Bilgisayar programcılığından yazılıma DGS

Merhaba, öncelikle şunu söylemek isterim hayat herkese eşit doğrultuda fırsatlar sunmuyor ve herkesin doğrusu bir nevi kendine o yüzden her ne yaparsanız yapın kendi istediğinizin peşinden gidin. Ben size yaşla alakalı şöyle bir hikaye anlatayım. 2 Yıllık okulda okurken sınıfta 30 ların üstünde belki 40 lı yaşlarda bir abla vardı. Bazen evde çocuk bekler bitirelim hocam diye ricada bulunurdu 🙂 yani okumanın gerçekten yaşı olmadığına bizzat şahit oldum. O yüzden mezuna bırakmak, tekrar okumak, istediğin şeyi yapmak gerçekten diğer şeylerden çok daha önemli.

Bahsettiğim gibi akademik kariyeri pek parlak biri değilim, mesela benim sınavıma ders çalışmak bi etki etmemişti. Çünkü ben ders çalışan birisi değildim istisnalar hariç insanın hep aynı doğrultuda gittiğine inanıyorum yani atıyorum 500 puan üzerinden 400 alıyorsan +-20 puan oynar diye düşünüyordum, sizin açınızdan böyle değilmiş, çalıştıkça bir şeyleri yükseltmeyi başarabilmişsiniz. Benim elimden tutup yol gösteren olmadı, öğretmenler hep daha akıllı öğrencilerin peşindeydi özel okul olduğundan. DGS gibi bir nimetin var olduğunu ve benim gibi başarısız öğrenciler için bir yöntem olduğundan kimse bahsetmedi. Bir sürü seçkin öğretmen arasından bana bu aklı öğretim görmemiş bir akrabam verdi.
Bende sizin gibi 1 sene mezuna bırakmıştım ama kendi isteğimle değil maksat aile mutlu olsun. Sonuç değişmedi yine 2 yıllık bölüme girdim, ancak 2 yıllık bölümde öyle bir sıyrıldım ve aradan çıktım ki 7. Sınıftan itibaren belge almayı kesen bir öğrenci olarak, bir dönem 4.0(alınabilecek en yüksek not), bir dönem 3.80 ve işin sonunda da 3.40 genel ortalamayla bölüm 3. sü olarak mezun oldum. 4 yıllık okula geçiş için girdiğim dikey geçiş sınavında Türkiye 13.000.si oldum.
Ancak 4 yıllık üniversitede işler bambaşka oldu, temelimin eksikliğini çok çektim. Lisenin devam niteliğinde olan bölümden bağımsız fizik, matematik, kimya gibi dersleri 4-5 kere tekrar tekrar aldım. Ancak işin sonunda bende sizin gibi bu işi nasıl yapabilirim diye düşündüm ve sınav harici projeler, ödevler, attendance dediğimiz devamlılık/devamsızlıktan puan alarak bunları da hallettim. Sonunda bu derslerden kurtulunca gerisi çorap söküğü gibi geldi zaten, bölüm derslerinde nispeten başarılıydım.

Çevredeki insanların, akrabaların ne düşündüğünü hiç önemseme. Bizim insanımız o kadar garip ki sen ağzınla kuş da tutsan, en iyi üniversiteye bile girsen, çok başarılı bir iş hayatında olsa senin hakkında konuşmak isterlerse mutlaka bir eksik yanını bulurlar ve konuşurlar. Bu yolda senin en büyük destekçin ailendir, eğer onların seni okutabilme, veya ideallerinin peşinden gitmen konusunda saygıları varsa bu çok güzel bir şey o zaman kendine bir şans daha tanıyabilirsin.
Okumaya hazırlanırken çalışabilmekte bence büyük bir yetenek isteyen bir şey. Çoğu insan el bebek gül bebek büyürken bile çok kötü sıralamalar yapabiliyor, sen eğer hem çalışır hem güzel bir okul tutturursan ileride göğsünü gere gere başardım diyebilirsin. Bu çok kıymetli bir şey.

Yaş konusuna gelince, ben 4 yıllık üniversitemi okuduğumda bölüm derslerindeki arkadaşlarımla aramda 2, bölüm dışı bahsettiğim fizik matematik gibi derslerde ki çocuklarla 4-5 yaş falan fark vardı. E yeni arkadaşlıklara da pek açık olmayan birisi olarak bunun sıkıntısını yine bir nevi akademik anlamda yaşamıştım. Yaşıtlar birbirleriyle aynı kafada olunca kaynaşıp ödevleri, projeleri hep beraber yapabiliyorlardı. Ama bu senin için problem olmayabilir. 26 yaşında bitirmende hiç problem değil. Millet sorumluluktan, askerlikten kaçmak için okulda durdukça duruyor.

Sana bu yolda ne büyük tavsiyem kendini dinleyip, kararlarını kendin vermeni dilemek olur. Ben çevremde 3. senesinde mühendisliği bırakan, 4. 5. senesinde tıpı bırakan/bölüm değiştiren insanları duyunca şaşırıp, yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişler nasıl bırakılır 1 sene daha sabretseler okul bitecek derdim. Başa gelince anlıyorsun, o yüzden baştan mutlu olacağın, zorluklarına katlanabileceğin bir bölümde yani kısacası senin kendi hayalindeki bölümde okuman her şeyden önemli.
Unutma hayatının 4-5 senesi üniversitede geçiyor buna istediğin kadar ekle, 7-8 senen bile okuyarak geçse. Mezun olduktan sonra ömrünün geri kalanında, takribi 40-50 yıl kadar rahat yaşayacaksın. 10 sene okul hayatın sürse geri kalan 50 yıl sefa sürerek geçireceksin, bence böyle düşününce gençliğin havaya uçup gitmiyor, yetişkinlik ve yaşlılık sürecine temel atıyor aslında.
Hem maddi olarak dipte değilsen üniversitede bir sürü imkanlar oluyor, arkadaşlarınla bol bol eğlencenin dibine vurabilirsin.

Son olarak, 2 yıl okumanı maalesef 2 sene olarak saymıyorlar, genelde okula göre değişmekle birlikte 11-15 ders arası sayarlar, ki bu da 15 den hesaplarsan en fazla 3 dönem yani 1.5 seneye tekabül ediyor (bunun olması için 2 yıllık bölümü okuduğun okulda 4 yıllık bölüme geçiş yapman gerekli, aksi taktirde 10-11 ders falan sayarlar yani 1 sene muaf olursun). DGS ise sadece Türkçe, Matematik yaparak bir bölüme girmeni sağlıyor, hemde normal üniversite sınavı için açılan kontenjandan bağımsız. Ben senin yerinde olsam yine söylüyorum maddi bir sıkıntın yoksa, 2 yıllık bir bölüme gir, ilk senesinde hem üniversite okurken hemde tekrar sınavlara çalış (zaten ilk senelerde dediğim gibi lisenin devamı niteliğinde basitçe matematik vs gibi şeyler görürsün). Eğer üniversitenin 1.senesi bittiğinde girdiğin sınavdan başarılı olmuşsan istediğin bölüme sıfırdan başlarsın, eğer başarısız olursan 1 senesi bitmiş 1 senesi kalmış okulunda devam ediyor olursun, öteki türlü böyle bir opsiyonun olmayacak.

Umarım sorularına cevap olabilmiştir en azından anlattıklarımdan aralardan bir şeyler seçip alırsın, aklına takılan bir şey olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım.
İyi günler hocam benim sınavım sayisalda iyi bir sonuç gelmiyecek ama tyt de belki Marmara olmaz ise ege üniversitesi bilgisayar programcılığı için sıralama gelebilir sorum şu 2 yıllık iyi bir üniversite mı yoksa 4 yillik kötü bir üniversite mı? Sınava tekrar hazırlanma gibi durumum yok
 
İyi günler hocam benim sınavım sayisalda iyi bir sonuç gelmiyecek ama tyt de belki Marmara olmaz ise ege üniversitesi bilgisayar programcılığı için sıralama gelebilir sorum şu 2 yıllık iyi bir üniversite mı yoksa 4 yillik kötü bir üniversite mı? Sınava tekrar hazırlanma gibi durumum yok
Aslında iki üniversiteninde iş hayatında karşılığı 0, karşılığı olan şey ise sizin okuma hayatında ve öncesinde yapmış olduğunuz projeler + çalışma geçmişiniz.
Adı duyulmamış bir üniversiteden mezun olup yurt dışında çalışma imkanı çok düşük. Çünkü yabancı firmaların yada sizi çalıştırmak isteyenlerin dünya çapında Türkiye'den bildiği 3-5 üniversite var ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi vs. eğer bunlardan birinde okumuyorsanız talep görebilmek için kendinizi geliştirmeniz gerek.
Yani sıralamayı şu şekilde yapabiliriz: Yukarıda saydığım adı sanı bilinen okullar > 4 Yıllık kötü bir üniversite > 2 Yıllık iyi bir üniversite.

2 Yıllık üniversiteden mezun olduktan sonra Teknisyen oluyorsunuz, ancak 4 yıllık bölümden mezun olduktan sonra Mühendis (tabi mühendislik bölümünü tercih ederseniz).
Bu sadece bizim ülkeye özgü ancak 2 yıllık üniversiteden mezun olan teknisyenler şu an mühendislerden çok kazanır duruma geldiler. Çünkü bilinçli olarak ülkenin her yerine apartmandan bozma üniversiteler kurdular ve her sene milyonlarca doktor, mühendis, mimar mezun oluyor. Ancak bu kadar çalışan talebi yok. Bu durumda ne oluyor asgari ücretle çalışmaya razı gelecek bir sürü mühendis oluyor. Teknisyen/Teknik adam sayısı az onlar bu sefer daha kıymetli oluyor ve daha yüksek maaş talepleri oluyor çalışmak için.

Ama siz okurken mezun olana kadar, her ne kadar zor olsada mevcut düzen değişebilir. Üniversitelerdeki mezun olma şartları vs. değişebilir. Yukarıdaki sıralamayı ona göre yazdım zaten, genel dünyada geçerlilik bu yönde.

Şayet bu düzen devam ederse. 2 Yıllık > 4 Yıllık diyebiliriz.

Kaldı ki 4 yıllık mühendislikle alakalı bölümlerin çoğu ingilizce oluyor 1 sene hazırlık okulu eğitimiyle birlikte eğitim süresi 5 yıla çıkıyor. Ancak 2 yıllık üniversitelerin bir çoğu türkçe eğitim yani 2 senede bitti. Aradaki 3 senede kendinizi geliştirip 2 projede çalışsanız, 2 tane kendinize proje yapsanız, 2 tane dil öğrenseniz 4 yıllık üniversiteyi bitiren (ama bu süreçte kendini geliştirmeyen sadece okulunu bitirmeye uğraşan) birine fark atarsınız.
 
Aslında iki üniversiteninde iş hayatında karşılığı 0, karşılığı olan şey ise sizin okuma hayatında ve öncesinde yapmış olduğunuz projeler + çalışma geçmişiniz.
Adı duyulmamış bir üniversiteden mezun olup yurt dışında çalışma imkanı çok düşük. Çünkü yabancı firmaların yada sizi çalıştırmak isteyenlerin dünya çapında Türkiye'den bildiği 3-5 üniversite var ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi vs. eğer bunlardan birinde okumuyorsanız talep görebilmek için kendinizi geliştirmeniz gerek.
Yani sıralamayı şu şekilde yapabiliriz: Yukarıda saydığım adı sanı bilinen okullar > 4 Yıllık kötü bir üniversite > 2 Yıllık iyi bir üniversite.

2 Yıllık üniversiteden mezun olduktan sonra Teknisyen oluyorsunuz, ancak 4 yıllık bölümden mezun olduktan sonra Mühendis (tabi mühendislik bölümünü tercih ederseniz).
Bu sadece bizim ülkeye özgü ancak 2 yıllık üniversiteden mezun olan teknisyenler şu an mühendislerden çok kazanır duruma geldiler. Çünkü bilinçli olarak ülkenin her yerine apartmandan bozma üniversiteler kurdular ve her sene milyonlarca doktor, mühendis, mimar mezun oluyor. Ancak bu kadar çalışan talebi yok. Bu durumda ne oluyor asgari ücretle çalışmaya razı gelecek bir sürü mühendis oluyor. Teknisyen/Teknik adam sayısı az onlar bu sefer daha kıymetli oluyor ve daha yüksek maaş talepleri oluyor çalışmak için.

Ama siz okurken mezun olana kadar, her ne kadar zor olsada mevcut düzen değişebilir. Üniversitelerdeki mezun olma şartları vs. değişebilir. Yukarıdaki sıralamayı ona göre yazdım zaten, genel dünyada geçerlilik bu yönde.

Şayet bu düzen devam ederse. 2 Yıllık > 4 Yıllık diyebiliriz.

Kaldı ki 4 yıllık mühendislikle alakalı bölümlerin çoğu ingilizce oluyor 1 sene hazırlık okulu eğitimiyle birlikte eğitim süresi 5 yıla çıkıyor. Ancak 2 yıllık üniversitelerin bir çoğu türkçe eğitim yani 2 senede bitti. Aradaki 3 senede kendinizi geliştirip 2 projede çalışsanız, 2 tane kendinize proje yapsanız, 2 tane dil öğrenseniz 4 yıllık üniversiteyi bitiren (ama bu süreçte kendini geliştirmeyen sadece okulunu bitirmeye uğraşan) birine fark atarsınız.
Yani benim durum şu evde ders calisamadigimdan dolayı(ev ortamı rahat olduğu için) sınav sonucum ona göre gelecek.4 yıllık kötü bir üniversite yani kötüden kastım akademisyen bilgisi ve bize öğretimi eksik olması,okulun materyallerin yeterli olmaması vb. Vs 2 yıllık iyi olarak bilinen bazı üniversiteler ise anlayabileceğiniz gibi daha iyi akademisyenler daha iyi okul materyalleri vb. Ben 2 yıllığına girip DGS ile 4 seneliğe yukseltmeyi düşünüyorum.sizce daha mantıklı olmaz mı?benim aklımda olan şey mühendisliktir fakat bana pek bir şey katmayacak üniversiteleri tercih etmek istemiyorum.
 
Rica ederim, evet söylediğiniz gibi biz hard moddayız o yüzden çabalamak gerekiyor.
Son satıra kadar yazdıklarınızda başarılar umarım hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Son satırdan sonra işin birazcık daha sektörel kısmını merak ediyorsunuz birazcık da bununla alakalı bir açıklama yapayım.
Ben hayalinizdeki gibi yazılım mühendisliğine girmiştim. Özel bir okuldu, 2 yıllıkta yaptığım ortalamalardan sonra %50 sınavdan + %25 başarımdan dolayı burs veren bir okul vardı, ancak ben %25 burslu lise arkadaşlarımın olduğu bir okulu tercih etmiştim (malum nickteki durum) ancak puanım eğer kontenjan açsalardı %75 bursa yetiyordu ama dediğim gibi normal üniversite sınavı gibi her bursa fazla kontenjan açmıyorlar.
Yapay zeka kısmı enterasan, bir kaç mesaj yukarıda bahsettiğim üniversitenin ufuk açması ve çevre edindirmesi olayında ki. Zamanında hocam olan biriyle geçenlerde görüştüm biraz sektörel sohbet ettik. Bu yapay zeka konusunu konuştuk. Tıpkı sizin söylediğiniz gibi hepimiz yapay zekanın bazı alt kademe başarıdaki insanları eleyeceğini düşünüyoruz hepimiz. Yani kendini geliştiremeyenler maalesef bu şartlarda elenecek. Ancak bu sadece bizim sektöre özgü değil her alanda bu böyle kendini geliştiremeyen, yeni teknolojiye/trende adapte olamayan bütün meslekler erimeye mahkum. Bir şirket düşünün 60 bin lira maaşla 5 yazılımcı çalıştırsa aylık maliyeti (sigorta falan katmıyorum) 300 bin lira. Bunun yerine yapay zeka kullanmasını bilen 2 kişi çalıştırsa ve bunlara 100 bin lira verse, maliyet 200 bine düşüyor ve yine 5 kişinin yaptığı işi yapabiliyorlar. Ama yine bir şeyleri bizim yönlendirmemiz mümkün değil, büyük büyük firmalar (küresel/dıj güçler yeenim!) bir şeyler çıkarıyorlar ve insanları bu trendlere yöneltiyorlar.
Biz eğer başarılı olmak ve silinip gitmemek istiyorsak, ne çıkarsa çıksın bunları öğrenip alanımızda uygulamalıyız, yapay zeka şu an revaçta ama tren kaçtı bu işe başından girip yerimizi almak gerekirdi. Siz okula girip bitirene kadarda yeni yeni bir sürü şey çıkabilir, sizin bu gelişmelere açık olmanız gerekir. Bahsettiğim akademisyen sektörde 20+ yıl geçirmiş 40+ yaşlarında güzel üniversitelerden mezun yurt içi / yurt dışı eğitim görmüş birisi. Tuzu kuru belki çalışmayı bıraksa ömrünün sonuna kadar kendini ve ailesini idare eder, ancak halen daha sabahlara kadar yeni yeni makaleler okuyup, sektör trendlerine hakim olmaya çalışıyor. Yani kimse rahat değil maalesef.

Okulu bırak bir işe gir diyenler aslında tamamen haksız değil, ama bu kumar oynanır mı bu sizin görüşünüzle alakalı. Okul herkesin sandığı gibi fırsat kapısı açmıyor, size fırsat kapısı açma imkanı tanıyor. Bu okumadan da yapılabilecek bir şey. Zamanında dsg mekatronik kart arızaları revaçtayken işini bırakıp bunun tamirine kendini adayan bir tanıdık şimdi köşeyi dönmüş durumda. Şimdi bu hikayeden yola çıkarsak okuyupta kazanılamayacak paraları kazanma durumu da mevcut ama dediğim gibi alınacak bir risk mi ? Ben her zaman insanın kolunda altın bileziği yani diploması olması gerektiğine inanıyorum, ha sonrasında illa bu işi yapmak zorunda değilsiniz. Bende yazılımcıyım ama yazılım işi değil arabalarla alakalı uğraş veriyorum. Mesela elektrikli arabalar, dünyada biraz eski ama bizim ülkemizde yeni yeni alevleniyor. Elektrikli araçlar veya şarj sistemleriyle alakalı bir iş yapıp buradan yürümeme şansı yok gibi bir şey.
Velhasıl kelam, kendini geliştirmek + yeniliğe açık olmak, pes etmemek anahtar kelimeler.
Merhaba
Rica ederim, evet söylediğiniz gibi biz hard moddayız o yüzden çabalamak gerekiyor.
Son satıra kadar yazdıklarınızda başarılar umarım hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Son satırdan sonra işin birazcık daha sektörel kısmını merak ediyorsunuz birazcık da bununla alakalı bir açıklama yapayım.
Ben hayalinizdeki gibi yazılım mühendisliğine girmiştim. Özel bir okuldu, 2 yıllıkta yaptığım ortalamalardan sonra %50 sınavdan + %25 başarımdan dolayı burs veren bir okul vardı, ancak ben %25 burslu lise arkadaşlarımın olduğu bir okulu tercih etmiştim (malum nickteki durum) ancak puanım eğer kontenjan açsalardı %75 bursa yetiyordu ama dediğim gibi normal üniversite sınavı gibi her bursa fazla kontenjan açmıyorlar.
Yapay zeka kısmı enterasan, bir kaç mesaj yukarıda bahsettiğim üniversitenin ufuk açması ve çevre edindirmesi olayında ki. Zamanında hocam olan biriyle geçenlerde görüştüm biraz sektörel sohbet ettik. Bu yapay zeka konusunu konuştuk. Tıpkı sizin söylediğiniz gibi hepimiz yapay zekanın bazı alt kademe başarıdaki insanları eleyeceğini düşünüyoruz hepimiz. Yani kendini geliştiremeyenler maalesef bu şartlarda elenecek. Ancak bu sadece bizim sektöre özgü değil her alanda bu böyle kendini geliştiremeyen, yeni teknolojiye/trende adapte olamayan bütün meslekler erimeye mahkum. Bir şirket düşünün 60 bin lira maaşla 5 yazılımcı çalıştırsa aylık maliyeti (sigorta falan katmıyorum) 300 bin lira. Bunun yerine yapay zeka kullanmasını bilen 2 kişi çalıştırsa ve bunlara 100 bin lira verse, maliyet 200 bine düşüyor ve yine 5 kişinin yaptığı işi yapabiliyorlar. Ama yine bir şeyleri bizim yönlendirmemiz mümkün değil, büyük büyük firmalar (küresel/dıj güçler yeenim!) bir şeyler çıkarıyorlar ve insanları bu trendlere yöneltiyorlar.
Biz eğer başarılı olmak ve silinip gitmemek istiyorsak, ne çıkarsa çıksın bunları öğrenip alanımızda uygulamalıyız, yapay zeka şu an revaçta ama tren kaçtı bu işe başından girip yerimizi almak gerekirdi. Siz okula girip bitirene kadarda yeni yeni bir sürü şey çıkabilir, sizin bu gelişmelere açık olmanız gerekir. Bahsettiğim akademisyen sektörde 20+ yıl geçirmiş 40+ yaşlarında güzel üniversitelerden mezun yurt içi / yurt dışı eğitim görmüş birisi. Tuzu kuru belki çalışmayı bıraksa ömrünün sonuna kadar kendini ve ailesini idare eder, ancak halen daha sabahlara kadar yeni yeni makaleler okuyup, sektör trendlerine hakim olmaya çalışıyor. Yani kimse rahat değil maalesef.

Okulu bırak bir işe gir diyenler aslında tamamen haksız değil, ama bu kumar oynanır mı bu sizin görüşünüzle alakalı. Okul herkesin sandığı gibi fırsat kapısı açmıyor, size fırsat kapısı açma imkanı tanıyor. Bu okumadan da yapılabilecek bir şey. Zamanında dsg mekatronik kart arızaları revaçtayken işini bırakıp bunun tamirine kendini adayan bir tanıdık şimdi köşeyi dönmüş durumda. Şimdi bu hikayeden yola çıkarsak okuyupta kazanılamayacak paraları kazanma durumu da mevcut ama dediğim gibi alınacak bir risk mi ? Ben her zaman insanın kolunda altın bileziği yani diploması olması gerektiğine inanıyorum, ha sonrasında illa bu işi yapmak zorunda değilsiniz. Bende yazılımcıyım ama yazılım işi değil arabalarla alakalı uğraş veriyorum. Mesela elektrikli arabalar, dünyada biraz eski ama bizim ülkemizde yeni yeni alevleniyor. Elektrikli araçlar veya şarj sistemleriyle alakalı bir iş yapıp buradan yürümeme şansı yok gibi bir şey.
Velhasıl kelam, kendini geliştirmek + yeniliğe açık olmak, pes etmemek anahtar kelimeler.
Merhaba ben de şuan benzer durumdan muzdaribim . Geçen yıl 250k yapmıştım sayısalda bu yıl ise 336k yaptım mezuna kalıp evet 1 yıl kayıp yaşadım ve çok çalışamadım. Hayat şartları her zmn aynı olmuyor maalesef. Velasıl kelam bir daha mezuna kalamam şuan , zaten biran önce de işin içine girmek istiyorum. Fakat pc mühendisliği gelmiyor. Onun yerine yazılım geliştirme bölümü düşündüm karadeniz teknik ve on dokuz mayıs ünisinde yeni açılmış bölümler; içeriğine baktım fizik mat hariç aşırı fark yok mühendislikten fakat ünileri araştırınca memnun olmayan çok insan gördüm. Ayrıca bana da çok uzak ben İzmirdeyim. Bilişim sistemleri teknolojileri bölümü de tutuyor birkaç yerde fakat ders içeriği bence yeterli değil yazılım için sırf 4 yıllık diye baktım. Hem iş verenler genelde mühendis olunmasına bence dikkat ediyor (her ne kdr tersini savunsalar da) hatta ön elemede sırf bu yüzden elenenler bile var işe alımlarda. O yüzden pc programcılığı yazıp 2. yıl hem yks (obp kırılmamış olucak) hem de dgs ye girmek istiyorum. Biri olmazsa biri olur gibi düşündüm. Hem daha güzel bir üniversitede mühendislik okurum hem de belki bir yandan çalışma fırsatım olur bilmiyorum. Açıkçası biraz riskli geliyor tüm bunlar ama risk almadan hiçbişey olmuyor hayatta. Senin bu konu hakkında bana tavsiye edebileceğin bir şey var mı ? Sence hangi bölümü yazmam daha mantıklı olur? Ya da üniversite tavsiyen falan varsa o da çok iyi olur şuan bursa uludağ asım kocabıyık myo yu düşünüyorum.(pc programcılığı)
 
Aslında iki üniversiteninde iş hayatında karşılığı 0, karşılığı olan şey ise sizin okuma hayatında ve öncesinde yapmış olduğunuz projeler + çalışma geçmişiniz.
Adı duyulmamış bir üniversiteden mezun olup yurt dışında çalışma imkanı çok düşük. Çünkü yabancı firmaların yada sizi çalıştırmak isteyenlerin dünya çapında Türkiye'den bildiği 3-5 üniversite var ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi vs. eğer bunlardan birinde okumuyorsanız talep görebilmek için kendinizi geliştirmeniz gerek.
Yani sıralamayı şu şekilde yapabiliriz: Yukarıda saydığım adı sanı bilinen okullar > 4 Yıllık kötü bir üniversite > 2 Yıllık iyi bir üniversite.

2 Yıllık üniversiteden mezun olduktan sonra Teknisyen oluyorsunuz, ancak 4 yıllık bölümden mezun olduktan sonra Mühendis (tabi mühendislik bölümünü tercih ederseniz).
Bu sadece bizim ülkeye özgü ancak 2 yıllık üniversiteden mezun olan teknisyenler şu an mühendislerden çok kazanır duruma geldiler. Çünkü bilinçli olarak ülkenin her yerine apartmandan bozma üniversiteler kurdular ve her sene milyonlarca doktor, mühendis, mimar mezun oluyor. Ancak bu kadar çalışan talebi yok. Bu durumda ne oluyor asgari ücretle çalışmaya razı gelecek bir sürü mühendis oluyor. Teknisyen/Teknik adam sayısı az onlar bu sefer daha kıymetli oluyor ve daha yüksek maaş talepleri oluyor çalışmak için.

Ama siz okurken mezun olana kadar, her ne kadar zor olsada mevcut düzen değişebilir. Üniversitelerdeki mezun olma şartları vs. değişebilir. Yukarıdaki sıralamayı ona göre yazdım zaten, genel dünyada geçerlilik bu yönde.

Şayet bu düzen devam ederse. 2 Yıllık > 4 Yıllık diyebiliriz.

Kaldı ki 4 yıllık mühendislikle alakalı bölümlerin çoğu ingilizce oluyor 1 sene hazırlık okulu eğitimiyle birlikte eğitim süresi 5 yıla çıkıyor. Ancak 2 yıllık üniversitelerin bir çoğu türkçe eğitim yani 2 senede bitti. Aradaki 3 senede kendinizi geliştirip 2 projede çalışsanız, 2 tane kendinize proje yapsanız, 2 tane dil öğrenseniz 4 yıllık üniversiteyi bitiren (ama bu süreçte kendini geliştirmeyen sadece okulunu bitirmeye uğraşan) birine fark atarsınız.
Sınav sonucuma göre 170k sıralamam var sayisalda doğuda mühendislik tutuyor ama bana uzak geliyor bende Marmara üniversitesi bilgisayar programcılığı düşünüyorum sizce ne yapabilirim?
 
Sınav sonucuma göre 170k sıralamam var sayisalda doğuda mühendislik tutuyor ama bana uzak geliyor bende Marmara üniversitesi bilgisayar programcılığı düşünüyorum sizce ne yapabilirim?
bence o sıralamaya yazılım vs bişiler geliyordur ya mühendislik iç anadoluda fln da mı hiç tutmuyor
 
Sınav sonucuma göre 170k sıralamam var sayisalda doğuda mühendislik tutuyor ama bana uzak geliyor bende Marmara üniversitesi bilgisayar programcılığı düşünüyorum sizce ne yapabilirim?
garip geldi 4 yıllık sayısal bölüm istatistik bile olsa yazardım yazıcam zaten yine gelirse diye. 435k sıralamam. 2 yıllıktan her türlü iyi oldugunu düşünüyorum bilmiyorum belkide yanılıyorumdur. İnanın kafam çok karışık yazılımı yapay zeka bitirecek diyorlar rekabet arttı iş imkanı azaldı. 2 yıllık elektrik yazmayı bile düşünüyorum herkes mühendislik okuyor fazla maaş istiyor. ara teknik eleman gerekliliği var diye duydum. Böyle dediğime de bakmayın yazılıma hala hevesim var küçüklüğümden beri istiyordum. Kimseyi yanlış yönlendirmek istemem kalbinizin sesini dinleyin neyi istiyorsanız onu yapın bu ülkede hiçbirşeyin garantisi yok

Merhaba

Merhaba ben de şuan benzer durumdan muzdaribim . Geçen yıl 250k yapmıştım sayısalda bu yıl ise 336k yaptım mezuna kalıp evet 1 yıl kayıp yaşadım ve çok çalışamadım. Hayat şartları her zmn aynı olmuyor maalesef. Velasıl kelam bir daha mezuna kalamam şuan , zaten biran önce de işin içine girmek istiyorum. Fakat pc mühendisliği gelmiyor. Onun yerine yazılım geliştirme bölümü düşündüm karadeniz teknik ve on dokuz mayıs ünisinde yeni açılmış bölümler; içeriğine baktım fizik mat hariç aşırı fark yok mühendislikten fakat ünileri araştırınca memnun olmayan çok insan gördüm. Ayrıca bana da çok uzak ben İzmirdeyim. Bilişim sistemleri teknolojileri bölümü de tutuyor birkaç yerde fakat ders içeriği bence yeterli değil yazılım için sırf 4 yıllık diye baktım. Hem iş verenler genelde mühendis olunmasına bence dikkat ediyor (her ne kdr tersini savunsalar da) hatta ön elemede sırf bu yüzden elenenler bile var işe alımlarda. O yüzden pc programcılığı yazıp 2. yıl hem yks (obp kırılmamış olucak) hem de dgs ye girmek istiyorum. Biri olmazsa biri olur gibi düşündüm. Hem daha güzel bir üniversitede mühendislik okurum hem de belki bir yandan çalışma fırsatım olur bilmiyorum. Açıkçası biraz riskli geliyor tüm bunlar ama risk almadan hiçbişey olmuyor hayatta. Senin bu konu hakkında bana tavsiye edebileceğin bir şey var mı ? Sence hangi bölümü yazmam daha mantıklı olur? Ya da üniversite tavsiyen falan varsa o da çok iyi olur şuan bursa uludağ asım kocabıyık myo yu düşünüyorum.(pc programcılığı)
Benimde kafam çok karışık tercihler için 3 gün kaldı, başka bir işte çalışıyorum pek zamanım yok. Size ulaşabileceğim biryer varsa daha iyi olur, anlatmak isterim. Benimde fikir almam gerekiyor
 
garip geldi 4 yıllık sayısal bölüm istatistik bile olsa yazardım yazıcam zaten yine gelirse diye. 435k sıralamam. 2 yıllıktan her türlü iyi oldugunu düşünüyorum bilmiyorum belkide yanılıyorumdur. İnanın kafam çok karışık yazılımı yapay zeka bitirecek diyorlar rekabet arttı iş imkanı azaldı. 2 yıllık elektrik yazmayı bile düşünüyorum herkes mühendislik okuyor fazla maaş istiyor. ara teknik eleman gerekliliği var diye duydum. Böyle dediğime de bakmayın yazılıma hala hevesim var küçüklüğümden beri istiyordum. Kimseyi yanlış yönlendirmek istemem kalbinizin sesini dinleyin neyi istiyorsanız onu yapın bu ülkede hiçbirşeyin garantisi yok


Benimde kafam çok karışık tercihler için 3 gün kaldı, başka bir işte çalışıyorum pek zamanım yok. Size ulaşabileceğim biryer varsa daha iyi olur, anlatmak isterim. Benimde fikir almam gerekiyor
valla benden ne kdr fikir alabilirsin bilmiyorum ama instagramdan ulaşblrsn ver istersen instanı
 
valla benden ne kdr fikir alabilirsin bilmiyorum ama instagramdan ulaşblrsn ver istersen instanı
olduğu kadar yeni bölümler hakkında başka konuşan insan görmedim çünkü sen ders programlarına falan bakmışsın. mstfakrsoglu

valla benden ne kdr fikir alabilirsin bilmiyorum ama instagramdan ulaşblrsn ver istersen instanı
Bekliyorum ulaşmanı cidden çok ihtiyacım var şuan az zamanım kaldı
 
Son düzenleme:
bence o sıralamaya yazılım vs bişiler geliyordur ya mühendislik iç anadoluda fln da mı hiç tutmuyor
Doğu var Adıyaman Siirt ığdır tunceli vs.

garip geldi 4 yıllık sayısal bölüm istatistik bile olsa yazardım yazıcam zaten yine gelirse diye. 435k sıralamam. 2 yıllıktan her türlü iyi oldugunu düşünüyorum bilmiyorum belkide yanılıyorumdur. İnanın kafam çok karışık yazılımı yapay zeka bitirecek diyorlar rekabet arttı iş imkanı azaldı. 2 yıllık elektrik yazmayı bile düşünüyorum herkes mühendislik okuyor fazla maaş istiyor. ara teknik eleman gerekliliği var diye duydum. Böyle dediğime de bakmayın yazılıma hala hevesim var küçüklüğümden beri istiyordum. Kimseyi yanlış yönlendirmek istemem kalbinizin sesini dinleyin neyi istiyorsanız onu yapın bu ülkede hiçbirşeyin garantisi yok


Benimde kafam çok karışık tercihler için 3 gün kaldı, başka bir işte çalışıyorum pek zamanım yok. Size ulaşabileceğim biryer varsa daha iyi olur, anlatmak isterim. Benimde fikir almam gerekiyor
Şuan sıkıntı da şu millet içinde bilgisayar dersleri var diye her önüne geleni yazmaya çalışıyor.

garip geldi 4 yıllık sayısal bölüm istatistik bile olsa yazardım yazıcam zaten yine gelirse diye. 435k sıralamam. 2 yıllıktan her türlü iyi oldugunu düşünüyorum bilmiyorum belkide yanılıyorumdur. İnanın kafam çok karışık yazılımı yapay zeka bitirecek diyorlar rekabet arttı iş imkanı azaldı. 2 yıllık elektrik yazmayı bile düşünüyorum herkes mühendislik okuyor fazla maaş istiyor. ara teknik eleman gerekliliği var diye duydum. Böyle dediğime de bakmayın yazılıma hala hevesim var küçüklüğümden beri istiyordum. Kimseyi yanlış yönlendirmek istemem kalbinizin sesini dinleyin neyi istiyorsanız onu yapın bu ülkede hiçbirşeyin garantisi yok


Benimde kafam çok karışık tercihler için 3 gün kaldı, başka bir işte çalışıyorum pek zamanım yok. Size ulaşabileceğim biryer varsa daha iyi olur, anlatmak isterim. Benimde fikir almam gerekiyor
Yazılım alanindan ilerlemek istiyorsanız istatistik bölümünün alakası ne? Şuan sıkıntı da şu millet içinde bilgisayar dersleri var diye her önüne geleni yazmaya çalışıyor.
olduğu kadar yeni bölümler hakkında başka konuşan insan görmedim çünkü sen ders programlarına falan bakmışsın. mstfakrsoglu


Bekliyorum ulaşmanı cidden çok ihtiyacım var şuan az zamanım kaldı
Buradan sorup yazsanız hem de ben defikir sahibi olmuş olurum
 
Son düzenleme:

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı