Devlet Harcamaları İçin Verilen Kartla Çikolata Aldığı İçin İstifa Eden İsveçli Bakan: Mona Sahlin

Neşeli Enginar

Kilopat
Katılım
31 Ağustos 2014
Mesajlar
3.433
Makaleler
23
Çözümler
6
İsveç'te 1995 yılında yaşanan, bizim ise sadece uzaktan hayretler içinde izleyebileceğimiz bir olay.

1.jpg


Demokrasinin her olgusunu olumlusu ve olumsuzu ile içinde barındıran kuzey avrupa ülkesidir isveç. Yeri gelir, insan haklarının en hırçın savunucusu olur, herkes için eşitlik özgürlük der, yeri gelir kendi silah tüccarlarını acımasızca eleştiren politikacılar yetiştirir. Ama yeri gelir anadolu'da terör estiren bir örgütü himayesine alır, silah tüccarlarını ve hatta abd'yi eleştiren politikacılarının ölümlerine zemin hazırlar. Ilginç bir ülkedir. Sadece kalkıp kötü yönleri ile bakmamak gerekir. Nobel edebiyat ödülü'nün son dönemde bizdeki yankıları ile isveç oldukça eleştirildi. ancak kendi içindeki işleyişi açısından da demokrasi ve yönetme adına ilginç ipuçları vermektedir.

Isveç sosyal demokrat partisinin eski genel başkanı mona sahlin, 1995 yılında Ingvar Karlsson hükümetinde başbakan yardımcısı idi. Olof palme ekolünden yetişmiş bu genç ve aktivist bayan politikacının Karlsson sonrası partinin başına geçmesi bekleniyordu.

2.jpg


Ancak aynı yıl içinde, gittiği bir mağazada görev yaptığı bakanlığın harcamalarında kullanması gereken kredi kartıyla özel alışveriş yapmış, 200 kronluk (92 tl) toblerone marka çikolata satın almıştı.

3.jpg


Yapılan bu alışverişin medya tarafından belgelenmesinden sonra sahlin, sadece sosyal demokrat parti liderliğini şansını yitirmekle kalmadı, milletvekilliğinden de istifa etmek zorunda kaldı. O günden sonra ''tobleroneci bakan'' olarak anılmaktan kurtulamadı.

4.jpg


Sırf 92 tl'lik bir ürünü bakanlık parası ile aldığı için istifa etmek zorunda kalması, bizim demokrasimiz ve onu işletenler açısından karikatür gibi bir şey olsa gerek.

Ek bilgi : Eski bakan Mona Sahlin, 2015 yılında kızının sahibi olduğu temizlik şirketinde çalışarak otel odası temizlediğini açıklamıştı.

Kaynak: Eksi Seyler
 
Şimdi bizimkilerin yaptıkları hakkında konuşacağım ama ban falan yerim diye susuyorum. Ama şu haberi herkes hatırlayacaktır.

CHP'li vekil Elif Doğan Türkmen isimli kişinin telefon görüşmeleri ve seçmenlere gönderdiği mektupların faturası 2 milyon TL idi. Bu bedel TBMM tarafından ödendi. Yani milletin seçtiği vekillerin oluşturduğu bir çatı altında var olan böyle yüzsüzler sebebiyle o iki milyon TL'lik fatura başkalarının belki fakir fukaranın parasıyla ödendi.

Vallahi klavye ''Daha çok yaz diyor'' da üslubumu bozmak istemiyorum böyle kalitesiz insanlar için.

Sözün özü Mona Sahlin istifa ederek utanmaz/yüzsüz olmadığını ispat etmiştir. Ama görüyorum ki Türk meclisinde hala yüzsüz vekiller var ve bu milletin vekilliğini yapmıyorlar, o koltuklarda uyuyup arada madde oylamalarında elini kaldırıp haksız olarak para kazanıyorlar. Ne diyeyim boğazlarında kalsın.

Bir de Japonlarda görülür böyle hareketler. Japon bir bakandı sanırım, hakkında rüşvet aldığı iddiaları gündeme gelmişti, adam tereddütsüz istifasını vermişti.
 
Şimdi bizimkilerin yaptıkları hakkında konuşacağım ama ban falan yerim diye susuyorum. Ama şu haberi herkes hatırlayacaktır.

CHP'li vekil Elif Doğan Türkmen isimli kişinin telefon görüşmeleri ve seçmenlere gönderdiği mektupların faturası 2 milyon TL idi. Bu bedel TBMM tarafından ödendi. Yani milletin seçtiği vekillerin oluşturduğu bir çatı altında var olan böyle yüzsüzler sebebiyle o iki milyon TL'lik fatura başkalarının belki fakir fukaranın parasıyla ödendi.

Vallahi klavye ''Daha çok yaz diyor'' da üslubumu bozmak istemiyorum böyle kalitesiz insanlar için.

Sözün özü Mona Sahlin istifa ederek utanmaz/yüzsüz olmadığını ispat etmiştir. Ama görüyorum ki Türk meclisinde hala yüzsüz vekiller var ve bu milletin vekilliğini yapmıyorlar, o koltuklarda uyuyup arada madde oylamalarında elini kaldırıp haksız olarak para kazanıyorlar. Ne diyeyim boğazlarında kalsın.

Bir de Japonlarda görülür böyle hareketler. Japon bir bakandı sanırım, hakkında rüşvet aldığı iddiaları gündeme gelmişti, adam tereddütsüz istifasını vermişti.

Millet uyumaya devam etsin :uyku::uyku:
 
Şimdi bizimkilerin yaptıkları hakkında konuşacağım ama ban falan yerim diye susuyorum. Ama şu haberi herkes hatırlayacaktır.

CHP'li vekil Elif Doğan Türkmen isimli kişinin telefon görüşmeleri ve seçmenlere gönderdiği mektupların faturası 2 milyon TL idi. Bu bedel TBMM tarafından ödendi. Yani milletin seçtiği vekillerin oluşturduğu bir çatı altında var olan böyle yüzsüzler sebebiyle o iki milyon TL'lik fatura başkalarının belki fakir fukaranın parasıyla ödendi.

Vallahi klavye ''Daha çok yaz diyor'' da üslubumu bozmak istemiyorum böyle kalitesiz insanlar için.

Sözün özü Mona Sahlin istifa ederek utanmaz/yüzsüz olmadığını ispat etmiştir. Ama görüyorum ki Türk meclisinde hala yüzsüz vekiller var ve bu milletin vekilliğini yapmıyorlar, o koltuklarda uyuyup arada madde oylamalarında elini kaldırıp haksız olarak para kazanıyorlar. Ne diyeyim boğazlarında kalsın.

Bir de Japonlarda görülür böyle hareketler. Japon bir bakandı sanırım, hakkında rüşvet aldığı iddiaları gündeme gelmişti, adam tereddütsüz istifasını vermişti.
Ek olarak İsveç eski eğitim bakanı bir konserde 2 kadeh şarap içmişti alkollü değildi fakat araç kullanmış polis çevirince 0.2 promil yani koklasan o kadar olur zaten çıkmış kadın ertesi gün istifa etti ben eğitimciyim çoçuklara böyle örnek olamam diyerek araştırabilirsiniz.

Vekil maaşına zam yapalım tüm vekiller tek bilek ama asgari ücrete zam yapalım napıyorsunuz batıyoruz komisyon kuralım 100 lira çok 90 lira verelim 65 milyar dolar bütçe açığımız var ama 65 milyar dolar bütçe açığı kadar gereksiz bir kanal istanbul projesi yapmayı düşünüyorlar ne iktidar iktidarlığını yapıyor ne muhalefet muhalefetliğini çok gereksiz saçma bir yer oldu Türkiye.
 
Rüşveti, dolandırıcılığı, devletin parasını yemeyi, gizli kapaklı işler çevirmeyi geçtim, bizdeki milletvekillerinin maaşı direkt halkı soymakla bir. Bazı resmi kurumların yıllık ne kadar harcadıklarını görünce, bizim ülkemize o kadar çok para giriyor mu, diye şaşırmıştım. Yani sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. :) Gerçi 15-20 yaşındaki çocuktan tut, 70 yaşındaki dedeye/teyzeye kadar, milyonlarca insan, sabah akşam durmaksızın çalışıp, karşılığında üç kuruş aldığı için, zenginlerin daha zengin olması şaşırılacak bir durum değil. İnşallah 2019'da daha az zam yaparlar da, karşılığında daha az para isterler.
 
Son düzenleme:
Her devlet kendi insanının haklarını düşünmek zorunda. Bizim haklarımızı değil yani zaten bu sebeble o terörist hayvanları kendi ülkelerine kabul ediyolar ama Türkiye'de devlet nasıl daha fazla halkımıza daha fazla kazık atabiliriz diye düşünüp Türklere ihanet eden milletlere bizim kendi vergiliremizi harcıyor. Amerika'da kendi halkının çıkarlarının düşündüğü için ortadoğuyu işgal etmedi mi ? Her devlet öncellikle kendi halkının çıkarlarını gözetmesi gerekir.
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı