Pilot her şeyden önce iyi bir insan olmalıdır. İnsani duyguları gelişmiş ve öğretici olmalıdır, demekteydi büyüklerimiz. Uçuş eğitimine başlarken ilk öğretiler; Pilot aynı zamanda Havacı, Denizci, Karacı, Polis, Hukukçu, Teknisyen, Kule-Radar Operatörü, Sanatçı, Meteoroloji uzmanı, İşletmeci olmalıdır denmekteydi.
Bunlar nasıl mı olacak? Pilotaj eğitiminden önce uçuş okullarında yapılan yer dersleri bu konuların çoğunu kapsamaktadır. Aslında pilot eğitimi için seçilen adayların bu özelliklere uygun olmaları gerekmektedir. Yapılan testler direk olarak buna yönelik olmasa bile bu özellikleri çağrıştırmaktadır. Gerçekte burada sayılan özellikler başlı başına birer meslek dalını kapsamaktadır. Söz konusu olan; uçuşu ve uçucuyu ilgilendirdiği kadarını bilmektir.
Sonuç olarak, havacılık bir yetenektir. Yaşam tarzıdır. Risk yönetimini doğasında devamlı yaşatan, başkalarının yaşam sorumluluğunu da yetkilendiren bir olgudur. Bu nedenle her girdisi, hâkim bir unsur olarak ciddiyetle ele alınmalıdır. Resmî ve sivil otorite
otorite kanla yazılmış kurallar üzerine taviz vermemelidir. Takımdaşlık ve koordinasyon sürekli tutulmalıdır. Eğitimi zor ve uzun, tecrübesi çok değerli olan bu mesleğin, ekonominin diğer ürün çeşitleri gibi temini düşünülür ise, bunun getireceği yüksek maliyet ve yaşam acılarının telafisi asla mümkün olmayacaktır.
“Buluştuğunda; bir olursun, yek olursun, tek olursun.
Kanatlarını açmış hadi diye bağırır, içten içe sana.
Kalkış anındaki sürat tüm iliklerine işler, kesildi mi ayakların yerden.
Bir süre geçmişi tümüyle yerde bırakırsın.
Bunlar nasıl mı olacak? Pilotaj eğitiminden önce uçuş okullarında yapılan yer dersleri bu konuların çoğunu kapsamaktadır. Aslında pilot eğitimi için seçilen adayların bu özelliklere uygun olmaları gerekmektedir. Yapılan testler direk olarak buna yönelik olmasa bile bu özellikleri çağrıştırmaktadır. Gerçekte burada sayılan özellikler başlı başına birer meslek dalını kapsamaktadır. Söz konusu olan; uçuşu ve uçucuyu ilgilendirdiği kadarını bilmektir.
Sonuç olarak, havacılık bir yetenektir. Yaşam tarzıdır. Risk yönetimini doğasında devamlı yaşatan, başkalarının yaşam sorumluluğunu da yetkilendiren bir olgudur. Bu nedenle her girdisi, hâkim bir unsur olarak ciddiyetle ele alınmalıdır. Resmî ve sivil otorite
otorite kanla yazılmış kurallar üzerine taviz vermemelidir. Takımdaşlık ve koordinasyon sürekli tutulmalıdır. Eğitimi zor ve uzun, tecrübesi çok değerli olan bu mesleğin, ekonominin diğer ürün çeşitleri gibi temini düşünülür ise, bunun getireceği yüksek maliyet ve yaşam acılarının telafisi asla mümkün olmayacaktır.
“Buluştuğunda; bir olursun, yek olursun, tek olursun.
Kanatlarını açmış hadi diye bağırır, içten içe sana.
Kalkış anındaki sürat tüm iliklerine işler, kesildi mi ayakların yerden.
Bir süre geçmişi tümüyle yerde bırakırsın.