Bisiklet yokuşu çıkamıyor

Ecmel dedi:

Koskoca yazıdan son iki paragrafı anlaman kötü. Her neyse diğerleri yokuşla alakalı ama bisikletinle alakalı konuşalım o zaman. Burada amacım kötülemek değil. Sadece bir şeyleri doğru bilerek ya da doğrusunu öğrenerek yapmanızı sağlamak.

Dağ bisikletlerinin amacı düz yollarda gitmek değildir. Bunun için üretilmemişlerdir zaten. Düz yollar için şehir içinde şehir bisikleti ya da yol bisikleti kullanabilirsiniz. Bunları kullandığınız zaman aslında bisikletinin hiç gitmediğini fark edersin zaten. Senin 10 pedalla ulaştığın hıza, bir yol bisikleti 2-3 pedalla ulaşır. Boştan yere ne enerji kaybettir ne de seni zorlar.

Çift amortisörlü bir dağ bisikletinde enerjinin büyük bir kısmını kaybedersin. Çünkü iki tane amortisöre ve oldukça hantal bir ağırlığa sahiplerdir. Fakat yol bisikletleri oldukça hafif ve amortisör barındırmayan, çoğu zaman karbondan olan yapılarıyla enerjinin büyük bir kısmını yola aktarırlar. Bu şekilde verim elde edersin.

Bir yol bisikletiyle, dağ bisikletinin düz ve boş yollardaki performansını karşılaştırmak bile saçmadır. O yüzden amacına göre yapmakta fayda var her şeyi.

Dediklerimi tecrübe etmek istiyorsan yol bisikleti olan bir arkadaşına söyleyip bisikletini dene, yarım saat sür bakalım düz yollarda. Bir daha dağ bisikleti isteyecek misin görelim?

Genişletmek için tıkla...

Sürmüşlüğüm var yol bisikleti ama konuşmanız biraz yargılayıcı bir şekilde geldi.

Scott Cawthon dedi:

Sürmüşlüğüm var yol bisikleti ama konuşmanız biraz yargılayıcı bir şekilde geldi.

Genişletmek için tıkla...

Yargılayıcı olmasının sebebi bisiklet alanında TR'de bilgili kişi sayısı çok az ve insanlar paralarını çok yanlış harcıyorlar. Kimse de bilgilendirmiyor.

Bu konuda bile şehir efsaneleri havada uçuşuyor. Yokuş çıkmak için önerisi "vitesi 1'e al" tüm ülkenin. Böyle bir durumda yargılayıcı olarak konuşmam oldukça doğal diye düşünüyorum. Ayrıca amacım bir şeyleri kötülemek değil, bilgilendirici olmak. Fakat bazen kelimeler yanlış anlaşılabilir.

Yokuş konusunda olduğumuz için orada anlattıklarımı anladıysan sıkıntı yok. Bisikletin konusunda da uzun yıllar boyunca sorunsuz kullanmanı dilerim ama benim tavsiyem sana şehir içinde ve düz yolda sürüyorsan yol ya da şehir bisikleti alman yönünde. Bu tavsiyeyi alırsın ya da almazsın kendine orası sana kalmış. Nedenlerini de açıkladım zaten.

Ecmel dedi:

Yokuşlarda vitesi düzgün ayarlayın.

Genişletmek için tıkla...

Hocam düzgünden kastınız nedir? Benim bildiğim vitesin düşükte olması.

Zbyrtmr dedi:

Hocam düzgünden kastınız nedir? Benim bildiğim vitesin düşükte olması.

Genişletmek için tıkla...

Aslında yazıda açıklamıştım ama biraz daha açıklayım sorun değil.

Vitesin düşüklüğü ya da yüksekliği sürücünün o andaki kuvvetine bağlıdır. Sürücü ayakta yokuş çıkıyorsa oturarak çıktığı vitesten daha yüksekte çıkmalıdır. Çünkü ayaktayken pedallara uyguladığınız kuvvet, oturarak uyguladığınız kuvvetten fazladır.

"Vitesi 1'e al, tüm yokuşları çık" gibi bir mantık yok. Vitesin yokuş çıkarken 1'de olacağı zaman da olur 4'te olacağı zaman da olur ki bisikletlerde vites sabit bir şey değildir. Yani her bisikletin 1. vitesi ya da 4. vitesi aynı değildir. Dişlilerin büyüklüğüyle ilgilidir bu konu. Ben konuda arkadaşın bisikletini baz alarak konuştum, arkadaşa öneri verdiğimiz için.

Eğer vitesi ayaktayken de oturduğunuz zaman ki viteste tutarsanız fazla kuvvet uygulayacağınızdan zincirde aşınma, çatlama, kırılma oluşabilir. Dişlilere zarar verebilirsiniz. Birçok şeyin başınıza gelme ihtimali var. Belki kısa vadede zarar görmezsiniz ama bir gün o düşük viteste ayakta çıkarken zincir bir kırılır ikiye bir yerlerinizi kırarsınız, zarar görürsünüz. Bunu riske atmaya ya da bisikletin donanımlarına zarar vermeye gerek var mı?

Yokuşu çıkarken hızlı hızlı pedal çevirmeye gerek yok, normal sürüş yapıyorsunuz yarış değil. Yavaş yavaş ama azimli bir şekilde bırakmadan çevirmek daha mantıklı ve daha az yorucu olacaktır. Yokuşun eğimine göre bazen hızlı pedal çevirmeniz gerekebilir, bunu da yokuşa göre ayarlarsınız.

Ecmel dedi:

Yargılayıcı olmasının sebebi bisiklet alanında TR'de bilgili kişi sayısı çok az ve insanlar paralarını çok yanlış harcıyorlar. Kimse de bilgilendirmiyor.

Bu konuda bile şehir efsaneleri havada uçuşuyor. Yokuş çıkmak için önerisi "vitesi 1'e al" tüm ülkenin. Böyle bir durumda yargılayıcı olarak konuşmam oldukça doğal diye düşünüyorum. Ayrıca amacım bir şeyleri kötülemek değil, bilgilendirici olmak. Fakat bazen kelimeler yanlış anlaşılabilir.

Yokuş konusunda olduğumuz için orada anlattıklarımı anladıysan sıkıntı yok. Bisikletin konusunda da uzun yıllar boyunca sorunsuz kullanmanı dilerim ama benim tavsiyem sana şehir içinde ve düz yolda sürüyorsan yol ya da şehir bisikleti alman yönünde. Bu tavsiyeyi alırsın ya da almazsın kendine orası sana kalmış. Nedenlerini de açıkladım zaten.

Genişletmek için tıkla...

Araba mı bu yahu? Vitesi 1'e al, daha rahat gidersin falan.
Dediğiniz gibi, bisikletten gerçekten anlayan kişi sayısı çok az. Bu konudaki en net yorumum ise, sağda solda "Bianchi beş para etmez, lanet olası markanın teki" gibi yorumları görüyorum. Bir şeyi bilmedikleri halde, Türk Bianchi ile İtalyan Bianchi'yi ayırt edeyemen tipler gelmişler bu konuda yorum yapıyorlar. Yukarıda fotoğrafını attığım bisikletin 15 yılı var, ve inanır mısınız paslanmayı bırakın boyası bile atmadı. Etiketleri bile hala duruyor. Sadece bisikleti tutan çubuk geçen kırıldı, o değiştirildi. Geçen bisikletçideki adam hurda bu, at bunu çöpe gitsin falan dedi. Ayrıca eminim ki bu tarz yorum yapan insanlara, bir orjinal italyan Grizzly kadrosunu denediklerinden sonra Bianchi abidesi olacaklar hepsi.

guneralp dedi:

Araba mı bu yahu? Vitesi 1'e al, daha rahat gidersin falan.
Dediğiniz gibi, bisikletten gerçekten anlayan kişi sayısı çok az. Bu konudaki en net yorumum ise, sağda solda "Bianchi beş para etmez, lanet olası markanın teki" gibi yorumları görüyorum. Bir şeyi bilmedikleri halde, Türk Bianchi ile İtalyan Bianchi'yi ayırt edemeyen tipler gelmişler bu konuda yorum yapıyorlar. Yukarıda fotoğrafını attığım bisikletin 15 yılı var, ve inanır mısınız paslanmayı bırakın boyası bile atmadı. Etiketleri bile hala duruyor. Sadece bisikleti tutan çubuk geçen kırıldı, o değiştirildi. Ayrıca eminim ki bu tarz yorum yapan insanlara, bir orjinal italyan Grizzly kadrosunu denediklerinden sonra Bianchi abidesi olacaklar hepsi.

Genişletmek için tıkla...

Bisikletler direkt bir markaya ait değillerdir zaten. Aslında toplama bilgisayarlara benzetebiliriz. Sistem toplanır gibi bisiklet toplanır. Bisikletin üzerinde yazan marka sadece kadroyu ve belli iskelet yapılarını kapsar. Onun dışında bisiklet üzerinde bulunan birçok parça farklı markalar tarafından üretilir.

Bizim ülkede her şeyin taraftarlığı yapıldığı gibi bisiklet markası taraftarlığı da yapılır. Markanın bir önemi yoktur, çoğu markanın kadro yapısı ve amaçları bilinir zaten. Önemli olan bisiklet üzerindeki donanımlardır.

Ecmel dedi:

Aslında yazıda açıklamıştım ama biraz daha açıklayım sorun değil.

Vitesin düşüklüğü ya da yüksekliği sürücünün o andaki kuvvetine bağlıdır. Sürücü ayakta yokuş çıkıyorsa oturarak çıktığı vitesten daha yüksekte çıkmalıdır. Çünkü ayaktayken pedallara uyguladığınız kuvvet, oturarak uyguladığınız kuvvetten fazladır.

"Vitesi 1'e al, tüm yokuşları çık" gibi bir mantık yok. Vitesin yokuş çıkarken 1'de olacağı zaman da olur 4'te olacağı zaman da olur ki bisikletlerde vites sabit bir şey değildir. Yani her bisikletin 1. vitesi ya da 4. vitesi aynı değildir. Dişlilerin büyüklüğüyle ilgilidir bu konu. Ben konuda arkadaşın bisikletini baz alarak konuştum, arkadaşa öneri verdiğimiz için.

Eğer vitesi ayaktayken de oturduğunuz zaman ki viteste tutarsanız fazla kuvvet uygulayacağınızdan zincirde aşınma, çatlama, kırılma oluşabilir. Dişlilere zarar verebilirsiniz. Birçok şeyin başınıza gelme ihtimali var. Belki kısa vadede zarar görmezsiniz ama bir gün o düşük viteste ayakta çıkarken zincir bir kırılır ikiye bir yerlerinizi kırarsınız, zarar görürsünüz. Bunu riske atmaya ya da bisikletin donanımlarına zarar vermeye gerek var mı?

Yokuşu çıkarken hızlı hızlı pedal çevirmeye gerek yok, normal sürüş yapıyorsunuz yarış değil. Yavaş yavaş ama azimli bir şekilde bırakmadan çevirmek daha mantıklı ve daha az yorucu olacaktır. Yokuşun eğimine göre bazen hızlı pedal çevirmeniz gerekebilir, bunu da yokuşa göre ayarlarsınız.

Genişletmek için tıkla...

Bende doğrusunu yapıyormuşum. Sağ olun verdiğiniz bilgiler için.

Çok uzatmaya gerek yok. Gücün yetmedikçe vites küçülteceksin olay bu.

Ecmel dedi:

Bisikletler direkt bir markaya ait değillerdir zaten. Aslında toplama bilgisayarlara benzetebiliriz. Sistem toplanır gibi bisiklet toplanır. Bisikletin üzerinde yazan marka sadece kadroyu ve belli iskelet yapılarını kapsar. Onun dışında bisiklet üzerinde bulunan birçok parça farklı markalar tarafından üretilir.

Bizim ülkede her şeyin taraftarlığı yapıldığı gibi bisiklet markası taraftarlığı da yapılır. Markanın bir önemi yoktur, çoğu markanın kadro yapısı ve amaçları bilinir zaten. Önemli olan bisiklet üzerindeki donanımlardır.

Genişletmek için tıkla...

Aynen öyle. Keza, şanzımanı üreten Shimano, ancak bisiklet Bianchi. Ya da freni üreten Alhonga, yine bisiklet Bianchi.

Ecmel dedi:

Koskoca yazıdan son iki paragrafı anlaman kötü. Her neyse diğerleri yokuşla alakalı ama bisikletinle alakalı konuşalım o zaman. Burada amacım kötülemek değil. Sadece bir şeyleri doğru bilerek ya da doğrusunu öğrenerek yapmanızı sağlamak.

Dağ bisikletlerinin amacı düz yollarda gitmek değildir. Bunun için üretilmemişlerdir zaten. Düz yollar için şehir içinde şehir bisikleti ya da yol bisikleti kullanabilirsiniz. Bunları kullandığınız zaman aslında bisikletinin hiç gitmediğini fark edersin zaten. Senin 10 pedalla ulaştığın hıza, bir yol bisikleti 2-3 pedalla ulaşır. Boştan yere ne enerji kaybettir ne de seni zorlar.

Çift amortisörlü bir dağ bisikletinde enerjinin büyük bir kısmını kaybedersin. Çünkü iki tane amortisöre ve oldukça hantal bir ağırlığa sahiplerdir. Fakat yol bisikletleri oldukça hafif ve amortisör barındırmayan, çoğu zaman karbondan olan yapılarıyla enerjinin büyük bir kısmını yola aktarırlar. Bu şekilde verim elde edersin.

Bir yol bisikletiyle, dağ bisikletinin düz ve boş yollardaki performansını karşılaştırmak bile saçmadır. O yüzden amacına göre yapmakta fayda var her şeyi.

Dediklerimi tecrübe etmek istiyorsan yol bisikleti olan bir arkadaşına söyleyip bisikletini dene, yarım saat sür bakalım düz yollarda. Bir daha dağ bisikleti isteyecek misin görelim?

Genişletmek için tıkla...

Dağ bisikleti özellikle İstanbul, Ankara gibi yerlerde çıkıntılardan, topraklı yollardan dolaylı kullanılıyor. Belki amörtisör ayarlarına göre sarsıntıyı hafifletip yol bisikleti performansında kullanabilirsiniz.