Gelecekte nasıl bir meslek edinmeliyim?

Faruk T

Centipat
Katılım
31 Ekim 2020
Mesajlar
159
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Merhaba arkadaşlar. Çok uzun bir yazı olacak. Çok geriden başlıyorum.

5. Sınıfa geçerken ailem, Rize'de Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam-Hatip Proje Okulunu kazanmamı istedi. Okula girmek için sınavını ve mülakatları geçmek gerekiyordu. Sınavı ve mülakatı geçtim. Her şey on numara. Takdir, takdir takdir. 8. Sınıfa geldik. LGS adında korkunç bir sınav yaklaşıyor. Harıl harıl olmasa da az uz çalıştım. Tam hatırlamıyorum ama 430'un üstünde bir puan aldım ve yine aynı okulun lisesini seçtim, ama bu lisenin farkı, İngilizce veya Arapça hazırlık sınıfı olması. İngilizce hazırlığı seçtim. Oldukça güzel geçti. Övünmek gibi oluyor ama kaymak gibi İngilizce'm var. Hazırlığın sonlarına doğru COVID-19 Virüsü ülkemize geldi. Okullar "3" haftalığına kapandı. O 3 hafta, 3 hafta değilmiş. Yaz boyunca İngilizce hazırlık yapmaya devam ettik. Derslerim arasında Arapça da vardı ve Arapça, pek iyi olduğum bir ders değil. Notumu çok düşürdü. İlk kez teşekkür belgesi almıştım. Babamın yüzüne bile bakamadım.

9. Sınıf olduk. Dersler online gidiyordu. İlk dönemde okullar 2 haftalığına açılmıştı, ve biz de o aralar ilk dönemin ilk sınavlarına çalışıyorduk. Sınavlar için çok hazırlıklı ve donanımlıydım. Sınavlarımızı olduk, ama son 4 sınavı olamadan okullar yine kapandı. O son 4 sınav ise, Matematik, İngilizce, Arapça ve Tarih sınavlarıydı. Olduğumuz sınavların sonuçları geldi. Çoğu sınavdan 85 üstü aldım. Bu sınav sonuçlarının rahatlığı ile, biraz (Biraz değil, bayağı) dersleri saldım. İlk başlarda derslere katılıp, alelade bir şekilde dinliyordum. Sonradan, derse katılıp, sadece ismimi duyunca sesim çıkar oldu, bir süre sonra hocaların gönderdiği Zoom linklerine tıklama zahmetinde bile bulunmamaya başladım. Sonuçta sınav notlarım iyiydi, rahattım, değil mi? Değil. Hayır, değil. Dönemin sonu yaklaşmıştı ve o olmadığımız 4 sınav yaklaşıyordu. Eyvah ki ne eyvah. O 4 sınavın konuları birikmişti, hem de derslerine katılmadığım konular. Ne yapacaktım? Ne edecektim? Bir yandan da hocalar proje ödevleri verdi. Tüm proje ödevlerinden 90 üstü puan aldım, ama ne yapsam yapayım o 4 sınav beynimi kemiriyordu. Bir yandan verilen (Proje ödevi olmayan) ödevler, bir yandan da sınavlar. Tabii dersleri dinlemediğim için de hangi dersten ne ödev verilmiş, bilmiyorum. Arkadaşlarıma da soruyorum, onlar da bildiği ödevleri bilmediğini söyleyip, beni savuşturuyorlardı. Ödevleri yapmak için, dersi bilmek gerekiyordu. Ardından müthiş bir duyuru geldi. İlk dönem sınavları, ikinci döneme ertelenmişti. Oh be, tamamdır hallettim (Spoiler: Halledemedim) diye düşündüm. 3 haftalık ara tatilde tüm ilk dönemi İnternet'ten kendi kendime işleyip, eksiklerimi tamamlarım diye düşündüm. Tam çalışmaya başladım, hiçbir şeyden haberi olmayan annem "Zırtını pırtını topla, İstanbul'a tatile gidiyoruz" dedi. Hayda, itiraz ettim ama zaten normalde dışarı çıkmayı sevmediğim için yine istemediğimi düşündüler ve zorla da olsa gittim. Eğlendim mi? Hayır. Sahte olarak eğlenmiş olabilirim ama biriken sorumluluklarım, benim eğlenmemi engelliyordu. Zaten eğlenmeyi de hak etmediğimi zannediyorum.

Ara tatilin neredeyse bittiği gün eve geldik, ve sonraki gün okullar açılacaktı, ama ertelendi. Online eğitim alacağız. Evet, şimdi günümüze geldik. Ara tatil bitti ve ilk haftadayız. Günlerden çarşamba. İlk dönemdeki her şeyi unutmuştum. Bir yandan online dersler, bir yandan da ilk dönemdeki eksiğimi tamamlamaya çalışıyorum, ama beceremiyorum. Bu sefer online derslerimin hepsine katılıyorum ve aktif olarak dinliyorum. Ödevler, o, bu, şu derken ilk dönemdeki eksiğimi tamamlayacak vakit bulamıyorum. Annem normalde işe gidiyor, ama gelince ilk hafta evde durmak istedi. Annem evde dururken beni ders haricinde ne zaman görse bana test çözmemi söylüyor. Bir yandan onun baskısı, bir yandan okul. Şimdi bilmediğim konunun da testini çözemediğim için annem de bana kızıyor. Konu anlatım izleyerek öğrenemezmişim, öyle diyor. Şimdi hocaların verdiği, ama tarihi geçmiş, birikmiş ödevleri yapıyor, bir yandan da derslerime çalışıyorum. Eski ödevleri yaparken de bilmediğim kısımda (Her 3 soruda 5 kez) İnternet'ten bakıyorum. Öyle öğrene öğrene çalışa çalışa ediyorum. Ha mutlu muyum? Hayır. Pişman mıyım? Evet.

Gelelim işin depresyon kısmına. Ergenlikten midir bilmiyorum, ama hiçbir şeyin tadı tuzu yok artık. Sarmıyor, ne oyunlar, ne gezmek tozmak, ne filmler, ne diziler, ne yemek, hiçbir şey sarmıyor artık. Yalandan kahkaha atıyorum, kendimi kandırmak için, ama sonra gerçekler yüzüme vurulduğunda kahroluyorum. Çok anlatmaya gerek yok zaten.

Şimdi ise, işin kariyer kısmına gelelim. Ailem, beni sürekli test çözmem için zorluyor ve üniversite sınavlarında ful artı ful çekmemi bekliyorlar. Sonra da ODTÜ'de makine mühendisliği okuyup, mezun olup, makine mühendisi olmamı istiyorlar. Aylık 20.000₺ maaşları varmış, yani ailem öyle diyor. İnternet ise ortalama 7.000₺ diyor. Anlamadım gitti. Hiç de üniversite sınavlarını ful artı ful çekip ODTÜ'de makine mühendisliği mezunu makine mühendisi tanıdığımız olmadığı için, soracak kimse de olmuyor. Ne olsam bilmiyorum. Pilotluk güzel geliyor, makine mühendisliği güzel geliyor, ama pilot olmak için para lazım. Makine mühendisliğinden de pek emin değilim, İnternet'e göre maaşları beklentimden düşük. Bir de freelancer olmak var. Kendi kendime grafik, tasarım, photoshop yaparak para kazanmak. Hem yaş sınırı yok, hem de kendi patronum ben oluyorum. Tabii ne kadar müşteri gelirse o kadar kazanırm, sabit maaş değil. Çizime yatkınlığım var, dile yatkınlığım var, sayısal ve sözele de yatkınlığım var, ama şu an bulunduğum darlıkta pek test çözemiyorum, yani ful artı ful yapmak biraz zor gibi.

O değerli vaktinizi ayırıp, metnimi okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Düşüncelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Geri
Yukarı