Daha fazla
- Sistem Özellikleri
- RTX 4060TI 8GB, Ryzen 5 5600, 16 GB DDR4 3200Mhz CL16 RAM, ASUS A320M-F, Snowman M200, Aego Gamegaraj 650W PSU
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
Giriş:
PS3 aldıktan sonra platinlediğim 3. oyun God of War 3 oldu. Aslında PS3'e çıkan 6 oyundan 5'ini emülatör ile 2020'de oynamış. Aynı yıl PS4 aldıktan sonra bu oyunun Remastered versiyonunu da oynamış ve en sonunda 2018'de çıkan oyuna girmiştim lakin o zamanlar forum kullanmadığım için hiç GoW serisinden bahsetmedim. Her neyse şimdi elimde PS3 varken ve PS3'e çıkan 6 GoW oyununu da platinleme niyetim varken bir inceleme de yazayım dedim. Açıkçası GoW'un ilk 6 oyunu hakkında nasıl inceleme yazarım hiçbir fikrim yok. Tamamen deneysel olacak bu inceleme ve muhtemelen hiç içime sinmeyecek. Ama yine de kafamda oturttuğum standart inceleme formatında oyunu inceleyeceğim. Ben zaten incelemelerde resim kullanmıyorum lakin doğrudan PS3 üzerinden oynadığım oyunlarda istesem de resim kullanma şansım yok sayılır zaten.
Hikâye:
Oyun, 2. oyunun bittiği yerden başlıyor. Kratos'un tek amacı Zeus öldürmek ve Olympus'a yıkımı getirmek. Bunu yaparken de yoluna çıkan herkesi öldürmekten çekinmiyor. Tabii eline kılıç alarak Olympus'un en yüce kişisini öldürmek kolay değil. Bu yüzden Zeus'u öldürme planı çok çabuk başarısız oluyor ve Kratos bir kez daha Hades'in yeraltı dünyasına gidiyor. Böylece giriş bölümü bitiyor. Daha sonrasında ise önce yeraltı dünyasından kaç, sonra Zeus'a ulaşmaya çalış, Zeus öldürecek gücü sağlayan ateşe ulaş. Ateşi geçebilmek için lazım olan eşyayı(ya da kişiyi) bul ve ateşe ulaştır vs. derken tamamen Zeus'u öldürecek eşyayı bulmaya ve Zeus'u öldürmeye giden yolculuğumuzu işliyoruz. Eskiden tüm hikâyeyi uzun uzun anlatırdım ama artık sadece ana temayı verip geçmek yeterli gibi. Açıkçası ilk 6 God of War oyunu size öyle büyük bir hikâye sunma niyetinde değildi zaten. Sadece oyunda ilerlerken bir amacınızın olmasını sağlayan bir araçtı. Ve God of War 3 bu amacı oldukça iyi şekilde yerine getiriyor(Hele bir de önceki oyunları da oynadıysanız) ve bunu yaparken aşırı derecede basit olmak yerine kendi içinde genişlemeyi ve gelişmeyi oldukça iyi şekilde başarıyor. Açıkçası GoW 2 ve hatta 1 bile işlediği hikâyenin doluluğu anlamında daha iyiler lakin önceki 5 oyunu sonlandırma açısından bu hikâye de hiç fena iş çıkarmıyor.
Oynanış ve karakter geliştirme:
Açıkçası oynanış kısmında God of War "İyi bir hack & slash" değil dediğimde çok laf yiyorum lakin burada kast ettiğim oynanışı veya oyunun kendisi kötü değil. Sadece God of War oyunları bir hack & slash için çok sınırlı komboya sahip ve bu benim için sıkıntı değil. Aksine aynı komboları veya tek tuşu spamlayarak yapılan komboları ben seviyorum ve tatmin oluyorum. God of War oyunları basitliği ve vahşeti ile çok hoşumuza gidiyor zaten. Ve bu oyun bu olayın zirve noktası. 4 silah(Her birinin özel büyüsü) ve enerji barı ile kullanılan 3 özellik barındırıyor ve üstüne bir de Rage of Sparta var. Açıkçası bu 4 silahtan Hades pençeleri ve elektrikli silahı muhtemelen kullanmazsınız çünkü bunlar Kaos Kılıçları(Ya da bu oyundaki adıyla Sürgün Kılıçları) ile çok benzer yapıdalar. Biri daha esnek biri de elektrikli işte. O yüzden o 2 silahı eliyorum. Zaten 4 silahın da kombo tuşları ve komboların yapısı neredeyse birebir aynı. Sadece düz vuruşlarda büyük değişiklik oluyor ve bu iki silah dediğim gibi Kaos Kılıçları ile çok farklı değil. Sadece elektrikli silahın büyüsü ve kare ya da üçgene basılı tutunca düşmanlara çoklu vurabilmesi ve sersemletme uygulaması iyi. Hades Pençeleri ise sadece 1 hareket yapsa bile yanınızda savaşan düşman spawnlaması açısından iyi. Karakter geliştirmeyi hemen aradan çıkarıp geri silahlara dönelim. Karakter geliştirme çok basit. Toplanabilir toplayıp can, büyü ve enerji barını geliştirebilirsiniz ve düşmanlardan ya da kırmızı sandıklardan gelen red orblar ile silahları ve enerji yeteneklerini geliştirebilirsiniz. Silahlar 5 seviyeye, enerjiler 2 seviyeye çıkıyor. Her geliştirme de hasar artışı olduğu gibi silahlarda 3. ve 5. geliştirme de büyülere de hasar artışı ve ek özellik geldiği gibi her yeni seviyede kombo da açılıyor. Eğer oyunda her şeyi kırıp her şeyi topluyorsanız finalde 30 bin, 40 bin red orbunuz artabilir. Açıkçası her oyuncu gibi ben de sadece L1+ kare kombosunu kullandığım için silahları geliştirmek büyülere etkisi ve hasarının artması hariç öyle çok etkili hissettirmiyor. Yine de silahların bolluğu ve geliştirmelerin etkisi yerinizde saymış gibi hissettirmemeyi başarıyor. Rage of Sparta düşman kestikçe ya da beyaz sandık açtıkça dolan bir özellik. Bunu etkinleştirince Olympus kılıcını alıyorsunuz ve çok kısa süreliğine bol hasar vuruyorsunuz ve neredeyse ölümsüz sayılır biçime geliyorsunuz. Açıkçası en niteliksiz olduğu oyun bu oyun olabilir. Çünkü kullanımı çok kolay değil, düşmanları ıskalamak kolay ve zor doluyor. Enerji yetenekleri ise yay, hızlı koşma ve kör etme şeklinde 3'e ayrılıyor. Hızlı koşma özelliği bir iki platform hariç savaşta çok etkisiz. Kör etme ise sersemletme işini çoğu düşmanda iyi şekilde yapamıyor ve zaten elektrikli silah gelince daha da niteliksizleşiyor. Yay ise havadaki ve uzaktaki düşmanlarda etkili olduğu gibi tuşa basılı tutunca alev alabildiği için savaş esnasında bile oldukça iş gören bir ekipman. Bunu ben bolca kullandım. Muhtemelen siz de bolca kullanırsınız. Şimdi son iki silahımız olan Kaos Kılıçları ve eldivenlere gelelim. Kaos Kılıçları bildiğimiz gibi. Çok tatmin edici, hızlı ama etkili ve kombolarını yapmak oldukça keyif veriyor. Açıkçası size Kaos Kılıçlarını nasıl anlatırım bilmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim. God of War 2018 veya God of War Ragnarok'dan daha iyi ve etkili hissettiriyor bu oyunda. Eldivenler ise çok daha ağır ve daha tek düşmana odaklı hareket ediyor ama vurduğunda ekrandaki sallanmalar, çıkan sesler vs. ile oldukça iyi hissettiriyor. Yani Dualsense olmasa bile bir düşmanı sertçe yumrukladığınızı hissedebiliyorsunuz ve açıkçası L1+ kare hariç komboları gerçekten farklı hissettiren tek silah da bu. Ayrıca tek düşman odaklı olmasına rağmen düşmanlar birbirine yakınsa yine birden fazla düşmana etki ederek vurabildiği gibi en fazla hasarı da herhalde bu çıkarıyor. Açıkçası özellikle de yüksek zorlukta oynuyorsanız bu silah sizin en temel dostunuz olacak diyebilirim. Onun dışında muhtemelen bahsedebileceğim daha çok şey vardır ama dediğim gibi bu incelemeye girerken zaten böyle pek içime sinmeyecek, bir şeylerin eksik kalacağını hissederek girdim. Bahsedecek şeyler var. Ama şu anda aklıma bir tek boss savaşlarından bahsetmediğim geldi. Ondan da bahsedip konuyu kapatacağım. Boss savaşları çok fazla ve her biri birbirinden farklı. Biri platform, biri teke tek dövüş, biri atmosferik anlamda çok iyi, biri senden cüsseli olduğu için vur kaç yapman gerekiyor, birinde platform+ düşmanlarla kapışıp yavaş yavaş işini bitirmen gerekiyor gibi her boss birbirinden farklı, tatmin edici ve mücadele sunuyor. Ve açıkçası hiçbir boss sizi çaresiz veya adil değilmiş gibi hissettirmiyor ve her bossun sonunda bir ödül aldığınız için sonraki bossla ne zaman kapışacağınızı merak ediyorsunuz. Açıkçası benim bosslardan çekinmediğim nadir oyunlardan.
Grafik ve Atmosfer:
God of War 3 ve Ascension benim hep şaşkınlık ve hayranlıkla baktığım bir oyun. Çünkü ben oyunları sırasıyla GoW 1> Chains of Olympus> Ghost of Sparta> 2> Ascension> 3 diye oynamıştım ve o PS2 ve PSP oyunlarından sonra Ascension ve 3. oyuna geçince çok şaşırmıştım. Çünkü 2010'da PS3'e çıkan bir oyundan görsel anlamda bu kadar başarılı bir iş beklemiyordum. Görsel, ışıklandırma, efekt, kaplama kalitesi, gölgelendirme, suratlar vs. o dönem için çok iyi gelmişti bana. Hâla daha da dönüp baktığınızda PS3'teki o 720p versiyonu bile göze kötü gelmiyor. Öte yandan atmosferik açıdan da oyunda ilerledikçe dünyaya kaos hakim olması ve bunu gözlerinizle görmeniz, girdiğiniz mekanlar vs. size gerçekten de bir dünyadaki tüm tanrıları öldürmenin peşinde olduğunuzu ve hedefinizde ilerledikçe dünyanın değişimini iyi yansıtıyor. Ve bunu yaparken sizi boğup germiyor. Aksine bence gittikçe kaosun hakim olduğu dünyada sizin güçlü biri olduğunuzu hissettirmeyi atmosferik açıdan da iyi veriyor.
Yan görevler, yapay zeka, oyun bittikten sonrası:
Oyunda yan görev yok ve yapay zekada da bahsedilebilecek bir şey yok. Tuşlara abanarak oynamanız gereken bir hack & slash oyunu için yapay zeka saçmalamayıp size saldırmayı, sayıları fazla olduğundan kombo yapmayı ve üzerinize çullanmayı iyi beceriyorlar. Yan görev diye kabul edebileceğimiz tek şey herhalde oyunda canınızı, büyü barınızı ve enerji barınızı arttıran toplanabilirler ve yine toplanabilir olan tanrı eşyaları olur. Dediğim gibi yan görev namına bir şey yok. Olması gerektiği gibi. Oyun bittikten sonra challenge modu ve çok zor zorluk açılıyor. Challenge modu 7 challengedan oluşuyor. İşte 10 kere taşa dönüş, 30 saniyede 30 eşya parçala, 90 saniye boyunca bölgede 50 düşman spawn olmasını engelle gibi çok zor olmayan ama yeteri kadar sinir bozucu ve en azından 15-30 dakikanızı alacak bir challenge modu var. Bunu yapınca da arena açılıyor. Arenanın en büyük esprisi sınırsız can ve tüm silahlar anında maksimum seviye glitchini uygulamanıza yarıyor. Yani platin kupa almak için zor zorlukta oynacaksanız iş gören bir mod bu. Bir de kostümler var lakin kupaları devre dışı bıraktığı için tamamen kostümlerin ek avantajları ile oyunu tekrar oynamak isteyenlere yarar. Kostümlerin hiçbirini açmadığım için bunlara değinemiyorum. Oyun bittikten sonrası bu kadar. Eğer tekrar başlayıp en yüksek zorlukta oynama derdiniz veya kendinizi zorlama derdiniz yoksa sizi en fazla yarım saat oyalayacak bir ek içerik var oyunda.
Oynanış Süresi:
Ben 6 saatte bitirdim lakin oyunu zaten biliyordum. İlk defa oynayacak biri için 8-10 saat sürebilecek bir yapısı var oyunun. Bu 8-10 saatlik süre gereksiz zorluk veya abartılı bulmacalar içermiyor.
Görev Tasarımı:
Hikâye kısmında, "Hikâye kendi içinde genişlemeyi ve gelişmeyi başarıyor." demiştim. Görev tasarımı da bu genişleyen hikâyeye hizmet etmeyi iyi başarıyor. Eğer bu bir RPG oyunu olsa ve görev sekmesi olsa ana hedef hep "Zeus'u öldür" olarak kalırdı. Lakin Zeus'u öldürme yoluna giderken alt dalda açılan görevler de oldukça dolu ve fazla olurdu. Yani dediğim gibi genişleyen hikâyeye uygun şekilde ilerleyen görev tasarımı var.
Günümüzde oynanır mı?:
Açıkçası God of War'un hiçbir oyunu bence oynanmaz denecek kadar yaşlanmadı. Lakin mekaniksel ve görsel anlamda takıntısı olan insanları bile göz önüne aldığımızda her açıdan hâla daha oynanabilir bir oyun bu bence.
Kapanış:
Ve bu kadar. Dediğim gibi oldu. Yani içime tam anlamıyla sinmedi bu inceleme. Ama eski GoW oyunlarını es geçmek istemeyip ucundan da olsa değinmek istediğim için bu incelemeyi yazmak iyi oldu. GoW 3 oynamadıysanız kesinlikle oynayın. Ha tabii o epiklik ve oyundaki amaç açısından eski oyunlara bakmak şart. Lakin oynanış anlamında yeteri kadar tatmin edici olduğundan ve GoW 2018 ile GoW Ragnarok çoğunlukla bu oyunda yaşanan şeylere değindiğinden bir bakın bence.
PS3 aldıktan sonra platinlediğim 3. oyun God of War 3 oldu. Aslında PS3'e çıkan 6 oyundan 5'ini emülatör ile 2020'de oynamış. Aynı yıl PS4 aldıktan sonra bu oyunun Remastered versiyonunu da oynamış ve en sonunda 2018'de çıkan oyuna girmiştim lakin o zamanlar forum kullanmadığım için hiç GoW serisinden bahsetmedim. Her neyse şimdi elimde PS3 varken ve PS3'e çıkan 6 GoW oyununu da platinleme niyetim varken bir inceleme de yazayım dedim. Açıkçası GoW'un ilk 6 oyunu hakkında nasıl inceleme yazarım hiçbir fikrim yok. Tamamen deneysel olacak bu inceleme ve muhtemelen hiç içime sinmeyecek. Ama yine de kafamda oturttuğum standart inceleme formatında oyunu inceleyeceğim. Ben zaten incelemelerde resim kullanmıyorum lakin doğrudan PS3 üzerinden oynadığım oyunlarda istesem de resim kullanma şansım yok sayılır zaten.
Hikâye:
Oyun, 2. oyunun bittiği yerden başlıyor. Kratos'un tek amacı Zeus öldürmek ve Olympus'a yıkımı getirmek. Bunu yaparken de yoluna çıkan herkesi öldürmekten çekinmiyor. Tabii eline kılıç alarak Olympus'un en yüce kişisini öldürmek kolay değil. Bu yüzden Zeus'u öldürme planı çok çabuk başarısız oluyor ve Kratos bir kez daha Hades'in yeraltı dünyasına gidiyor. Böylece giriş bölümü bitiyor. Daha sonrasında ise önce yeraltı dünyasından kaç, sonra Zeus'a ulaşmaya çalış, Zeus öldürecek gücü sağlayan ateşe ulaş. Ateşi geçebilmek için lazım olan eşyayı(ya da kişiyi) bul ve ateşe ulaştır vs. derken tamamen Zeus'u öldürecek eşyayı bulmaya ve Zeus'u öldürmeye giden yolculuğumuzu işliyoruz. Eskiden tüm hikâyeyi uzun uzun anlatırdım ama artık sadece ana temayı verip geçmek yeterli gibi. Açıkçası ilk 6 God of War oyunu size öyle büyük bir hikâye sunma niyetinde değildi zaten. Sadece oyunda ilerlerken bir amacınızın olmasını sağlayan bir araçtı. Ve God of War 3 bu amacı oldukça iyi şekilde yerine getiriyor(Hele bir de önceki oyunları da oynadıysanız) ve bunu yaparken aşırı derecede basit olmak yerine kendi içinde genişlemeyi ve gelişmeyi oldukça iyi şekilde başarıyor. Açıkçası GoW 2 ve hatta 1 bile işlediği hikâyenin doluluğu anlamında daha iyiler lakin önceki 5 oyunu sonlandırma açısından bu hikâye de hiç fena iş çıkarmıyor.
Oynanış ve karakter geliştirme:
Açıkçası oynanış kısmında God of War "İyi bir hack & slash" değil dediğimde çok laf yiyorum lakin burada kast ettiğim oynanışı veya oyunun kendisi kötü değil. Sadece God of War oyunları bir hack & slash için çok sınırlı komboya sahip ve bu benim için sıkıntı değil. Aksine aynı komboları veya tek tuşu spamlayarak yapılan komboları ben seviyorum ve tatmin oluyorum. God of War oyunları basitliği ve vahşeti ile çok hoşumuza gidiyor zaten. Ve bu oyun bu olayın zirve noktası. 4 silah(Her birinin özel büyüsü) ve enerji barı ile kullanılan 3 özellik barındırıyor ve üstüne bir de Rage of Sparta var. Açıkçası bu 4 silahtan Hades pençeleri ve elektrikli silahı muhtemelen kullanmazsınız çünkü bunlar Kaos Kılıçları(Ya da bu oyundaki adıyla Sürgün Kılıçları) ile çok benzer yapıdalar. Biri daha esnek biri de elektrikli işte. O yüzden o 2 silahı eliyorum. Zaten 4 silahın da kombo tuşları ve komboların yapısı neredeyse birebir aynı. Sadece düz vuruşlarda büyük değişiklik oluyor ve bu iki silah dediğim gibi Kaos Kılıçları ile çok farklı değil. Sadece elektrikli silahın büyüsü ve kare ya da üçgene basılı tutunca düşmanlara çoklu vurabilmesi ve sersemletme uygulaması iyi. Hades Pençeleri ise sadece 1 hareket yapsa bile yanınızda savaşan düşman spawnlaması açısından iyi. Karakter geliştirmeyi hemen aradan çıkarıp geri silahlara dönelim. Karakter geliştirme çok basit. Toplanabilir toplayıp can, büyü ve enerji barını geliştirebilirsiniz ve düşmanlardan ya da kırmızı sandıklardan gelen red orblar ile silahları ve enerji yeteneklerini geliştirebilirsiniz. Silahlar 5 seviyeye, enerjiler 2 seviyeye çıkıyor. Her geliştirme de hasar artışı olduğu gibi silahlarda 3. ve 5. geliştirme de büyülere de hasar artışı ve ek özellik geldiği gibi her yeni seviyede kombo da açılıyor. Eğer oyunda her şeyi kırıp her şeyi topluyorsanız finalde 30 bin, 40 bin red orbunuz artabilir. Açıkçası her oyuncu gibi ben de sadece L1+ kare kombosunu kullandığım için silahları geliştirmek büyülere etkisi ve hasarının artması hariç öyle çok etkili hissettirmiyor. Yine de silahların bolluğu ve geliştirmelerin etkisi yerinizde saymış gibi hissettirmemeyi başarıyor. Rage of Sparta düşman kestikçe ya da beyaz sandık açtıkça dolan bir özellik. Bunu etkinleştirince Olympus kılıcını alıyorsunuz ve çok kısa süreliğine bol hasar vuruyorsunuz ve neredeyse ölümsüz sayılır biçime geliyorsunuz. Açıkçası en niteliksiz olduğu oyun bu oyun olabilir. Çünkü kullanımı çok kolay değil, düşmanları ıskalamak kolay ve zor doluyor. Enerji yetenekleri ise yay, hızlı koşma ve kör etme şeklinde 3'e ayrılıyor. Hızlı koşma özelliği bir iki platform hariç savaşta çok etkisiz. Kör etme ise sersemletme işini çoğu düşmanda iyi şekilde yapamıyor ve zaten elektrikli silah gelince daha da niteliksizleşiyor. Yay ise havadaki ve uzaktaki düşmanlarda etkili olduğu gibi tuşa basılı tutunca alev alabildiği için savaş esnasında bile oldukça iş gören bir ekipman. Bunu ben bolca kullandım. Muhtemelen siz de bolca kullanırsınız. Şimdi son iki silahımız olan Kaos Kılıçları ve eldivenlere gelelim. Kaos Kılıçları bildiğimiz gibi. Çok tatmin edici, hızlı ama etkili ve kombolarını yapmak oldukça keyif veriyor. Açıkçası size Kaos Kılıçlarını nasıl anlatırım bilmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim. God of War 2018 veya God of War Ragnarok'dan daha iyi ve etkili hissettiriyor bu oyunda. Eldivenler ise çok daha ağır ve daha tek düşmana odaklı hareket ediyor ama vurduğunda ekrandaki sallanmalar, çıkan sesler vs. ile oldukça iyi hissettiriyor. Yani Dualsense olmasa bile bir düşmanı sertçe yumrukladığınızı hissedebiliyorsunuz ve açıkçası L1+ kare hariç komboları gerçekten farklı hissettiren tek silah da bu. Ayrıca tek düşman odaklı olmasına rağmen düşmanlar birbirine yakınsa yine birden fazla düşmana etki ederek vurabildiği gibi en fazla hasarı da herhalde bu çıkarıyor. Açıkçası özellikle de yüksek zorlukta oynuyorsanız bu silah sizin en temel dostunuz olacak diyebilirim. Onun dışında muhtemelen bahsedebileceğim daha çok şey vardır ama dediğim gibi bu incelemeye girerken zaten böyle pek içime sinmeyecek, bir şeylerin eksik kalacağını hissederek girdim. Bahsedecek şeyler var. Ama şu anda aklıma bir tek boss savaşlarından bahsetmediğim geldi. Ondan da bahsedip konuyu kapatacağım. Boss savaşları çok fazla ve her biri birbirinden farklı. Biri platform, biri teke tek dövüş, biri atmosferik anlamda çok iyi, biri senden cüsseli olduğu için vur kaç yapman gerekiyor, birinde platform+ düşmanlarla kapışıp yavaş yavaş işini bitirmen gerekiyor gibi her boss birbirinden farklı, tatmin edici ve mücadele sunuyor. Ve açıkçası hiçbir boss sizi çaresiz veya adil değilmiş gibi hissettirmiyor ve her bossun sonunda bir ödül aldığınız için sonraki bossla ne zaman kapışacağınızı merak ediyorsunuz. Açıkçası benim bosslardan çekinmediğim nadir oyunlardan.
Grafik ve Atmosfer:
God of War 3 ve Ascension benim hep şaşkınlık ve hayranlıkla baktığım bir oyun. Çünkü ben oyunları sırasıyla GoW 1> Chains of Olympus> Ghost of Sparta> 2> Ascension> 3 diye oynamıştım ve o PS2 ve PSP oyunlarından sonra Ascension ve 3. oyuna geçince çok şaşırmıştım. Çünkü 2010'da PS3'e çıkan bir oyundan görsel anlamda bu kadar başarılı bir iş beklemiyordum. Görsel, ışıklandırma, efekt, kaplama kalitesi, gölgelendirme, suratlar vs. o dönem için çok iyi gelmişti bana. Hâla daha da dönüp baktığınızda PS3'teki o 720p versiyonu bile göze kötü gelmiyor. Öte yandan atmosferik açıdan da oyunda ilerledikçe dünyaya kaos hakim olması ve bunu gözlerinizle görmeniz, girdiğiniz mekanlar vs. size gerçekten de bir dünyadaki tüm tanrıları öldürmenin peşinde olduğunuzu ve hedefinizde ilerledikçe dünyanın değişimini iyi yansıtıyor. Ve bunu yaparken sizi boğup germiyor. Aksine bence gittikçe kaosun hakim olduğu dünyada sizin güçlü biri olduğunuzu hissettirmeyi atmosferik açıdan da iyi veriyor.
Yan görevler, yapay zeka, oyun bittikten sonrası:
Oyunda yan görev yok ve yapay zekada da bahsedilebilecek bir şey yok. Tuşlara abanarak oynamanız gereken bir hack & slash oyunu için yapay zeka saçmalamayıp size saldırmayı, sayıları fazla olduğundan kombo yapmayı ve üzerinize çullanmayı iyi beceriyorlar. Yan görev diye kabul edebileceğimiz tek şey herhalde oyunda canınızı, büyü barınızı ve enerji barınızı arttıran toplanabilirler ve yine toplanabilir olan tanrı eşyaları olur. Dediğim gibi yan görev namına bir şey yok. Olması gerektiği gibi. Oyun bittikten sonra challenge modu ve çok zor zorluk açılıyor. Challenge modu 7 challengedan oluşuyor. İşte 10 kere taşa dönüş, 30 saniyede 30 eşya parçala, 90 saniye boyunca bölgede 50 düşman spawn olmasını engelle gibi çok zor olmayan ama yeteri kadar sinir bozucu ve en azından 15-30 dakikanızı alacak bir challenge modu var. Bunu yapınca da arena açılıyor. Arenanın en büyük esprisi sınırsız can ve tüm silahlar anında maksimum seviye glitchini uygulamanıza yarıyor. Yani platin kupa almak için zor zorlukta oynacaksanız iş gören bir mod bu. Bir de kostümler var lakin kupaları devre dışı bıraktığı için tamamen kostümlerin ek avantajları ile oyunu tekrar oynamak isteyenlere yarar. Kostümlerin hiçbirini açmadığım için bunlara değinemiyorum. Oyun bittikten sonrası bu kadar. Eğer tekrar başlayıp en yüksek zorlukta oynama derdiniz veya kendinizi zorlama derdiniz yoksa sizi en fazla yarım saat oyalayacak bir ek içerik var oyunda.
Oynanış Süresi:
Ben 6 saatte bitirdim lakin oyunu zaten biliyordum. İlk defa oynayacak biri için 8-10 saat sürebilecek bir yapısı var oyunun. Bu 8-10 saatlik süre gereksiz zorluk veya abartılı bulmacalar içermiyor.
Görev Tasarımı:
Hikâye kısmında, "Hikâye kendi içinde genişlemeyi ve gelişmeyi başarıyor." demiştim. Görev tasarımı da bu genişleyen hikâyeye hizmet etmeyi iyi başarıyor. Eğer bu bir RPG oyunu olsa ve görev sekmesi olsa ana hedef hep "Zeus'u öldür" olarak kalırdı. Lakin Zeus'u öldürme yoluna giderken alt dalda açılan görevler de oldukça dolu ve fazla olurdu. Yani dediğim gibi genişleyen hikâyeye uygun şekilde ilerleyen görev tasarımı var.
Günümüzde oynanır mı?:
Açıkçası God of War'un hiçbir oyunu bence oynanmaz denecek kadar yaşlanmadı. Lakin mekaniksel ve görsel anlamda takıntısı olan insanları bile göz önüne aldığımızda her açıdan hâla daha oynanabilir bir oyun bu bence.
Kapanış:
Ve bu kadar. Dediğim gibi oldu. Yani içime tam anlamıyla sinmedi bu inceleme. Ama eski GoW oyunlarını es geçmek istemeyip ucundan da olsa değinmek istediğim için bu incelemeyi yazmak iyi oldu. GoW 3 oynamadıysanız kesinlikle oynayın. Ha tabii o epiklik ve oyundaki amaç açısından eski oyunlara bakmak şart. Lakin oynanış anlamında yeteri kadar tatmin edici olduğundan ve GoW 2018 ile GoW Ragnarok çoğunlukla bu oyunda yaşanan şeylere değindiğinden bir bakın bence.
Son düzenleyen: Moderatör: