Oconomist
Zeptopat
- Katılım
- 5 Haziran 2023
- Mesajlar
- 12
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Arkadaşlar merhaba, Recep bey ve Ali Bey'i çok çok uzun zamandır takip ederim. Kendilerinin önerilerinden çok faydalandığım oldu. Bu son dönemde yine faydalandım. Bu faydayı tek taraflı bırakmamak adına Technopat Sosyal'e nasıl katkıda bulunabilirim diye düşününce bir iktisatçı olarak ekonomideki piyasa beklentilerini ve kendi beklentilerimi kısaca yazıp sizlere aktarmanın yapabileceğim en iyi şey olduğunu düşündüm.
Burada çok genel olarak makro dengeleri sizlerle paylaşıp piyasadaki kur beklentilerini dile getireceğim. Okuyucunun teknik bilgiye hakim olmadığının farkında olarak olabildiğince basit yazmaya çalışıyorum. Bildiğiniz üzere seçimler geride kaldı. Yeni kabine açıklandı. En önemli sorulardan biri ise ekonomideki sorunlar nasıl çözülecek? Türkiye ekonomisinin kısa dönemde yaklaşık 160 milyar dolar civarında borç çevirmesi gerekiyor. dış ticaret açığı yani ülkenin toplam ihracatı eksi ithalatı sadece ocak-nisan arasında 43,4 milyar dolar. Buna ek kur korumalı mevduat hesaplarının hacmi 2 trilyon TL'nin üzerinde. Bugün açıklanan enflasyon verisine göre bir önceki yılın aynı ayına göre enflasyon %40'ın biraz altına gözüküyor.
hepimizin aklındaki soru bu fiyat artışlarının durup durmayacağı. şunu söylemek gerekir ki Türkiye ekonomisi için bu enflasyonun artık tek çözümü para politikasının makul bir düzeye oturtulmasından yani merkez bankasının sert faiz artışlarından geçiyor. Ben bunun pek mümkün olamayacağını düşünüyorum. Neden mi?
Halihazırda tabelada %30 pratikte ise daha da yukarıda olan tüketici kredi faizleri ve alabilene %15-20 civarında olan ticari işletme kredi faizleri düşünüldüğünde merkez bankasının sert faiz artırıma gitmesi bu faizleri iyice yukarı itecektir. Bu politikanın doğal sonucu ise birçok Kobi'nin batması, piyasanın durması, işsizliğin daha da şiddetlenmesidir. Böyle bir senaryonun da 2024 yere seçim öncesi istenmeyeceğini düşünüyorum.
Beklentiler, para politikasında düşük faiz politikasının devamı veya en fazla faiz artırım sinyallerinin verilmesi ve zamana yayarak çok cılız artışlara gidilmesi. Bu yol ile piyasa belki kitlenmez gibi ama sıkıntıların artacağı açık gibi gözüküyor. Diğer yandan sıkı bir maliye politikası ile talep düzeyini düşürecek önlemlerin alınması: yüksek vergiler (özellikle ithal ürünlere), düşük düzeyde ücret artışları ve kamu istihdamı.
Şimdi sizler için önemli soruya gelirsek: dolar kuru ne olacak?
Dolar kuru son 1 ay içerisinde %10'luk bir değer kaybı ile an itibari ile 21.20 civarında. döviz için şu an olması gereken yer 23-24 TL civarı gibi gözükmekte. Bunu reel efektif döviz kuru (redk) üzerinden anlıyoruz. Redk göstergesine göre Türk lirası son 1 yıl içinde dolara karşı değer kazandı. Bu durum sıradan okuyucuya anlamsız gelebilir ama gerçekten değer kazandı. Bunun sağlamasını şu şekilde yapabilirsiniz: Son 1 yıllık enflasyondan, doların son 1 yıllık artış oranını çıkardığınızda aradaki fark iç piyasadaki şişmeyi size gösterecek; yani tldeki değerlenmeyi. Özetle döviz kurunu sürekli rezerv satışı ile baskılamak dolardaki artışı enflasyona kıyasla daha düşük tuttu. Sonuç olarak TL değer kazandı.
Özellikle cari açık ve buraya kadar bahsetmediğimiz 2023'ün ilk 4 ayındaki ithal tüketim malları patlaması düşünüldüğünde, makroekonomik göstergelere göre dolar, kısa vadede (0-3 ay) 23-24 TL seviyelerine gelecek gibi gözüküyor. Aksi takdirde ihracatçı zora gireceği gibi cari açıktaki büyüme de devam edecek. Bu sürdürülebilir değil. yıl sonu ise dolar kurundaki beklenti 27 TL ve üzeri.
Sonuç olarak tüm bunlar enflasyonun yerel seçimlerden önce çözülemeyeceğini bize gösteriyor. Döviz yukarı gittikçe ülkenin ithal ara-mallarına olan bağımlılığı dolayısıyla enflasyon tekrar hızlanmaya devam edecek. Technopat takipçilerini en çok ilgilendiren kısım ise kısa vadede dövizdeki artış kaynaklı tüm OEM parçalarda ortalama %20-30 civarında fiyat artışı, yıl sonuna doğru ise %40 ve üzeri dolaylarında bir fiyat artışı gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel.
Adettendir diyelim: Yatırım tavsiyesi değildir.
Burada çok genel olarak makro dengeleri sizlerle paylaşıp piyasadaki kur beklentilerini dile getireceğim. Okuyucunun teknik bilgiye hakim olmadığının farkında olarak olabildiğince basit yazmaya çalışıyorum. Bildiğiniz üzere seçimler geride kaldı. Yeni kabine açıklandı. En önemli sorulardan biri ise ekonomideki sorunlar nasıl çözülecek? Türkiye ekonomisinin kısa dönemde yaklaşık 160 milyar dolar civarında borç çevirmesi gerekiyor. dış ticaret açığı yani ülkenin toplam ihracatı eksi ithalatı sadece ocak-nisan arasında 43,4 milyar dolar. Buna ek kur korumalı mevduat hesaplarının hacmi 2 trilyon TL'nin üzerinde. Bugün açıklanan enflasyon verisine göre bir önceki yılın aynı ayına göre enflasyon %40'ın biraz altına gözüküyor.
hepimizin aklındaki soru bu fiyat artışlarının durup durmayacağı. şunu söylemek gerekir ki Türkiye ekonomisi için bu enflasyonun artık tek çözümü para politikasının makul bir düzeye oturtulmasından yani merkez bankasının sert faiz artışlarından geçiyor. Ben bunun pek mümkün olamayacağını düşünüyorum. Neden mi?
Halihazırda tabelada %30 pratikte ise daha da yukarıda olan tüketici kredi faizleri ve alabilene %15-20 civarında olan ticari işletme kredi faizleri düşünüldüğünde merkez bankasının sert faiz artırıma gitmesi bu faizleri iyice yukarı itecektir. Bu politikanın doğal sonucu ise birçok Kobi'nin batması, piyasanın durması, işsizliğin daha da şiddetlenmesidir. Böyle bir senaryonun da 2024 yere seçim öncesi istenmeyeceğini düşünüyorum.
Beklentiler, para politikasında düşük faiz politikasının devamı veya en fazla faiz artırım sinyallerinin verilmesi ve zamana yayarak çok cılız artışlara gidilmesi. Bu yol ile piyasa belki kitlenmez gibi ama sıkıntıların artacağı açık gibi gözüküyor. Diğer yandan sıkı bir maliye politikası ile talep düzeyini düşürecek önlemlerin alınması: yüksek vergiler (özellikle ithal ürünlere), düşük düzeyde ücret artışları ve kamu istihdamı.
Şimdi sizler için önemli soruya gelirsek: dolar kuru ne olacak?
Dolar kuru son 1 ay içerisinde %10'luk bir değer kaybı ile an itibari ile 21.20 civarında. döviz için şu an olması gereken yer 23-24 TL civarı gibi gözükmekte. Bunu reel efektif döviz kuru (redk) üzerinden anlıyoruz. Redk göstergesine göre Türk lirası son 1 yıl içinde dolara karşı değer kazandı. Bu durum sıradan okuyucuya anlamsız gelebilir ama gerçekten değer kazandı. Bunun sağlamasını şu şekilde yapabilirsiniz: Son 1 yıllık enflasyondan, doların son 1 yıllık artış oranını çıkardığınızda aradaki fark iç piyasadaki şişmeyi size gösterecek; yani tldeki değerlenmeyi. Özetle döviz kurunu sürekli rezerv satışı ile baskılamak dolardaki artışı enflasyona kıyasla daha düşük tuttu. Sonuç olarak TL değer kazandı.
Özellikle cari açık ve buraya kadar bahsetmediğimiz 2023'ün ilk 4 ayındaki ithal tüketim malları patlaması düşünüldüğünde, makroekonomik göstergelere göre dolar, kısa vadede (0-3 ay) 23-24 TL seviyelerine gelecek gibi gözüküyor. Aksi takdirde ihracatçı zora gireceği gibi cari açıktaki büyüme de devam edecek. Bu sürdürülebilir değil. yıl sonu ise dolar kurundaki beklenti 27 TL ve üzeri.
Sonuç olarak tüm bunlar enflasyonun yerel seçimlerden önce çözülemeyeceğini bize gösteriyor. Döviz yukarı gittikçe ülkenin ithal ara-mallarına olan bağımlılığı dolayısıyla enflasyon tekrar hızlanmaya devam edecek. Technopat takipçilerini en çok ilgilendiren kısım ise kısa vadede dövizdeki artış kaynaklı tüm OEM parçalarda ortalama %20-30 civarında fiyat artışı, yıl sonuna doğru ise %40 ve üzeri dolaylarında bir fiyat artışı gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel.
Adettendir diyelim: Yatırım tavsiyesi değildir.
