Üniversitenin normalde fonksiyonu size "al; bunları sana öğretiyoruz." değildir. O yüzden bahsettiğiniz kişisel gelişimi zaten üniversitenin size yapması için iyi bir üniversite tercih edersiniz. X üniversitesinde İngilizce bilerek ve İngilizce öğrenim görerek alanında hatırı sayılır işler yapmış hocalara danışma fırsatına ek olarak kaynağı bol, projelere desteği üniversite bazında da olan yerde yapan kişiyle, Y üniversitesinde dersi anlatıp giden yahut yenilikleri pek takip etmeyen (etse de öğrenciye aktarmayan) ve öğrenciye gelip anlatacağını anlatıp, ödev vererek araştırma yapabilirliğini arttırmayan, görece kaynakları kıt, projelerde sponsor kovalayıp da bulamayacağınız ve öğrenim dili Türkçe olan bir bölümden mezun olan kişi arasında zaten bariz farklar vardır. Ancak işin kötü tarafı bunla da sınırlı değildir. Zira X üniversitesindeki kişileri yakalamanız için normalde Y üniversitesinde misalen iki katı çalışmanız gerekiyorsa; zaten hali hazırda çalışarak kendini geliştirmeye çalışan kişileri geçmek için üç, belki de dört kat çalışmanız gerekecek ve bu da gereksiz zaman kaybına ve yeteri kadar ivme alamamanıza sebep olacak. Ek olarak Y üniversitesinde siz çok çalışırken eğer karşılığını alamıyorsanız motivasyon olarak da düşüş yaşama ve buna bağlı çalışmalarınızın dalgalı olma ihtimali var. Tabi konu bilgisayar mühendisliği olduğu için diğerlerine ek olarak kendinizi daha fazla geliştirebilir. Diliniz iyiyse dünyanın en iyi üniversitelerinden (kendinizinkine ek) öğrenim alabilir ve hatırı sayılı işler yapabilirsiniz yani X üniversitesi olmayınca her şey bitmiş demek değil elbette ama yanlış tercih yaptığınız ya da kazanamadığınız üniversiteye bağlı dezavantajınızı iyi analiz etmeniz ve ona göre çalışmanız lazım.
Not: Üniversite seçerken etiket olması elbette önemli ama akademik kadrosunun yayın sayısına, (SSCI, SCI gibi) arzu ettiğiniz dalda çalışma yapan kadrosunun olup olmamasına da dikkat edin. Çok uzattım ama bunu da eklemem faydalı olacaktır diye düşündüm. (Tabi okunduysa.
)