Güzellik bu kadar önemli mi?

Keşke bunları söylemden önce biraz empati yapsalar.

Menfaatçi kişiler işte. Bizim köyden biri var. Çocuğun suratına bakmazlar ama içki ısmarlıyor diye kardeşim diyorlar. Çocuk gidiyor 1.500 TL 70'lik Chivas alıyor. O da yetmiyor üstüne bira ısmarlıyor. Para, para, para...
Güzel çirkin farketmez. Göreceli kavram ama bu senin değerini belirlemez.

Doğru diyorsunuz ama ağlamamı durduramıyorum.
Kafaya takma huyun olabilir.
 
Şu hayatta her ama her şeye beni ortak karar konusunda karar kıldırabilirsiniz. Bu ev beyaz olsun derim, biri siyah olsun der ya neyse siyah olsun diyebilirim.
Ama güzellik konusunda inanılmaz değişiyor her şey. Dört kişilik bir grupta varsayıyorum birini gördüğümüzde ki hoşlandığım kızdan bahsediyoruz şu an, olayların en başından anlatmam gerekirse bana çok güzel geliyor. Böyle her şeyi baktığında "güzellik algısına" göre ters olabilir ama hepsi birleşince güzel olmuş.
Bir yerden bakıyorum 7 yıllık bir kız arkadaşım var. Arkadaş olarak. Bütün kriterleri çok ama çok güzel olmasına rağmen güzel değilsin diyen var.
Her şey için üzülebilirsin. Araban kırmızı renk değil de beyaz oldu diye üzülebilirsin, evin beyaz değil de mavi olduğu için üzülebilirsin, ayakkabın spor değil de bot olduğu için üzülebilirsin ama biri sana güzel değilsin veya güzelsin ama benlik değilsin dediği için üzülmeyi inanılmaz saçma buluyorum.

Çok gereksiz yaparak da cümlemi bitiriyorum.

O kadar olgunluğa ulaşamadım sanırım.

Menfaatçi kişiler işte. Bizim köyden biri var. Çocuğun suratına bakmazlar ama içki ısmarlıyor diye kardeşim diyorlar. Çocuk gidiyor 1.500 TL 70'lik Chivas alıyor. O da yetmiyor üstüne bira ısmarlıyor. Para, para, para...

Kafaya takma huyun olabilir.

Evet var malaesef.
 
Daha önce de söylenmiş fakat bir de ben tekrar etmiş olayım. Başkasının lafıyla tavsiyesiyle olacak iş değil. Her şeyi bir şekilde kendin halletmen lazım. Herkesin vardır böyle tecrübeleri. Acı ama gerçek. dostluk düşmanlık da dahil her ilişki kendine özgü ve kimse bu ilişkinin olanı bitenini senden iyi bilemez. İşin içinde duygular var ki işleri kendine özgü hale getiren de bu zaten.

Soruna gelicek olursak evet dış görünüş inanılmaz önemli. Bununla ilgili yapılmış bir dünya araştırma var. İngilizce biliyorsun, internete benden çok daha fazla hakimsin. Çok kaliteli kaynaklara bakabilirsin. Yinede sana bir kaç örnek vererek somutlaştırmaya çalışayım.

Dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan onlarca tür varken neden sadece ama sadece pandalar üzerinde bu kadar duruyoruz ? Tatlı olduğu için. Veya neden cins köpeklere baktığımız gibi sokaktaki köpeklere bakamıyoruz ? Yine aynı neden.


Meşhur sitelerde haber olucak kadar ünlenen bu vatandaşın adı jeremy meeks. Kendisi silahlı soygun yaptığı ve aynı zamanda bir suç örgütü mensubu olduğu için tutuklanmış bir mahkum. Bu şahsın sabıka fotoğrafı bir şekilde sosyal medyaya düşüyor ve suç işlemiş olmasına rağmen, bu suçu işlemiş diğer insanlar gibi yargılanması ve cezasını çekmesi gerekirken öyle olmuyor. Adamın hapisten çıkması için resmen seferberlik ilan ediliyor. Adamın son hali ortada. Mankenlik yapıyor, krallar gibi yaşıyor. Ne kadar garip dimi ? Değil. Dış görünüş... İç güzellik de çok önemli tabiki ona itirazım yok fakat dışı beğenilmeyen hiç bir şeyin içi merak edilmiyor malesef.

Toparlayacak olursak dış görünüş önemli ama her şey de değil. Kendin de söylediğin gibi karşı tarafla empati kuramayan biri için değmez. Çok bişey beklemiyorsun. Birine çirkin olduğunu söylemenin onun için kırıcı olabileceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Bir insanın temelinde olması gereken bişey bu. İnsanı insan yapar yani. Rastgele gördüğün yaralı bir kuşa üzülmüyor musun ? Ya da ışıklarda peçete satan bir çocuk görünce... Bunlardan yoksun biri sence ne kadar mantıklı bir tercihtir. Belki o kişi böyle biri değildir bilemem ama bu senaryoda ortaya biraz daha acı bir gerçek çıkıyor. Bu kişide sana karşı hiçbir şey olmamış. Sırf ilgi açlığını gidermek için bir süre seninle takılsa, sonrasında bu tarz bir şey gerçekleşse senin için çok daha kırıcı olmaz mıydı ? Bu hayatta hep kendinden altındakilere bakarak yaşamak zorundasın. Mesela bu anlattığım senaryoyu yaşamış birini düşünerek. Biraz fazla karamsar ve iç karartıcı geliyor biliyorum ama öbür türlü kafayı sıyırırsın. Uzun vadede çok daha fazla zarar verirsin kendine. Neden onun var da benim yok ? Neden onun şöyle güzel ilişkisi var da benim yok vs. Kulağa güzel geliyor mu ?

Bak odunun teki değilim. Yaşıtlarımın aksine tek bir ilişkim oldu. Kendimi acındırmak gibi bit niyetim asla yok ama benim için o kadar kötü bitti ki... İşin kötü tarafı haksız taraf benim. Sevdim. Onun da beni sevdiğinden çok ama çok emindim. Çok istisnai şeyler yaşadığımıza inanıyordum. Olmadı. Niye ? Benim hatam yüzünden. Bir kızı üzmek için onu aldatmanıza, terk etmenize veya diğer akla gelen başlıca şeyleri yapmanıza gerek yok. Detaya girmeyeceğim. Bundan sonraki süreçte kaç senasa gittim ? Kaç farklı ilaç kullandım hatırlamıyorum. Birini içiyorsun ve hiçbir şey hissetmiyorsun. Sonra diğerini içip kendini mutlu hissediyorsun. O zorunlu mutluluk içinde bunun doğal olmadığı farkındalığını yaşamak o kadar iğrenç bir his ki... Şu an yavaş yavaş doz azaltıyorum. Bağımlılık boyutuna gelmedi ama bırakması çok sancılı oluyor bunları. Sana evet demiş... Konuşuyorsunuz, gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz, her şey çok güzel... Bir hata yapıyorsun ve çok çok çok güzel olabilecek bir şey puf oluyor. Ben yapmazdım deme. Ben de diyordum. İnsan her şeyi körükörüne yaşadığı o dönemde hata yapmaya o kadar yatkın oluyorr ki... Ben hayat akıyor yoluna bak triplerine girmeyeceğim. Zor olucak. Özgüvensizlik olucak tabiki. Ama şunu da bil. Öyle yada böyle toparlanmak zorundasın. Ben bu olayı yaşayalı neredeyse 2 yıl oluyor. Hala daha öz saygım yerinde değil. Aklına gelebilecek her konuda kendime olan güvenim o kadar azaldı ki. Düşünüyorum... Başka biri benim yaptıklarımı başka biri yapmış gibi anlatsa ben de kalitesiz insan damgasını vurup geçerdim. Kim o kalitesiz insan ? Benimmm:) Bak sana güzel bir örnek. Bana bakarak teselli et kendini.

Gece gece içimi döktüm biraz affola. Hoş bu gece pek uyuyabileceğini de sanmıyorum. Neyyyyse iyi geceler ahalî.
 
Daha önce de söylenmiş fakat bir de ben tekrar etmiş olayım. Başkasının lafıyla tavsiyesiyle olacak iş değil. Her şeyi bir şekilde kendin halletmen lazım. Herkesin vardır böyle tecrübeleri. Acı ama gerçek. Dostluk düşmanlık da dahil her ilişki kendine özgü ve kimse bu ilişkinin olanı bitenini senden iyi bilemez. İşin içinde duygular var ki işleri kendine özgü hale getiren de bu zaten.

Soruna gelecek olursak evet dış görünüş inanılmaz önemli. Bununla ilgili yapılmış bir dünya araştırma var. İngilizce biliyorsun, internete benden çok daha fazla hakimsin. Çok kaliteli kaynaklara bakabilirsin. Yine de sana birkaç örnek vererek somutlaştırmaya çalışayım.

Dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan onlarca tür varken neden sadece ama sadece pandalar üzerinde bu kadar duruyoruz? Tatlı olduğu için. Veya neden cins köpeklere baktığımız gibi sokaktaki köpeklere bakamıyoruz? Yine aynı neden.


Meşhur sitelerde haber olacak kadar ünlenen bu vatandaşın adı jeremy meeks. Kendisi silahlı soygun yaptığı ve aynı zamanda bir suç örgütü mensubu olduğu için tutuklanmış bir mahkum. Bu şahsın sabıka fotoğrafı bir şekilde sosyal medyaya düşüyor ve suç işlemiş olmasına rağmen, bu suçu işlemiş diğer insanlar gibi yargılanması ve cezasını çekmesi gerekirken öyle olmuyor. Adamın hapisten çıkması için resmen seferberlik ilan ediliyor. Adamın son hali ortada. Mankenlik yapıyor, krallar gibi yaşıyor. Ne kadar garip değil mi? Değil. Dış görünüş... İç güzellik de çok önemli tabii ki ona itirazım yok fakat dışı beğenilmeyen hiçbir şeyin içi merak edilmiyor maalesef.

Toparlayacak olursak dış görünüş önemli ama her şey de değil. Kendin de söylediğin gibi karşı tarafla empati kuramayan biri için değmez. Çok bir şey beklemiyorsun. Birine çirkin olduğunu söylemenin onun için kırıcı olabileceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Bir insanın temelinde olması gereken bir şey bu. İnsanı insan yapar yani. Rastgele gördüğün yaralı bir kuşa üzülmüyor musun? Ya da ışıklarda peçete satan bir çocuk görünce... Bunlardan yoksun biri sence ne kadar mantıklı bir tercihtir. Belki o kişi böyle biri değildir bilemem ama bu senaryoda ortaya biraz daha acı bir gerçek çıkıyor. Bu kişide sana karşı hiçbir şey olmamış. Sırf ilgi açlığını gidermek için bir süre seninle takılsa, sonrasında bu tarz bir şey gerçekleşse senin için çok daha kırıcı olmaz mıydı? Bu hayatta hep kendinden altındakilere bakarak yaşamak zorundasın. Mesela bu anlattığım senaryoyu yaşamış birini düşünerek. Biraz fazla karamsar ve iç karartıcı geliyor biliyorum ama öbür türlü kafayı sıyırırsın. Uzun vadede çok daha fazla zarar verirsin kendine. Neden onun var da benim yok? Neden onun şöyle güzel ilişkisi var da benim yok vs. kulağa güzel geliyor mu?

Bak odunun teki değilim. Yaşıtlarımın aksine tek bir ilişkim oldu. Kendimi acındırmak gibi bit niyetim asla yok ama benim için o kadar kötü bitti ki... İşin kötü tarafı haksız taraf benim. Sevdim. Onun da beni sevdiğinden çok ama çok emindim. Çok istisnai şeyler yaşadığımıza inanıyordum. Olmadı. Niye? Benim hatam yüzünden. Bir kızı üzmek için onu aldatmanıza, terk etmenize veya diğer akla gelen başlıca şeyleri yapmanıza gerek yok. Detaya girmeyeceğim. Bundan sonraki süreçte kaç senasa gittim? Kaç farklı ilaç kullandım hatırlamıyorum. Birini içiyorsun ve hiçbir şey hissetmiyorsun. Sonra diğerini içip kendini mutlu hissediyorsun. O zorunlu mutluluk içinde bunun doğal olmadığı farkındalığını yaşamak o kadar iğrenç bir his ki... Şu an yavaş yavaş doz azaltıyorum. Bağımlılık boyutuna gelmedi ama bırakması çok sancılı oluyor bunları. Sana evet demiş... Konuşuyorsunuz, gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz, her şey çok güzel... Bir hata yapıyorsun ve çok çok çok güzel olabilecek bir şey puf oluyor. Ben yapmazdım deme. Ben de diyordum. İnsan her şeyi körükörüne yaşadığı o dönemde hata yapmaya o kadar yatkın oluyor ki... Ben hayat akıyor yoluna bak triplerine girmeyeceğim. Zor olacak. Özgüvensizlik olacak tabii ki. Ama şunu da bil. Öyle ya da böyle toparlanmak zorundasın. Ben bu olayı yaşayalı neredeyse 2 yıl oluyor. Hala daha öz saygım yerinde değil. Aklına gelebilecek her konuda kendime olan güvenim o kadar azaldı ki. Düşünüyorum... Başka biri benim yaptıklarımı başka biri yapmış gibi anlatsa ben de kalitesiz insan damgasını vurup geçerdim. Kim o kalitesiz insan? Benimmm:) bak sana güzel bir örnek. Bana bakarak teselli et kendini.

Gece gece içimi döktüm biraz affola. Hoş bu gece pek uyuyabileceğini de sanmıyorum. Neyyyyse iyi geceler ahalî.

Çok uzun uzun açıklayıp yazmışsın teşekkür ediyorum. Ve evet gerçekten insanlarla kendimi kiyasladıkça daha da özgüvensizleşiyorum mental olarak daha da kötüye gidiyorum. İlgi açlığı için kullanılıp atılmak daha kötüdür bence de ama bazı gerçekleri insanların yüzüne böyle vurulması da kırıcı olabiliyor o da düşüncesiz bir insanın tekiymiş bunu öğrenmiş oldum ama unutmak gerçekten zor ben de zaten takıntı var daha da zor oluyor bundan dolayı aklımı oyalayacak işlerle ugraşmaya çalışıyorum. Sende kendine o kadar haksızlık etme bence olayın ne olduğunu bilmiyorum ama o zaman için elbet bir sebebi vardır belki de böyle olması senin için daha hayırlı olabilir.
 
Kişiden kişiye güzellik algısı değişir. Kimi duygularını, davranışlarını sever; kimi ise sadece dış güzelliği.

Kimisi kısayı sever, kimisi uzunu; kimisi kiloluyu, kimisi zayıfı sever. Önemli olan, kendin olmandır.
Ben mesela çene sakalı bırakıyorum. Millet kötü falan dedi, hocalar dalga geçti. İnadına daha da uzattım. Onlar kim ki benim hakkımda yorum yapıyor? Kendine çekidüzen ver.
Yani, kendini nasıl güzel hissediyorsan, öyle takıl.

Bir arkadaşım vardı mesela, şunu savunuyordu: 'Bir insanın duyguları, karakteri iyi olsa da güzellik de önemlidir; güzel değilse, duygular bir yere kadar.'
Benim de sohbeti çok güzel olup tipi beğenilmeyen birçok arkadaşım oldu ama hiçbirini kırmadım.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Kişiden kişiye güzellik algısı değişir. Kimi duygularını, davranışlarını sever; kimi ise sadece dış güzelliği.

Kimisi kısayı sever, kimisi uzunu; kimisi kiloluyu, kimisi zayıfı sever. Önemli olan, kendin olmandır.
Ben mesela çene sakalı bırakıyorum. Millet kötü falan dedi, hocalar dalga geçti. İnadına daha da uzattım. Onlar kim ki benim hakkımda yorum yapıyor? Kendine çekidüzen ver.
Yani, kendini nasıl güzel hissediyorsan, öyle takıl.

Bir arkadaşım vardı mesela, şunu savunuyordu: 'Bir insanın duyguları, karakteri iyi olsa da güzellik de önemlidir; güzel değilse, duygular bir yere kadar.'
Benim de sohbeti çok güzel olup tipi beğenilmeyen birçok arkadaşım oldu ama hiçbirini kırmadım.

Haklısınız hocam
 
Çok iyi anlastığımı düşündüğüm kişi bana böyle mesaj gönderip engelledi çok üzüldüm ağlıyorum 😭

Sanalda tanışıp konuştuğunuz insanların sözlerini çok da ciddiye almanızı önermem. Sorunuza gelirsek de her iki cins için de ilk dış görünüşe bakılır tabii ki sonra karakter kişilik vs özelliklerine bakılıyor o yüzden evet diyorum. Ama çok önemli değildir anlaşma, uyum, birlikte mutlu olma daha önemli şeyler. Real Life da daha iyi ilişkiler yaparsınız emin olun. Boş yere üzülmeyin.
 
Tek çekicilik güzellik değildir. Çok klişe geliyor ama emin ol doğru. Zeka, mantık, mizah, karizma (kadında da önemlidir), aura, yetenekler ve özgüven çok önemlidir.

Seninle güzelsin diye beraber olan bir erkekle çirkinsin diye beraber olmayan bir erkek temelinde aynıdır. Derinliği olmayan bir hoşlanmadır, tıpkı renkleri sevmek gibi. Kırmızı teorik olarak mordan daha güzel bir renk değildir, senin veya benim bakış açım bunu değiştirmez. Unutma herkes kendini güzel hissettiği kadar güzeldir. Eğer çirkin olduğunu düşünürsen gerçekten öyle olursun.

Kendini sevmek çok klişe ama hayatın en önemli kuralı. Bunu ne kadar erken öğrenirsen o kadar iyi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı