Days Gone İncelemesi

Merhaba, hazır indirimler yaklaşmışken bu oyunu merak edenler için 60 saatlik oyun deneyimimi sizinle paylaşmak istedim. Umarım karar vermenizde yardımcı olabilirim.


Küresel bir salgından 2 yıl sonrası, Amerika'nın kuzey batısındaki Oregon eyaletinde Deek, eşi Sarah ve en yakın arkadaşı Boozer ile eyaletten kaçmaya çalışırken Sarah'ın yaralanması ve onu emin ellere teslim ettiğimizi sandıktan sonra aslında gidişatın hiç öyle olmadığını anlamamızın ardından gelişen olaylar silsilesini konu alıyor oyun.

Hikaye, yer yer cidden merak uyandırıyor. Öyle ki, nerede nasıl bir ilerleme olacağı ile ilgili tahmin yürütmek zor oluyor. Bunda bana göre en büyük etken ise hikayenin çok fazla dallandırılması. Bazen "Ne yapıyordum en son?" dedim, yani bazı görevler cidden amaçsız. Hikaye ile ilgili eleştirebileceğim tek nokta bu. Onun dışında senaryo gayet iyi bana göre.

Tabii hikaye kadar oyunun oynanışı da önemli. Oynanıştan zevk alamazsanız bu tarz hikayeler bir anda 2. plana düşebiliyor. Bu noktada oyun, oynanış olarak bize birçok yeni ve farklı şey sunuyor.

Karakter, Motosiklet ve Silah Geliştirme

Oyun başında Deek'in hiçbir özelliği yok, motosikleti iyiyken onu da çaldırması sonucu sıfırdan bir de motosiklet topluyor. Yani çok zayıf başlıyoruz oyuna. Bunu çok net anlayabiliyoruz çünkü silahın sekmesinden karakterin koşmasına kadar her şey çok kötü durumda. Keza motosiklet de o kadar zayıf ki zombiler koşarak yetişebilecek kadar yavaş, birkaç yüz metrede bir yakıt bidonu aratacak kadar düşük yakıt deposu ve sağda solda hurda arayacak kadar da erken bozulma riski gibi durumları var. İşte, bunlardan sakınmak için didik didik ediyoruz her yeri ve nereleri, neleri aramamız gerektiğini daha çabuk anlıyoruz bu sayede.

Tabii iş böyle kalmıyor. Her tecrübe puanı kazandıkça seviye yüzdemiz artıyor ve 45 seviyeye kadar gelişebiliyoruz. Yakın dövüş, menzilli çatışma ve hayatta kalma olmak üzere geliştirebileceğimiz 3 kısım var ve bu geliştirmelerin her biri karakter için çok önemli özellikler. Geliştiğinizi, artık bir şeyler yapabildiğinizi her seviye atladığınızda hissedebiliyorsunuz.

Karakter için geliştirmeler sadece bununla sınırlı değil. Nero bölgelerinde gerek sürüleri, gerekse elektriği açmayla birlikte eriştiğimiz ilaç sayesinde Can, canlılık veya odak özelliğimizi kalıcı olarak artırabiliyoruz.

Motosiklet de aynı şekilde; sağlamlaştırma, yakıt deposu kapasitesi artırma, süspansiyon, hız vs. artırma gibi birçok geliştirmeyle yıkılmaz bir araç haline gelebiliyor. Bir noktadan sonra pek bir şeye ihtiyacınızın olmadığını fark ediyorsunuz ve ful geliştirme sonucu sürüşün verdiği zevk bir başka oluyor tabi. Motosikletimizi kamp alanlarında geliştirebiliyoruz ve geliştirmeyi yapabilmek için de kamptaki güven seviyesini artırmak gerek. Bu güven seviyesini artırmanın birçok yolu var. Görevlerle artırabilirsiniz. Bölgedeki pusu kampları, haydutlar, sürüler veya nero bölgesi gibi noktalardaki görevleri tamamlayarak da artırabilirsiniz. Ek olarak öldürdüğünüz hayvanın derisini veya zombinin ganimetini satarak ya da yolda denk geldiğiniz, kurtarılmayı bekleyen insanları kurtararak ve ilgili kampa göndererek de güven kazanabilirsiniz.

Oyunda silahlar da epey çeşitli. Oyun başı biraz fazla sekeceği için odak özelliğini 2-3 kademe geliştirerek bu sekmedeki rahatsızlıktan kurtulabilirsiniz. Menzilli silahların yanında yakın dövüş silahlarını da geliştirebiliyorsunuz. Çiviler, testereler burada geliştirme malzemeleri olarak kullanılabiliyor.

Düşmanlar ve Zombi Türleri

Oyunda karşılaşabileceğimiz bir çok zombi varyasyonu var. Normal zombilerin yanında üşüşkenler, koşucular, çığırtkanlar, yarma (kaslı abimiz), azgın (ayı), atılgan (kurt) gibi karşılaşabileceğimiz, farklı zorluklarda yaratıklar mevcut. Bir de bu hayvan olanların zombi halleri var tabii.

Oyunda sürülere (eğer özellikle gidip aramıyorsanız) denk gelmeniz yaklaşık 30-40 saati buluyor. Bunun öncesinde kurtlarla, ayılarla ve zombilerle mücadele ediyorsunuz. Gece karanlığında bir hayli fazla ortalıkta gezen zombiler, gündüz olduğunda inlerine çekilip dinlenmeyi tercih ediyorlar. Gündüz tek tük görürsünüz bu yüzden zombileri.

Sürüleri öldürmenin birçok yolu var. Yanıcı & patlayıcı maddelerle kendinizce bir taktik oluşturabilir, bu sayede daha kısa sürede sürüyü haklayabilirsiniz. Bir sürüyü öldüremeyecek durumdaysanız oradan uzaklaşabilirseniz sonradan gelip kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Oyunda, oyunun hemen her anında hızlı kayıt özelliği mevcut olduğundan dolayı olası bir ölme durumunda en yakın noktadan yeniden başlama imkanına sahip olmanız da güzel bir şey. Eğer gerilimden korkuyorsanız size tavsiyem şu; birkaç kez sürülere yem olun :) Olun ki o kadar da gerilecek bir durum olmadığını anlayın. Ben gerilimi pek sevmem ama oyun bu noktada bana büyük kolaylık sağladı.

Tüm zombiler size karşı ama oyunda düşmanı düşmana kırdırabiliyorsunuz. Vahşi doğa, bu noktada vahşiliğini konuşturuyor. Azgın vs Yarma kapışması izledim mesela. Dakikalarca savaştılar, ben ise köşede onları zevkle izledim. :)


Oyunla ilgili anlatılabilecek olumlu yönde daha birçok şey mevcut. Unuttuklarım elbet vardır ama şu anda aklıma gelenler bunlar. Oyunun eksi yönlerine gelecek olursak;

- Oyunun yan görevleri tamamen facia. Adam kurtarmaktan, mekan basmaktan öteye geçilmemiş. Ayrıca soru işaretlerinin hiçbir özelliği yok. Ya tuzağa düşüyorsunuz ya da hiçbir şey olmuyor yani soru işaretleri niye var anlamadım.
- Oyun çok sık tekrara düşüyor. Tam sıkıldım diyorken hikaye farklı boyuta geçiyor ya da aksiyon dolu bir görev geliyor ve tekrar bir şekilde bağlıyor sizi. Ama sonlara doğru biraz sıkıldım diyebilirim.
- Ara sahneler dışında karakterlerde mimik denen şey yok. Üzerinde hiç çalışılmadığı çok belli. Ve cidden rahatsız edici şekilde seyir zevkini baltalıyor.
- Alt yazılarda bazı noktalarda sıkıntı var. Ya hiç gelmiyor ya da kaymalar oluyor.
- E tuşu ile etkileşime girdiğimiz zaman durduğumuz pozisyon eğer doğru değilse karakter kendini düzgün pozisyona sokana kadar bekliyoruz. Sağ yapıyor sol yapıyor falan tam karşısına geçmeye çalışıyor.
- Etrafta haydutlar, ripçiler varken haritada sadece bizim dolaşmamız da oyunun zevkini düşürüyor biraz. Sürekli tek başınasınız ve sadece zombiler var. 60 saatlik oyun süresi boyunca başka bir motosikletliyle sadece 1 kez karşılaştım.
- Oyunun %60'lık kısmında arbalet kullandım. Çok sık olarak okun zombinin içinden geçtiğini gördüm.
- Ara sahne geçişlerinde ekranın kararması da bana göre eksi yön. Bunu yıllar önce filmlerde kullanıyorlardı. Geçişlerin, günümüz oyunları gibi yapılması zor olmasa gerek.
- Oyunun loot sistemi dengeli, ancak bazı parçaları bulmak aşırı zor. Napalm molotofu yapmak için kimyasal gerek ve onu çok nadir buluyorsunuz. Oyun bittikten sonra devam etmedim ama kamp alanında bir market olsa, kazandığımız onca parayla bu malzemeleri satın alabilsek hiç fena olmazdı. 20K para duruyor boşa.
- Oyunda respawn diye bir şey yok. Ta oyun başı öldürdüğüm 1-2 zombi, oyun sonu yerde yatıyordu hâlâ. Araçtan toplanan malzemeler de yenilenmiyor. Kaputu, bagajı açılan araçlar hep öyle kalıyor. Belki de ilerleyen safhalarda FPS'in düşmesine neden olay şey budur.
- Son olarak bu oyuna, bu açık dünyaya ve bunca mücadele görevlerine "Co-op" fazlasıyla yakışırdı. Keşke yapsalarmış.

Oynadığım süre boyunca Far Cry 5'e oldukça fazla benzettim oyunu. Her ne kadar Far Cry 5'i sevmesem de bu oyunu "çeşitlilik" ve "hikayedeki önemli anlar" sayesinde beğendim, severek bitirdim. Kalan görevleri ara sıra girerek bitirmeyi düşünüyorum.

Fiyat olarak bana kalırsa 100 liranın altına düştüğünde alınabilir. Ancak olası kur güncellemesini de göz önüne alın derim.

Keyifli oyunlar!
 
Son düzenleyen: Moderatör:
PS4'te bitirmiştim oyunu. Zombi kesme bir süre sonra tekrara düşse de aslında çok geriyor insanı ve bayağı heyecanlı oluyor. Karakterin gelişimi güçlendiğinizi ve hızlandığınızı hissettirirken motosikletin gelişimi pek bir şey hissettirmiyor. Harita bence yeterince büyük. Hikayeye bayıldığımı söyleyebilirim. Sony'nin hangi hikaye tabanlı oyunu kötü ki?
 
@claudespeedtr O gerilim hissi çok iyi. Tekrara düşse de dediğim gibi taktik düşündüğünüz zaman iş çok daha zevkli hale geliyor. Old Samwill'deki sürüyle uğraşmak da keza aşırı keyifli, diğer sürüler bir çırpıda bitiyor.

Ben hem karakter, hem de motosikletten keyif aldım geliştirirken. Hele süspansiyon ile lastik geliştirmeleri epey fark ettiriyor. Haritası çok büyük ama içi bence biraz boş kalmış. Daha fazla içerik koyulabilirdi.
 
@Bir Matmazel Sıkıcı yanları var. Oynayış süresini uzatmak için birbirinin aynısı görevler mevcut. Ayrıca yapılan şeyler de tekdüze olunca insanın sıkılması normal. Ama ben gerek oynanış, gerekse grafik olarak çok keyif aldım. Güneş ışığının ağaçların arasından kar görüntüsüyle birlikte yüzüme vurması efsane bir şey.
 
@Bir Matmazel Sıkıcı yanları var. Oynayış süresini uzatmak için birbirinin aynısı görevler mevcut. Ayrıca yapılan şeyler de tekdüze olunca insanın sıkılması normal. Ama ben gerek oynanış, gerekse grafik olarak çok keyif aldım. Güneş ışığının ağaçların arasından kar görüntüsüyle birlikte yüzüme vurması efsane bir şey.
Grafikleri ve atmosferi güzel gerçekten. Ama çok daha iyi olabilirmiş bu oyun.
 

Geri
Yukarı