Evren Yaratıldı mı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Tanrı insanlığa kendini tanıtarak hata mı yapmıştır?
Hayır. Allah yani Kuran Tanrı'sı hata yapıyor. Evren'i yaratanın Kuran Tanrı'sı(Allah) olduğunu iddia eden Kuran'ın kendisi. Dolayısı ile Kuran'da yazan ayetler incelemeye alınır. Hatalı, yanlış ayet olmaması zorunludur.
 
Ben de onu diyorum. Hatalı yanlış ayet mi gördünüz de kuran tanrısı hatalı dediniz?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İfadeler: GCN
Sayın @GCN, daha önce hiç rastlamadığım ama yer yer sorunlu bir sorgulama mantığı kullandığınız yazınız için teşekkürler, çünkü bizleri tekrar düşünmeye sevk ettiniz. Bununla birlikte Tanrı’nın yoktan var etmesi veya var olanı yok etmesi eyleminin öncesi ve sonrası ile ilgili yaptığınız mantıksal çıkarımlar, birtakım hatalar barındırıyor düşüncesindeyim.

Öncelikle Tanrı, tanımı gereği madde veya enerji formunda bir varlık olamayacağı için kesinlikle Evrenden ayrıktır. Teoloji ile incelenir. Evren ise madde ve enerji formunda varlıkların oluşturduğu 3 boyutlu uzay ve onlara eşlik eden 1 boyutlu zamandan oluşan fiziksel bir kümedir. Kozmoloji ile incelenir.

Tanrı’nın varlığı doğrudan yâni gözlem-ölçüm-hipotez-teori aşamaları ile yâni bilimsel bilgi ile ispatlanamaz ama dolaylı olarak mantıksal çıkarım yapılabilir. Mesela ünlü fizikçi Michio Kaku 1992 tarihli Hyperspace adlı eserinde “Cisimler hareketlidir, o halde bir ilk hareket ettirici vardır. Cisimler sebeplerle var olurlar, o halde bir ilk sebep olucu vardır. Cisimler mevcuttur, o halde bir Yaratıcı vardır.” şeklinde yazmıştır.

Fakat bu Yaratıcı, Deizm ile iddia edildiği gibi insanlara sorumluluk yüklemeyen bir yaratıcı olmayabilir. Hatta tam tersine insanlara sorumluluk yükleyen ve onlara öldüklerinden sonra ceza veya ödül vereceğini belirten ve adının Allah olduğunu dolaylı olarak insanlara bildiren bir Yaratıcının olduğu bildiğiniz gibi İslam dini yâni inanç sistemi ile ifade edilmiştir. Onun varlığı ve birliği, bilimsel bilgi ile değil ancak dinî inanç ile kabûl edilebilir. Bunun sebebi ise Onun, bilimsel bilgi ile erişilemeyecek olan meta-fizik varlık alanında olmasındandır. Fizik ile, fizik ötesinin sınırının başladığı meta-fizik varlık alanı hakkında tek bir kelime bile söylenemeyeceği açıktır. İşte tam da bu yüzden yâni insanların bilmesi mümkün olamayacağı, ancak inanmaları mümkün olabileceği için İslam dinî, dolaylı olarak elçi ile bildirilmiştir. Bu bildirimin gerçekten meydana gelmiş olduğunu gösteren tarihsel kayıtlar ve bazı dolaylı kanıtlar vardır. İslam dinînin tek yazılı dayanağı olan öyle hacimli ve karmaşık bir kitabı o elçinin kaleme almış olduğu veya başkalarına yazdırmış olduğu iddiasının geçersiz olması bile yeterince önemli bir kanıttır.

Belirtmemiş olsanız da İslam dininde belirtilen Allah isimli Yaratıcı ile ilgili olduğu anlaşılan düşünce jimnastiğiniz, çelişkili ve hatalı çıkarımlar üretmiş gözüküyor. Öncelikle Allah’ın varlığının Evren’in varlığı gibi olmadığını belirtmek gerekir. Tanım gereği Allah, yaratılmamıştır ve hep vardır. Sonradan var olmuş olabileceği itirazı geçersizdir çünkü bu zaten başlangıç tanımına aykırıdır. Kendisi hakkında Kendisinin bildirdiği ise, ne Kendisinin başka bir şeyden meydana geldiği ne de Kendisinden başka bir şeyin meydana geldiğidir. Ayrıca Kendisinin, mekânın mekânı olduğunu da bildirmiştir. O, Kendi Kendine var olan ve yanında Kendine denk başka bir varlığın olmadığı çünkü zaten Onun yanı denilebilecek bir mekânın var olmadığı, öncesi ve sonrası olmayan ve varlık alanı Kendi varlığından ibaret olan TEKtir.

Bu doğaüstü TEK varlığın sahip olduğu bilgi ve eylem alanı için klasik mantıksal çıkarım yöntemlerini kullanmak hatalı ve geçersiz sonuçlar üretebilir, tıpkı sizin yaptığınız gibi. İnsanlar için geçerli birçok oluş ve eylem onun için geçersizdir. En basitinden Onun gidebileceği bir yer yoktur. Onun yemesi içmesi yoktur. Böyle bir varlığın bilişsel yetenekleri hakkında yetersizlik olabileceği iddianız birçok bakımdan da hatalı ve geçersizdir. “Evreni yok iken var ettiği ve bunu yaptığına göre tekrar yok edebileceği ve edeceği” ifadesi pek de insanların sorgulayıp sınayabileceği bir ifade olmasa gerektir. En başta Onun yoktan var etmesi veya var olanı yok etmesini bir defalık bir eylem olarak düşünmek bile hatalıdır, çünkü öncesi ve sonrası olmayan ve sürekli var olan doğaüstü TEK varlığın bilgi kaybı veya kazancından hiç bahsedilemez bile. Bildiklerinde bir değişme asla meydana gelmez ama olsa olsa ancak, sonsuz kombinasyonları kullanarak farklı farklı yaratılışlar gerçekleştiriyor olabileceğini tahmin edebiliriz. Yâni yazınızda belirttiğiniz gibi Allah’ın insanlar gibi unutma hastalığı taşıması gibi bir iddia gerçekten geçersiz ve hatalıdır. Seyircisi olmayan bir tür gösteri iddianız da hatalıdır. Kendi ifadesine göre bilinmeyi istediği için akıllı varlıkları yarattığını ifade ediyor, o halde bizler de geçici bir süreliğine zaten seyirciyiz. Cevabını Onun da bilmediği soru tahminimce, Onun neden var olduğu sorusudur.

Size önerim, din istismarı yapan dinci kişi, topluluk, vakıf, örgüt ve siyasî partilerin aslında ahlâka ve dine aykırı kötü ve suç olan işlerine bakarak İslam dinini değerlendirmemenizdir. İşin özü en başta Allah'ın varlık ve birliğini kabûl etmek ve doğru bir araştırma ile şüphelerden kurtulmak ve doğru önerileri yerine getirmektir. Dincî ile dindar aynı değildir. İyi günler.
 
Son düzenleme:
Size önerim, din istismarı yapan dinci kişi, topluluk veya örgütlerin aslında ahlâka ve dine aykırı kötü ve suç olan işlerine bakarak İslam dinini değerlendirmemenizdir.
Kesinlikle öyle bir değerlendirme içerisinde değilim.
İşin özü en başta Allah'ın varlık ve birliğini kabûl etmek
ve doğru bir araştırma ile şüphelerden kurtulmak
Önce inanmayı tercih etmem gerekir, bu inancımı doğrulamak için kanıt aramam gerekir, bulduğum kanıtlar arasında işime gelen inancımı destekleyen kanıtları seçmem gerekir. (Buna teoloji yani inanç çemberi denir.)

Birkaç haftadır park halindeki arabanızı hiç görmediniz ve gören de olmadı. Öyle ıssız insanın uğramadığı/uğrayamayacağı bir yerde. Sonunda biri çıkıp araban çalındı dedi. Sen tabii ki çalınmasını asla istemezsin. Çalınmış olduğu fikri bile seni korkutuyordur.

Hemen çalınıp çalınmadığını araştırmak için harekete geçersin. Karman-çorman bilgiler, veriler ve söylentiler arasında gezinirsin. Bazıları çalındığını imgeler, bazıları ise çalınmadığını. Siz çalınmadığı imgeleri taşıyan bilgi, veri ve söylentilerin peşine takılırsınız. Ulaşmak istediğiniz nihai sonuç çalınmamış olmasını istemenizdir çünkü.


Herhangi bir teistik dine inananlar dokuz bin dokuz yüz doksan sekiz tane dine inanmıyor. Dinsizler ise +1 tane yani dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz tane dine inanmıyor. Aramızda pek bir fark yok.
 
Son düzenleme:
Aslında konu başlığı "Evren yaratıldı mı?" olmasına rağmen ilgili olduğu için Allah ve gönderdiği dini kabul edip etmeme konusuna geliyoruz.

Yanlış anlamadıysam insanlar inanmak istedikleri şeylere inanırlar demek istemişsiniz gibidir. Şahsen şu anda öyle yaptığımı hiç düşünmüyorum. Belki önceden büyüklerimizden görüp taklit ederek inanmış olabiliriz ama daha sonra araştırıp kabûl edilebilir mantıksal nedenlere dayandığını görerek inanmak gerektiği için şahsen öyle yaptım, bundan eminim. Yâni inanmak istediğim için değil, inanmamı gerektirecek dolaylı kanıtların oldukça güçlü olduğunu anladığım için inanıyorum.

Siz belki de, "İnanmak istemiyorum, bilmek istiyorum." şeklinde hatalı bir şekilde Carl Sagan'a atfedilen ama aslında eşi ve editörü Ann Druyan'ın onun görüşünü özetlemek amacıyla kullandığı meşhur cümleden etkilenmiş olabilirsiniz ama önceki cevabımda bu cümleye karşı bir açıklamam da vardı. Buna göre zaten Allah'ı varlığını doğrudan bilmek mümkün olamayacağı için ve Allah da bunu bildiği için insanlara inanmaları için dini göndermişti. Bilmek mümkün değilse ya inanırsınız ya da inanmazsınız. Sizin sınayabileceğiniz şeyler, o elçiye gerçekten bir şey bildirilmiş olabilir mi ve o elçinin kendisine bildirildiğini söyleyip insanlara ilan ettiği şeyler gerçekten kabûl edilebilir mi sorularının cevaplarıdır.

Ben de bunları sınadım ve mesela İslam dinînin tek yazılı dayanağı olan öyle hacimli ve karmaşık bir kitabın, o elçinin kaleme almış olduğu veya başkalarına yazdırmış olduğu iddiasının geçersiz olması bile benim için önemli bir kanıt oldu. Okuması ve şairliği olmadığı bilinen bir elçinin o kitabın cümlelerini oluşturabilmesi hiç mümkün değildi. Hiç bilgi sahibi olamayacağı eski tarihi olayları o cümlelerle aktarması sizce de bir kanıt değil midir? Ayrıca Allah'ın neden bir elçi aracılığıyla dini bildirdiğinine dair önceki cevabımda belirtmiş olduğum açıklamanın bana göre de mantıklı olması ve onu bir elçi ile bildirme şeklindeki doğaüstü yaşanmışlığı belirten ciddî anlatıların ve tarihsel kayıtların mevcut olması ve dinin tarihi gelişimi ile verdiği mesajların da gayet akla uygun olması sebebiyle Allah'a ve dine inanıyorum, inanmayı istediğim için değil. Ciddi ve güçlü mantıksal çıkarımlar ve dolaylı kanıtlara dayalı dini inanç, ölümden sonrası için tek doğru seçenektir. Çünkü din, asıl olarak ölümden sonrası hakkında uyarmak için bildirilmiştir.

Bir defa girip oynayabildiğimiz bir oyunu kazanmak için gerekli kurallara uyup oyunu kazanmak mümkündür, çünkü bu oyun bir yarışma şeklinde değil puan toplama şeklindedir. Kaybettikten sonra oyuna tekrar girmek mümkün olamayacağına göre bu şansı harcamamak gerekiyor.
İyi günler.
 
Evrenin nasıl oluştuğunu bize anlatacak şey bilimdir. Biliminde yaptığı açıklamalar zamanla değişebilir. O yüzden şu anda ne dersek boş olur, tanrının yarattığına inanmak bir inançtır. Bilimsel açıdan nasıl olacağını bize dinler açıklayamaz, açıkladığını iddia etmeleri de bilim gözünde değersizdir.

Şu anda bu sorunun cevabını bekleyebilirsiniz. Zamanla ortaya çıkacak bir cevaptır ama bu ne kadar sürer? Bunu bilemiyoruz. Şu anda bile belli düşünceler mevcut, bazıları sağlam temellere dayanıyor. Fakat hala tam bir açıklama yapılabilmiş değil.

Ben de onu diyorum. Hatalı yanlış ayet mi gördünüz de kuran tanrısı hatalı dediniz?

Acaba şu bölümlere mesaj yazmadan önce kuralları okusanız daha güzel olmaz mı?
 
şansı harcamamak gerekiyor.
İşte bütün mesele bu. Bu yüzden inanmayı bıraktıracak delilleri otomatik olarak reddedersin ve diğer işine gelenleri kabul edersin ve dersin ki bunlar gerçekler.

İnancının bile sahte olduğunu sana kanıtlayabilirim.
İslam dinînin tek yazılı dayanağı olan öyle hacimli ve karmaşık bir kitabın, o elçinin kaleme almış olduğu veya başkalarına yazdırmış olduğu iddiasının geçersiz olması
Bu kanıya nasıl vardın?
 
Bilimsel açıdan nasıl olacağını bize dinler açıklayamaz, açıkladığını iddia etmeleri de bilim gözünde değersizdir.
@Ecmel, Evren yaratıldı mı? sorusunun cevabı

(a) Hayır yaratılmadı, o halde kendiliğinden vardır (Ateizm)
(b) Evet yaratıldı, o halde bir Tanrı var ama insanları başıboş
bırakmış (Deizm)
(c) Evet yaratıldı, adının Allah olduğunu bildiren TEK varlık yarattı ama insanları başıboş bırakmamış (İslam)

seçeneklerinden bence (c) seçeneğidir. Zaten din bir inanç sistemi olduğu için kısa ve öz bir şekilde inanmamızı istiyor, çünkü bilmemiz asla mümkün değil.

Bilimsel bilgi ile Evrenin ilk anına ulaşılamaz. Büyük Patlama teorisi var ama bilimsel bilginin ilk anın öncesi için tek kelime bile söylemesi zaten hiç mümkün değil. Bilimsel bilgi ile Evreni yaratan olası bir dış nedenin bilinmesi de mümkün değil çünkü O neden, Evreni oluşturan madde ve enerji formları gibi fiziksel değil, fizik ötesi olan Allah'tır. Elbette bu durumda gözlem-ölçüm-hipotez-teori aşamalarını izleyerek Allah'ın varlığını bilmek mümkün olamayacağı için bilimsel bilgi yöntemi ile, fiziksel bir kanıt bulunamayacak ve cevap "bir dış neden tespit edilemedi olacaktır." Sizler de ancak bunu bilebileceksiniz çünkü daha fazlası bilinemez.

Lütfen komik olmayalım, gelecek bir zamanda bir bilim kuruluşunun mesela meşhur NASA'nın, "Evreni meğerse Allah yaratmış, sonunda koordinatlarını tespit ettik, iletişim kurmayı deniyoruz, niye yarattığını kendisine soracağız" gibi bir TV haberinin olması hiç mümkün mü acaba?

Sonuç: bilimsel bilgi, "Evren yaratıldı mı?" sorusuna cevap verebilecek yeterli ve doğru bir araç veya yöntem olmayabilir.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…