Fen lisesi'nde okuyup eşit ağırlıktan sınava girmek mantıklı mı?

maviplanet

Hectopat
Katılım
29 Haziran 2020
Mesajlar
110
Bu konuyu oğlum için açıyorum. Daha doğrusu ona destek verirken kendim sislerden fikir edinmek istiyorum.
Oğlum şu an 11. sınıfın sonlarına geldi. LGS de %2, 5 sıralaması var idi. Seviyesi daha iyi olduğu halde beklentimizi karşılamamıştı. 9 yanlış yapmıştı. Neyse o günler geride kaldı ve %4-5 ortalaması ile öğrenci alan bir fen lisesinde okuyor. Okulda dersleri bayağı iyi ve denemelerde çoğunlukla ilk 5-10 öğrenci arasına giriyor. Şimdi diyeceksiniz ki e ne var ki durumu fena değilmiş diye. Bizim oğlanın fizik dersine aşırı bir sevgisi yok. Ama bilgisayar veya elektrik/elektronik mühendisliği istiyor. Ona da ilk 5000'e girmesi gerekiyor ki ilk 5K ya girmek biraz da nasip işi. Bizim oğlan çok aşırı azimli değil. Rahat bir yapısı ve dehşet bir hafızası var. Tarih hastası. Çoğu sözel öğrencisinden çok daha iyi tarih bilgisine sahip.

Bilgisayar mühendisi olmak istediğini düşünse de bilgisayarı aynı ben gibi sadece oynamak için kullanır. Bilgisayarlar ile ilgisi kullanıcı olmaktan öteye hiç geçmemiştir. Fizikle de aşırı bir ilgisi olmayan öğrencinin ileride elektrik ya da elektronik mühendisliğinde başarı sağlaması bana biraz zormuş gibi geliyor. Mesela ben lisede iken kimyada çok kötü idim ama fizikte öss de 15 soruda 13 doğru yapmıştım. Aşırı seviyordum. Hani fizik sevmeden icra edilebilecek bir şey değil gibi geliyor bana.

Hani fiziği sevmiyor değil, 90-95 alıyor sınavlarda ama hiç aşırı bir ilgisi yok diyeyim.

Ama tarih, dış politika, Avrupa tarih, siyaset ve politikasına çok ilgili. Aklıma bu deli soru geldi. Adım kadar eminim oğlum kazandığı takdirde hukuk, kamu ya da uluslararası ilişkiler bölümlerini keyif ile zevk alarak okur ve severek okuduğu için daha başarılı olabilir.

Bizim hayalimiz Ankara'da bilkent(biraz ütopik), ODTÜ'ya da hacettepe üniversitelerinden birinde okuması. Tabii bu işler nasip işi. Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.

Sorum şu arkadaşlar size; son sene sayısaldan vaz geçip eşit ağırlığa yönelirse başarılı olma ihtimali nedir? Bir de son sene ibre değiştirmek biraz geç kalınmış bir karar mıdır? Oğlumun edebiyatı da mükemmel değil. Ortalama. İlk sınav denemelerinde 3-5 yanlış genelde yapıyor edebiyatta.

Not: Eşit ağırlıkdan sınava girme fikri TV izlerken; Ankara fen lisesinden bilkent hukuk kazanan bir bayana denk gelmem ile oldu.
 
Hayır ben avukatım ve hukuk okumanı önermem. Hukukun okuduğun üniversite ile bağı yoktur tamamen sermaye ve network mesleğidir. Ailenin bağlantıları bunu sağlar diyorsan git ama yoksa önermem.
 
12. sınıfın başında hangi bölüme geçerse geçsin hiç geç kalmış olmaz. Şu an 12. sınıfa gidiyorum ve arkama dönüp baktığımda 12. sınıf gerçekten de uzun bir süreç. Birkaç ufak eksik olduğum konular var ve bunları zamanında nasıl halletmediğimi düşünüyorum. Zaman o kadar fazla ki bu noktada her şey sizin çocuğunuza düşüyor. 9 ay hatta yaz ile birlikte 12 ay gerçekten çok uzun bir süre. Fizik sevmeyen birinin mühendislik okuması gerçekten zor olabilir. Fizik sevmiyorken mühendislik istemesi çocuğunuzun birkaç noktada kararsız olduğunu gösteriyor gibi. Bence bilir bir kişiden yardım alıp bu konuyu en sağlıklı bir şekilde çözebilirsiniz.
 
@hamburabi Avukatlığı düşünüyor değiliz zaten, orada Fen lisesi öğrencisinin Bilkent te Hukuk kazanabildiğini örnek olarak verdim. Hukuk da eşit ağırlık ya hani aynı kulvardan diye. Ayrıca size çokça katılıyorum. Amca oğlum Marmara Hukuk mezunu ve asgari ücretten az fazlasına başkasının yanında icra avukatlığı yaparken(ki kendine güveni+ diksiyon ve hitabeti çok taa iyi olmasına ve ailevi ekonomisi de fena olmamasına rağmen) amcaoğlumla aynı senelerde mezun olan Rezan Epözdemir ceza hukuku alanında iş adamları kadar ciddi bi kazanç ve başarı sağlamakta. Hukuk işi biraz derin ve farklı bir olay.

@xKorza Lisedeki rehber öğretmen acaba bu konuda yeterli olur mu. hani daha da profesyonel kime başvurabilirz acba?
 
@maviplanet Ben genel olarak öğretmenlerin bu konularda eksik olduğunu düşünüyorum. Özellikle okuldaki rehberlik öğretmenlerinin. Elbette bazı öğretmenler dışında. Ben iyi bir okulda okuyorum ve matematik öğretmenlerim okuldaki rehberlik öğretmenlerimizden daha fazla bilgiye sahipler. Öğrencilerin alan ve meslek seçme yönlendirmelerinde çok başarılılar. Yani bu konularda bilgili olduğunu düşündüğünüz herhangi bir branş öğretmenine danışabilirsiniz. Derslere giren öğretmenlerin en büyük artısı gün içerisinde birçok öğrenciyle iç içe oldukları için öğrencilerin hatalarını daha rahat görebiliyorlar. Rehberlik yapan öğretmenler yıl içerisinde matematik (sayısal branş vb.) öğretmeninin bir günde gördüğü öğrenciyi göremiyordur. Danışabileceğiniz bir öğretmen yoksa sınavda gerçekten iyi bir başarı elde etmiş öğrenciye danışabilirsiniz. Bu süreçleri onlardan daha iyi yaşayan kimse yoktur. Bir öğretmenden daha faydalı bile olabilir. Ben son 2 aydır derece yapmış birisiyle çalıştım. Derslerdeki başarım arttı ve verdiği tavsiyelerle daha farklı düşünmeye başladım. Siz de bunları deneyebilirsiniz.
 
@xKorza size katılıyorum. Sayısal ve özellikle matematik pratiği yüksek inların analitik düşünme yeteneği de çok gelişmiş oluyor.

Bu tavsiyeni dikkate alacağım. Özel ders aldırdığım matematik hocamız var. ben bi onunla görüşeyim bu durumu.
 
Bu konuyu oğlum için açıyorum. Daha doğrusu ona destek verirken kendim sislerden fikir edinmek istiyorum.
Oğlum şu an 11. sınıfın sonlarına geldi. LGS de %2, 5 sıralaması var idi. Seviyesi daha iyi olduğu halde beklentimizi karşılamamıştı. 9 yanlış yapmıştı. Neyse o günler geride kaldı ve %4-5 ortalaması ile öğrenci alan bir fen lisesinde okuyor. Okulda dersleri bayağı iyi ve denemelerde çoğunlukla ilk 5-10 öğrenci arasına giriyor. Şimdi diyeceksiniz ki e ne var ki durumu fena değilmiş diye. Bizim oğlanın fizik dersine aşırı bir sevgisi yok. Ama bilgisayar veya elektrik/elektronik mühendisliği istiyor. Ona da ilk 5000'e girmesi gerekiyor ki ilk 5K ya girmek biraz da nasip işi. Bizim oğlan çok aşırı azimli değil. Rahat bir yapısı ve dehşet bir hafızası var. Tarih hastası. Çoğu sözel öğrencisinden çok daha iyi tarih bilgisine sahip.

Bilgisayar mühendisi olmak istediğini düşünse de bilgisayarı aynı ben gibi sadece oynamak için kullanır. Bilgisayarlar ile ilgisi kullanıcı olmaktan öteye hiç geçmemiştir. Fizikle de aşırı bir ilgisi olmayan öğrencinin ileride elektrik ya da elektronik mühendisliğinde başarı sağlaması bana biraz zormuş gibi geliyor. Mesela ben lisede iken kimyada çok kötü idim ama fizikte öss de 15 soruda 13 doğru yapmıştım. Aşırı seviyordum. Hani fizik sevmeden icra edilebilecek bir şey değil gibi geliyor bana.

Hani fiziği sevmiyor değil, 90-95 alıyor sınavlarda ama hiç aşırı bir ilgisi yok diyeyim.

Ama tarih, dış politika, Avrupa tarih, siyaset ve politikasına çok ilgili. Aklıma bu deli soru geldi. Adım kadar eminim oğlum kazandığı takdirde hukuk, kamu ya da uluslararası ilişkiler bölümlerini keyif ile zevk alarak okur ve severek okuduğu için daha başarılı olabilir.

Bizim hayalimiz Ankara'da bilkent(biraz ütopik), ODTÜ'ya da hacettepe üniversitelerinden birinde okuması. Tabii bu işler nasip işi. Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.

Sorum şu arkadaşlar size; son sene sayısaldan vaz geçip eşit ağırlığa yönelirse başarılı olma ihtimali nedir? Bir de son sene ibre değiştirmek biraz geç kalınmış bir karar mıdır? Oğlumun edebiyatı da mükemmel değil. Ortalama. İlk sınav denemelerinde 3-5 yanlış genelde yapıyor edebiyatta.

Not: Eşit ağırlıkdan sınava girme fikri TV izlerken; Ankara fen lisesinden bilkent hukuk kazanan bir bayana denk gelmem ile oldu.

Hocam okuduğuma göre oğlunuz tarih hastası bu yazdıklarınıza göre okulda da destek alırsa tarih, siyaset bilimi, uluslar arası ilisker bölümünde daha mutlu olur gibi.
 
@Blacanka aynen katılıyorum size. Okudu okul gereği kendini illa mühendisliğe odaklasa da, tarihe olan ilgisine ek olarak sosyal ve siyasi olaylara da aşırı derecede ilgili ve alakalı. Tarih ve siyasete odaklandığı kadar matematiğe odaklansa zaten okul 1. olmaması içten değil de kerata kendini vermiyor.

Sanırım Odtü uluslararası yada bilemiyorum elit, eğitim düzeyi yüksek üniversitlerde butarz okul tercih ederse hem okurken hem de ilerde okuduklarını icra ederken daha mutlu olur gibime geliyor.
 
@hamburabi avukatlığı düşünüyor değiliz zaten, orada fen lisesi öğrencisinin bilkent te hukuk kazanabildiğini örnek olarak verdim. Hukuk da eşit ağırlık ya hani aynı kulvardan diye. Ayrıca size çokça katılıyorum. Amca oğlum Marmara hukuk mezunu ve asgari ücretten az fazlasına başkasının yanında icra avukatlığı yaparken(ki kendine güveni+ diksiyon ve hitabeti çok TAA iyi olmasına ve ailevi ekonomisi de fena olmamasına rağmen) amcaoğlumla aynı senelerde mezun olan rezan epözdemir ceza hukuku alanında iş adamları kadar ciddi bir kazanç ve başarı sağlamakta. Hukuk işi biraz derin ve farklı bir olay.

@xKorza lisedeki rehber öğretmen acaba bu konuda yeterli olur mu? Hani daha da profesyonel kime başvurabilirz acba?

Son sınav sisteminde iki sınava girme hakkımız var mı bilmiyorum ama varsa hatalı bir seçim olacak hocam.

Şöyle ki: Tm ekibi zaten bir tek edebiyat var diyerek disiplinsiz davranırken fen grubu öğrenciler 3 ana ders görür bir de edebiyat yazılılarına yine de girer. Ayrıca üniversitede hukuk okuyanlara bakarsanız %85 inin son hafta edebiyat bakarak geldim diyen sayısalcı insanlardan oluştuğunu da görebilirsiniz.

Benim kendi kardeşime ya da herhangi bir tanıdığıma vereceğim öneri yazın boş günlerinde biraz edebiyat videosu izlesin sınava yakın son ayakta biraz daha tekrar eder girersin şeklinde oluyor.
Şu an bu bilgim ile okuyacak olsam kesinlikle hukuk seçmezdim. E tm kısmında elle tutulur başka da bölüm kalmıyor. İşletmenin iktisadın hali bizden beter.

Son olarak hocam üniversite enflasyonu ile kesinlikle bu mesleğin tadı kalmadı, grafiğin extremum noktalarına odaklanmak bence mantıklı değil, bu mesleğin ortalamasına bakmanızı öneririm.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı