Üstüne düşerseniz oynanmayacak oyunlar değiller belki ama yine de 1 ve 2, oynamaktan çok incelemesi izlenecek, "ha, bu böyleymiş/böyle miymiş" diye akılda fikir olacak oyunlar bence.
Bi' kere herhangi bi' aksiyon yaşayana kadar diyalog üstüne diyalog, biraz "oyunlu kitap" okuyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Aksiyon yaşarsanız da sıra tabanlı ve çok da iyi olmayan bi' menüde bir şeylere tıklayıp, arkada yapılan hesaba göre sayı (hasar) bildirimi almak üzerine.
Ki build'inizi/skillerinizi oyunun ileriki aksiyon ağırlıklı kısımlarına uygun bi' şekilde dizmezseniz/dağıtmazsanız aksiyonu yaşayan siz değil NPC oluyor, bi' şey yapamıyorsunuz. Hasar atamayıp üstüne yediğiniz absürt hasarın hesaplanışını izliyorsunuz.
Oyundaki diğer mekanikler de hantal sayılır. Bence (ne kadar sonlarına denk gelse de) 90'ların yapımı oyunlar oldukları, o zamanın anlayışıyla yapıldıkları göze çarpıyor. Çoğu 2000'lerin eskileri gibi bi' şekilde bir şeyleri yapabildiğiniz, en olmadı kaba kuvvet ya da tabana kuvvetin (oynanış gereği) işlemediği oyunlar bana kalırsa.
Ha sonuçta ben de 1'le 2'yi oynamadım, izlediğim bir - iki inceleme üzerinden konuşuyorum. Bu kadar şey yazdıktan sonra "siz bilirsiniz, denemekten zarar gelmez" edebiyatı çok mantıklı değil belki ama yine de her zaman geçerli diye düşünüyorum.