Eğitimde fırsat eşitsizliği

ABD'de 124 milyon ton çelik üretildiği dönemde SSCB'de 150 milyon ton çelik üretilebilir hale gelinmiş ve SSCB dünyada bu alanda birincidir. Ayrıca demir üretiminde 144 milyon ton ile birinci, alüminyum üretiminde 2,3 milyon ton ile ikinci, otomobil üretiminde 1,6 milyon adet ile altıncı, pamuklu tekstil üretiminde 1,5 milyon ton ile birinci, sentetik tekstil üretiminde 0,5 milyon ton ile üçüncü, elektrik üretiminde 1200 milyar kilowatt/saat ile ikinci, buğday üretiminde 120 milyon ton ile birinci, yulaf üretiminde 18 milyon ton ile birinci, şekerpancarı üretiminde 93 milyon ton ile birinci, patates üretiminde 85 milyon ton ile birinciydi.
(Kaynak: Meydan Larousse Ansiklopedisi, ek cilt 21, s. 39 ve ek cilt 23 s. 783)

Sağlık hizmetlerinde, ABD'de 100 bin kişiye 972 hastane yatağı ve 282 doktorun düştüğü dönemde, bu rakamlar SSCB'de 100 bin kişiye 1210 hastane yatağı ve 347 doktordu.
(Kaynak: Memo Larousse Ansiklopedisi, 4. cilt, s. 993)

Eğitim alanında, ABD'de öğretmen başına 21 öğrencinin düştüğü dönemde, bu sayı SSCB'de öğretmen başına 15 öğrenciydi.
(Kaynak: Memo Larousse Ansiklopedisi, 2 cilt, s. 639)

Türkiye'de kişi başına alınan günlük kalori miktarının 2300 olduğu, ABD'de 3461 ve İngiltere'de 3249 olduğu dönemde, Bulgaristan'da kişi başına 3000, SSCB'de 3360, Polonya'da 3479 kaloriydi.
(Kaynak: Memo Larousse Ansiklopedisi, cilt 2, s. 638, ansiklopedinin yararlandığı kaynak: Documantation Francaise)

SSCB'de kişi başına düşen günlük 3360 kalorinin %38,4'ünü tahıllar, %6,3'ünü patates, %9,3'ünü et ve tavuk, %1,8'ini balık, %9,9'unu süt ve yumurta, %10,9'unu ise katı ve sıvı yağlar oluşturduğu görülüyor, aynı raporda adı geçen ve o dönemde sosyalist üretim ilişkilerinin hakim olduğu Polonya'da kişi başına günlük 3479 kalorinin %35,2'sini tahıllar, yüzde 6,8'ini patates, yüzde 10,4'ünü et ve tavuk, % 1'ini balık, %12,6'sını süt ve yumurta, % 13,9'unu katı ve sıvı yağlar oluşturuyor. Aynı tabloda ABD'de kişi başına günlük kalori miktarı 3641 iken %18,2'sini tahıllar, %2,9'unu patates, %20,6'sını et ve tavuk, %0,6'sını balık, %11,7'sini süt ve yumurta, %16,6'sını ise katı yağlar oluşturuyor. Aynı dönemde İngiltere'de kişi başına günlük kalori miktarı 3249 ve bunun yüzde 21,1'i tahıllardan, %6,3'ü patatesten, %15,8'i et ve tavuktan, %0,7'si balıktan, %12'si süt ve yumurtadan ve %18,1'i de katı ve sıvı yağlardan oluşuyor. Aynı dönemde, AET üyesi olan Portekiz'de kişi başına düşen kalori miktarı günlük 3204, bunun %39,3'ü tahıl, %6,1'i patates, %10,5'i et ve tavuk, %1,5'i balık, %4,3'ü süt ve yumurta, %15,5'i de sıvı yağlar olarak görülüyor.
(Kaynak: Memo Larousse Ansiklopedisi, cilt 2, s. 638, ansiklopedinin yararlandığı kaynak: Documantation Francaise)

Ek olarak da anti-komünist, batının desteklediği tek SSCB lideri Gorbachev'in dönemi üzerinden sosyalizm yorumlamak da ne kadar mantıklı bilemedim.

Kaynak: Büyük Sovyet Ansiklopedisi SB bölümü C. I, 1952
40 Jahre Sowjetmacht in Zahlen, s. VEB Deutscher Zentralverlag, Berlin 1958
K. Petrossyan, Die Sowjetische Methode der Industrialisierung, Berlin 1953.
Eki Görüntüle 966721Eki Görüntüle 966723Eki Görüntüle 966724Eki Görüntüle 966725Eki Görüntüle 966726Eki Görüntüle 966727Eki Görüntüle 966729Eki Görüntüle 966730Eki Görüntüle 966731Eki Görüntüle 966732

Çelik üretimi, patates üretimi ve şeker pancarı üretimi ile refah seviyesinin arttığını zanneden kişinin beyanı.

Yani değerli üretim ile refah seviyesi artsaydı Botsvana elmas üretimi ile dünyanın süper gücü olurdu. Suç oranlarını, cinayet oranlarını neden yazmadın? Aynı şekilde SSCB yıkılma zamanındaki 10 yıllık süreç ise tamamen berbat bir dönem ile sonuçlanmıştı. Senin burada yaptığın sosyalist savunmaktan başka bir şey değil. Öyle bir yazı. SSCB'nin verdiği değerlere bu dünyada kimse güvenmiyor. 1945 yılındaki gazeteyi bile 1970 yılında basıp arşive koyan bir devletten bahsediyoruz. Aynı şekilde verdiğin kaynaklar ise tamamen Türkçe kaynak ve güvenilirliği 0 (yazı ile sıfır)

Burada Utah Üniversitesinin yayımlamış olduğu bir araştırma var. Araştırmada bariz belli olan yer ise SSCB' nin en son 1940 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile neredeyse kıyas kıyasa geldiğini söylüyor ve 3 sene boyunca Amerika, Japonya ve Belçika' dan sonraki en iyi refah seviyesine ulaştığını söylüyor. Zaten 1950' den sonra ekonomi batıyor ve sokaklarda gangsterlik başlıyor. Burada at gözlüğü takmış gibi ''SOSOCOBO POTOTOS OROTOMONDO ON OYOSOYDO'' demek saçmalıktır. Sovyet rejiminin ve komitenin nasıl veri sakladığını ve manipüle ettiğini bütün akademi camiası bilir.


Birazcık İngilizcen varsa çevirir anlarsın.

Adama bak gelmiş Türkçe kaynak ile burada Sovyet savunması yapıyor hahahhahaha. Benim bildiğim, ya İngilizce ya da Rusça bir kaynak gösterirsin. 90'ların ansiklopedisinden kaynak veriyor. Çok biliyorsan versene Avrupa Bilimler Akademisi'nden bir link, okuyalım.

Bu da Harvard Üniversitesi'nden bir araştırma:


İkinci sayfanın ilk paragrafını okursan anlarsın.

Meydan Larousse ile bilim camiasına katkı yapmaya çalışan 17 yaşındaki ergene Harvard ve Utah Üniversitesi şoku.

Warwick Üniversitesi araştırması:


Al buradan oku, doğruyu öğren. 3-4 tane ne idüğü belirsiz, uluslararası akademi camiasında dikkate alınmayan ansiklopedilerden millete bir daha ders vermeye çalışma. Ohio Üniversitesi çok güzel anlatmış. Sosyal yaşamı, cold war ve savaş ekonomisini her tarafından irdelemiş.


Bir de eğitimde fırsat eşitsizliği konusuna yazmışsın. Utan bence. Senin haddine mi eğitim karşılaştırması yapmak?
 
@OLİTA HAYDAR Öncelikle üslubunu düzelt. İkinci olarak benim attığım kaynakların güvenilirliğine 0 deyip, SSCB'nin baş düşmanı ülkeler üzerinden sosyalizm karalaması yapıyorsun. Keza attığın şeylerde "Stalinizm" gibi varlığı olmayan bir kelime kullanılmış. Ben kendileri hakkında yazan Doğu kaynakları attığım zaman güvensiz deyip, Batı kaynaklarının %100 güvenilirliğinden emin olmak iyiymiş. İkinci olarak işçi tatil ve 8 saat kanunu, çocuk kreşleri, konut garantisi, iş garantisi, doğum izni gibi şeyler; kişi başına düşen doktor sayısı, öğretmen sayısı gibi birçok şeyi görmezden gelip üretim sayısına laf ederek de bir yere varamazsın. Batı kaynaklarının da SSCB'ye objektif yaklaşmasını beklemiyorum. 90'larda basılmış ansiklopedi deyip 2017'deki belgeyi atmak da komikmiş.
 
Şuan 12. ve 8. sınıflar hariç özel okul dahi olsa bile gitmiyor diye biliyorum en azından yüksek riskli illerde. Bence dediğiniz konu hakkında değinmediğiniz önemli bir nokta var. Aynı öğrenci aynı sınav sisteminde devlet okulunda başarılı olamazken dershanede başarılı ise çocuğun başarılı olmasına sağlayan fark nedir? Bence bu sorunun çözümünü uygulayabilirsek eğitimde çok daha başarılı olacağız.
Medya insanları kandırıyor. Benim yaşadığım şehir Konya yani en yüksek riskli illerden birisi ama özel okullar dahil tüm özel teşebbüsler açık ve özerk. Buna devlet göz yumuyor dolaylı olarak parası olan gidebilir diyor. Aynı zamanda burada çalışan öğretmenlerin istihdamı meselesi de var. Yani devlet halkı ve sosyal devlet olmayı değil parayı seçmiş durumda ve maalesef durumun ciddiyetini halk kavrayabilmiş değil.
 
Özel okulla gidenlere ne bu tepki anlayamadım iyi eğitim almak suç değil, parasını benim ailem veriyor sonuçta ama özel okula gitmeme rağmen yüzyüze olması yine de canımı sıkıyor.
 
Özel okulla gidenlere ne bu tepki anlayamadım iyi eğitim almak suç değil, parasını benim ailem veriyor sonuçta ama özel okula gitmeme rağmen yüzyüze olması yine de canımı sıkıyor.
Türkiye devleti sosyal bir devlet olarak kurulmuştur. Devlet okullarının online eğitim yaptığı bu dönemde özel okulların yüz yüze eğitim yapması fırsat eşitsizliğidir. Özel okula gitme imkanı olan ben bile tepki gösterirken sizlerin rahatlığını anlayamıyorum.
 
Türkiye devleti sosyal bir devlet olarak kurulmuştur. Devlet okullarının Online eğitim yaptığı bu dönemde özel okulların yüz yüze eğitim yapması fırsat eşitsizliğidir. Özel okukla gitme imkanı olan ben bile tepki gösterirken sizlerin rahatlığını anlayamıyorum.

Gerçekten başkalarını düşündüğün için mi gitmedin?
 
Medya insanları kandırıyor. Benim yaşadığım şehir Konya yani en yüksek riskli illerden birisi ama özel okullar dahil tüm özel teşebbüsler açık ve özerk. Buna devlet göz yumuyor dolaylı olarak parası olan gidebilir diyor. Aynı zamanda burada çalışan öğretmenlerin istihdamı meselesi de var. Yani devlet halkı ve sosyal devlet olmayı değil parayı seçmiş durumda ve maalesef durumun ciddiyetini halk kavrayabilmiş değil.
Kocaelinde 8 ve 12. sınıflar hariç özel okul dahi olsa açık değil(İlkokul vb hariç.)Medya insanları kandırıyor demeniz komik olmuş. Medyadan değil bizzat çevremden biliyorum. Sorduğum soruya cevabınızı bekliyorum.
 
Sovyetler Birliği refah konusunda ABD'den daha iyiydi. Aksini iddia edene kaynağı ile gösterebilirim. Küçük sosyalist ülkelerin zor durumda olmasının sebebi de ABD'nin ambargoları ve sosyalist hükümeti devirmek için milyonlar harcaması. Batının refahını bir de oranı neredeyse %20'ye dayanan Almanya'daki yoksullara sorun.

Bir de ek not düşeyim sosyalizm ile devletçilik aynı şey değildir.
Hiçbir zaman sosyalizm tek başına yeterli olmaz. Dünya tek olsaydı dediğiniz gibi o zaman sosyalizm inanılmaz bir refah sağlardı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı