Biten ilişkilerinizi objektif olarak detaylıca anlatır mısınız?

Keşke öncelikle yaşını belirtseydin çünkü yaşına uygun bir anlatım, üslup tercih edilebilirdi.
Şöyle ki insanlar( sıfatları birbirinden bağımsız) bizim hayatımıza bize bir şey göstermek, öğretmek için girerler. Yaşın küçükken lise, üniversite zamanında biten ilişkinle dünyanın sonu geliyor gibi ya da ondan başka kimseyi sevemeyecek gibi hissedebilir hatta sevginin yoğunluğu ile bu zamanla kine, nefrete dönüşebilir. Olumsuz duygularını kabul et, ilerde onlara teşekkür edecek ve iyi ki de olmamış diyeceksin. Emin ol. Hatalarından ders çıkarman güzel ama unutma her insan bir değildir.

Aşk gereksiz değil ama ihtiyaçta değil. Aşk, sevginin zirve yaptığı, derinliklerdeki o noktadır. Karşı koyamadığın çekim. Hatta Nirvana diyebilirsin. Zaten çocukluğumuzdan beri ailemizde, arkadaş çevremizde, ilişkilerimizde insan olarak sevilme ve sevme dürtüsüne sahibiz bunlar zamanında davranış, his ve söz olarak desteklenmediği için gelecekteki ilişkilerimizde yanlışlara düşebiliyoruz.
Aşkı bir süreye, zamana, mekana bağlayamazsın. Şahsen aşık değildim ama sadece insan olarak sevdiğim için 2,5 sene yürüttüğüm ilişkim oldu. O ayrıldı. Ayrılınca rahatladığımı hissettim ve onu hep iyi anarım. Yeri geldi kısa süreli bir ilişkim oldu ama 2,5 senede hissedemediğim duyguları yaşadım. İzafiyet teorisi sanki... evet, aşk böyle birşey. Bazen bu yoğunluk insanda "ya kontrolümü kaybedersem" dürtüsü oluşturuyor ve bu yüzden insanlar çok sevmekten korktukları için kaçıyorlar, terk ediyorlar ve enerjilerini başka yöne kanalize ediyorlar.. Onlar için doğru kişi olsan da zaman doğru olmayabilir, hazır olmayabilirler. Ya da tam tersi belki de sen hazır değilsin. Ama hayat öyle sihirli ki eğer kalpten istediğin oysa, o doğru kişi ise bir şekilde hayat sana bir şans daha verecek.

Buradan da başka konuya geçilir. Doğru kişi ve doğru zamanın aynı anda denk gelebilmesi. Hayat belki de ikinci şansı bu yüzden tanır. Bakmayı değil görmeyi bilmek gerek. Hayatımıza girip çıkan insanların bizi en iyi versiyonumuza dönüştürmedeki katkıları.
İnsanların bakış açıları ve hayattan beklentileri değişiyor. İnan bir ay önceki sen ile şimdiki sen bile aynı kişi değilsiniz en azından gelişime açık bir insansan... o yüzden o lise ve üniversite döneminde birlikte gelişip büyüyebilen ve yürütebilen çift sayısı çok azdır.
Evlilik tarzı bir düşünce oluşursa sakın 28 yaşından önce evlenme, bunun bir cinsiyeti yok.
28 yaşından önce yapılan günümüz evlilikleri çoğunlukla boşanma ile sonuçlanıyor. Çünkü kişi hayattan beklentisini tam olarak öğrenememiş oluyor.

Bunun başka ruhsal boyutları ve özel isimleri de mevcut. Aşk, bazen sadece aşk değildir.
 
Bunu sana kimse anlatamaz. Ilişki başladığında başka kişisin, ama o ergelik çağları geçince farklı kişisin. İkisiniz de tanıştığınız gündeki kişiler olmayacaksınız.
Takılma bence, ilişkide geleceği düşünen zevk alamaz. Anı yaşa, mutlu ayrıl.
 
Bence kendiniz olun sayın hocam. Kendi karakterinize bağlılığınızı sürdürün. Sonra kızlar farklı yanlarınızı gördüğünde diyorlar ki "Artık seni tanıyamıyorum". Öyle olmasına müsaade etmeyin. Kendi karakterinizi koruduğunuz zaman zaten yolunda olur. Eğer ki olmazsa siz o insan ile zaten anlaşmanız mümkün değildir demektir. Rahatlayın :). Hayat güzel tadını çıkarın.

Bu arada konu eskiymiş şimdi gördüm.
 

Geri
Yukarı