Sizi 90'lı yıllara götürmek isterim. Forumumuzun üyelerinin tahmini yaş ortalamasını düşünürsek çoğu daha dünyada bile değildi ama ufaktan tarif edeyim. Ben de hayal meyal hatırlıyorum, ilk çocukluk dönemime denk gelir. O zamanlar yıllık enflasyon %50'nin altına düşmezdi. Hatta bir ara %99 bile olmuştu. İşte o dönemde (Covid-19 aşısı yüzünden üç gözlü beş kulaklı insanlar doğacağına inanan) bu delinin babası Necmettin Erbakan, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz başbakandı. O yıllarda asgari ücrete, memura vs. %100 gibi uçuk oranlarda zam yapılmış ama ekonomik problemlerimiz çözülememişti. Üzerine bir de çok ciddi ekonomik kayba sebep olan 17 Ağustos 1999 depremi olunca 2001 krizi tetiklenmiş oldu.
Yani yüksek oranlı zam vaadi boş vaattir. Memurun, işçinin maaşını şişirmek enflasyon ve para biriminin değer kaybetmesi olarak geri dönüyor. Onun yerine enflasyonu sıfırlamak, başarabiliyorsa negatife çevirmek (deflasyon) gerekli. Yani paramızın değerini artıracak ekonomik model lazım. Biz de iktisat cahili halk olarak bu vaatlerle rüya görüyoruz.