Facebook hesabım çalındı

technolojiseven

Attopat
Katılım
27 Haziran 2024
Mesajlar
37
Makaleler
1
Ey kıymetli forum ehli, sizlere derin bir teessür ve ızdırap ile hitap etmekteyim. Bundan takriben beş sene mukaddem, şahsıma ait olan Facebook nam sosyal mecra hesabım, birtakım namert ve habis kimseler tarafından gasp edilmiş bulunmaktadır. Bu elim hadise neticesinde, mezkûr hesaba erişim imkânım tamamen münkatı olmuştur.

Şimdi sizlere soruyorum, ey muhterem zevat-ı kiram: Bir insanın en kıymetli hatıraları, en mahrem anları, en nadide yadigârları böylesi bir hırsızlığa kurban gitmeli midir? Heyhat ki benim başıma gelen tam da budur!

Belki diyeceksiniz ki, "Efendi, bir hesap için bu kadar yanıp yakılmak da ne ola?" Lakin biliniz ki, o hesapta mündemiç olan yalnızca bir arkadaş listesi değildir. O hesapta saklı olan, benim çocukluk çağımın en saf, en masum, en berrak hatıralarıdır. Resimler, videolar... Hepsi de gizli, yalnızca benim nazarlarıma açık bir şekilde mahfuz tutuluyordu.

Şimdi düşünün, ey gönül dostlarım: Bir zamanlar şen şakrak koşturan, gülüşleri göklere yükselen o küçük çocuğun anıları, şimdi kim bilir hangi namert ellerin tasarrufunda? Kim bilir hangi gözler, benim en mahrem anlarıma şahitlik ediyor? Bu düşünce, kalbimi bir hançer misali delmekte, ruhumu en derin köşelerine kadar sızlatmaktadır.

Ah, keşke o devirde telefon numarası doğrulama özelliği mevcut olsaydı! Keşke e-posta adresimi daha dikkatli muhafaza etseydim! Şimdi bu pişmanlıklar, içimde bir kor gibi yanmakta, beni her gün, her saat kemirmektedir.

Facebook'un destek ekibine defalarca müracaat ettim. Kaç senedir beklemekteyim, lakin hâlâ bir cevap alamadım. Sanki feryadım, çölde kaybolup giden bir ses misali, hiçbir kulağa erişemiyor. Bu ilgisizlik, bu kayıtsızlık, beni daha da derin bir ye'se sürüklemektedir.

Ey Facebook! Ey sosyal medya devi! Sen ki milyonlarca insanın en mahrem sırlarını elinde tutuyorsun, nasıl olur da bir kullanıcının bu denli haklı talebine kulaklarını tıkarsın? Senin bu tavrın, adeta modern çağın bir zulmü değil midir?

Şimdi size soruyorum, ey forum ehli: Ne yapmalıyım? Hangi kapıya başvurmalıyım? Hangi makama halimi arz etmeliyim? Yoksa bu çaresizlik içinde kıvranmaya mahkûm muyum?

Belki diyeceksiniz ki, "Efendi, bu kadar da abartma! Neticede sadece birkaç resim ve video." Lakin biliniz ki, o resimler ve videolar, benim için paha biçilmez hazinelerdir. Onlar olmadan, sanki geçmişimin bir parçası eksik, hayatımın bir sayfası kopmuş gibi hissetmekteyim.

Ey gafil Facebook! Sen ki insanların en mahrem anlarını saklamakla övünüyorsun, nasıl olur da bir kullanıcının bu denli haklı talebini görmezden gelirsin? Senin bu tavrın, adeta dijital çağın bir zulmü değil midir? İnsanların anılarıyla bu denli pervasızca oynamak, hangi vicdana sığar?

Ey forum ehli! Sizlerden istirhamım odur ki, bu feryadıma kulak veresiniz. Belki içinizden biri, bu çıkmazdan kurtulmam için bir çare, bir yol gösterebilir. Yoksa bu çaresizlik içinde kıvranmaya, bu hasret ateşiyle yanmaya daha ne kadar devam edeceğim?

Her gece yastığa başımı koyduğumda, o kayıp anıların hayaliyle sızlanmaktayım. Rüyalarımda bile o resimleri, o videoları görüyor, sonra hüsranla uyanıyorum. Bu nasıl bir işkencedir ki, insanın kendi geçmişine hasret kalması?

Ey zamanın acımasız çarkları! Siz ki her şeyi silip süpürüyorsunuz, neden benim bu acımı da alıp götürmüyorsunuz? Neden bu hasret, bu özlem, günbegün artarak devam ediyor?

Belki de bu, bana bir derstir. Dijital çağın tehlikelerine karşı daha uyanık olmam gerektiğini öğreten acı bir ders... Lakin bu dersin bedeli, bu denli ağır olmalı mıydı?

Ey okuyucu! Sen ki bu satırları okumaktasın, bir an için kendini benim yerime koy. En değerli anıların, en özel hatıraların bir anda elinden alınsa, sen ne yapardın? Nasıl bir çaresizlik içinde kıvranırdın?

Hülasa-i kelam, ey muhterem zevat! Bu naçiz kulunuzun feryadına kulak veriniz. Belki sizin aranızda, bu derde bir deva bulacak, bu yaraya bir merhem sürecek biri vardır. Yoksa bu hasret ateşiyle yanmaya, bu çaresizlik içinde kıvranmaya daha ne kadar devam edeceğim?

Bu satırları yazarken bile, gözlerimden yaşlar süzülmekte, kalbim sızlamaktadır. Ey Facebook! Ey sosyal medya devi! Sen ki milyonlarca insanın en mahrem sırlarını elinde tutuyorsun, bu kulunun feryadına ne zaman kulak vereceksin? Bu zulme ne zaman bir son vereceksin?

Ve siz, ey değerli forum üyeleri! Bu naçiz kulunuzun derdine bir çare, bu yarasına bir merhem bulabilecek misiniz? Yoksa bu feryat, bu çığlık, bu internet aleminin uçsuz bucaksız dehlizlerinde kaybolup gidecek mi?

İşte böyle, ey kıymetli okuyucular! Size derdimi döktüm, yüreğimi açtım. Şimdi sizden gelecek bir ümit ışığını, bir kurtuluş müjdesini beklemekteyim. Ta ki o güne kadar, bu hasret ateşiyle yanmaya, bu özlem acısıyla kıvranmaya devam edeceğim...
 
Kardeşim bu konuyu açtıktan sonra nasıl hissetti:
 

Dosya Ekleri

  • s-c4a77e15c980d231f70ee93bd98e2e7e86c90847.jpg
    s-c4a77e15c980d231f70ee93bd98e2e7e86c90847.jpg
    112,1 KB · Görüntüleme: 40

Technopat Haberler

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı