Erdoğan'dan muhalif gazetecilere davet

Erdoğan bu sayede kimsenin başlatamadığı seçim sürecini başlatmış oldu. Ve muhalefetin hala aday konusunda kesinliği yok, bu gidişle ekonomi ve sığınmacılar kozunu kaybedecekler haberleri yok.
 
Haberde adı geçen gazetecilerin hiçbiri muhalif falan değil. Hepsi de popüler medyanın isimleri. Muhalif gazeteci olur tabi ki. Muhalif gazeteci sistemin aksaklıklarını en sert şekilde eleştirmek için irdeler. Türkiye'de birkaç tane var.
Yandaş medya da olur elbette ama onun da sayısı birkaç tane olur.
Buraya kadar gayet normal. Zira bunların ideolojik bağı bellidir ve herkes kabul eder.
Popüler medyada yalakalık yapılması anormal.
Medyanın ağırlığı tarafsız yayın üzerindedir. Birkaç istisna dışında popüler tüm medya organları yandaş (daha doğrusu yalaka) haline getirildi.
İstisna dediğim kuruluşlar da popüler medyada devletin resmi ideoloji ve yamalı 1982 (darbe) anayasasına ve ağır sansür düzenlemesine bağlı kalarak yapabildiği kadar yayıncılık yapmaya çalışıyor. Yandaş ve yalaka medyanın boğuculuğundan kaçan insanlar buraya sığınıyor.
Programa davet edilen ve haberde bahsedilen isimlerin çoğu bu son saydığım gruptan. Bunların hiçbiri iktidar için sorun olabilecek isimler değil. Bazıları sansürü protesto kararı gereği davete gitmez diye bekliyorum ama bakalım kaç tanesinde o yürek var?

Sözcü ve Korkusuz gazeteleri, aralarında bu davete katılmayan Çiğdem Toker, Serpil Yılmaz, Sinan Meydan ve Hüsnü Mahalli’nin de olduğu yazarların ve 40 basın emekçisinin işine son verdi.


Hep derim, bu gazeteler muhalif falan değil. Devletin resmi ideolojisinin truva atları.
 

Geri
Yukarı