Hadi biraz felsefe yapalım

Adına toplum dediğimiz bu hayvan çiftliğinde insan olmanın zorluklarını biliyoruz çünkü biz azınlığız bizim gibi insanlar otobüse binerken sırasını bekler trafikten kurtulmak için ambulansın arkasına takılmaz fırsatçılık yapmaz başkalarının şeridini ihlal etmez bunlar sadece küçük örnekler bizim gibiler sadece kendileri akıllı başkaları aptalmış gibi davranmaz insan olmanın toplumda yaşamanın kurallarına uyarlar işte bu yüzden bizim gibiler diğerlerinin gözünde zayıf diye damgalanırlar sırf kendileri gibi kaba ve düşüncesiz olmadığımız için zayıf diye damgalanırız çünkü onlara göre güçlü olmak bu kuralları çiğnemek demektir bu toplumun çiğnenmeden işleyen tek bir kuralı vardır güçlü olan kazanır zayıf olan kaybeder güçlü olan sevilir zayıf olan dışlanır.

Tuncer Öz.

Sizce de çok güzel anlatmamış mı?

Tuncer Bey sizin gibi insanlar ile yaşasa ve çevresinde sizin gibi insanlar olsaydı gene bunları söyleyecek miydi? Toplum kurallarını çiğneyip taşkınlık yapanlara acıyorum. Bunun aksini de ben düşünüyorum. Onlara saygı göstermiyorum.

Eziyorlarmış bizi. Seni sözde ezen kişinin bu hayattaki değeri ne? Misyonu ne? Ciğeri heş para etmez adamların düşünceleri beni ezmez. Çünkü ben onların düşüncelerini ciddiye almam. Fatih Altaylı'nın sevdiğim bir lafı var.

"Sokakta sana bir köpek havlasa, sen de ona dönüp havlar mısın?" Bence doğru olan felsefe de budur.
Ha karşındaki kişi gerçekten değer verilmesi gereken biridir ve seni yapıcı bir şekilde eleştiriyordur o zaman dinlersin, eyvallah.

Tuncer Bey gibi düşünmek yalnızca insanı karamsarlığa sürükler.

Zayıf diye damgalıyorlarmış bizi. Kimmiş onlar? Ha ne demiştim, ciğeri beş para etmez adamlar. Bütün hayatı ot çekmek, millete sataşmak, boş boş gezip huzursuzluk yaratmak olan insanların ortamına girdiğimde de bana ezik diyorlar. Ben üzüleyim mi onlar için? Evet, üzüleyim. Çünkü acınacak
haldeler. Yazık.

Nannen dedi:

Adına toplum dediğimiz bu hayvan çiftliğinde insan olmanın zorluklarını biliyoruz çünkü biz azınlığız bizim gibi insanlar otobüse binerken sırasını bekler trafikten kurtulmak için ambulansın arkasına takılmaz fırsatçılık yapmaz başkalarının şeridini ihlal etmez bunlar sadece küçük örnekler bizim gibiler sadece kendileri akıllı başkaları aptalmış gibi davranmaz insan olmanın toplumda yaşamanın kurallarına uyarlar işte bu yüzden bizim gibiler diğerlerinin gözünde zayıf diye damgalanırlar sırf kendileri gibi kaba ve düşüncesiz olmadığımız için zayıf diye damgalanırız çünkü onlara göre güçlü olmak bu kuralları çiğnemek demektir bu toplumun çiğnenmeden işleyen tek bir kuralı vardır güçlü olan kazanır zayıf olan kaybeder güçlü olan sevilir zayıf olan dışlanır.

Tuncer Öz.

Sizce de çok güzel anlatmamış mı?

Genişletmek için tıkla...

Önceden bu tür ''toplum eleştirilerini'' gerçekten önemserdim ve çok düşünürdüm. Fakat aradan biraz zaman geçtikten sonra, ''toplum eleştirisi yapan insanların çoğunun eleştirdiği toplumla aynı ya da benzer davranışlarda bulunduğunu fark ettim (Sözüm meclisten dışarı, belki Tuncer Bey gerçekten de medeni bir insandır.).
Bahsettiği konuya gelirsek, günümüz toplumu açık hava tımarhanesi gibi. Nasıl ki bir deli size ''zayıf'' dediği zaman umursamıyorsanız, toplum dediği zaman da umursamamalısınız. Ayrıca son cümledeki ''Güçlü olan kazanır, zayıf olan kaybeder. Güçlü olan sevilir, zayıf olan dışlanır.'' ifadesi çok da doğru değil. Evet, ''zayıf'' görülen insan dışlanır, sevilmez. Buna katılıyorum. Fakat güçlü görülen insana gösterilen şey sevgi değildir. Güçlü insanın nüfuzundan korktukları için sahte bir samimiyet havasına bürünürler.

Durmazzali47 dedi:

Tuncer Bey gibi düşünmek yalnızca insanı karamsarlığa sürükler.

Genişletmek için tıkla...

Ama umursamayıp geçmen, ilerlemeye devam etmen... Doğrudur ama onları görmezden gelmen onların olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Üstelik bu, toplum içinde genel olarak var olan birşey ne yazık ki.
Karamsarlık, gerçektir.

439902 dedi:

Ama umursamayıp geçmen, ilerlemeye devam etmen... Doğrudur ama onları görmezden gelmen onların olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Üstelik bu, toplum içinde genel olarak var olan birşey ne yazık ki.
Karamsarlık, gerçektir.

Genişletmek için tıkla...

Benim vaktim, kötü insanların var olduğunu düşünerek onlar pis düşünceleri ile kendimi ezmekten daha değerli. Hiç uğraşamam bana saygı duymayan ve saygıyı hak etmeyen insanlarla. Hiç mi karamsarlığa düşmüyorum? Bu mümkün değil ama kendimi o karamsarlıkta fazla tutmayı reddediyorum. Bir şey yaşanmışsa yaşanmıştır, geçmişi değiştiremem. Ders çıkarırım ge önüme bakarım l.

Durmazzali47 dedi:

Benim vaktim, kötü insanların var olduğunu düşünerek onlar pis düşünceleri ile kendimi ezmekten daha değerli. Hiç uğraşamam bana saygı duymayan ve saygıyı hak etmeyen insanlarla. Hiç mi karamsarlığa düşmüyorum? Bu mümkün değil ama kendimi o karamsarlıkta fazla tutmayı reddediyorum. Bir şey yaşanmışsa yaşanmıştır, geçmişi değiştiremem. Ders çıkarırım ge önüme bakarım l.

Genişletmek için tıkla...

Senin kötü birisi olmadığın ne malum?

439902 dedi:

Senin kötü birisi olmadığın ne malum?

Genişletmek için tıkla...

Bir insan kötü bir insan dahi olsa kendi yaptıklarından memnunsa kendine göre iyi bir insandır. He buradaki soru, "e kardeşim insanları takmıyorsun da ya sorunlu olan sensen?" şeklinde ise gene cevap benzer. Eğer ben kendimde bir sorun seziyorsam "bana saygı duyduğunu düşündüğüm ve bana göre saygıyı hak eden insanların" görüşlerini dikkate alırım. Ama başlığı açan kişinin örneğinde olduğu gibi her boku ters yapıp bir de beni ezik gören aciz kişilere hayatta başarılar dilerim.

Durmazzali47 dedi:

Bir insan kötü bir insan dahi olsa kendi yaptıklarından memnunsa kendine göre iyi bir insandır. He buradaki soru, "e kardeşim insanları takmıyorsun da ya sorunlu olan sensen?" şeklinde ise gene cevap benzer. Eğer ben kendimde bir sorun seziyorsam "bana saygı duyduğunu düşündüğüm ve bana göre saygıyı hak eden insanların" görüşlerini dikkate alırım. Ama başlığı açan kişinin örneğinde olduğu gibi her boku ters yapıp bir de beni ezik gören aciz kişilere hayatta başarılar dilerim.

Genişletmek için tıkla...

Haklı söylemlerin olsa da sonuçta hayatta mecburiyet dediğimiz bazı şeyler var sen ne kadar görmezden gelmek istesen de bu kişilerle beraber yaşıyoruz sen ne kadar uzak durmak istesen de onlar sana değebiliyor. Tuncer öz'ün dediği gibi saygılı insanlar artık azınlık oldu ve saygısız insanlar çok fazla çoğaldı. Kendi şahit olduğum bir olayı anlatayım metroda giderken 6-7 kişilik genç bir grup vardı hem yüksek sesle küfürlü konuşuyolardı hem de içlerinden biri sigara yaktı metrobüsün içinde, 60'lı yaşlarda bir adam uyarınca onları hepsi bir adamın üstüne yürüyüp küfürler ettiler. Vagonda belki 20-25 kişi vardık ama sadece ben ve 40'lı yaşlarda bir adam araya girdik.

Konunun felsefe ile ilgisini göremedim..
Tuncer Öz biraz dertlenmiş ve içini dökmüş sanırım.

dolob dedi:

Konunun felsefe ile ilgisini göremedim.
Tuncer öz biraz dertlenmiş ve içini dökmüş sanırım.

Genişletmek için tıkla...

Zaten felsefede esasında toplumsal veya kişisel eleştirilere dayanmız mı? Öncüler diyebileceğimiz socrates ahlaki sorgulamalardan vicdandan doğruluktan söz ederken aristo erdemli ölçülü iyi olmanın insana ve topluma mutluluk vereceğinden söz eder. Ancak bizim felsefe anlayışımız bilgelik evrensellik ruh varoluş ölüm siyaset gibi belli başlı kavramlarla kısıtlı kalıyor