F35'in programı ve modelleri

F35'in JSF (join ftrike Fighter) programının doğuşu:
Soğuk Savaş sonrasında, ABD ve müttefikleri yaşlanan savaş uçaklarını tek bir modern platformla değiştirme arayışına girdi. F-16, A-10, F/A-18 ve AV-8B Harrier gibi farklı görevler için özelleşmiş uçakların yerine, hepsinin görevlerini üstlenebilecek ortak bir 5. nesil savaş uçağı geliştirilmesi hedeflendi. Sadece ABD değil, Birleşik Krallık gibi müttefik ülkeler de benzer ihtiyaçlar içindeydi. Bu yeni platformla, bakım ve lojistik maliyetlerinin azaltılması, aynı zamanda ortak harekât kabiliyetinin artırılması amaçlandı. Teorik olarak maliyet etkin olması planlansa da pratikte bu hedefe ulaşılamadı. Uçakta kullanılan ileri teknonojiler maliyet ve idame konusuna çeşitli sıkıntılar yarattı.

1753952127197.png

(Lockheed Martin F-35A Lightning II'nin ilk prototipi olan AA-1, 15 Aralık 2006'da saat 12:44'te Teksas, Fort Worth'tan havalanıyor. )

JSF programı kapsamında, 5. nesil ve çok yönlü bir savaş uçağı geliştirme hedefiyle JAST (joint Advanced Strike Technology) ve CALF (common affordable lightweight Fighter) projeleri birleştirildi. Amaç, NATO üyesi ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek ortak bir uçak üretmekti. Uzun süren geliştirme sürecinin sonunda yarış iki büyük isim arasında geçti: Boeing’in X-32’si ve Lockheed Martin’in X-35’i. En büyük sınav, Deniz Piyadeleri’nin ihtiyaç duyduğu kısa kalkış ve dikey iniş yeteneğiydi. Lockheed bu konuda radikal bir çözüm sundu: ana motordan aldığı gücü öne aktarıp bir fanla dikey kaldırma sağlayan şaft tahrikli sistem. Boeing’in çözümü daha karmaşıktı ve denge ile ısınma problemleri yarattı. Sonuç olarak 26 Ekim 2001’de Savunma Bakanlığı kararı verdi: Kazanan Lockheed Martin oldu. X-35, daha güvenli bir tasarıma sahipti, STOVL kabiliyeti çok daha başarılıydı ve ileride geliştirilmeye daha açık bir platform olarak görüldü.

1753952354791.png

F-35 ailesi:
F-35, farklı görev ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilen üç ayrı modelden oluşan bir uçak ailesidir. Ortak bir teknolojik altyapıyı paylaşsalar da, her varyant kendi operasyonel amacına göre belirgin yapısal ve performans farkları taşır. Bu varyantlara yakından bakalım:

F-35-A: F-35a, ABD hava kuvvetleri ve uluslararası ortakların büyük çoğunluğu tarafından kullanılan, ailenin "beygiri" olarak kabul edilen standart modeldir. Geleneksel beton pistlerden operasyon yapmak üzere tasarlanmıştır. Üç varyant arasında dahili bir topa (GAU-22/A 25mm) sahip olan tek modeldir. Yaklaşık 9G limiti ile g limiti en yüksek varyanttır. Muharebe yarıçapı: 590 deniz milinden (1, 093 km) fazladır.


F35-C (CV- uçak gemisi varyantı)
Uçak gemisi operasyonlarının zorlu koşulları için özel olarak tasarlanmıştır. Uçak ge misine yaklaşma sırasında düşük hızlarda daha iyi yol tutuşu sağlamak için çok daha geniş bir kanat alanına ve daha büyük kontrol yüzeylerine sahiptir. Uçak gemisi güvertelerinde kompakt depolama için katlanabilir kanat uçları bulunur. İniş takımları, uçak ge misine yapılan şiddetli inişlerin şokunu sönümlemek için önemli ölçüde daha sağlamdır ve çift tekerlekli bir burun iniş takımına sahiptir. Manevra kabiliyeti 7.5G ile sınırlıdır.


1753952502454.png


F-35b:
ABD deniz piyadeleri, birleşik krallık ve İtalya için benzersiz bir operasyonel esneklik sağlar. Hazırlıksız, kısa pistli üslerden ve amfibi hücum gemilerinden operasyon yapabilme yeteneklerine sahiptir, nereden çıkacağı belli olmaz. Tanımlayıcı özelliği, dikey kaldırma kuvveti sağlamak için bir şaft tahrikli kaldırma fanını (lift fan) ve 3 yataklı döner modüle (3bsm) sahip yönlendirilebilir bir egzoz nozülünü birleştiren rolls-royce kaldırma Sistemi'dir (lift System). Bu karmaşık sistem, uçağa helikopter gibi dikey iniş yapma ve çok kısa mesafelerden kalkış yapma yeteneği kazandırır. Bu eşsiz kabiliyetin bir bedeli vardır. Kaldırma sistemi, gövde içinde önemli bir yer kaplayarak dahili yakıt kapasitesini yaklaşık 14,500 lbs'ye (6, 577 kg) düşürür ve dahili silah bölmesini küçültür. Dahili topu yoktur, bunun yerine harici bir top podu kullanır.

1753952586935.png

Gizlilik (Stealth):
F-35’i önceki nesil savaş uçaklarından ayıran en temel fark, sahip olduğu ileri düzey "gizlilik" yani Stealth teknolojisidir. Ancak bu teknoloji sadece yüzeyde kullanılan özel kaplamalardan ibaret değildir; F-35’in düşük görünürlüğü, uçağın tasarımının en başından itibaren her yönüne entegre edilmiş bütüncül bir yaklaşımla sağlanır. Bu yaklaşım, 5. nesil savaş uçaklarında olması gereken çok düşük gözlemlenebilirlik (VLO – Very Low Observable) seviyesini hedefler.

F-35’in gizlilik özelliği, hem radar hem de kızılötesi (ısı) izlerinin azaltılmasını içerir. Gövde yapısı, radar dalgalarını yansıtmadan saptıracak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin, kenarlar hizalanmış, yüzey geçişleri yumuşatılmış ve dikey stabilizatörler eğimli hâle getirilmiştir. Bu tasarım sayesinde uçak sadece önden değil, tüm açılardan zor tespit edilen bir forma sahiptir.

Ayrıca, uçağın gövdesinin yaklaşık %35’i radar enerjisini emebilen özel kompozit malzemelerden (örneğin bismaleimid ve epoksi bazlı karışımlar) üretilmiştir. Bu da radar dalgalarının gövdede sönümlenmesini sağlar. Motorun arka kısmında kullanılan özel kaplamalar ve ısının daha geniş alana yayılmasını sağlayan soğutma sistemleri sayesinde de kızılötesi izi azaltılmıştır. Bu, ısı güdümlü füzelere karşı görünürlüğü önemli ölçüde düşürür.


Pratt & Whitney F135 itki sistemi:
Her savaş uçağının kalbi motorudur ve F-35'in gücünün arkasında, dünyanın en güçlü avcı uçağı motoru olan pratt & whitney F135 bulunmaktadır.

Artyakıcı (afterburner) ile 40,000 lbs'nin üzerinde (bazı kaynaklarda 43,000 lbs olarak belirtilir) ve "askeri güç" olarak adlandırılan kuru itkiyle 25,000-28,000 lbs arasında bir itki üreterek dünyanın en güçlü savaş uçağı motoru unvanını taşır. F-35'in tam dahili yükle bile Mach 1.6 hıza ulaşmasını sağlar.

1753952776581.png


Aviyonikler ve Durumsal Farkındalık
Uçağın diğer tüm rakiplerinden ayrıştığı noktaya gelmiş bulunmaktayız.
F-35'i gerçek bir 5. nesil platform yapan şey, gizlilik veya hızından çok, devrim niteliğindeki aviyonik paketi ve sensör füzyonu kabiliyetidir tablolara biraz bakarsanız manevra kabiliyeti ve hız olarak 4. nesil uçaklardan bile geride olduğunu görebilirsiniz. Uçağın en önemli gücü, çevresindeki savaş alanından muazzam miktarda veri toplama, bu verileri işleyip anlamlı bir resme dönüştürme ve bu resmi pilota sezgisel bir şekilde sunma yeteneğidir. Bu kabiliyet, F-35'i sadece bir savaş uçağı değil, aynı zamanda gökyüzünün ve ağ merkezli bir harbin en gelişmiş düğümü haline getirir.

Sensör füzyonu:
F-35'in temel avantajı tek bir sensör değil, tüm sensörlerinden gelen verileri alıp, bunları tek, tutarlı, 360 derecelik bir savaş alanı resminde birleştirme ve pilota sunma yeteneğidir. Eski nesil uçaklarda pilot, radar ekranı, hedefleme podu ekranı, radar ikaz alıcısı ve kendi gözlemleri gibi farklı kaynaklardan gelen verileri zihinsel olarak birleştirmek zorundaydı. F-35 ise bu süreci otomatikleştirir. Uçağın merkezi işlemcisi, tüm sensörlerden ve veri bağlantılarından gelen girdileri alarak savaş alanındaki her nesne için birleşik bir iz dosyası oluşturur.
1753953119848.png


AN/APG-81 Aesa radarı
Northrop grumman tarafından geliştirilen AN/APG-81, F-22'nin AN/APG-77 radarının bir halefidir. Bu aktif elektronik taramalı dizi (aesa) radarı, fiziksel olarak bir anteni hareket ettirmeden aynı anda birden fazla işlevi yerine getirebilir. Özellikle kara hedeflerine karşı çok gelişmiştir.
Uzun menzilli hava-hava ve hava-yer modlarına sahiptir. Bunlar arasında yüksek çözünürlüklü sentetik açıklıklı radar (SAR) haritalama, yerdeki hareketli hedeflerin tespiti ve takibi ile muharebe tanımlama bulunur kendi yapay zekası sayesinde pilota sadece ihtiyacı olan bilgileri kolaylaştırılmş şekilde sunar. Onlarca hatta belki yüzlerce km ileriden size uydu görtüntüsüne benzer bir görüntü sunabilir.

1753953336047.png

Elektro-optik hedefleme sistemi (eots)
AN/AAQ-40 olarak adlandırılan bu Lockheed Mart'in sistemi, ileriye dönük kızılötesi (flır) sensör ile kızılötesi arama ve takip (ırst) sistemini tek bir gizli pakette birleştiren dünyadaki ilk sensördür. Uçağın burnunun altına, düşük radar izini korumak için dayanıklı, çok yüzeyli bir safir pencerenin arkasına yerleştirilmiştir. Hassas hava-hava ve hava-yer hedeflemesi sağlar. Lazer güdümlü bombalar (jdam, paveway gibi) için lazerle hedef işaretlemesi yapar ve havadaki tehditleri ısı izlerinden pasif olarak tespit edip takip edebilir.


1753953463349.png

AN/AAQ-37 dağıtılmış açıklık sistemi (das)
AN/AAQ-37 olarak bilinen bu sistem, F-35'in gövdesinin etrafına stratejik olarak yerleştirilmiş altı adet yüksek çözünürlüklü kızılötesi sensörden oluşur. Sistem, bu altı kameradan gelen görüntüleri gerçek zamanlı olarak birleştirerek uçağın etrafında kesintisiz, küresel bir görüş alanı oluşturur. Füze fırlatılışını tespit etme ve takip etme (800 milden (1300 km) daha uzaktan balistik füzeleri takip ettiği kanıtlanmıştır), uçak ikazı ve gece/gündüz seyrüsefer görüntüleri sağlar. Bu görüntüler doğrudan pilotun kaskına yansıtılır ve meşhur "uçağın içinden görme" kabiliyetini mümkün kılar.

1753953583315.png

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Kaska monteli görüntüleme sistemi (hmds)
Bu teknonoji bizim F16'lara da entegre edilmeye çalışılıyor.
Kokpit, eski nesil uçaklardaki düzinelerce analog göstergenin ve küçük ekranın yerini alan, 20x8 inç boyutunda devasa bir panoramik dokunmatik ekran (pcd) tarafından domine edilir. F-35, 50 yıldır geleneksel bir baş üstü göstergesi (head-up display - HUD) olmadan uçan ilk taktik savaş uçağıdır. Bunun yerine, tüm kritik uçuş verileri, hedefleme bilgileri ve sensör görüntüleri (das'tan gelen 360 derecelik görüntü dahil) doğrudan pilotun gen III kaskının vizörüne yansıtılır. Bu, pilotun uçağın hangi yöne baktığından bağımsız olarak, sadece hedefe bakarak durumsal farkındalığını korumasını ve silahlarını hedeflemesini sağlar. Her biri 400,000 dolardan fazlaya mal olan bu kasklar, pilotun kafasına lazer taramaları kullanılarak özel olarak üretilir.
Bu kabiliyetleri ile gerektiği konumda awacs görevi bile görebilecek bir uçaktır.

1753953727590.png

Silah Sistemleri Ve Yük Konfigürasyonları:
Hayalet Modu:
Uçağın silah taşıma kapasitesi, görevin gereksinimlerine göre iki temel operasyonel mod arasında esneklik sunar: Maksimum beka kabiliyeti için "gizlilik modu" ve maksimum ateş gücü için "canavar modu".
Gizlilik modunda taşınabilen hava-yer mühimmatları:F-35A/C için tipik bir saldırı görevi yükü, iki adet AIM-120 amraam hava-hava füzesi ve iki adet 2,000 LB (907 kg) sınıfı GBU-31 jdam güdümlü bombadan oluşur. Daha küçük silah bölmelerine sahip olan F-35b ise dahili olarak 1,000 LB (454 kg) sınıfı bombalarla sınırlıdır.

Gizlilik modunda hava-hava yükü: Tüm varyantlar, gizlilik modunda dahili olarak dört adet AIM-120 amraam füzesi taşıyabilir. Ek güncelleme ile beraber 6 füzeye çıkabiliyor.

Canavar Modu
Namı değer "Beast mode" gizliliğin birincil endişe olmadığı durumlarda (örneğin, düşman hava savunmasının imha edildiği veya hava sahasının dost kontrolünde olduğu görevlerde), F-35 harici silah istasyonlarını (pilonlarını) kullanabilir. F-35, dahili ve harici istasyonları bir arada kullanarak toplamda 18,000 lbs (8, 160 kg) silah yükü taşıyabilir. Bazı kaynaklar bu kapasitenin 22,000 lbs'ye (yaklaşık 10,000 kg) kadar çıkabildiğini belirtir. Bu yük, yerini aldığı F-16 ve F/A-18 gibi 4. nesil avcı uçaklarından ve hatta a-6e gibi özel saldırı uçaklarından daha fazladır veya onlarla karşılaştırılabilir düzeydedir.

1753953851710.png

Kaynakça belirtmek oldukça uzun süreceği için burada detaylara girmiyorum; ancak gerek Levent Özgül hocama, gerek Twitter'da görüşlerinden ve verdikleri bilgilerden faydalandığım faydalandığım diğer kıymetli hocalarıma, gerekse metinlerin daha anlaşılır hale gelmesi için düzenlenmesi ve bilgi teyit sürecinde yararlandığım çeşitli yapay zekâ araçlarına teşekkür ederim.

1753972582142.png
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu uçağa ulaşamayan birileri sürekli uçağı kötülemeye çalışsa da son 2 yıldır İsrail bu uçakları İran'ın içinde gezdiriyor. (Cinsel gönderme yoktur, gerçek anlamda durum bu.) :D

Teknoloji farkı devasa durumda, tatbikatlarda karşı takımda yer alan F-22 pilotları bile bu uçağın olduğu hava sahasında işlerin onlar için ne kadar karmaşıklaştığını söylüyor. Bu 2 uçak arasındaki tatbikat sonuçları elbette gizli tutuluyor ama bir dogfight senaryosu hariç geri kalan tüm senaryolarda F-35'in F-22'ye bile neler yapabileceği sır değil.

Hızına ya da manevra kabiliyetine bakarak uçakları yargılama işi 4. nesilde kaldı, ben de uzun bir süre bunların 5. nesilde de önemli olduğunu sanıyordum. Tatbikatları takip etmeye başladığımdan beri bu kalmadı. Bu uçağın tek kötü yanı alan ülkenin gerçekten ABD'ye hem parça hem görev onayları hem istihbarat gibi konularda bağımlı kalması, onların da amacı zaten bu. Üstün bir uçak karşılığında verdikleri ülkenin operasyonel yetkilerini ellerinde tutuyorlar.
 
Bu uçağa ulaşamayan birileri sürekli uçağı kötülemeye çalışsa da son 2 yıldır İsrail bu uçakları İran'ın içinde gezdiriyor. (cinsel gönderme yoktur, gerçek anlamda durum bu.) :D

Teknoloji farkı devasa durumda, tatbikatlarda karşı takımda yer alan F-22 pilotları bile bu uçağın olduğu hava sahasında işlerin onlar için ne kadar karmaşıklaştığını söylüyor. Bu 2 uçak arasındaki tatbikat sonuçları elbette gizli tutuluyor ama bir dogfight senaryosu hariç geri kalan tüm senaryolarda F-35'in F-22'ye bile neler yapabileceği sır değil.

Hızına ya da manevra kabiliyetine bakarak uçakları yargılama işi 4. nesilde kaldı, ben de uzun bir süre bunların 5. nesilde de önemli olduğunu sanıyordum. Tatbikatları takip etmeye başladığımdan beri bu kalmadı. Bu uçağın tek kötü yanı alan ülkenin gerçekten ABD'ye hem parça hem görev onayları hem istihbarat gibi konularda bağımlı kalması, onların da amacı zaten bu. Üstün bir uçak karşılığında verdikleri ülkenin operasyonel yetkilerini ellerinde tutuyorlar.

Nesiller ilerledikçe it dalaşı önemini yitirmeye başlıyor F35 hava hava uçağı olmasa da F22'ye karşı teknonojik üstünlüğünü belli ediyor.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı