Monocled
Decapat
- Katılım
- 18 Ekim 2022
- Mesajlar
- 242
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
İyi günler hocam benim sınavım sayisalda iyi bir sonuç gelmiyecek ama tyt de belki Marmara olmaz ise ege üniversitesi bilgisayar programcılığı için sıralama gelebilir sorum şu 2 yıllık iyi bir üniversite mı yoksa 4 yillik kötü bir üniversite mı? Sınava tekrar hazırlanma gibi durumum yokMerhaba, öncelikle şunu söylemek isterim hayat herkese eşit doğrultuda fırsatlar sunmuyor ve herkesin doğrusu bir nevi kendine o yüzden her ne yaparsanız yapın kendi istediğinizin peşinden gidin. Ben size yaşla alakalı şöyle bir hikaye anlatayım. 2 Yıllık okulda okurken sınıfta 30 ların üstünde belki 40 lı yaşlarda bir abla vardı. Bazen evde çocuk bekler bitirelim hocam diye ricada bulunurduyani okumanın gerçekten yaşı olmadığına bizzat şahit oldum. O yüzden mezuna bırakmak, tekrar okumak, istediğin şeyi yapmak gerçekten diğer şeylerden çok daha önemli.
Bahsettiğim gibi akademik kariyeri pek parlak biri değilim, mesela benim sınavıma ders çalışmak bi etki etmemişti. Çünkü ben ders çalışan birisi değildim istisnalar hariç insanın hep aynı doğrultuda gittiğine inanıyorum yani atıyorum 500 puan üzerinden 400 alıyorsan +-20 puan oynar diye düşünüyordum, sizin açınızdan böyle değilmiş, çalıştıkça bir şeyleri yükseltmeyi başarabilmişsiniz. Benim elimden tutup yol gösteren olmadı, öğretmenler hep daha akıllı öğrencilerin peşindeydi özel okul olduğundan. DGS gibi bir nimetin var olduğunu ve benim gibi başarısız öğrenciler için bir yöntem olduğundan kimse bahsetmedi. Bir sürü seçkin öğretmen arasından bana bu aklı öğretim görmemiş bir akrabam verdi.
Bende sizin gibi 1 sene mezuna bırakmıştım ama kendi isteğimle değil maksat aile mutlu olsun. Sonuç değişmedi yine 2 yıllık bölüme girdim, ancak 2 yıllık bölümde öyle bir sıyrıldım ve aradan çıktım ki 7. Sınıftan itibaren belge almayı kesen bir öğrenci olarak, bir dönem 4.0(alınabilecek en yüksek not), bir dönem 3.80 ve işin sonunda da 3.40 genel ortalamayla bölüm 3. sü olarak mezun oldum. 4 yıllık okula geçiş için girdiğim dikey geçiş sınavında Türkiye 13.000.si oldum.
Ancak 4 yıllık üniversitede işler bambaşka oldu, temelimin eksikliğini çok çektim. Lisenin devam niteliğinde olan bölümden bağımsız fizik, matematik, kimya gibi dersleri 4-5 kere tekrar tekrar aldım. Ancak işin sonunda bende sizin gibi bu işi nasıl yapabilirim diye düşündüm ve sınav harici projeler, ödevler, attendance dediğimiz devamlılık/devamsızlıktan puan alarak bunları da hallettim. Sonunda bu derslerden kurtulunca gerisi çorap söküğü gibi geldi zaten, bölüm derslerinde nispeten başarılıydım.
Çevredeki insanların, akrabaların ne düşündüğünü hiç önemseme. Bizim insanımız o kadar garip ki sen ağzınla kuş da tutsan, en iyi üniversiteye bile girsen, çok başarılı bir iş hayatında olsa senin hakkında konuşmak isterlerse mutlaka bir eksik yanını bulurlar ve konuşurlar. Bu yolda senin en büyük destekçin ailendir, eğer onların seni okutabilme, veya ideallerinin peşinden gitmen konusunda saygıları varsa bu çok güzel bir şey o zaman kendine bir şans daha tanıyabilirsin.
Okumaya hazırlanırken çalışabilmekte bence büyük bir yetenek isteyen bir şey. Çoğu insan el bebek gül bebek büyürken bile çok kötü sıralamalar yapabiliyor, sen eğer hem çalışır hem güzel bir okul tutturursan ileride göğsünü gere gere başardım diyebilirsin. Bu çok kıymetli bir şey.
Yaş konusuna gelince, ben 4 yıllık üniversitemi okuduğumda bölüm derslerindeki arkadaşlarımla aramda 2, bölüm dışı bahsettiğim fizik matematik gibi derslerde ki çocuklarla 4-5 yaş falan fark vardı. E yeni arkadaşlıklara da pek açık olmayan birisi olarak bunun sıkıntısını yine bir nevi akademik anlamda yaşamıştım. Yaşıtlar birbirleriyle aynı kafada olunca kaynaşıp ödevleri, projeleri hep beraber yapabiliyorlardı. Ama bu senin için problem olmayabilir. 26 yaşında bitirmende hiç problem değil. Millet sorumluluktan, askerlikten kaçmak için okulda durdukça duruyor.
Sana bu yolda ne büyük tavsiyem kendini dinleyip, kararlarını kendin vermeni dilemek olur. Ben çevremde 3. senesinde mühendisliği bırakan, 4. 5. senesinde tıpı bırakan/bölüm değiştiren insanları duyunca şaşırıp, yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişler nasıl bırakılır 1 sene daha sabretseler okul bitecek derdim. Başa gelince anlıyorsun, o yüzden baştan mutlu olacağın, zorluklarına katlanabileceğin bir bölümde yani kısacası senin kendi hayalindeki bölümde okuman her şeyden önemli.
Unutma hayatının 4-5 senesi üniversitede geçiyor buna istediğin kadar ekle, 7-8 senen bile okuyarak geçse. Mezun olduktan sonra ömrünün geri kalanında, takribi 40-50 yıl kadar rahat yaşayacaksın. 10 sene okul hayatın sürse geri kalan 50 yıl sefa sürerek geçireceksin, bence böyle düşününce gençliğin havaya uçup gitmiyor, yetişkinlik ve yaşlılık sürecine temel atıyor aslında.
Hem maddi olarak dipte değilsen üniversitede bir sürü imkanlar oluyor, arkadaşlarınla bol bol eğlencenin dibine vurabilirsin.
Son olarak, 2 yıl okumanı maalesef 2 sene olarak saymıyorlar, genelde okula göre değişmekle birlikte 11-15 ders arası sayarlar, ki bu da 15 den hesaplarsan en fazla 3 dönem yani 1.5 seneye tekabül ediyor (bunun olması için 2 yıllık bölümü okuduğun okulda 4 yıllık bölüme geçiş yapman gerekli, aksi taktirde 10-11 ders falan sayarlar yani 1 sene muaf olursun). DGS ise sadece Türkçe, Matematik yaparak bir bölüme girmeni sağlıyor, hemde normal üniversite sınavı için açılan kontenjandan bağımsız. Ben senin yerinde olsam yine söylüyorum maddi bir sıkıntın yoksa, 2 yıllık bir bölüme gir, ilk senesinde hem üniversite okurken hemde tekrar sınavlara çalış (zaten ilk senelerde dediğim gibi lisenin devamı niteliğinde basitçe matematik vs gibi şeyler görürsün). Eğer üniversitenin 1.senesi bittiğinde girdiğin sınavdan başarılı olmuşsan istediğin bölüme sıfırdan başlarsın, eğer başarısız olursan 1 senesi bitmiş 1 senesi kalmış okulunda devam ediyor olursun, öteki türlü böyle bir opsiyonun olmayacak.
Umarım sorularına cevap olabilmiştir en azından anlattıklarımdan aralardan bir şeyler seçip alırsın, aklına takılan bir şey olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım.