Hocam kusura bakmayın ben gördüğümü pataklayıp atıyordum da demek arada kalmış
Bu arada marul falan acayip sıkıntılı sebezeler ya. Bir seferinde kırmızı marul denen lolorosso denilen marulu kenara dizerken kocaman, rengarenk tüylü bir tırtıl buldum. Bunu hani şu peynir kutuları olur ya 1 kglik şeffaf plastik şale, onun içine bu saygıdeğer abiyi attım. İçerde canı sıkılmasın diye NBA basketçisi eli kadar marul da attım ve kenara bir yere bıraktım. Çok değil, olsa olsa yarım saat olmadı belki de, gelip baktım, marulu neredeyse bitirmiş, kabın dibi bir avuç boncuk tarzında pislikle dolu, bu ne lan diye şaşırıp hemen kabı çöpe attım. Sonra bir hesap yaptım, o tırtıl tarlada günlerce o marulları yiyip bir güzel boncuk bombardımanına tuttu, yolda devam etti, biz her ne kadar yıkasak da yine gözden kaçtıysa boncuklama devam etti, TAA mutfağa gelene kadar tosuncuk belki de tek başına tonlarca marulu pisletti. Yani eskiden sebzeleri sirkeyle yıkayın lafını abartılı bulurdum ama haklılarmış. Gece gece bu nahoş deneyi anlattığım için kusura bakmayın hocam