oluyor. Oyun hangi kafayla bunlara sempati besleyeceğimizi düşünmüş inanın bilmiyorum. Ama bunların görevleri de yine birbirinin aynısı, sıkıcı ve bu sefer görev amacı motivasyonu açısından da çok kötüler.

Oynanış Süresi:
Ubisoft 40 saat hikâye, 80 saat %100 diyordu. Hikâye kesinlikle 40 saat değil fakat %100 yapmak 80 saati bulur. Hikâye 10-20 saatte bitebilecek kadar kısa. Açık dünyada ise o kadar fazla ve tamamen süre uzatma amaçlı şey var ki 80 saati bulması normal.

PC Performansı:
Optimizasyonunun iyi olduğunu söylemiştim lakin oynadıkça oyun çok elimde kalmaya başladı. Şu belli bir süre oynadıktan sonra FPS'in arada bir 8 ya da 14'e düşüp düşüp çıkması olayı bir yana oyunda başarım açılmaması hatasından genel hatalara kadar bolca problem var. Credits ekranı 2 saat süren yani içinde binlerce kişinin çalıştığı bir oyunda nasıl bu kadar basit ve göz önünde hatalar var anlayamadım açıkçası. En azından oyun kıran hata yok.

Diğer AC'ler İle Kıyaslama:
Bu oyun kesinlikle son 4 oyun arasındaki en iyi iş değil. Hatta benim Valhalla nefretimi biliyorsunuz. Ben Valhalla'nın kaliteli bir oyun olduğunu iddia eden insanla iletişim bile kurmam(Sevenine lafım yok ama kaliteli olduğunu iddia ediyorsanız oyun oynamayı ve yorumlamayı bırakın). Ha tabii Valhalla'yı 500 küsür saat oynamamın da etkisi var ama her neyse, bu oyun bazı şeyleri Valhalla'dan bile kötü yapıyor. Öte yandan bazı noktalara da o kadar uğraşmışlar ki Origins ve Valhalla ikilisinden iyi iş çıkarıyor. Bazılarınız biliyordur, ben AC2'yi daha yeni PS3'te baştan oynayıp platin kupa aldım ve her saniyesinden yine keyif alabildim, tutkuyla yapıldığını hissettim. Bu oyunda ise öyle bir durum yok. Tutkuyla bir şeyler yapmak isteyen olmuş fakat bu oyunun yapımında çalışan diğer 10 küsür şirket buna izin vermemiş gibi gözüküyor. Valhalla ve Origins'ten bir tık daha iyi ama bir Odyssey değil.

Puan:
Puanım 3/5 oldu. Önceki 4 oyuna baktığımda bu puan en ideal puan olmuş lakin gerçekten hakkı bu değil. Özellikle yan görev kalitesi anlamında çok kötü.

Kapanış:
13 şirket, 5 yıllık geliştirme süreci ve 2 saatlik credits ekranına rağmen(Yani RDR2 ve GTA 5 bile yarım saat, Last of Us 2 ise 16 dakika creditse sahip) ortada kendi serisi içerisinde bile oldukça başarısız bir oyun koyulmuş ortaya. 56 dolar verdiğime pişman değilim ama birine önerecek olsam maksimum 15 dolar ver derdim açıkçası.
 
Açılış:
78 saatin ardından oyunu başarım olarak %100 tamamlamaya ulaştım. Oyun içi ilerleme olarak ise %99 oranındayım ve öyle de kalacak. Oyundaki o "X bölgesinde 100 düşman öldür" görevlerini bile yaptım. Sadece haritadaki 69 toplanabiliri bul görevi kaldı. Onu da yapacağımı sanmıyorum çünkü artık bıktım oyundan. Son zamanlarda gördüğüm en ama en ucuz oyunlardan biriydi bu. Her neyse incelemeye başlayalım.

Hikâye:
Açıkçası incelemelerimde ana karakterin amacını size verir ve ana temadan bahsedip geçerim lakin bu oyun Naoe'nin hikâyesini en başta, Yasuke'nin hikâyesini en sonda veriyor. Bu yüzden Yasuke'den bahsetmek eşittir oyunun finalinden bahsetmek sayılır. Bu yüzden sadece sizi şunu söyleyeceğim. Yasuke, siyahi bir köle ve Oda Nobuniga(Nobunaga ya da her kimse artık, gerçekten umrumda değil) onda bir şeyler gördüğü için kendi yanına alıyor ve aradan zaman atlaması ile Naoe'nin köyü Iga'ya saldırı anını oynuyoruz. Yasuke ile 10 dakika geçirdikten sonra Naoe'ye geçiyoruz ve karakter babasından hidden blade alıp bir kutuyu korumaya gidiyor ama başarısız oluyor. Kutuyu geri aldığında ise bu oyunun tapınakçıları olan ekip önce Naoe'nin sonra babasının işini bitiriyor ve babası ölüyor. Naoe ise hayatta kalıyor. Bundan sonra iyileşme dönemine giren Naoe, bir andan kendi ligi için müttefik toplamaya çalışırken bir yandan da tüm tapınakçıları öldürmeye çalışıyor. Ve işte bu kadar. Hikâye son ana kadar böyle ilerliyor. Bir noktada çeşitlenmeye çalışıyor ama tam çeşitlenecek derken 5 saniyelik ara sahne izletip geri sizi haritanın bir ucundan diğer ucuna gönderince odağınız yine kayboluyor. Gerçekten oyunun görev tasarımı açık dünyadaki X noktasına git ve X maddesini al. X noktasına git ve X kişisini öldür. Sonra tarikat üyesini öldürmeni sağlayacak görev açılsın ve onu yap şeklinde. Hikâye hem sunum hem tasarım açısından çok kötü arkadaşlar. Çoğu karaktere bağlanmayı bırakın, "Bu karakteri gerçek hayatta görsem yolumu değiştiririm" diyeceğiniz kişiler(Surat açısından değil direkt kişilik ve yaptıkları açısından) size müttefik, dost ayağına sunuluyor. Tarikat üyeleri zaten öyle özel amaç vs. taşımıyor. Sunum dediğim gibi 5 saniyelik ara sahne ve sonra 3000 metre ötedeki yere git bir şeyleri alma ya da öldürmeden ibaret. Bir tek açılışta ve kapanıştaki Yasuke görevlerinden gerçekten kaliteli sunum ve yapı görüyorsunuz. Açılıştaki kısım sizi yakalayabiliyor evet ama kapanıştaki kısımda artık o kadar bıkkınlık gelmiş oluyor ki sunum hoşunuza gitse bile bir umursama veya aklınızda kalma durumu olmuyor oyunda. Oyunu daha bugün bitirmeme ve hiçbir ara sahneyi geçmememe rağmen çoğu şeyi hatırlamıyorum bile.

Assassin-Templar Olayı Ne İş?:
Ne aradığınıza göre değişecek bir tatminkarlık sunacak düzeyde işleniyor olaylar.
Oyunda assassinler var ve bu assassin hikâyesi Naoe üzerinden Act 3'te işleniyor. Lakin öyle çok üzerinde durmuyorlar. Tamamen bunlar da assassin diyebilmek için basit bir hikâye uydurulmuş. Oyunda templarlar da var lakin oyunun sadece 3. bölümünde, kapanıştan hemen önce işleniyorlar ve oyundaki en küçük tarikatlardan biri. Her bir üyesini avlamak diğer tarikatlara göre daha zor ama sayıları oldukça az ve üstünkörü işlenen, bu oyunda da templar var demek için koyulmuş kişiler bunlar. Templar olayı da tamamen Yasuke üzerinden işliyor. Yukarıdaki hikâyede Yasuke'den bahsedememe sebebim, Yasuke'nin geçmişte Templar üyeleriyle problem yaşaması ve assassinlerin onu kurtarmasına dayanıyordu zaten.

Oynanış:
Oynanış 80 saatin sonunda hâla daha keyifli geldi bana. Açıkçası yetenek ağaçları çok sığ olduğu için Valhalla kadar bile yenilemiyor oyun kendini. Bu yüzden dolayı keyifli gelmesine rağmen savaşmaktan özellikle kaçındığım yerler oldu sonlara doğru lakin vuruşların oturaklılığı fena olmadığı için aktım gittim. Bu oyunda zırhlar 3 parçadan oluşuyor ve diğer oyunlar kadar önemli değiller. Genelde spesifik bir zırhın spesifik bir özelliği hoşunuza gittiyse onu kullanmaya başlıyorsunuz ve öyle de gidiyor. Baş, vücut ve belimize taktığımız nazarlık(Ne İngilizcesi ne de Türkçesi gelmedi aklıma) için de bu dediklerim geçerli. Üç parça da can, hasar gibi şeylere etki ediyor ama önceki oyunlar kadar önemli değil zırh istatistikleri, daha çok zırhın verdiği ek özellik iş görüyor. Silahlarda ise Naoe'nin 3 silahı var lakin ben sadece katana kullandım çünkü en oturaklı ve keyiflisi oydu. Diğer 2 silahtan biri çok hızlı ve ikili suikaste izin veriyor ama stun atamıyor, diğeri ise alan hasarı vuruyor ama tekli düşmanlarda o kadar iş görmüyor. Katana hem genel hasar hem de stun atma açısından en hoşuma giden olduğu için onla ilerledim. Yetenek ağacında da en iyisi katana geldi bana. Naoe'nin bir de sis bombası, bıçak, şuriken ve çanı var. Çan düşmanları ses yoluyla bir yere çekmeye yarıyor. Doğru zırh parçası ile nadiren de olsa iş görüyor. Bıçak kafadan vuruşta tek attığı için gizlilikte çok iş görüyor. Oyunda gizlilik dengesiz bu arada. Bazen gölgede olsan bile görülüyorsun, bazen yatman gereken çalıda eğilince görünmüyor, eğilmen gerekende yatsan bile görünebiliyorsun. Şuriken ise etraftaki ışık kaynaklarını yok etmeye dayalı ama gölge sistemi güven vermediği için genelde çatılarda kalıyorsunuz ve şuriken iş görmüyor. Sis bombası ise hızlıca yere bırakma özelliği varsa da ben hiç kullanamadım fakat onun dışında 3'lü düşman grubuna atıp hepsini temizlemek, ya da tek seferde gizli suikast yapamadığınız adama arka arkaya 2 kez suikast yapmak için sis bombası atmak iş görüyor. Ve Naoe bu kadar. Tüm oyunu oynayabilirsiniz bununla. Yasuke'nin ise 5 silahı var. 2'si uzun menzilli. Biri yay diğer teppo. Ben yay kullanmadım çünkü yay daha çok gizlilik için iş görüyor ve Yasuke ile gizlilik yapmak imkansız gibi bir şey. Teppo ise sesli ama sağlam vuran bir silah. Bir çoğunuz muhtemelen teppodan başka bir şey kullanmayacaktır. Yakın dövüşte ise sopamsı bıçak, dikenli sopa ve uzun katana var. Dikenli sopa çok çok ağır olduğu için oyun boyunca bir kere kullandım ve saldım. Sopamsı bıçak(Naginata) ise hissiyat olarak keyif vermedi bana. Bir tek uzun katana kullanım ve hissiyat açısından en iyisiydi. Zaten özel yetenekler bakımından da hem tekli hem çoklu hasarı aşırı derecede fazla uzun katananın. Zırh yapısı Naoe ile aynı işliyor. Karakter gizli gitmekte ve tırmanmakta işkence çekiyor ama bu karakterle savaşa girmek tank ile girmek gibi bir şey. Tüm oyunu Naoe ile oynayıp savaşa bile girebilirsiniz, yani Yasuke gerçekten olmasa da olur ama savaşa girdiğinizde hiçbir saldırıyı engellemesiniz bile ayakta kalmak istiyorsanız bu karakter de iş görür. Bu arada ilk 12 saatte ıslık sistemi boş iş çünkü önden suikast yapmak istediğinizde düşmanlar engelliyor demiştim. Oyundaki en son açılan yetenek ağacında düşmanları ne olursa olsun suikast edebilmenizi sağlayan bir yetenek var. O yeteneği açınca veya oyunun ayarlardan garanti suikast seçeneğini açınca ıslık sistemi vs. de anlam kazanıyor. Yine de 80-90 tane yan etkinlik yaptıktan sonra açılması böyle bir yeteneğin biraz fazla saçma bir durum olmuş. Otomatik kayıt sisteminin kaliteli çalışması ve bölgelerin gizliliğe uygun dizayn edilmesi durumu oyunun sonunda bile devam ediyor. Ama oyunun 12. saatte bahsettiğim çeşitlenmemesi ve çok aynı kalması durumu da ne yazık ki devam ediyor. Tırmanma sistemi ise çok dengesiz. Önceki oyunlardaki her yere tırmanabilme özelliğini almışlar ama oyundaki her yer dağ yapısında. Bu yüzden dolayı tırmanma sistemi bazen çok bozuk işliyor ve işinize taş koyuyor. Keşke ya Unity kafasına dönselerdi ya da Origins, Odyssey kafasında kalsalardı. Bu hâliyle çok güvenilmez işliyor. Ayrıca kanca sistemi hayatımda gördüğüm en kötü sistem. Normalde kanca sisteminde karakter zıplama tuşuna bastığınızda karakter momentum ile kendini ileri atar. Bu oyunda karakter olduğu yere bırakıyor kendini. Bu yüzden dolayı çoğu zaman aşağı düşüp duruyorsunuz. 2016'da Uncharted'ın kusursuz işlettiği bir sistemi 2025'te nasıl böyle saçma sapan yapmışlar anlamadım açıkçası. Bosslar bu arada sıradan düşmanların reskin edilmiş hâli ve eğer Yasuke ile oynuyorsanız saniyeler içinde kesebileceğiniz kadar kolaylar. Bosslar saldırılarınıza tepki vermiyor ama saldırılarınıza tepki vermediği için savuşturmaya da yeltenmiyor. Bu yüzden bazı sıradan düşmanlardan bile kolay oldukları oluyor. Boss sevdanız varsa bu oyun hâyal kırıklığı olacak. Oynanış bu kadar, bazı şeylerden diğer başlıklarda bahsettim, bazılarını ise unutmuş olabilirim. Aklıma gelen kadarıyla bu kadarlık bir yazı çıktı.

Oyun İçi Ödemeler:
Önceki incelemeyle birebir aynı düşünüyorum. O yüzden direkt alıntılama yapacağım.


Grafik, Atmosfer, Japonya:
Japonya gerçekten çok hoş gözüküyor. Kış mevsimi biraz bozuyor ama diğer 3 mevsim akıyor gidiyor. Grafik olarak gelişme var lakin RT yansımalarda yok. Yansıma oyunda da çok yok zaten. Atmosfer olarak ise oyun ışıklandırma hilesine lazım olunca başvuruyor. Yani atmosfer olarak görevine uygun yapıda işliyor oyun. Oyun yepyeni olduğu için zaten grafik, atmosfer vs. günümüz teknolojileri sayesinde iyi oluyor.

Yapay Zeka, Oyun Bittikten Sonrası, Japonya'nın Keşfe Verdiği Zarar, Mevsim Olayı, İki Karakter Olayı:
Yapay zeka rezalet. Bu kadar. Sırf gölgedesiniz diye bakıştığınız adam sizi görmüyor veya çalıda olsanız bile göreceği tutuyor. Düşmanların öyle sizi kıstırma ya da şaşırtması da yok. Dümdüz diyemeyeceğiniz kadar alt seviye bir yapay zeka var. Oyun bittikten sonra açık dünyaya salınıyorsunuz ve yapmadığınız şey varsa yapabiliyorsunuz. Özel bir şey yok yani. Japonya ne yazık ki keşfe zarar veriyor. Oyunda o kadar fazla dağ ve çimen var ki çoğu zaman ya karakteriniz gözükmüyor ya da sürekli bir yerden kayıyor. Bir de çimenler şu açıdan bozuk, mesela karakterin içinden geçtiği ufacık bir dal parçası bazen aşağı atlamanıza engel oluyor ya da karakter kayma animasyonu dalda takılı kalıyor gibi durumlar oluyor. Yani Japonya çok güzel ama bir Ubisoft formülüyle yapılan oyun için tamamen size köstek oluyor. Kış mevsimi de öyle. Mevsimlerin övdükleri kadar bir etkisi ya da olayı yok. Kış hariç diğer mevsimler atmosfer olarak zaten çok benziyor. Kışın ise kar ve buz işleri değiştiriyor ama karakter kara girince yavaşladığı için keşif hızınız da düşüyor. Hatta ne zaman Kış gelse keşiften baydım çünkü karakter gereksiz seviyede fazla yavaşlıyor. Kış size köstek olmak için eklenmiş oyuna. Ayrıca oynanışı değiştirdiği iddia edilen elementleri de kullanma gereği duymuyorsunuz oyunda. Mevsim olayı bomboş bir olay yani. İki karakter olayı ise şöyle. Naoe ile tüm oyunu oynasanız da olur. Bir kere Yasuke ile savaş Naoe ile gizlilik biraz boş. Çünkü hadi ben önceki 4 oyunu %100 yaptığım için aşinayım, onun da etkisi olmuştur ama Ubisoft oyunları fazla affedici ve açıklık veriyor arkadaşlar. Naoe ile bile düşmanları hızlıca ve hiç hasar almadan indirebiliyorsunuz. Naoe zaten parkur ve gizlilik ile ön planda, bir de dövüş sisteminin de kolaylığı yüzünden Yasuke kullanmaya sebep kalmıyor. Adam ağır, tırmanması dert, gizlilik yapamıyor. Tank gibi eyvallah ama sistemin affediciliği karakterin tank gibi olmasını pek de özel kılmıyor. Oyunun hiçbir noktasında Yasuke'ye ihtiyaç duymayacaksanız. Hatta aksine bazı görevler Yasuke'yi zorunlu kılıyor ama yaparken Naoe ile yapabilme şansınız olsa görevin çok daha basit ve kısa olacağını hissediyorsunuz.

Ana Görev Tasarımı:
Ana görevler bir yan görev yapısında işliyor. Önce hedefi avlamak için başlangıç görevi yapıyorsunuz, ki bu ya basit bir ara sahne ya da önce bir dövüş sonra ara sahne oluyor. Sonra 3 tane görev açılıyor. Bunlardan biri bir yerden eşya toplamak, diğeri birini öldürmek ve sonuncusu da birini yanınızda çalışmak için ikna etmek için iyilik yapmak oluyor. Bu 3 görevi de yapınca yani toplamda 4 görev yapınca hedefi öldürmenizi sağlayacak görev açılıyor ve açık dünyada zaten çoktan girmiş olma ihtimalinizin yüksek olduğu bir kaleye baskın yapıyorsunuz ve ya Naoe ya da Yasuke'yi seçerek ya da oyun bazı görevlerde sizin yerinize seçerek yavaş yavaş baş düşmana ilerliyorsunuz ve en sonunda da onu alt ediyorsunuz. Tüm ana görevler bu yapıda ilerliyor. Bazıları(Özellikle açılış ve kapanıştaki) ekstra şeyler, ekstra sunumlar ve mekanlar sunuyor ama sayıları çok çok az bu görevlerin. Ne yazık ki ana görevleri yaparken bir noktadan sonra telefonunuzda bir dizi, podcast açık bırakıyorsunuz. Çünkü 5 saniye ara sahne, 5 dakika açık dünyadaki o yere gitmek ve 2 dakika görev hedefini yapmak şeklinde ilerleyen bir yapı var görevlerde.

Yan Görev Tasarımı ve Açık Dünya Etkinlik Tasarımı:
9 tane bölge var oyunda ve hepsinde Kuji Kiri(Aşırı kıytırık ve basit quick time event meditasyonu, ilk birkaç tanesinde Naoe'nin geçmişi işleniyor ve bu görevler oldukça keyifli, kalanlarında hiçbir şey olmuyor), Kata(Yine basit quick time event), at ile okçuluk, 4 tane kağıt bulma, 3 tane dua etme ve kaledeki büyük düşmanları öldürüp özel sandığı açma gibi birbirinin hep aynısı olan etkinlikler var. Bir de viewpoint var tabii ki lakin viewpointler haritadaki soru işaretlerini gösterip hızlı seyahati açsa bile haritayı açmıyor. Sizin oraya giderek açmanız gerekiyor haritadaki orayı. Bu etkinlikler aşırı basitler ve en fazla bulunan Kuji Kiri bile 20 tane mi ne var. Lakin birbirlerinin hep aynısı oldukları için 2. bölgeyi de temizledikten sonra baymaya başlıyorlar. Bu etkinlikler basit olsa bile karakterdeki yetenek ağaçlarını açmak için bunları yapmak şart. Oyunda ne kadar seviye atlarsanız atlayın bu etkinliklerin verdiği knowledge puanlarından yeteri kadar toplamadıysanız yeni yetenek bölmeleri açılmadığı için yetenek puanları boşta kalıyor. Zorunlu olmasa eyvallah ama zorunlu olduğu için aşırı derecede büyük bir eksi bunlar. Yan görevler ise her bölgede kesin olarak "X düşmanından 100 tane öldür" görevi var. 5 saniyelik ara sahne ile size aynı bölgede aynı düşman tipinden 100 tane öldürmek için bahane veriyorlar ve o kadar. Ayrıca neredeyse her bölgede haritada yeri belli olmayan collectibleların hepsini topla görevleri de var ve bunların 2 tanesi karakteri geliştirmek için şart. Çoğu toplanabilir 7-16 tane var lakin bir tanesi 69 tane var. Benim tek yapmadığım da o 69 tane olan oldu. Collectible ve adam öldürme haricinde oyunda bir sürü kendi içinde tarikatlaşmış kişiler var ve bunları da avlamanız için yine yan görevler başlıyor. Lakin burada problem şu, koca tarikatı çökertmeniz için başladığınız görevde 2 tane ara sahne oluyor ve bunlar da aşırı kısa ve tamamen size yine hedef vermek için var oluyor. 1-2 tanesi hariç tarikat avlama görevleri bile bomboşlar. Onun dışında ekibinize katabildiğiniz ve yanınızda savaşabilen ally görevleri de var ama bunlar da ana görev tasarımındaki gibi aşırı ucuz olmakla kalmıyor, oyundaki her ally birbirinden hain, birbirinden kötü ve 1 saniyeliğine bile sırtınızı dönemeyeceğiniz kadar güvenilmez insanlar oluyor. Oyun hangi kafayla bunlara sempati besleyeceğimizi düşünmüş inanın bilmiyorum. Ama bunların görevleri de yine birbirinin aynısı, sıkıcı ve bu sefer görev amacı motivasyonu açısından da çok kötüler.

Oynanış Süresi:
Ubisoft 40 saat hikâye, 80 saat %100 diyordu. Hikâye kesinlikle 40 saat değil fakat %100 yapmak 80 saati bulur. Hikâye 10-20 saatte bitebilecek kadar kısa. Açık dünyada ise o kadar fazla ve tamamen süre uzatma amaçlı şey var ki 80 saati bulması normal.

PC Performansı:
Optimizasyonunun iyi olduğunu söylemiştim lakin oynadıkça oyun çok elimde kalmaya başladı. Şu belli bir süre oynadıktan sonra FPS'in arada bir 8 ya da 14'e düşüp düşüp çıkması olayı bir yana oyunda başarım açılmaması hatasından genel hatalara kadar bolca problem var. Credits ekranı 2 saat süren yani içinde binlerce kişinin çalıştığı bir oyunda nasıl bu kadar basit ve göz önünde hatalar var anlayamadım açıkçası. En azından oyun kıran hata yok.

Diğer AC'ler İle Kıyaslama:
Bu oyun kesinlikle son 4 oyun arasındaki en iyi iş değil. Hatta benim Valhalla nefretimi biliyorsunuz. Ben Valhalla'nın kaliteli bir oyun olduğunu iddia eden insanla iletişim bile kurmam(Sevenine lafım yok ama kaliteli olduğunu iddia ediyorsanız oyun oynamayı ve yorumlamayı bırakın). Ha tabii Valhalla'yı 500 küsür saat oynamamın da etkisi var ama her neyse, bu oyun bazı şeyleri Valhalla'dan bile kötü yapıyor. Öte yandan bazı noktalara da o kadar uğraşmışlar ki Origins ve Valhalla ikilisinden iyi iş çıkarıyor. Bazılarınız biliyordur, ben AC2'yi daha yeni PS3'te baştan oynayıp platin kupa aldım ve her saniyesinden yine keyif alabildim, tutkuyla yapıldığını hissettim. Bu oyunda ise öyle bir durum yok. Tutkuyla bir şeyler yapmak isteyen olmuş fakat bu oyunun yapımında çalışan diğer 10 küsür şirket buna izin vermemiş gibi gözüküyor. Valhalla ve Origins'ten bir tık daha iyi ama bir Odyssey değil.

Puan:
Puanım 3/5 oldu. Önceki 4 oyuna baktığımda bu puan en ideal puan olmuş lakin gerçekten hakkı bu değil. Özellikle yan görev kalitesi anlamında çok kötü.

Kapanış:
13 şirket, 5 yıllık geliştirme süreci ve 2 saatlik credits ekranına rağmen(Yani RDR2 ve GTA 5 bile yarım saat, Last of Us 2 ise 16 dakika creditse sahip) ortada kendi serisi içerisinde bile oldukça başarısız bir oyun koyulmuş ortaya. 56 dolar verdiğime pişman değilim ama birine önerecek olsam maksimum 15 dolar ver derdim açıkçası.
Bu nedir be hocam? Ellerinize emeğinize sağlık gerçekten! İnanılmaz emek verilmiş bir iş var burada, harika.

Oyunu ileride oynamayı planladığımdan aniden spoiler falan görürüm diye incelemenin çoğu bölümünü okumadım ama bazı bölümlerine eklemeler de yapmak istiyorum aslında.
Oyun İçi Ödemeler:
Önceki incelemeyle birebir aynı düşünüyorum. O yüzden direkt alıntılama yapacağım.
Sanırsam Origins oyunundaydı, oyun XP satıyor diye duymuştum. Bunun adı da "Time Saver" yani Türkçesiyle "Zaman Kazandırıcı" idi.

İnsanlar AC serisinin Origins ile yaptığı büyük değişimle biliyorsunuz ki artık AC oyunlarını "level kazanıp gelişmek için yan görev yapmak gerekiyor ve yan görevler çok sıkıcı!" diye eleştirmeye başlamıştı.

Arada bir düşünüyorum acaba Ubisoft bunları insanlardan para kazanmak için mi yapıyor diye ama bazen de diyorum yok be öyle bir şey olmaz.

Neden olmaz diyorum dersen çünkü döneminde bir haber çıkmıştı ilk AC oyunu geliştirilirken patronun oğluydu diye hatırladığım kişi oyunu denemiş ve ana görevler bittiğinde oyunda yapılacak içerik kalmadığını ve ana görevlerin çok kısa bittiğini söylemiş, bunları geliştiricilere ilettiğinde geliştiriciler son anda zorunlu yan görev eklemişti.

İlk AC oyununu altyazı desteği yok diye duyduğumdan oynamadım, oyunda zorunlu yan görev var mı bilmiyorum ama haber böyleydi.

Öte yandan olabilir de diyorum çünkü Time Saver inanılmaz ucu açık bir isim yani bu ne demek şimdi Ubisoft?

"Kardeşim yan görevlerimiz sıkıcı biliyoruz ama Howlongtobeat sitesinde 60 saat gözükmek istiyoruz, yapmak istemiyorsan 5 dolar ver bize 1-2 yan görevlik XP verelim sana zaten bu yan görevleri iyi yapma gibi bir amacımız yok buradan para kapımız var" gibi bir şey mi demeye çalışıyorsunuz?

Shadows oyununda da bu olay varsa büyük rezillik bu arada zira zırh, kozmetik gibi şeyler satılsa tamamım da XP satmak bence büyük rezillik.
Diğer AC'ler İle Kıyaslama:
Bu oyun kesinlikle son 4 oyun arasındaki en iyi iş değil. Hatta benim Valhalla nefretimi biliyorsunuz. Ben Valhalla'nın kaliteli bir oyun olduğunu iddia eden insanla iletişim bile kurmam(Sevenine lafım yok ama kaliteli olduğunu iddia ediyorsanız oyun oynamayı ve yorumlamayı bırakın). Ha tabii Valhalla'yı 500 küsür saat oynamamın da etkisi var ama her neyse, bu oyun bazı şeyleri Valhalla'dan bile kötü yapıyor. Öte yandan bazı noktalara da o kadar uğraşmışlar ki Origins ve Valhalla ikilisinden iyi iş çıkarıyor. Bazılarınız biliyordur, ben AC2'yi daha yeni PS3'te baştan oynayıp platin kupa aldım ve her saniyesinden yine keyif alabildim, tutkuyla yapıldığını hissettim. Bu oyunda ise öyle bir durum yok. Tutkuyla bir şeyler yapmak isteyen olmuş fakat bu oyunun yapımında çalışan diğer 10 küsür şirket buna izin vermemiş gibi gözüküyor. Valhalla ve Origins'ten bir tık daha iyi ama bir Odyssey değil.
Odyssey oyununun sağlam bir oyun olduğunu biliyordum, çok kısa da olsa deneyimlemiştim ve dövüş sistemi diğer oyunlara kıyasla akıcı gelmişti ayrıca incelemeler de epey pozitifti.

Şu son zamanlarda AC Odyssey Ultimate Edition ki içerisinde AC 3 Remastered da var, AC Valhalla ve AC Origins satın aldım.

Valhalla dediğiniz kadar kötüyse hiç bulaşmayayım ben. 117,50 lira uygun fiyat diye almıştım aslında da denebilir.
 
Valhalla dediğiniz kadar kötüyse hiç bulaşmayayım ben. 117,50 lira uygun fiyat diye almıştım aslında da denebilir.
Valhalla'yı deneyin hocam. Oyun gerçekten kötü bir oyun ama konsepti, tasarımı sebebiyle seveni var. Bu yüzden zaten kaliteli bulanla konuşmam ama sevenine de laf etmem diye ayrım yaptım.
Oyunu ileride oynamayı planladığımdan aniden spoiler falan görürüm diye incelemenin çoğu bölümünü okumadım ama bazı bölümlerine eklemeler de yapmak istiyorum aslında.
2, 3 ve kapanış bölümünden spoiler vermedim ama hikâyede ana temadan bahsetmem gerektiği için açılış ve 1. bölümden spoiler var hocam.
Sanırsam Origins oyunundaydı, oyun XP satıyor diye duymuştum. Bunun adı da "Time Saver" yani Türkçesiyle "Zaman Kazandırıcı" idi.

İnsanlar AC serisinin Origins ile yaptığı büyük değişimle biliyorsunuz ki artık AC oyunlarını "level kazanıp gelişmek için yan görev yapmak gerekiyor ve yan görevler çok sıkıcı!" diye eleştirmeye başlamıştı.

Arada bir düşünüyorum acaba Ubisoft bunları insanlardan para kazanmak için mi yapıyor diye ama bazen de diyorum yok be öyle bir şey olmaz.

Öte yandan olabilir de diyorum çünkü Time Saver inanılmaz ucu açık bir isim yani bu ne demek şimdi Ubisoft?

"Kardeşim yan görevlerimiz sıkıcı biliyoruz ama Howlongtobeat sitesinde 60 saat gözükmek istiyoruz, yapmak istemiyorsan 5 dolar ver bize 1-2 yan görevlik XP verelim sana zaten bu yan görevleri iyi yapma gibi bir amacımız yok buradan para kapımız var" gibi bir şey mi demeye çalışıyorsunuz?

Shadows oyununda da bu olay varsa büyük rezillik bu arada zira zırh, kozmetik gibi şeyler satılsa tamamım da XP satmak bence büyük rezillik.
XP satmak diye bir şey yok ama görevlerden aldığınız XP'yi 2-3 kat arttıran time saverlar var. Bu oyunda da time saver sistemi var ama daha çok battlepass sistemine odaklanılmış. Oyun içinde alınamayan güçlü ve güzel kozmetiği olan zırhlar ve silahlar battlepass sisteminde var. Henüz bu sistem paralı değil ama olması olası.
Neden olmaz diyorum dersen çünkü döneminde bir haber çıkmıştı ilk AC oyunu geliştirilirken patronun oğluydu diye hatırladığım kişi oyunu denemiş ve ana görevler bittiğinde oyunda yapılacak içerik kalmadığını ve ana görevlerin çok kısa bittiğini söylemiş, bunları geliştiricilere ilettiğinde geliştiriciler son anda zorunlu yan görev eklemişti.

İlk AC oyununu altyazı desteği yok diye duyduğumdan oynamadım, oyunda zorunlu yan görev var mı bilmiyorum ama haber böyleydi.
İlk AC oyununda yan görev diye bir şey yok. Toplanabilirler ve ana görevler var sadece lakin ana görevler direkt yan görev kafasında git şunu öldür, git şunu dinle, git şunu tehdit et kafasında. Yani AC1'de yan görev yok çünkü yan görevler direkt ana görev diye veriliyor.
 
Eline sağlık, ben 45 saati geride bıraktım ama baydı. İyi dayanmışsın. Normalde açık dünya oyunlarında her şeyi yapmaya çalışırım. Fakat hikaye odaklı gidip bitireceğim.
Ben de o saatlerden sonra oyunu takip etmeyi bıraktım. Ana görevlerde bile yanda bir video açık oldu hep. Zaten 80 saat değil de 100-120 saat sürseydi bu inceleme en az 1 ay daha geç çıkardı.
 
Ben de o saatlerden sonra oyunu takip etmeyi bıraktım. Ana görevlerde bile yanda bir video açık oldu hep. Zaten 80 saat değil de 100-120 saat sürseydi bu inceleme en az 1 ay daha geç çıkardı.
Evet, ister istemez oyun sizin o takip mekanizmanızı kırıyor zaten. Bunaltıyor çünkü. Zaten birbirini tekrar eden yan görevlerle uğraşıyoruz, bilgi puanları elde etmek için sürekli mabetlere girip dua et, parşomen topla falan. Üstüne birde her görev öncesi içi boş konuşmalar dinleyip durmak yük olmaya başlıyor. Hikaye insanı heyecanlandırmıyor. Sadece oyunun başlarında Naeo ile bir intikam serüvenine girerken heyecan veriyor ama o da yok olup gidiyor sonra.
 
Yani kaç tane şirket ve 5 yıl boyunca geliştirmelerine rağmen yine vasat bir şey çıkardıkları için tebrik etmek lazım onları.

Benim bir oyundan beklentilerim hikayesi ve sunum kalitesi güzel olmasını, içine çekebilmesi. Sürekli robotlarla konuşuyormuş gibi hissetmek istemiyorum. Yan görev konusun da Witcher'a bakıyorum da adamlar cidden sanat eserine sahip. Yan görevde bir heyulayla alakalı bile ne kadar detaylı ve içine çeken bir hikaye görmüş ve etkilenmiştim. Yapay zeka konusu bence çok önemli. Oyunun gizliliğinin tadı yapay zekada çıkıyor, sürekli bir strateji geliştirmek zevk veriyor. Bunu da sağlayamamışlar, anladığım kadarıyla. AC serisinde gerçekten kaliteli beni tatmin edecek bir oyun göremeyeceğime bu oyun çıktıktan sonra iyice emin oldum.

Oyuncuların istedikleri şeyler net ama bunu ciddiye almayan şirketlerin, hala kendilerini kurtarabilmesi yüzünden oyun dünyasında kalite istenilen seviyeye gelemiyor.

Ghost of Tsushima'yi yapan şirket bu konsepte girebilirmiş diye bir bilgi duydum, en azından belki onlar kaliteli iş yapar da, böyle potansiyel sahibi içerik harcanmamış olur.
 
açılış:
78 saatin ardından oyunu başarım olarak %100 tamamlamaya ulaştım. Oyun içi ilerleme olarak ise %99 oranındayım ve öyle de kalacak. Oyundaki o "X bölgesinde 100 düşman öldür" görevlerini bile yaptım. Sadece haritadaki 69 toplanabiliri bul görevi kaldı. Onu da yapacağımı sanmıyorum çünkü artık bıktım oyundan. Son zamanlarda gördüğüm en ama en ucuz oyunlardan biriydi bu. Her neyse incelemeye başlayalım.

hikâye:
Açıkçası incelemelerimde ana karakterin amacını size verir ve ana temadan bahsedip geçerim lakin bu oyun Naoe'nin hikâyesini en başta, Yasuke'nin hikâyesini en sonda veriyor. Bu yüzden Yasuke'den bahsetmek eşittir oyunun finalinden bahsetmek sayılır. Bu yüzden sadece sizi şunu söyleyeceğim. Yasuke, siyahi bir köle ve oda nobuniga(nobunaga ya da her kimse artık, gerçekten umurumda değil) onda bir şeyler gördüğü için kendi yanına alıyor ve aradan zaman atlaması ile Naoe'nin köyü ıga'ya saldırı anını oynuyoruz. Yasuke ile 10 dakika geçirdikten sonra Naoe'ye geçiyoruz ve karakter babasından hidden Blade alıp bir kutuyu korumaya gidiyor ama başarısız oluyor. Kutuyu geri aldığında ise bu oyunun tapınakçıları olan ekip önce Naoe'nin sonra babasının işini bitiriyor ve babası ölüyor. Naoe ise hayatta kalıyor. Bundan sonra iyileşme dönemine giren naoe, bir andan kendi ligi için müttefik toplamaya çalışırken bir yandan da tüm tapınakçıları öldürmeye çalışıyor. Ve işte bu kadar. Hikâye son ana kadar böyle ilerliyor. Bir noktada çeşitlenmeye çalışıyor ama tam çeşitlenecek derken 5 saniyelik ara sahne izletip geri sizi haritanın bir ucundan diğer ucuna gönderince odağınız yine kayboluyor. Gerçekten oyunun görev tasarımı açık dünyadaki X noktasına git ve X maddesini al. X noktasına git ve X kişisini öldür. Sonra tarikat üyesini öldürmeni sağlayacak görev açılsın ve onu yap şeklinde. Hikâye hem sunum hem tasarım açısından çok kötü arkadaşlar. Çoğu karaktere bağlanmayı bırakın, "bu karakteri gerçek hayatta görsem yolumu değiştiririm" diyeceğiniz kişiler(surat açısından değil direkt kişilik ve yaptıkları açısından) size müttefik, dost ayağına sunuluyor. Tarikat üyeleri zaten öyle özel amaç vs. taşımıyor. Sunum dediğim gibi 5 saniyelik ara sahne ve sonra 3000 metre ötedeki yere git bir şeyleri alma ya da öldürmeden ibaret. Bir tek açılışta ve kapanıştaki yasuke görevlerinden gerçekten kaliteli sunum ve yapı görüyorsunuz. Açılıştaki kısım sizi yakalayabiliyor evet ama kapanıştaki kısımda artık o kadar bıkkınlık gelmiş oluyor ki sunum hoşunuza gitse bile bir umursama veya aklınızda kalma durumu olmuyor oyunda. Oyunu daha bugün bitirmeme ve hiçbir ara sahneyi geçmememe rağmen çoğu şeyi hatırlamıyorum bile.

Assassin-templar olayı ne iş?
Ne aradığınıza göre değişecek bir tatminkarlık sunacak düzeyde işleniyor olaylar.
oyunda Assassinler var ve bu Assassin hikâyesi naoe üzerinden act 3'te işleniyor. Lakin öyle çok üzerinde durmuyorlar. Tamamen bunlar da Assassin diyebilmek için basit bir hikâye uydurulmuş. Oyunda templarlar da var lakin oyunun sadece 3. bölümünde, kapanıştan hemen önce işleniyorlar ve oyundaki en küçük tarikatlardan biri. Her bir üyesini avlamak diğer tarikatlara göre daha zor ama sayıları oldukça az ve üstünkörü işlenen, bu oyunda da templar var demek için koyulmuş kişiler bunlar. Templar olayı da tamamen yasuke üzerinden işliyor. Yukarıdaki hikâyede Yasuke'den bahsedememe sebebim, Yasuke'nin geçmişte templar üyeleriyle problem yaşaması ve Assassinlerin onu kurtarmasına dayanıyordu zaten.

oynanış:
Oynanış 80 saatin sonunda hâla daha keyifli geldi bana. Açıkçası yetenek ağaçları çok sığ olduğu için Valhalla kadar bile yenilemiyor oyun kendini. Bu yüzden dolayı keyifli gelmesine rağmen savaşmaktan özellikle kaçındığım yerler oldu sonlara doğru lakin vuruşların oturaklılığı fena olmadığı için aktım gittim. Bu oyunda zırhlar 3 parçadan oluşuyor ve diğer oyunlar kadar önemli değiller. Genelde spesifik bir zırhın spesifik bir özelliği hoşunuza gittiyse onu kullanmaya başlıyorsunuz ve öyle de gidiyor. Baş, vücut ve belimize taktığımız nazarlık(ne ingilizcesi ne de türkçesi gelmedi aklıma) için de bu dediklerim geçerli. Üç parça da can, hasar gibi şeylere etki ediyor ama önceki oyunlar kadar önemli değil zırh istatistikleri, daha çok zırhın verdiği ek özellik iş görüyor. Silahlarda ise Naoe'nin 3 silahı var lakin ben sadece Katana kullandım çünkü en oturaklı ve keyiflisi oydu. Diğer 2 silahtan biri çok hızlı ve ikili suikaste izin veriyor ama stun atamıyor, diğeri ise alan hasarı vuruyor ama tekli düşmanlarda o kadar iş görmüyor. Katana hem genel hasar hem de stun atma açısından en hoşuma giden olduğu için onunla ilerledim. Yetenek ağacında da en iyisi Katana geldi bana. Naoe'nin bir de sis bombası, bıçak, şuriken ve çanı var. Çan düşmanları ses yoluyla bir yere çekmeye yarıyor. Doğru zırh parçası ile nadiren de olsa iş görüyor. Bıçak kafadan vuruşta tek attığı için gizlilikte çok iş görüyor. Oyunda gizlilik dengesiz bu arada. Bazen gölgede olsan bile görülüyorsun, bazen yatman gereken çalıda eğilince görünmüyor, eğilmen gerekende yatsan bile görünebiliyorsun. Şuriken ise etraftaki ışık kaynaklarını yok etmeye dayalı ama gölge sistemi güven vermediği için genelde çatılarda kalıyorsunuz ve şuriken iş görmüyor. Sis bombası ise hızlıca yere bırakma özelliği varsa da ben hiç kullanamadım fakat onun dışında 3'lü düşman grubuna atıp hepsini temizlemek, ya da tek seferde gizli suikast yapamadığınız adama arka arkaya 2 kez suikast yapmak için sis bombası atmak iş görüyor. Ve naoe bu kadar. Tüm oyunu oynayabilirsiniz bununla. Yasuke'nin ise 5 silahı var. 2'si uzun menzilli. Biri yay diğer teppo. Ben yay kullanmadım çünkü yay daha çok gizlilik için iş görüyor ve yasuke ile gizlilik yapmak imkansız gibi bir şey. Teppo ise sesli ama sağlam vuran bir silah. Birçoğunuz muhtemelen teppodan başka bir şey kullanmayacaktır. Yakın dövüşte ise sopamsı bıçak, dikenli sopa ve uzun Katana var. Dikenli sopa çok çok ağır olduğu için oyun boyunca bir kere kullandım ve saldım. Sopamsı bıçak(naginata) ise hissiyat olarak keyif vermedi bana. Bir tek uzun Katana kullanım ve hissiyat açısından en iyisiydi. Zaten özel yetenekler bakımından da hem tekli hem çoklu hasarı aşırı derecede fazla uzun Katana'nın. Zırh yapısı naoe ile aynı işliyor. Karakter gizli gitmekte ve tırmanmakta işkence çekiyor ama bu karakterle savaşa girmek tank ile girmek gibi bir şey. Tüm oyunu naoe ile oynayıp savaşa bile girebilirsiniz, yani yasuke gerçekten olmasa da olur ama savaşa girdiğinizde hiçbir saldırıyı engellemesiniz bile ayakta kalmak istiyorsanız bu karakter de iş görür. Bu arada ilk 12 saatte ıslık sistemi boş iş çünkü önden suikast yapmak istediğinizde düşmanlar engelliyor demiştim. Oyundaki en son açılan yetenek ağacında düşmanları ne olursa olsun suikast edebilmenizi sağlayan bir yetenek var. O yeteneği açınca veya oyunun ayarlardan garanti suikast seçeneğini açınca ıslık sistemi vs. de anlam kazanıyor. Yine de 80-90 tane yan etkinlik yaptıktan sonra açılması böyle bir yeteneğin biraz fazla saçma bir durum olmuş. Otomatik kayıt sisteminin kaliteli çalışması ve bölgelerin gizliliğe uygun dizayn edilmesi durumu oyunun sonunda bile devam ediyor. Ama oyunun 12. saatte bahsettiğim çeşitlenmemesi ve çok aynı kalması durumu da ne yazık ki devam ediyor. Tırmanma sistemi ise çok dengesiz. Önceki oyunlardaki her yere tırmanabilme özelliğini almışlar ama oyundaki her yer dağ yapısında. Bu yüzden dolayı tırmanma sistemi bazen çok bozuk işliyor ve işinize taş koyuyor. Keşke ya Unity kafasına dönselerdi ya da Origins, Odyssey kafasında kalsalardı. Bu hâliyle çok güvenilmez işliyor. Ayrıca kanca sistemi hayatımda gördüğüm en kötü sistem. Normalde kanca sisteminde karakter zıplama tuşuna bastığınızda karakter momentum ile kendini ileri atar. Bu oyunda karakter olduğu yere bırakıyor kendini. Bu yüzden dolayı çoğu zaman aşağı düşüp duruyorsunuz. 2016'da Uncharted'ın kusursuz işlettiği bir sistemi 2025'te nasıl böyle saçma sapan yapmışlar anlamadım açıkçası. Bosslar bu arada sıradan düşmanların reskin edilmiş hâli ve eğer yasuke ile oynuyorsanız saniyeler içinde kesebileceğiniz kadar kolaylar. Bosslar saldırılarınıza tepki vermiyor ama saldırılarınıza tepki vermediği için savuşturmaya da yeltenmiyor. Bu yüzden bazı sıradan düşmanlardan bile kolay oldukları oluyor. Boss sevdanız varsa bu oyun hâyal kırıklığı olacak. Oynanış bu kadar, bazı şeylerden diğer başlıklarda bahsettim, bazılarını ise unutmuş olabilirim. Aklıma gelen kadarıyla bu kadarlık bir yazı çıktı.

oyun içi ödemeler:
Önceki incelemeyle birebir aynı düşünüyorum. O yüzden direkt alıntılama yapacağım.

grafik, atmosfer, Japonya:
Japonya gerçekten çok hoş gözüküyor. Kış mevsimi biraz bozuyor ama diğer 3 mevsim akıyor gidiyor. Grafik olarak gelişme var lakin RT yansımalarda yok. Yansıma oyunda da çok yok zaten. Atmosfer olarak ise oyun ışıklandırma hilesine lazım olunca başvuruyor. Yani atmosfer olarak görevine uygun yapıda işliyor oyun. Oyun yepyeni olduğu için zaten grafik, atmosfer vs. günümüz teknolojileri sayesinde iyi oluyor.

yapay zeka, oyun bittikten sonrası, Japonya'nın keşfe verdiği zarar, mevsim olayı, iki karakter olayı:
Yapay zeka rezalet. Bu kadar. Sırf gölgedesiniz diye bakıştığınız adam sizi görmüyor veya çalıda olsanız bile göreceği tutuyor. Düşmanların öyle sizi kıstırma ya da şaşırtması da yok. Dümdüz diyemeyeceğiniz kadar alt seviye bir yapay zeka var. Oyun bittikten sonra açık dünyaya salınıyorsunuz ve yapmadığınız şey varsa yapabiliyorsunuz. Özel bir şey yok yani. Japonya ne yazık ki keşfe zarar veriyor. Oyunda o kadar fazla dağ ve çimen var ki çoğu zaman ya karakteriniz gözükmüyor ya da sürekli bir yerden kayıyor. Bir de çimenler şu açıdan bozuk, mesela karakterin içinden geçtiği ufacık bir dal parçası bazen aşağı atlamanıza engel oluyor ya da karakter kayma animasyonu dalda takılı kalıyor gibi durumlar oluyor. Yani Japonya çok güzel ama bir Ubisoft formülüyle yapılan oyun için tamamen size köstek oluyor. Kış mevsimi de öyle. Mevsimlerin övdükleri kadar bir etkisi ya da olayı yok. Kış hariç diğer mevsimler atmosfer olarak zaten çok benziyor. Kışın ise kar ve buz işleri değiştiriyor ama karakter kara girince yavaşladığı için keşif hızınız da düşüyor. Hatta ne zaman kış gelse keşiften baydım çünkü karakter gereksiz seviyede fazla yavaşlıyor. Kış size köstek olmak için eklenmiş oyuna. Ayrıca oynanışı değiştirdiği iddia edilen elementleri de kullanma gereği duymuyorsunuz oyunda. Mevsim olayı bomboş bir olay yani. İki karakter olayı ise şöyle. Naoe ile tüm oyunu oynasanız da olur. Bir kere yasuke ile savaş naoe ile gizlilik biraz boş. Çünkü hadi ben önceki 4 oyunu %100 yaptığım için aşinayım, onun da etkisi olmuştur ama Ubisoft oyunları fazla affedici ve açıklık veriyor arkadaşlar. Naoe ile bile düşmanları hızlıca ve hiç hasar almadan indirebiliyorsunuz. Naoe zaten parkur ve gizlilik ile ön planda, bir de dövüş sisteminin de kolaylığı yüzünden yasuke kullanmaya sebep kalmıyor. Adam ağır, tırmanması dert, gizlilik yapamıyor. Tank gibi eyvallah ama sistemin affediciliği karakterin tank gibi olmasını pek de özel kılmıyor. Oyunun hiçbir noktasında Yasuke'ye ihtiyaç duymayacaksanız. Hatta aksine bazı görevler Yasuke'yi zorunlu kılıyor ama yaparken naoe ile yapabilme şansınız olsa görevin çok daha basit ve kısa olacağını hissediyorsunuz.

ana görev tasarımı:
Ana görevler bir yan görev yapısında işliyor. Önce hedefi avlamak için başlangıç görevi yapıyorsunuz, ki bu ya basit bir ara sahne ya da önce bir dövüş sonra ara sahne oluyor. Sonra 3 tane görev açılıyor. Bunlardan biri bir yerden eşya toplamak, diğeri birini öldürmek ve sonuncusu da birini yanınızda çalışmak için ikna etmek için iyilik yapmak oluyor. Bu 3 görevi de yapınca yani toplamda 4 görev yapınca hedefi öldürmenizi sağlayacak görev açılıyor ve açık dünyada zaten çoktan girmiş olma ihtimalinizin yüksek olduğu bir kaleye baskın yapıyorsunuz veya naoe ya da Yasuke'yi seçerek ya da oyun bazı görevlerde sizin yerinize seçerek yavaş yavaş baş düşmana ilerliyorsunuz ve en sonunda da onu alt ediyorsunuz. Tüm ana görevler bu yapıda ilerliyor. Bazıları(özellikle açılış ve kapanıştaki) ekstra şeyler, ekstra sunumlar ve mekanlar sunuyor ama sayıları çok çok az bu görevlerin. Ne yazık ki ana görevleri yaparken bir noktadan sonra telefonunuzda bir dizi, podcast açık bırakıyorsunuz. Çünkü 5 saniye ara sahne, 5 dakika açık dünyadaki o yere gitmek ve 2 dakika görev hedefini yapmak şeklinde ilerleyen bir yapı var görevlerde.

yan görev tasarımı ve açık dünya etkinlik tasarımı:
9 tane bölge var oyunda ve hepsinde kuji kiri(aşırı kıytırık ve basit quick time Event meditasyonu, ilk birkaç tanesinde Naoe'nin geçmişi işleniyor ve bu görevler oldukça keyifli, kalanlarında hiçbir şey olmuyor), kata(yine basit quick time Event), at ile okçuluk, 4 tane kağıt bulma, 3 tane dua etme ve kaledeki büyük düşmanları öldürüp özel sandığı açma gibi birbirinin hep aynısı olan etkinlikler var. Bir de viewpoint var tabii ki lakin viewpointler haritadaki soru işaretlerini gösterip hızlı seyahati açsa bile haritayı açmıyor. Sizin oraya giderek açmanız gerekiyor haritadaki orayı. Bu etkinlikler aşırı basitler ve en fazla bulunan kuji kiri bile 20 tane mi ne var. Lakin birbirlerinin hep aynısı oldukları için 2. bölgeyi de temizledikten sonra baymaya başlıyorlar. Bu etkinlikler basit olsa bile karakterdeki yetenek ağaçlarını açmak için bunları yapmak şart. Oyunda ne kadar seviye atlarsanız atlayın bu etkinliklerin verdiği knowledge puanlarından yeteri kadar toplamadıysanız yeni yetenek bölmeleri açılmadığı için yetenek puanları boşta kalıyor. Zorunlu olmasa eyvallah ama zorunlu olduğu için aşırı derecede büyük bir eksi bunlar. Yan görevler ise her bölgede kesin olarak "X düşmanından 100 tane öldür" görevi var. 5 saniyelik ara sahne ile size aynı bölgede aynı düşman tipinden 100 tane öldürmek için bahane veriyorlar ve o kadar. Ayrıca neredeyse her bölgede haritada yeri belli olmayan collectibleların hepsini topla görevleri de var ve bunların 2 tanesi karakteri geliştirmek için şart. Çoğu toplanabilir 7-16 tane var lakin bir tanesi 69 tane var. Benim tek yapmadığım da o 69 tane olan oldu. Collectible ve adam öldürme haricinde oyunda bir sürü kendi içinde tarikatlaşmış kişiler var ve bunları da avlamanız için yine yan görevler başlıyor. Lakin burada problem şu, koca tarikatı çökertmeniz için başladığınız görevde 2 tane ara sahne oluyor ve bunlar da aşırı kısa ve tamamen size yine hedef vermek için var oluyor. 1-2 tanesi hariç tarikat avlama görevleri bile bomboşlar. Onun dışında ekibinize katabildiğiniz ve yanınızda savaşabilen ally görevleri de var ama bunlar da ana görev tasarımındaki gibi aşırı ucuz olmakla kalmıyor, oyundaki her ally birbirinden hain, birbirinden kötü ve 1 saniyeliğine bile sırtınızı dönemeyeceğiniz kadar güvenilmez insanlar oluyor. Oyun hangi kafayla bunlara sempati besleyeceğimizi düşünmüş inanın bilmiyorum. Ama bunların görevleri de yine birbirinin aynısı, sıkıcı ve bu sefer görev amacı motivasyonu açısından da çok kötüler.

oynanış süresi:
Ubisoft 40 saat hikâye, 80 saat %100 diyordu. Hikâye kesinlikle 40 saat değil fakat %100 yapmak 80 saati bulur. Hikâye 10-20 saatte bitebilecek kadar kısa. Açık dünyada ise o kadar fazla ve tamamen süre uzatma amaçlı şey var ki 80 saati bulması normal.

PC performansı:
Optimizasyonunun iyi olduğunu söylemiştim lakin oynadıkça oyun çok elimde kalmaya başladı. Şu belli bir süre oynadıktan sonra FPS'in arada bir 8 ya da 14'e düşüp düşüp çıkması olayı bir yana oyunda başarım açılmaması hatasından genel hatalara kadar bolca problem var. Credits ekranı 2 saat süren yani içinde binlerce kişinin çalıştığı bir oyunda nasıl bu kadar basit ve göz önünde hatalar var anlayamadım açıkçası. En azından oyun kıran hata yok.

diğer AC'ler ile kıyaslama:
Bu oyun kesinlikle son 4 oyun arasındaki en iyi iş değil. Hatta benim Valhalla nefretimi biliyorsunuz. Ben Valhalla'nın kaliteli bir oyun olduğunu iddia eden insanla iletişim bile kurmam(sevenine lafım yok ama kaliteli olduğunu iddia ediyorsanız oyun oynamayı ve yorumlamayı bırakın). Ha tabii Valhalla'yı 500 küsur saat oynamamın da etkisi var ama her neyse, bu oyun bazı şeyleri Valhalla'dan bile kötü yapıyor. Öte yandan bazı noktalara da o kadar uğraşmışlar ki Origins ve Valhalla ikilisinden iyi iş çıkarıyor. Bazılarınız biliyordur, ben AC2'yi daha yeni PS3'te baştan oynayıp platin kupa aldım ve her saniyesinden yine keyif alabildim, tutkuyla yapıldığını hissettim. Bu oyunda ise öyle bir durum yok. Tutkuyla bir şeyler yapmak isteyen olmuş fakat bu oyunun yapımında çalışan diğer 10 küsur şirket buna izin vermemiş gibi gözüküyor. Valhalla ve Origins'ten bir tık daha iyi ama bir Odyssey değil.

puan:
Puanım 3/5 oldu. Önceki 4 oyuna baktığımda bu puan en ideal puan olmuş lakin gerçekten hakkı bu değil. Özellikle yan görev kalitesi anlamında çok kötü.

kapanış:
13 şirket, 5 yıllık geliştirme süreci ve 2 saatlik credits ekranına rağmen(yani RDR2 ve GTA 5 bile yarım saat, Last of Us 2 ise 16 dakika creditse sahip) ortada kendi serisi içerisinde bile oldukça başarısız bir oyun koyulmuş ortaya. 56 dolar verdiğime pişman değilim ama birine önerecek olsam maksimum 15 dolar ver derdim açıkçası.
Öncelikle elinize sağlık, ana görevler gerçekten berbat. Assassin's Creed Syndicate'i geliştiren Ubisoft Quebec, nasıl bu kadar sığ görevler tasarlayabilmiş, anlamak güç. Mirage'ın suikast görevleri bile, Shadows'un çoğu bölümünden daha kaliteli.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
Eğer oyunda benim gibi bir süre sonra FPS'in sürekli olarak 8-12-14-16 gibi spesifik değerlere düşüp geri çıkması problemini yaşayan vardıysa eğer sorun VRAM veya RAM'iniz değil arkadaşlar. Bugün sistemi 16GB'dan 32GB RAM'e çıkardım ve VRAM'e yük binmemesi için de texture quality ayarını en düşüğe aldım. Yine de belli bir süre sonra FPS'im düşmeye başladı böyle. Zamanında AC Valhalla ilk çıktığında da varmış bu problem. Yani benle aynı problemi yaşayan varsa eğer, sorun RAM'iniz veya VRAM'iniz değil arkadaşlar.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı