İzmir'de yaşayan biri olarak kendi deprem korkumu şu şekilde bastırıyorum. Önceki deprem 55 kilometre uzakta ve USGS'e göre 7.0 büyüklüğündeydi ama evimde hiç hasar oluşmadı. Evim sahil bulvarındaki dolgu kısmının sınırında ne yazık ki ama 200 metre ötede körfez içindeki yıllık hareket ivmesi çok düşük olan yakın zamanda deprem beklenmeyen fayın kırılması hariç evi yıkacak tehlikede deprem olacağını sanmıyorum. Gaziemir'e kadar uzanan Tuzla fayında yakın zamanlarda bir deprem bekleniyor ama o da hem 7'den büyük olma ihtimali düşük hem 15-20 kilometre uzakta olacak. En kötü bina hasar alsa da ayakta kalacak diye düşünüyorum.
İstanbul'da yaşasaydım ilk önce İstanbul'dan gitmeyi düşünürdüm. Bir nedenle gidemiyorsam çok daha güvenli bir zeminde daha güvenli olma ihtimali çok yüksek bir binaya taşınırdım. Kız kardeşimle birlikte yaşıyorum, bu yaz şimdiki kaldığımız eski aile evinden çıkıp muhtemelen babamlar gibi 2 katlı başka bir yere geçeceğiz. Deprem korkusuyla başa çıkmanın en iyi yolu yaşadığın binaya güvenmek.
Yatağının altında baza varsa bazanın içine, yoksa da yatağın altına 4 kenarına yeterli yükseklikte kitap ya da gazete koyup devrilmemeleri için bağlardım. Kağıtlar çok az sıkışma payına sahip ama baskıyla parçalanacak materyal değil, ağırlık ne kadar olursa olsun yatağın altında kitap desteği olan bir yükselti bana yaşam üçgeni oluşturma konusunda büyük avantaj sağlar. Tabii baş ucumda 1-2 şişe su ve biraz kraker tarzı atıştırmalık da tutardım. Yatağın yanında hem yatağı tutup hem yerde cenin pozisyonunda yatıp diğer elimle başımı korurken üstüme düşme ihtimali olan bir eşyam varsa yerini değiştiririm.
Deprem çantası hazırlarım ki açıkçası burada da hazırladım. Evin yıkılmaması durumunda hiç vakit kaybetmeden, üzerimde ne olduğuna bakmam gerekmeden bana her şeyi evden çıktıktan sonra sağlayacak çantamı alıp saniyeler içinde binayı terk ederim.
Telefona gerekli programları kurmak lazım, mümkünse ufak bile olsa bir powerbank bulundurmakta fayda var ve düdük de yararlı olabilecek bir ekipman.